¼º°æÀü¼­ °³¿ªÇѱÛÆÇ 1956³â
Türkçe Incil
Bölüm  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20

 ¸¶Åº¹À½ 11Àå / Matta

11:1 ¿¹¼ö²²¼­ ¿­ µÎ Á¦ÀÚ¿¡°Ô ¸íÇϽñ⸦ ¸¶Ä¡½Ã°í ÀÌ¿¡ ÀúÈñ ¿©·¯ µ¿³×¿¡¼­ °¡¸£Ä¡½Ã¸ç ÀüµµÇϽ÷Á°í °Å±â¸¦ ¶°³ª °¡½Ã´Ï¶ó

11:1 Isa, on iki ögrencisine bu buyruklari verdikten sonra onlarin kentlerinde ögretmek ve Tanri sözünü duyurmak üzere oradan ayrildi.

11:2 ¡Û ¿äÇÑÀÌ ¿Á¿¡¼­ ±×¸®½ºµµÀÇ ÇϽŠÀÏÀ» µè°í Á¦ÀÚµéÀ» º¸³»¾î

11:3 ¿¹¼ö²² ¿©Â¥¿ÀµÇ ¿À½Ç ±×ÀÌ°¡ ´ç½ÅÀÌ¿À´ÏÀÌ±î ¿ì¸®°¡ ´Ù¸¥ À̸¦ ±â´Ù¸®¿À¸®À̱î

11:2 Tutukevinde bulunan Yahya, Mesihin yaptigi isleri duyunca, Ona gönderdigi ögrencileri araciligiyla sunu sordu: ‹‹Gelecek Olan sen misin, yoksa baskasini mi bekleyelim?››

11:4 ¿¹¼ö²²¼­ ´ë´äÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë ³ÊÈñ°¡ °¡¼­ µè°í º¸´Â °ÍÀ» ¿äÇÑ¿¡°Ô °íÇϵÇ

11:4 Isa onlara söyle karsilik verdi: ‹‹Gidin, isitip gördüklerinizi Yahyaya bildirin.

11:5 ¼Ò°æÀÌ º¸¸ç ¾ÉÀº¹ðÀÌ°¡ °ÉÀ¸¸ç ¹®µÕÀÌ°¡ ±ú²ýÇÔÀ» ¹ÞÀ¸¸ç ±Í¸Ó°Å¸®°¡ µéÀ¸¸ç Á×Àº ÀÚ°¡ »ì¾Æ³ª¸ç °¡³­ÇÑ ÀÚ¿¡°Ô º¹À½ÀÌ ÀüÆĵȴ٠Ç϶ó

11:5 Körlerin gözleri açiliyor, kötürümler yürüyor, cüzamlilar temiz kiliniyor, sagirlar isitiyor, ölüler diriliyor ve Müjde yoksullara duyuruluyor.

11:6 ´©±¸µçÁö ³ª¸¦ ÀÎÇÏ¿© ½ÇÁ·ÇÏÁö ¾Æ´ÏÇÏ´Â ÀÚ´Â º¹ÀÌ ÀÖµµ´Ù ÇϽô϶ó

11:6 Benden ötürü sendeleyip düsmeyene ne mutlu!››

11:7 ÀúÈñ°¡ ¶°³ª¸Å ¿¹¼ö²²¼­ ¹«¸®¿¡°Ô ¿äÇÑ¿¡ ´ëÇÏ¿© ¸»¾¸ÇÏ½ÃµÇ ³ÊÈñ°¡ ¹«¾ùÀ» º¸·Á°í ±¤¾ß¿¡ ³ª°¬´õ³Ä ¹Ù¶÷¿¡ Èçµé¸®´Â °¥´ë³Ä

11:7 Yahyanin ögrencileri ayrilirken Isa halka Yahyadan söz etmeye basladi. ‹‹Çöle ne görmeye gittiniz?›› dedi. ‹‹Rüzgarda sallanan bir kamis mi?

11:8 ±×·¯¸é ³ÊÈñ°¡ ¹«¾ùÀ» º¸·Á°í ³ª°¬´õ³Ä ºÎµå·¯¿î ¿Ê ÀÔÀº »ç¶÷ÀÌ³Ä ºÎµå·¯¿î ¿ÊÀ» ÀÔÀº ÀÚµéÀº ¿Õ±Ã¿¡ ÀÖ´À´Ï¶ó

11:8 Söyleyin, ne görmeye gittiniz? Pahali giysiler giymis bir adam mi? Oysa pahali giysi giyenler, kral saraylarinda bulunur.

11:9 ±×·¯¸é ³ÊÈñ°¡ ¾îÂîÇÏ¿© ³ª°¬´õ³Ä ¼±ÁöÀÚ¸¦ º¸·Á´õ³Ä ¿Ç´Ù ³»°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï ¼±ÁöÀÚº¸´Ùµµ ³ªÀº Àڴ϶ó

11:9 Öyleyse ne görmeye gittiniz? Bir peygamber mi? Evet! Size sunu söyleyeyim, gördügünüz kisi peygamberden de üstündür.

11:10 ±â·ÏµÈ ¹Ù  º¸¶ó ³»°¡ ³» »çÀÚ¸¦ ³× ¾Õ¿¡ º¸³»³ë´Ï Àú°¡ ³× ±æÀ» ³× ¾Õ¿¡ ¿¹ºñÇϸ®¶ó ÇϽŠ°ÍÀÌ ÀÌ »ç¶÷¿¡ ´ëÇÑ ¸»¾¸À̴϶ó

11:10 ‹Iste, habercimi senin önünden gönderiyorum; O önden gidip senin yolunu hazirlayacak›

11:11 ³»°¡ Áø½Ç·Î ³ÊÈñ¿¡°Ô ¸»Çϳë´Ï ¿©ÀÚ°¡ ³ºÀº ÀÚ Áß¿¡ ¼¼·Ê ¿äÇѺ¸´Ù Å« ÀÌ°¡ ÀϾÀÌ ¾øµµ´Ù ±×·¯³ª õ±¹¿¡¼­´Â ±ØÈ÷ ÀÛÀº ÀÚ¶óµµ Àúº¸´Ù Å©´Ï¶ó

11:11 Size dogrusunu söyleyeyim, kadindan doganlar arasinda Vaftizci Yahyadan daha üstün biri çikmamistir. Bununla birlikte, Göklerin Egemenliginde en küçük olan ondan üstündür.

11:12 ¼¼·Ê ¿äÇÑÀÇ ¶§ºÎÅÍ Áö±Ý±îÁö õ±¹Àº ħ³ë¸¦ ´çÇϳª´Ï ħ³ëÇÏ´Â ÀÚ´Â »©¾Ñ´À´Ï¶ó

11:12 Vaftizci Yahyanin ortaya çiktigi günden bu yana Göklerin Egemenligi zorlaniyor, zorlu kisiler onu ele geçirmeye çalisiyor.

11:13 ¸ðµç ¼±ÁöÀÚ¿Í ¹× À²¹ýÀÇ ¿¹¾ðÇÑ °ÍÀÌ ¿äÇѱîÁö´Ï

11:13 Yahyaya dek bütün peygamberlerle Kutsal Yasa, olacaklari önceden bildirdiler.

11:14 ¸¸ÀÏ ³ÊÈñ°¡ Áñ°Ü ¹ÞÀ»Áø´ë ¿À¸®¶ó ÇÑ ¿¤¸®¾ß°¡ °ð ÀÌ »ç¶÷À̴϶ó

11:14 Eger bunu kabul etmek isterseniz, gelecek olan Ilyas odur.

11:15 ±Í ÀÖ´Â ÀÚ´Â µéÀ»Áö¾î´Ù

11:15 Kulagi olan, isitsin!

11:16 ÀÌ ¼¼´ë¸¦ ¹«¾ùÀ¸·Î ºñÀ¯ÇÒ²¿ ºñÀ¯ÄÁ´ë ¾ÆÀ̵éÀÌ ÀåÅÍ¿¡ ¾É¾Æ Á¦ µ¿¹«¸¦ ºÒ·¯

11:17 °¡·ÎµÇ ¿ì¸®°¡ ³ÊÈñ¸¦ ÇâÇÏ¿© ÇǸ®¸¦ ºÒ¾îµµ ³ÊÈñ°¡ ÃãÃßÁö ¾Ê°í ¿ì¸®°¡ ¾Ö°îÇÏ¿©µµ ³ÊÈñ°¡ °¡½¿À» Ä¡Áö ¾Æ´ÏÇÏ¿´´Ù ÇÔ°ú °°µµ´Ù

11:16 ‹‹Bu kusagin insanlarini neye benzeteyim? Çarsi meydanlarinda oturup arkadaslarina, ‹Size kaval çaldik, oynamadiniz; Agit yaktik, dövünmediniz›

11:18 ¿äÇÑÀÌ ¿Í¼­ ¸ÔÁöµµ ¾Ê°í ¸¶½ÃÁöµµ ¾Æ´ÏÇϸŠÀúÈñ°¡ ¸»Çϱ⸦ ±Í½ÅÀÌ µé·È´Ù ÇÏ´õ´Ï

11:18 Yahya geldigi zaman oruç tutup içkiden kaçindi, ona ‹cinli› diyorlar.

11:19 ÀÎÀÚ´Â ¿Í¼­ ¸Ô°í ¸¶½Ã¸Å ¸»Çϱ⸦ º¸¶ó ¸Ô±â¸¦ ŽÇÏ°í Æ÷µµÁÖ¸¦ Áñ±â´Â »ç¶÷ÀÌ¿ä ¼¼¸®¿Í ÁËÀÎÀÇ Ä£±¸·Î´Ù ÇÏ´Ï ÁöÇý´Â ±× ÇàÇÑ ÀÏ·Î ÀÎÇÏ¿© ¿Ç´Ù ÇÔÀ» ¾ò´À´Ï¶ó

11:19 Insanoglu geldigi zaman yiyip içti. Bu kez de diyorlar ki, ‹Su obur ve ayyas adama bakin! Vergi görevlileri ve günahkârlarla dost oldu!› Ne var ki bilgelik, ortaya koydugu islerle dogrulanir.››

11:20 ¡Û ¿¹¼ö²²¼­ ±Ç´ÉÀ» °¡Àå ¸¹ÀÌ º£Çª½Å °íÀ»µéÀÌ È¸°³Ä¡ ¾Æ´ÏÇϹǷΠ±×¶§¿¡ Ã¥¸ÁÇϽõÇ

11:21 È­°¡ ÀÖÀ»ÁøÀú °í¶ó½Å¾Æ È­°¡ ÀÖÀ»ÁøÀú ºª»õ´Ù¾ß ³ÊÈñ¿¡°Ô¼­ ÇàÇÑ ¸ðµç ±Ç´ÉÀ» µÎ·Î¿Í ½Ãµ·¿¡¼­ ÇàÇÏ¿´´õ¸é ÀúÈñ°¡ ¹ú½á º£¿ÊÀ» ÀÔ°í Àç¿¡ ¾É¾Æ ȸ°³ÇÏ¿´À¸¸®¶ó

11:20 Sonra Isa, mucizelerinin çogunu yapmis oldugu kentleri, tövbe etmedikleri için söyle azarlamaya basladi: ‹‹Vay haline, ey Horazin! Vay haline, ey Beytsayda! Sizlerde yapilan mucizeler Sur ve Saydada yapilmis olsaydi, çoktan çul kusanip kül içinde oturarak tövbe etmis olurlardi.

11:22 ³»°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï ½ÉÆÇ ³¯¿¡ µÎ·Î¿Í ½Ãµ·ÀÌ ³ÊÈñº¸´Ù °ßµð±â ½¬¿ì¸®¶ó

11:22 Size sunu söyleyeyim, yargi günü sizin haliniz Sur ve Saydanin halinden beter olacaktir!

11:23 °¡¹ö³ª¿ò¾Æ ³×°¡ Çϴÿ¡±îÁö ³ô¾ÆÁö°Ú´À³Ä À½ºÎ¿¡±îÁö ³·¾ÆÁö¸®¶ó ³×°Ô¼­ ÇàÇÑ ¸ðµç ±Ç´ÉÀ» ¼Òµ¼¿¡¼­ ÇàÇÏ¿´´õ¸é ±× ¼ºÀÌ ¿À´Ã³¯±îÁö ÀÖ¾úÀ¸¸®¶ó

11:23 Ya sen, ey Kefarnahum, göge mi çikarilacaksin? Hayir, ölüler diyarina indirileceksin! Çünkü sende yapilan mucizeler Sodomda yapilmis olsaydi, bugüne dek ayakta kalirdi.

11:24 ³»°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï ½ÉÆÇ ³¯¿¡ ¼Òµ¼ ¶¥ÀÌ ³Êº¸´Ù °ßµð±â ½¬¿ì¸®¶ó ÇϽô϶ó

11:24 Sana sunu söyleyeyim, yargi günü senin halin Sodom bölgesinin halinden beter olacaktir!››

11:25 ¡Û ±×¶§¿¡ ¿¹¼ö²²¼­ ´ë´äÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë õÁöÀÇ ÁÖÀçÀ̽Š¾Æ¹öÁö¿© ÀÌ°ÍÀ» ÁöÇý·Ó°í ½½±â ÀÖ´Â Àڵ鿡°Ô´Â ¼û±â½Ã°í ¾î¸° ¾ÆÀ̵鿡°Ô´Â ³ªÅ¸³»½ÉÀ» °¨»çÇϳªÀÌ´Ù

11:25 Isa bundan sonra söyle dedi: ‹‹Baba, yerin ve gögün Rabbi! Bu gerçekleri bilge ve akilli kisilerden gizleyip küçük çocuklara açtigin için sana sükrederim.

11:26 ¿Ç¼ÒÀÌ´Ù ÀÌ·¸°Ô µÈ °ÍÀÌ ¾Æ¹öÁöÀÇ ¶æÀÌ´ÏÀÌ´Ù

11:26 Evet Baba, senin istegin buydu.

11:27 ³» ¾Æ¹öÁö²²¼­ ¸ðµç °ÍÀ» ³»°Ô ÁÖ¼ÌÀ¸´Ï ¾Æ¹öÁö ¿Ü¿¡´Â ¾ÆµéÀ» ¾Æ´Â ÀÚ°¡ ¾ø°í ¾Æµé°ú ¶Ç ¾ÆµéÀÇ ¼Ò¿ø´ë·Î °è½Ã¸¦ ¹Þ´Â ÀÚ ¿Ü¿¡´Â ¾Æ¹öÁö¸¦ ¾Æ´Â ÀÚ°¡ ¾ø´À´Ï¶ó

11:27 ‹‹Babam her seyi bana teslim etti. Ogulu, Babadan baska kimse tanimaz. Babayi da Oguldan ve Ogulun Onu tanitmak istedigi kisilerden baskasi tanimaz.

11:28 ¼ö°íÇÏ°í ¹«°Å¿î Áü Áø ÀÚµé¾Æ ´Ù ³»°Ô·Î ¿À¶ó ³»°¡ ³ÊÈñ¸¦ ½¬°Ô Çϸ®¶ó

11:28 ‹‹Ey bütün yorgunlar ve yükü agir olanlar! Bana gelin, ben size rahat veririm.

11:29 ³ª´Â ¸¶À½ÀÌ ¿ÂÀ¯ÇÏ°í °â¼ÕÇÏ´Ï ³ªÀÇ ¸Û¿¡¸¦ ¸Þ°í ³»°Ô ¹è¿ì¶ó ±×·¯¸é ³ÊÈñ ¸¶À½ÀÌ ½°À» ¾òÀ¸¸®´Ï

11:29 Boyundurugumu yüklenin, benden ögrenin. Çünkü ben yumusak huylu, alçakgönüllüyüm. Böylece canlariniz rahata kavusur.

11:30 ÀÌ´Â ³» ¸Û¿¡´Â ½±°í ³» ÁüÀº °¡º­¿òÀ̶ó ÇϽô϶ó

11:30 Boyundurugumu tasimak kolay, yüküm hafiftir.››

 ¸¶Åº¹À½ 12Àå / Matta

12:1 ±×¶§¿¡ ¿¹¼ö²²¼­ ¾È½ÄÀÏ¿¡ ¹Ð¹ç »çÀÌ·Î °¡½Ç»õ Á¦ÀÚµéÀÌ ½ÃÀåÇÏ¿© ÀÌ»èÀ» À߶ó ¸ÔÀ¸´Ï

12:1 O siralarda, bir Sabat Günü Isa ekinler arasindan geçiyordu. Ögrencileri acikinca basaklari koparip yemeye basladilar.

12:2 ¹Ù¸®»õÀεéÀÌ º¸°í ¿¹¼ö²² °íÇ쵂 º¸½Ã¿À ´ç½ÅÀÇ Á¦ÀÚµéÀÌ ¾È½ÄÀÏ¿¡ ÇÏÁö ¸øÇÒ ÀÏÀ» ÇϳªÀÌ´Ù

12:2 Bunu gören Ferisiler Isaya, ‹‹Bak, ögrencilerin Sabat Günü yasak olani yapiyor›› dediler.

12:3 ¿¹¼ö²²¼­ °¡¶ó»ç´ë ´ÙÀ­ÀÌ ÀÚ±â¿Í ±× ÇÔ²² ÇÑ ÀÚµéÀÌ ½ÃÀåÇÒ ¶§¿¡ ÇÑ ÀÏÀ» ÀÐÁö ¸øÇÏ¿´´À³Ä

12:3 Isa onlara, ‹‹Davutla yanindakiler acikinca Davutun ne yaptigini okumadiniz mi?›› diye sordu.

12:4 ±×°¡ Çϳª´ÔÀÇ Àü¿¡ µé¾î°¡¼­ Á¦»çÀå ¿Ü¿¡´Â Àڱ⳪ ±× ÇÔ²² ÇÑ ÀÚµéÀÌ ¸ÔÁö ¸øÇÏ´Â Áø¼³º´À» ¸ÔÁö ¾Æ´ÏÇÏ¿´´À³Ä

12:4 ‹‹Tanrinin evine girdi, kendisinin ve yanindakilerin yemesi yasak olan, ancak kâhinlerin yiyebilecegi adak ekmeklerini yedi.

12:5 ¶Ç ¾È½ÄÀÏ¿¡ Á¦»çÀåµéÀÌ ¼ºÀü ¾È¿¡¼­ ¾È½ÄÀ» ¹üÇÏ¿©µµ ÁË°¡ ¾øÀ½À» ³ÊÈñ°¡ À²¹ý¿¡¼­ ÀÐÁö ¸øÇÏ¿´´À³Ä

12:5 Ayrica kâhinlerin her hafta tapinakta Sabat Günüyle ilgili buyrugu çignedikleri halde suçlu sayilmadiklarini Kutsal Yasada okumadiniz mi?

12:6 ³»°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï ¼ºÀüº¸´Ù ´õ Å« ÀÌ°¡ ¿©±â ÀÖ´À´Ï¶ó

12:6 Size sunu söyleyeyim, burada tapinaktan daha üstün bir sey var.

12:7 ³ª´Â ÀÚºñ¸¦ ¿øÇÏ°í Á¦»ç¸¦ ¿øÄ¡ ¾Æ´ÏÇϳë¶ó ÇϽŠ¶æÀ» ³ÊÈñ°¡ ¾Ë¾Ò´õ¸é ¹«ÁËÇÑ ÀÚ¸¦ ÁË·Î Á¤Ä¡ ¾Æ´ÏÇÏ¿´À¸¸®¶ó

12:7 Eger siz, ‹Ben kurban degil, merhamet isterim› sözünün anlamini bilseydiniz, suçsuzlari yargilamazdiniz.

12:8 ÀÎÀÚ´Â ¾È½ÄÀÏÀÇ ÁÖÀÎÀ̴϶ó ÇϽô϶ó

12:8 Çünkü Insanoglu Sabat Gününün de Rabbidir.››

12:9 ¡Û °Å±â¸¦ ¶°³ª ÀúÈñ ȸ´ç¿¡ µé¾î°¡½Ã´Ï

12:9 Isa oradan ayrilip onlarin havrasina gitti.

12:10 ÇÑÆí ¼Õ ¸¶¸¥ »ç¶÷ÀÌ ÀÖ´ÂÁö¶ó »ç¶÷µéÀÌ ¿¹¼ö¸¦ ¼Û»çÇÏ·Á ÇÏ¿© ¹°¾î °¡·ÎµÇ ¾È½ÄÀÏ¿¡ º´ °íÄ¡´Â °ÍÀÌ ¿ÇÀ¸´ÏÀ̱î

12:10 Orada eli sakat bir adam vardi. Isayi suçlamak amaciyla kendisine, ‹‹Sabat Günü bir hastayi iyilestirmek Kutsal Yasaya uygun mudur?›› diye sordular.

12:11 ¿¹¼ö²²¼­ °¡¶ó»ç´ë ³ÊÈñ Áß¿¡ ¾î´À »ç¶÷ÀÌ ¾ç ÇÑ ¸¶¸®°¡ ÀÖ¾î ¾È½ÄÀÏ¿¡ ±¸µ¢ÀÌ¿¡ ºüÁ³À¸¸é ºÙÀâ¾Æ ³»Áö ¾Ê°Ú´À³Ä

12:11 Isa onlara su karsiligi verdi: ‹‹Hanginizin bir koyunu olur da Sabat Günü çukura düserse onu tutup çikarmaz?

12:12 »ç¶÷ÀÌ ¾çº¸´Ù ¾ó¸¶³ª ´õ ±ÍÇÏ³Ä ±×·¯¹Ç·Î ¾È½ÄÀÏ¿¡ ¼±À» ÇàÇÏ´Â °ÍÀÌ ¿ÇÀ¸´Ï¶ó ÇϽðí

12:12 Insan koyundan çok daha degerlidir! Demek ki, Sabat Günü iyilik yapmak Yasaya uygundur.››

12:13 ÀÌ¿¡ ±× »ç¶÷¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ¼ÕÀ» ³»¹Ð¶ó ÇÏ½Ã´Ï Àú°¡ ³»¹Ð¸Å ´Ù¸¥ ¼Õ°ú °°ÀÌ È¸º¹µÇ¾î ¼ºÇÏ´õ¶ó

12:13 Sonra adama, ‹‹Elini uzat›› dedi. Adam elini uzatti. Eli öteki gibi yine sapasaglam oluverdi.

12:14 ¹Ù¸®»õÀεéÀÌ ³ª°¡¼­ ¾î¶»°Ô ÇÏ¿© ¿¹¼ö¸¦ Á×Àϲ¿ ÀdzíÇÏ°Å´Ã

12:14 Bunun üzerine Ferisiler disari çiktilar, Isayi yok etmek için anlastilar.

12:15 ¿¹¼ö²²¼­ ¾Æ½Ã°í °Å±â¸¦ ¶°³ª°¡½Ã´Ï »ç¶÷ÀÌ ¸¹ÀÌ ÁÀ´ÂÁö¶ó ¿¹¼ö²²¼­ ÀúÈñ º´À» ´Ù °íÄ¡½Ã°í

12:15 Isa bunu bildigi için oradan ayrildi. Birçok kisi ardindan gitti. Isa hepsini iyilestirdi.

12:16 Àڱ⸦ ³ªÅ¸³»Áö ¸»¶ó °æ°èÇϼÌÀ¸´Ï

12:16 Kim oldugunu açiklamamalari için onlari uyardi.

12:17 ÀÌ´Â ¼±ÁöÀÚ ÀÌ»ç¾ß·Î ¸»¾¸ÇϽŠ¹Ù

12:18  º¸¶ó ³ªÀÇ ÅÃÇÑ Á¾ °ð ³» ¸¶À½¿¡ ±â»µÇÏ´Â ¹Ù ³ªÀÇ »ç¶ûÇÏ´Â Àڷδ٠³»°¡ ³» ¼º·ÉÀ» ÁÙ ÅÍÀÌ´Ï ±×°¡ ½ÉÆÇÀ» À̹濡 ¾Ë°Ô Çϸ®¶ó

12:17 Bu, Peygamber Yesaya araciligiyla bildirilen su söz yerine gelsin diye oldu: ‹‹Iste Kulum, Onu ben seçtim. Gönlümün hosnut oldugu sevgili Kulum Odur. Ruhumu Onun üzerine koyacagim, O da adaleti uluslara bildirecek.

12:19  ±×°¡ ´ÙÅõÁöµµ ¾Æ´ÏÇÏ¸ç µé·¹Áöµµ ¾Æ´ÏÇϸ®´Ï ¾Æ¹«µµ ±æ¿¡¼­ ±× ¼Ò¸®¸¦ µèÁö ¸øÇϸ®¶ó

12:19 Çekisip bagirmayacak, Sokaklarda kimse Onun sesini duymayacak.

12:20  »óÇÑ °¥´ë¸¦ ²ªÁö ¾Æ´ÏÇÏ¸ç ²¨Á®°¡´Â ½ÉÁö¸¦ ²ôÁö ¾Æ´ÏÇϱ⸦ ½ÉÆÇÇÏ¿© ÀÌ±æ ¶§±îÁö Çϸ®´Ï

12:20 Ezilmis kamisi kirmayacak, Tüten fitili söndürmeyecek, Ve sonunda adaleti zafere ulastiracak.

12:21  ¶ÇÇÑ À̹æµéÀÌ ±× À̸§À» ¹Ù¶ó¸®¶ó ÇÔÀ» ÀÌ·ç·Á ÇϽÉÀ̴϶ó

12:21 Uluslar da Onun adina umut baglayacak.››

12:22 ¡Û ±×¶§¿¡ ±Í½Å µé·Á ´« ¸Ö°í º¡¾î¸® µÈ ÀÚ¸¦ µ¥¸®°í ¿Ô°Å´Ã ¿¹¼ö²²¼­ °íÃÄ ÁֽøŠ±× º¡¾î¸®°¡ ¸»ÇÏ¸ç º¸°Ô µÈÁö¶ó

12:22 Daha sonra Isaya kör ve dilsiz bir cinli getirdiler. Isa adami iyilestirdi. Adam konusmaya, görmeye basladi.

12:23 ¹«¸®°¡ ´Ù ³î¶ó °¡·ÎµÇ ÀÌ´Â ´ÙÀ­ÀÇ ÀÚ¼ÕÀÌ ¾Æ´Ï³Ä ÇÏ´Ï

12:23 Bütün kalabalik sasirip kaldi. ‹‹Bu, Davutun Oglu olabilir mi?›› diye soruyorlardi.

12:24 ¹Ù¸®»õÀεéÀº µè°í °¡·ÎµÇ ÀÌ°¡ ±Í½ÅÀÇ ¿Õ ¹Ù¾Ë¼¼ºÒÀ» ÈûÀÔÁö ¾Ê°í´Â ±Í½ÅÀ» ÂѾƳ»Áö ¸øÇÏ´À´Ï¶ó ÇÏ°Å´Ã

12:24 Ferisiler bunu duyunca, ‹‹Bu adam cinleri, ancak cinlerin önderi Baalzevulun gücüyle kovuyor›› dediler.

12:25 ¿¹¼ö²²¼­ ÀúÈñ »ý°¢À» ¾Æ½Ã°í °¡¶ó»ç´ë ½º½º·Î ºÐÀïÇÏ´Â ³ª¶ó¸¶´Ù ȲÆóÇÏ¿©Áú °ÍÀÌ¿ä ½º½º·Î ºÐÀïÇÏ´Â µ¿³×³ª Áý¸¶´Ù ¼­Áö ¸øÇϸ®¶ó

12:25 Onlarin ne düsündügünü bilen Isa söyle dedi: ‹‹Kendi içinde bölünen ülke yikilir. Kendi içinde bölünen kent ya da ev ayakta kalamaz.

12:26 »ç´ÜÀÌ ¸¸ÀÏ »ç´ÜÀ» ÂѾƳ»¸é ½º½º·Î ºÐÀïÇÏ´Â °ÍÀÌ´Ï ±×¸®ÇÏ°í¾ß ÀúÀÇ ³ª¶ó°¡ ¾î¶»°Ô ¼­°Ú´À³Ä

12:26 Eger Seytan Seytani kovarsa, kendi içinde bölünmüs demektir. Bu durumda onun egemenligi nasil ayakta kalabilir?

12:27 ¶Ç ³»°¡ ¹Ù¾Ë¼¼ºÒÀ» ÈûÀÔ¾î ±Í½ÅÀ» ÂѾƳ»¸é ³ÊÈñ ¾ÆµéµéÀº ´©±¸¸¦ ÈûÀÔ¾î ÂѾƳ»´À³Ä ±×·¯¹Ç·Î ÀúÈñ°¡ ³ÊÈñ ÀçÆÇ°üÀÌ µÇ¸®¶ó

12:27 Eger ben cinleri Baalzevulun gücüyle kovuyorsam, sizin adamlariniz kimin gücüyle kovuyor? Bu durumda sizi kendi adamlariniz yargilayacak.

12:28 ±×·¯³ª ³»°¡ Çϳª´ÔÀÇ ¼º·ÉÀ» ÈûÀÔ¾î ±Í½ÅÀ» ÂѾƳ»´Â °ÍÀ̸é Çϳª´ÔÀÇ ³ª¶ó°¡ ÀÌ¹Ì ³ÊÈñ¿¡°Ô ÀÓÇÏ¿´´À´Ï¶ó

12:28 Ama ben cinleri Tanrinin Ruhuyla kovuyorsam, Tanrinin Egemenligi üzerinize gelmis demektir.

12:29 »ç¶÷ÀÌ ¸ÕÀú °­ÇÑ ÀÚ¸¦ °á¹ÚÇÏÁö ¾Ê°í¾ß ¾î¶»°Ô ±× °­ÇÑ ÀÚÀÇ Áý¿¡ µé¾î°¡ ±× ¼¼°£À» ´ÁÅ»ÇÏ°Ú´À³Ä °á¹ÚÇÑ ÈÄ¿¡¾ß ±× ÁýÀ» ´ÁÅ»Çϸ®¶ó

12:29 ‹‹Bir kimse güçlü adamin evine girip malini nasil çalabilir? Ancak onu bagladiktan sonra evini soyabilir.

12:30 ³ª¿Í ÇÔ²² ¾Æ´ÏÇÏ´Â ÀÚ´Â ³ª¸¦ ¹Ý´ëÇÏ´Â ÀÚ¿ä ³ª¿Í ÇÔ²² ¸ðÀ¸Áö ¾Æ´ÏÇÏ´Â ÀÚ´Â ÇìÄ¡´Â Àڴ϶ó

12:30 ‹‹Benden yana olmayan bana karsidir. Benimle birlikte toplamayan dagitiyor demektir.

12:31 ±×·¯¹Ç·Î ³»°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï »ç¶÷ÀÇ ¸ðµç ÁË¿Í ÈѹæÀº »çÇϽÉÀ» ¾òµÇ ¼º·ÉÀ» ÈѹæÇÏ´Â °ÍÀº »çÇϽÉÀ» ¾òÁö ¸øÇÏ°Ú°í

12:31 Bunun için size diyorum ki, insanlarin isledigi her günah, ettigi her küfür bagislanacak; ama Ruha edilen küfür bagislanmayacaktir.

12:32 ¶Ç ´©±¸µçÁö ¸»·Î ÀÎÀÚ¸¦ °Å¿ªÇÏ¸é »çÇϽÉÀ» ¾òµÇ ´©±¸µçÁö ¸»·Î ¼º·ÉÀ» °Å¿ªÇϸé ÀÌ ¼¼»ó°ú ¿À´Â ¼¼»ó¿¡µµ »çÇϽÉÀ» ¾òÁö ¸øÇϸ®¶ó

12:32 Insanogluna karsi bir söz söyleyen, bagislanacak; ama Kutsal Ruha karsi bir söz söyleyen, ne bu çagda, ne de gelecek çagda bagislanacaktir.

12:33 ³ª¹«µµ ÁÁ°í ½Ç°úµµ ÁÁ´Ù ÇϵçÁö ³ª¹«µµ ÁÁÁö ¾Ê°í ½Ç°úµµ ÁÁÁö ¾Ê´Ù ÇϵçÁö Ç϶ó ±× ½Ç°ú·Î ³ª¹«¸¦ ¾Æ´À´Ï¶ó

12:33 ‹‹Ya agaci iyi, meyvesini de iyi sayin; ya da agaci kötü, meyvesini de kötü sayin. Çünkü her agaç meyvesinden taninir.

12:34 µ¶»çÀÇ Àڽĵé¾Æ ³ÊÈñ´Â ¾ÇÇÏ´Ï ¾î¶»°Ô ¼±ÇÑ ¸»À» ÇÒ ¼ö ÀÖ´À³Ä ÀÌ´Â ¸¶À½¿¡ °¡µæÇÑ °ÍÀ» ÀÔÀ¸·Î ¸»ÇÔÀ̶ó

12:34 Sizi engerekler soyu! Kötü olan sizler nasil iyi sözler söyleyebilirsiniz? Çünkü agiz yürekten tasani söyler.

12:35 ¼±ÇÑ »ç¶÷Àº ±× ½×Àº ¼±¿¡¼­ ¼±ÇÑ °ÍÀ» ³»°í ¾ÇÇÑ »ç¶÷Àº ±× ½×Àº ¾Ç¿¡¼­ ¾ÇÇÑ °ÍÀ» ³»´À´Ï¶ó

12:35 Iyi insan içindeki iyilik hazinesinden iyilik, kötü insan içindeki kötülük hazinesinden kötülük çikarir.

12:36 ³»°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï »ç¶÷ÀÌ ¹«½¼ ¹«ÀÍÇÑ ¸»À» ÇϵçÁö ½ÉÆÇ ³¯¿¡ ÀÌ¿¡ ´ëÇÏ¿© ½É¹®À» ¹ÞÀ¸¸®´Ï

12:36 Size sunu söyleyeyim, insanlar söyledikleri her bos söz için yargi günü hesap verecekler.

12:37 ³× ¸»·Î ÀÇ·Ó´Ù ÇÔÀ» ¹Þ°í ³× ¸»·Î Á¤ÁËÇÔÀ» ¹ÞÀ¸¸®¶ó

12:37 Kendi sözlerinizle aklanacak, yine kendi sözlerinizle suçlu çikarilacaksiniz.››

12:38 ¡Û ±×¶§¿¡ ¼­±â°ü°ú ¹Ù¸®»õÀÎ Áß ¸î »ç¶÷ÀÌ ¸»Ç쵂 ¼±»ý´ÔÀÌ¿© ¿ì¸®¿¡°Ô Ç¥Àû º¸¿© Áֽñ⸦ ¿øÇϳªÀÌ´Ù

12:38 Bunun üzerine bazi din bilginleri ve Ferisiler, ‹‹Ögretmenimiz, senden dogaüstü bir belirti görmek istiyoruz›› dediler.

12:39 ¿¹¼ö²²¼­ ´ë´äÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë ¾ÇÇÏ°í À½¶õÇÑ ¼¼´ë°¡ Ç¥ÀûÀ» ±¸Çϳª ¼±ÁöÀÚ ¿ä³ªÀÇ Ç¥Àû ¹Û¿¡´Â º¸ÀÏ Ç¥ÀûÀÌ ¾ø´À´Ï¶ó

12:39 Isa onlara su karsiligi verdi: ‹‹Kötü ve vefasiz kusak bir belirti istiyor! Ama ona Peygamber Yunusun belirtisinden baska bir belirti gösterilmeyecektir.

12:40 ¿ä³ª°¡ ¹ã³· »çÈêÀ» Å« ¹°°í±â ¹î¼Ó¿¡ ÀÖ¾ú´ø °Í °°ÀÌ ÀÎÀÚµµ ¹ã³· »çÈêÀ» ¶¥ ¼Ó¿¡ ÀÖÀ¸¸®¶ó

12:40 Yunus, nasil üç gün üç gece o koca baligin karninda kaldiysa, Insanoglu da üç gün üç gece yerin bagrinda kalacaktir.

12:41 ½ÉÆÇ ¶§¿¡ ´Ï´À¿þ »ç¶÷µéÀÌ ÀϾ ÀÌ ¼¼´ë »ç¶÷À» Á¤ÁËÇϸ®´Ï ÀÌ´Â ±×µéÀÌ ¿ä³ªÀÇ Àüµµ¸¦ µè°í ȸ°³ÇÏ¿´À½À̾î´Ï¿Í ¿ä³ªº¸´Ù ´õ Å« ÀÌ°¡ ¿©±â ÀÖÀ¸¸ç

12:41 Ninova halki, yargi günü bu kusakla birlikte kalkip bu kusagi yargilayacak. Çünkü Ninovalilar, Yunusun çagrisi üzerine tövbe ettiler. Bakin, Yunustan daha üstün olan buradadir.

12:42 ½ÉÆÇ ¶§¿¡ ³²¹æ ¿©¿ÕÀÌ ÀϾ ÀÌ ¼¼´ë »ç¶÷À» Á¤ÁËÇϸ®´Ï ÀÌ´Â ±×°¡ ¼Ö·Î¸óÀÇ ÁöÇý·Î¿î ¸»À» µéÀ¸·Á°í ¶¥ ³¡¿¡¼­ ¿ÔÀ½À̾î´Ï¿Í ¼Ö·Î¸óº¸´Ù ´õ Å« ÀÌ°¡ ¿©±â ÀÖ´À´Ï¶ó

12:42 Güney Kraliçesi, yargi günü bu kusakla birlikte kalkip bu kusagi yargilayacak. Çünkü kraliçe, Süleymanin bilgece sözlerini dinlemek için dünyanin ta öbür ucundan gelmisti. Bakin, Süleymandan daha üstün olan buradadir.

12:43 ´õ·¯¿î ±Í½ÅÀÌ »ç¶÷¿¡°Ô¼­ ³ª°¬À» ¶§¿¡ ¹° ¾ø´Â °÷À¸·Î ´Ù´Ï¸ç ½¬±â¸¦ ±¸Ç쵂 ¾òÁö ¸øÇÏ°í

12:43 ‹‹Kötü ruh insandan çikinca kurak yerlerde dolanip huzur arar, ama bulamaz.

12:44 ÀÌ¿¡ °¡·ÎµÇ ³»°¡ ³ª¿Â ³» ÁýÀ¸·Î µ¹¾Æ°¡¸®¶ó ÇÏ°í ¿Í º¸´Ï ±× ÁýÀÌ ºñ°í ¼ÒÁ¦µÇ°í ¼ö¸® µÇ¾ú°Å´Ã

12:44 O zaman, ‹Çiktigim eve, kendi evime döneyim› der. Eve gelince orayi bombos, süpürülmüs, düzeltilmis bulur.

12:45 ÀÌ¿¡ °¡¼­ Àúº¸´Ù ´õ ¾ÇÇÑ ±Í½Å ÀÏ°öÀ» µ¥¸®°í µé¾î°¡¼­ °ÅÇÏ´Ï ±× »ç¶÷ÀÇ ³ªÁß ÇüÆíÀÌ Àüº¸´Ù ´õ¿í ½ÉÇÏ°Ô µÇ´À´Ï¶ó ÀÌ ¾ÇÇÑ ¼¼´ë°¡ ¶ÇÇÑ ÀÌ·¸°Ô µÇ¸®¶ó

12:45 Bunun üzerine gider, yanina kendisinden kötü yedi ruh daha alir ve eve girip yerlesirler. Böylece o kisinin son durumu ilkinden beter olur. Bu kötü kusagin basina gelecek olan da budur.››

12:46 ¡Û ¿¹¼ö²²¼­ ¹«¸®¿¡°Ô ¸»¾¸ÇÏ½Ç ¶§¿¡ ±× ¸ðÄ£°ú µ¿»ýµéÀÌ ¿¹¼ö²² ¸»ÇÏ·Á°í ¹Û¿¡ ¼¹´õ´Ï

12:46 Isa daha halka konusurken, annesiyle kardesleri geldi. Disarida durmus, Onunla konusmak istiyorlardi.

12:47 ÇÑ »ç¶÷ÀÌ ¿¹¼ö²² ¿©Â¥¿ÀµÇ º¸¼Ò¼­ ´ç½ÅÀÇ ¸ðÄ£°ú µ¿»ýµéÀÌ ´ç½Å²² ¸»ÇÏ·Á°í ¹Û¿¡ ¼¹³ªÀÌ´Ù ÇÏ´Ï

12:47 Birisi Isaya, ‹‹Bak, annenle kardeslerin disarida duruyor, seninle görüsmek istiyorlar›› dedi.

12:48 ¸»ÇÏ´ø »ç¶÷¿¡°Ô ´ë´äÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë ´©°¡ ³» ¸ðÄ£ÀÌ¸ç ³» µ¿»ýµéÀÌ³Ä ÇϽðí

12:48 Isa, kendisiyle konusana, ‹‹Kimdir annem, kimdir kardeslerim?›› karsiligini verdi.

12:49 ¼ÕÀ» ³»¹Ð¾î Á¦ÀÚµéÀ» °¡¸®ÄÑ °¡¶ó»ç´ë ³ªÀÇ ¸ðÄ£°ú ³ªÀÇ µ¿»ýµéÀ» º¸¶ó

12:49 Eliyle ögrencilerini göstererek, ‹‹Iste annem, iste kardeslerim!›› dedi.

12:50 ´©±¸µçÁö Çϴÿ¡ °è½Å ³» ¾Æ¹öÁöÀÇ ¶æ´ë·Î ÇÏ´Â ÀÚ°¡ ³» ÇüÁ¦¿ä ÀÚ¸Å¿ä ¸ðÄ£À̴϶ó ÇϽôõ¶ó

12:50 ‹‹Göklerdeki Babam'in istegini kim yerine getirirse, kardesim, kizkardesim ve annem odur.››

 ¸¶Åº¹À½ 13Àå / Matta

13:1 ±× ³¯¿¡ ¿¹¼ö²²¼­ Áý¿¡¼­ ³ª°¡»ç ¹Ù´å°¡¿¡ ¾ÉÀ¸½Ã¸Å

13:1 Ayni gün Isa evden çikti, gidip göl kiyisinda oturdu.

13:2 Å« ¹«¸®°¡ ±×¿¡°Ô·Î ¸ð¿© µé°Å´Ã ¿¹¼ö²²¼­ ¹è¿¡ ¿Ã¶ó°¡ ¾ÉÀ¸½Ã°í ¿Â ¹«¸®´Â Çغ¯¿¡ ¼¹´õ´Ï

13:2 Çevresinde büyük bir kalabalik toplandi. Bu yüzden Isa tekneye binip oturdu. Bütün kalabalik kiyida duruyordu.

13:3 ¿¹¼ö²²¼­ ºñÀ¯·Î ¿©·¯ °¡Áö¸¦ ÀúÈñ¿¡°Ô ¸»¾¸ÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë ¾¾¸¦ »Ñ¸®´Â ÀÚ°¡ »Ñ¸®·¯ ³ª°¡¼­

13:3 Isa onlara benzetmelerle birçok sey anlatti. ‹‹Bakin›› dedi, ‹‹Ekincinin biri tohum ekmeye çikti.

13:4 »Ñ¸±»õ ´õ·¯´Â ±æ °¡¿¡ ¶³¾îÁö¸Å »õµéÀÌ ¿Í¼­ ¸Ô¾î ¹ö·È°í

13:4 Ektigi tohumlardan kimi yol kenarina düstü. Kuslar gelip bunlari yedi.

13:5 ´õ·¯´Â ÈëÀÌ ¾ãÀº µ¹¹ç¿¡ ¶³¾îÁö¸Å ÈëÀÌ ±íÁö ¾Æ´ÏÇϹǷΠ°ð ½ÏÀÌ ³ª¿À³ª

13:5 Kimi, topragi az, kayalik yerlere düstü; toprak derin olmadigindan hemen filizlendi.

13:6 ÇØ°¡ µ¸Àº ÈÄ¿¡ ŸÁ®¼­ »Ñ¸®°¡ ¾øÀ¸¹Ç·Î ¸»¶ú°í

13:6 Ne var ki, günes dogunca kavruldular, kök salamadiklari için kuruyup gittiler.

13:7 ´õ·¯´Â °¡½Ã¶³±â À§¿¡ ¶³¾îÁö¸Å °¡½Ã°¡ ÀÚ¶ó¼­ ±â¿îÀ» ¸·¾Ò°í

13:7 Kimi, dikenler arasina düstü. Dikenler büyüdü, filizleri bogdu.

13:8 ´õ·¯´Â ÁÁÀº ¶¥¿¡ ¶³¾îÁö¸Å Ȥ ¹é ¹è, Ȥ À°½Ê ¹è, Ȥ »ï½Ê ¹èÀÇ °á½ÇÀ» ÇÏ¿´´À´Ï¶ó

13:8 Kimi ise iyi topraga düstü. Bazisi yüz, bazisi altmis, bazisi da otuz kat ürün verdi.

13:9 ±Í ÀÖ´Â ÀÚ´Â µéÀ¸¶ó ÇϽô϶ó

13:9 Kulagi olan isitsin!››

13:10 ¡Û Á¦ÀÚµéÀÌ ¿¹¼ö²² ³ª¾Æ¿Í °¡·ÎµÇ ¾îÂîÇÏ¿© ÀúÈñ¿¡°Ô ºñÀ¯·Î ¸»¾¸ÇϽóªÀ̱î

13:10 Ögrencileri gelip Isaya, ‹‹Halka neden benzetmelerle konusuyorsun?›› diye sordular.

13:11 ´ë´äÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë õ±¹ÀÇ ºñ¹ÐÀ» ¾Æ´Â °ÍÀÌ ³ÊÈñ¿¡°Ô´Â Çã¶ôµÇ¾úÀ¸³ª ÀúÈñ¿¡°Ô´Â ¾Æ´ÏµÇ¾ú³ª´Ï

13:11 Isa söyle yanitladi: ‹‹Göklerin Egemenliginin sirlarini bilme ayricaligi size verildi, ama onlara verilmedi.

13:12 ¹«¸© ÀÖ´Â ÀÚ´Â ¹Þ¾Æ ³Ë³ËÇÏ°Ô µÇµÇ ¹«¸© ¾ø´Â ÀÚ´Â ±× ÀÖ´Â °Íµµ »©¾Ñ±â¸®¶ó

13:12 Çünkü kimde varsa, ona daha çok verilecek, bolluga kavusturulacak. Ama kimde yoksa, elindeki de alinacak.

13:13 ±×·¯¹Ç·Î ³»°¡ ÀúÈñ¿¡°Ô ºñÀ¯·Î ¸»Çϱâ´Â ÀúÈñ°¡ º¸¾Æµµ º¸Áö ¸øÇÏ¸ç µé¾îµµ µèÁö ¸øÇÏ¸ç ±ú´ÝÁö ¸øÇÔÀ̴϶ó

13:13 Onlara benzetmelerle konusmamin nedeni budur. Çünkü, ‹Gördükleri halde görmezler, Duyduklari halde duymaz ve anlamazlar.›

13:14 ÀÌ»ç¾ßÀÇ ¿¹¾ðÀÌ ÀúÈñ¿¡°Ô ÀÌ·ç¾úÀ¸´Ï ÀÏ·¶À¸µÇ ³ÊÈñ°¡ µè±â´Â µé¾îµµ ±ú´ÝÁö ¸øÇÒ °ÍÀÌ¿ä º¸±â´Â º¸¾Æµµ ¾ËÁö ¸øÇϸ®¶ó

13:14 ‹‹Böylece Yesayanin peygamberlik sözü onlar için gerçeklesmis oldu: ‹Duyacak duyacak, ama hiç anlamayacaksiniz, Bakacak bakacak, ama hiç görmeyeceksiniz!

13:15  ÀÌ ¹é¼ºµéÀÇ ¸¶À½ÀÌ ¿Ï¾ÇÇÏ¿©Á®¼­ ±× ±Í´Â µè±â¿¡ µÐÇÏ°í ´«Àº °¨¾ÒÀ¸´Ï ÀÌ´Â ´«À¸·Î º¸°í ±Í·Î µè°í ¸¶À½À¸·Î ±ú´Þ¾Æ µ¹ÀÌÄÑ ³»°Ô °íħÀ» ¹ÞÀ»±î µÎ·Á¿öÇÔÀ̶ó ÇÏ¿´´À´Ï¶ó

13:15 Çünkü bu halkin yüregi duygusuzlasti, Kulaklari agirlasti. Gözlerini kapadilar. Öyle ki, gözleri görmesin, Kulaklari duymasin, yürekleri anlamasin Ve bana dönmesinler. Dönselerdi, onlari iyilestirirdim.›

13:16 ±×·¯³ª ³ÊÈñ ´«Àº º½À¸·Î ³ÊÈñ ±Í´Â µéÀ½À¸·Î º¹ÀÌ ÀÖµµ´Ù

13:16 ‹‹Ama ne mutlu size ki, gözleriniz görüyor, kulaklariniz isitiyor!

13:17 ³»°¡ Áø½Ç·Î ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï ¸¹Àº ¼±ÁöÀÚ¿Í ÀÇÀÎÀÌ ³ÊÈñ º¸´Â °ÍµéÀ» º¸°íÀÚ ÇÏ¿©µµ º¸Áö ¸øÇÏ¿´°í ³ÊÈñ µè´Â °ÍµéÀ» µè°íÀÚ ÇÏ¿©µµ µèÁö ¸øÇÏ¿´´À´Ï¶ó

13:17 Size dogrusunu söyleyeyim, nice peygamberler, nice dogru kisiler sizin gördüklerinizi görmek istediler, ama göremediler. Sizin isittiklerinizi isitmek istediler, ama isitemediler.

13:18 ±×·±Áï ¾¾ »Ñ¸®´Â ºñÀ¯¸¦ µéÀ¸¶ó

13:18 ‹‹Simdi ekinciyle ilgili benzetmeyi siz dinleyin.

13:19 ¾Æ¹«³ª õ±¹ ¸»¾¸À» µè°í ±ú´ÝÁö ¸øÇÒ ¶§´Â ¾ÇÇÑ ÀÚ°¡ ¿Í¼­ ±× ¸¶À½¿¡ »Ñ¸®¿î °ÍÀ» »©¾Ñ³ª´Ï ÀÌ´Â °ð ±æ °¡¿¡ »Ñ¸®¿î ÀÚ¿ä

13:19 Kim göksel egemenlikle ilgili sözü isitir de anlamazsa, kötü olan gelir, onun yüregine ekileni söker götürür. Yol kenarina ekilen tohum iste budur.

13:20 µ¹¹ç¿¡ »Ñ¸®¿ü´Ù´Â °ÍÀº ¸»¾¸À» µè°í Áï½Ã ±â»ÝÀ¸·Î ¹ÞµÇ

13:21 ±× ¼Ó¿¡ »Ñ¸®°¡ ¾ø¾î Àá½Ã °ßµð´Ù°¡ ¸»¾¸À» ÀÎÇÏ¿© ȯ³­À̳ª Ç̹ÚÀÌ ÀϾ´Â ¶§¿¡´Â °ð ³Ñ¾îÁö´Â ÀÚ¿ä

13:20 Kayalik yerlere ekilen ise isittigi sözü hemen sevinçle kabul eden, ama kök salamadigi için ancak bir süre dayanan kisidir. Böyle biri Tanri sözünden ötürü sikinti ya da zulme ugrayinca hemen sendeleyip düser.

13:22 °¡½Ã¶³±â¿¡ »Ñ¸®¿ü´Ù´Â °ÍÀº ¸»¾¸À» µéÀ¸³ª ¼¼»óÀÇ ¿°·Á¿Í À縮ÀÇ À¯È¤¿¡ ¸»¾¸ÀÌ ¸·Çô °á½ÇÄ¡ ¸øÇÏ´Â ÀÚ¿ä

13:22 Dikenler arasinda ekilen de sudur: Sözü isitir, ama dünyasal kaygilar ve zenginligin aldaticiligi sözü bogar ve ürün vermesini engeller.

13:23 ÁÁÀº ¶¥¿¡ »Ñ¸®¿ü´Ù´Â °ÍÀº ¸»¾¸À» µè°í ±ú´Ý´Â ÀÚ´Ï °á½ÇÇÏ¿© Ȥ ¹é ¹è, Ȥ À°½Ê ¹è, Ȥ »ï½Ê ¹è°¡ µÇ´À´Ï¶ó ÇϽôõ¶ó

13:23 Iyi topraga ekilen tohum ise, sözü isitip anlayan birine benzer. Böylesi elbette ürün verir, kimi yüz, kimi altmis, kimi de otuz kat.››

13:24 ¿¹¼ö²²¼­ ±×µé ¾Õ¿¡ ¶Ç ºñÀ¯¸¦ º£Ç®¾î °¡¶ó»ç´ë õ±¹Àº ÁÁÀº ¾¾¸¦ Á¦ ¹ç¿¡ »Ñ¸° »ç¶÷°ú °°À¸´Ï

13:24 Isa onlara baska bir benzetme anlatti: ‹‹Göklerin Egemenligi, tarlasina iyi tohum eken adama benzer›› dedi.

13:25 »ç¶÷µéÀÌ Àß ¶§¿¡ ±× ¿ø¼ö°¡ ¿Í¼­ °î½Ä °¡¿îµ¥ °¡¶óÁö¸¦ µ¡»Ñ¸®°í °¬´õ´Ï

13:25 ‹‹Herkes uyurken, adamin düsmani geldi, bugdayin arasina delice ekip gitti.

13:26 ½ÏÀÌ ³ª°í °á½ÇÇÒ ¶§¿¡ °¡¶óÁöµµ º¸ÀÌ°Å´Ã

13:26 Ekin gelisip basak salinca, deliceler de göründü.

13:27 Áý ÁÖÀÎÀÇ Á¾µéÀÌ ¿Í¼­ ¸»Ç쵂 ÁÖ¿© ¹ç¿¡ ÁÁÀº ¾¾¸¦ ½ÉÁö ¾Æ´ÏÇÏ¿´³ªÀÌ±î ±×·¯¸é °¡¶óÁö°¡ ¾îµð¼­ »ý°å³ªÀ̱î

13:27 ‹‹Mal sahibinin köleleri gelip ona söyle dediler: ‹Efendimiz, sen tarlana iyi tohum ekmedin mi? Bu deliceler nereden çikti?›

13:28 ÁÖÀÎÀÌ °¡·ÎµÇ ¿ø¼ö°¡ ÀÌ·¸°Ô ÇÏ¿´±¸³ª Á¾µéÀÌ ¸»Ç쵂 ±×·¯¸é ¿ì¸®°¡ °¡¼­ ÀÌ°ÍÀ» »Ì±â¸¦ ¿øÇϽóªÀ̱î

13:28 ‹‹Mal sahibi, ‹Bunu bir düsman yapmistir› dedi. ‹‹ ‹Gidip deliceleri toplamamizi ister misin?› diye sordu köleler.

13:29 ÁÖÀÎÀÌ °¡·ÎµÇ °¡¸¸ µÎ¾î¶ó °¡¶óÁö¸¦ »Ì´Ù°¡ °î½Ä±îÁö »ÌÀ»±î ¿°·ÁÇϳë¶ó

13:29 ‹‹ ‹Hayir› dedi adam. ‹Deliceleri toplarken belki bugdayi da sökersiniz.

13:30 µÑ ´Ù Ãß¼ö ¶§±îÁö ÇÔ²² ÀÚ¶ó°Ô µÎ¾î¶ó Ãß¼ö ¶§¿¡ ³»°¡ Ãß¼ý±ºµé¿¡°Ô ¸»Çϱ⸦ °¡¶óÁö´Â ¸ÕÀú °ÅµÎ¾î ºÒ»ç¸£°Ô ´ÜÀ¸·Î ¹­°í °î½ÄÀº ¸ð¾Æ ³» °÷°£¿¡ ³ÖÀ¸¶ó Çϸ®¶ó

13:30 Birakin biçim vaktine dek birlikte büyüsünler. Biçim vakti orakçilara, önce deliceleri toplayin diyecegim, yakmak için demet yapin. Bugdayi ise toplayip ambarima koyun.› ››

13:31 ¡Û ¶Ç ºñÀ¯¸¦ º£Ç®¾î °¡¶ó»ç´ë õ±¹Àº ¸¶Ä¡ »ç¶÷ÀÌ Àڱ⠹翡 °®´Ù ½ÉÀº °ÜÀÚ¾¾ ÇÑ ¾Ë °°À¸´Ï

13:31 Isa onlara bir benzetme daha anlatti: ‹‹Göklerin Egemenligi, bir adamin tarlasina ektigi hardal tanesine benzer›› dedi.

13:32 ÀÌ´Â ¸ðµç ¾¾º¸´Ù ÀÛÀº °ÍÀÌ·ÎµÇ ÀÚ¶õ ÈÄ¿¡´Â ³ª¹°º¸´Ù Ä¿¼­ ³ª¹«°¡ µÇ¸Å °øÁßÀÇ »õµéÀÌ ¿Í¼­ ±× °¡Áö¿¡ ±êµéÀÌ´À´Ï¶ó

13:32 ‹‹Hardal tohumlarin en küçügü oldugu halde, gelisince bahçe bitkilerinin boyunu asar, agaç olur. Böylece kuslar gelip dallarinda barinir.››

13:33 ¡Û ¶Ç ºñÀ¯·Î ¸»¾¸ÇÏ½ÃµÇ Ãµ±¹Àº ¸¶Ä¡ ¿©ÀÚ°¡ °¡·ç ¼­ ¸» ¼Ó¿¡ °®´Ù ³Ö¾î ÀüºÎ ºÎÇ®°Ô ÇÑ ´©·è°ú °°À¸´Ï¶ó

13:33 Isa onlara baska bir benzetme anlatti: ‹‹Göklerin Egemenligi, bir kadinin üç ölçek una karistirdigi mayaya benzer. Sonunda bütün hamur kabarir.››

13:34 ¡Û ¿¹¼ö²²¼­ ÀÌ ¸ðµç °ÍÀ» ¹«¸®¿¡°Ô ºñÀ¯·Î ¸»¾¸ÇÏ½Ã°í ºñÀ¯°¡ ¾Æ´Ï¸é ¾Æ¹« °Íµµ ¸»¾¸ÇÏÁö ¾Æ´ÏÇϼÌÀ¸´Ï

13:34 Isa bütün bunlari halka benzetmelerle anlatti. Benzetme kullanmadan onlara hiçbir sey anlatmazdi.

13:35 ÀÌ´Â ¼±ÁöÀÚ·Î ¸»¾¸ÇϽŠ¹Ù  ³»°¡ ÀÔÀ» ¿­¾î ºñÀ¯·Î ¸»ÇÏ°í â¼¼ºÎÅÍ °¨ÃßÀÎ °ÍµéÀ» µå·¯³»¸®¶ó ÇÔÀ» ÀÌ·ç·Á ÇϽÉÀ̴϶ó

13:35 Bu, peygamber araciligiyla bildirilen su söz yerine gelsin diye oldu: ‹‹Agzimi benzetmeler anlatarak açacagim, Dünyanin kurulusundan beri Gizli kalmis sirlari dile getirecegim.››

13:36 ¡Û ÀÌ¿¡ ¿¹¼ö²²¼­ ¹«¸®¸¦ ¶°³ª»ç Áý¿¡ µé¾î°¡½Ã´Ï Á¦ÀÚµéÀÌ ³ª¾Æ¿Í °¡·ÎµÇ ¹çÀÇ °¡¶óÁöÀÇ ºñÀ¯¸¦ ¿ì¸®¿¡°Ô ¼³¸íÇÏ¿© ÁÖ¼Ò¼­

13:36 Bundan sonra Isa halktan ayrilip eve gitti. Ögrencileri yanina gelip, ‹‹Tarladaki delicelerle ilgili benzetmeyi bize açikla›› dediler.

13:37 ´ë´äÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë ÁÁÀº ¾¾¸¦ »Ñ¸®´Â ÀÌ´Â ÀÎÀÚ¿ä

13:37 Isa, ‹‹Iyi tohumu eken, Insanogludur›› diye karsilik verdi.

13:38 ¹çÀº ¼¼»óÀÌ¿ä ÁÁÀº ¾¾´Â õ±¹ÀÇ ¾ÆµéµéÀÌ¿ä °¡¶óÁö´Â ¾ÇÇÑ ÀÚÀÇ ¾ÆµéµéÀÌ¿ä

13:38 ‹‹Tarla ise dünyadir. Iyi tohum, göksel egemenligin ogullari, deliceler de kötü olanin ogullaridir.

13:39 °¡¶óÁö¸¦ ½ÉÀº ¿ø¼ö´Â ¸¶±Í¿ä Ãß¼ö ¶§´Â ¼¼»ó ³¡ÀÌ¿ä Ãß¼ý±ºÀº õ»çµéÀÌ´Ï

13:39 Deliceleri eken düsman, Iblistir. Biçim vakti, çagin sonu; orakçilar ise meleklerdir.

13:40 ±×·±Áï °¡¶óÁö¸¦ °ÅµÎ¾î ºÒ¿¡ »ç¸£´Â °Í °°ÀÌ ¼¼»ó ³¡¿¡µµ ±×·¯Çϸ®¶ó

13:40 ‹‹Deliceler nasil toplanip yakilirsa, çagin sonunda da böyle olacaktir.

13:41 ÀÎÀÚ°¡ ±× õ»çµéÀ» º¸³»¸®´Ï ÀúÈñ°¡ ±× ³ª¶ó¿¡¼­ ¸ðµç ³Ñ¾îÁö°Ô ÇÏ´Â °Í°ú ¶Ç ºÒ¹ýÀ» ÇàÇÏ´Â ÀÚµéÀ» °ÅµÎ¾î ³»¾î

13:42 Ç®¹« ºÒ¿¡ ´øÁ® ³ÖÀ¸¸®´Ï °Å±â¼­ ¿ï¸ç À̸¦ °§ÀÌ ÀÖÀ¸¸®¶ó

13:41 Insanoglu meleklerini gönderecek, onlar da insanlari günaha düsüren her seyi, kötülük yapan herkesi Onun egemenliginden toplayip kizgin firina atacaklar. Orada aglayis ve dis gicirtisi olacaktir.

13:43 ±×¶§¿¡ ÀÇÀεéÀº Àڱ⠾ƹöÁö ³ª¶ó¿¡¼­ ÇØ¿Í °°ÀÌ ºû³ª¸®¶ó ±Í ÀÖ´Â ÀÚ´Â µéÀ¸¶ó

13:43 Dogru kisiler o zaman Babalarinin egemenliginde günes gibi parlayacaklar. Kulagi olan isitsin!››

13:44 ¡Û õ±¹Àº ¸¶Ä¡ ¹ç¿¡ °¨ÃßÀÎ º¸È­¿Í °°À¸´Ï »ç¶÷ÀÌ À̸¦ ¹ß°ßÇÑ ÈÄ ¼û°Ü µÎ°í ±â»µÇÏ¿© µ¹¾Æ°¡¼­ ÀÚ±âÀÇ ¼ÒÀ¯¸¦ ´Ù ÆÈ¾Æ ±× ¹çÀ» »ò´À´Ï¶ó

13:44 ‹‹Göklerin Egemenligi, tarlada sakli bir defineye benzer. Onu bulan yeniden sakladi, sevinçle kosup gitti, varini yogunu satip tarlayi satin aldi.

13:45 ¡Û ¶Ç õ±¹Àº ¸¶Ä¡ ÁÁÀº ÁøÁÖ¸¦ ±¸ÇÏ´Â Àå»ç¿Í °°À¸´Ï

13:45 ‹‹Yine Göklerin Egemenligi, güzel inciler arayan bir tüccara benzer.

13:46 ±ØÈ÷ °ªÁø ÁøÁÖ Çϳª¸¦ ¸¸³ª¸Å °¡¼­ ÀÚ±âÀÇ ¼ÒÀ¯¸¦ ´Ù ÆÈ¾Æ ±× ÁøÁÖ¸¦ »ò´À´Ï¶ó

13:46 Tüccar, çok degerli bir inci bulunca gitti, varini yogunu satip o inciyi satin aldi.››

13:47 ¡Û ¶Ç õ±¹Àº ¸¶Ä¡ ¹Ù´Ù¿¡ Ä¡°í °¢Á¾ ¹°°í±â¸¦ ¸ð´Â ±×¹°°ú °°À¸´Ï

13:47 ‹‹Yine Göklerin Egemenligi, denize atilan ve her çesit baligi toplayan aga benzer.

13:48 ±×¹°¿¡ °¡µæÇϸŠ¹° °¡·Î ²ø¾î ³»°í ¾É¾Æ¼­ ÁÁÀº °ÍÀº ±×¸©¿¡ ´ã°í ¸øµÈ °ÍÀº ³»¾î ¹ö¸®´À´Ï¶ó

13:48 Ag dolunca onu kiyiya çekerler. Oturup ise yarayan baliklari kaplara koyar, yaramayanlari atarlar.

13:49 ¼¼»ó ³¡¿¡µµ ÀÌ·¯Çϸ®¶ó õ»çµéÀÌ ¿Í¼­ ÀÇÀÎ Áß¿¡¼­ ¾ÇÀÎÀ» °¥¶ó ³»¾î

13:50 Ç®¹« ºÒ¿¡ ´øÁ® ³ÖÀ¸¸®´Ï °Å±â¼­ ¿ï¸ç À̸¦ °§ÀÌ ÀÖÀ¸¸®¶ó

13:49 Çagin sonunda da böyle olacak. Melekler gelecek, kötü kisileri dogrularin arasindan ayirip kizgin firina atacaklar. Orada aglayis ve dis gicirtisi olacaktir.››

13:51 ¡Û ÀÌ ¸ðµç °ÍÀ» ±ú´Þ¾Ò´À³Ä ÇÏ½Ã´Ï ´ë´äÇ쵂 ±×·¯ÇÏ¿ÀÀÌ´Ù

13:51 Isa, ‹‹Bütün bunlari anladiniz mi?›› diye sordu. ‹‹Evet›› karsiligini verdiler.

13:52 ¿¹¼ö²²¼­ °¡¶ó»ç´ë ±×·¯¹Ç·Î õ±¹ÀÇ Á¦ÀÚµÈ ¼­±â°ü¸¶´Ù ¸¶Ä¡ »õ °Í°ú ¿¾ °ÍÀ» ±× °÷°£¿¡¼­ ³»¾î¿À´Â ÁýÁÖÀΰú °°À¸´Ï¶ó

13:52 O da onlara, ‹‹Iste böylece Göklerin Egemenligi için egitilmis her din bilgini, hazinesinden hem yeni hem eski degerler çikaran bir mal sahibine benzer›› dedi.

13:53 ¡Û ¿¹¼ö²²¼­ ÀÌ ¸ðµç ºñÀ¯¸¦ ¸¶Ä¡½Å ÈÄ¿¡ °Å±â¸¦ ¶°³ª¼­

13:53 Isa bütün bu benzetmeleri anlattiktan sonra oradan ayrildi.

13:54 °íÇâÀ¸·Î µ¹¾Æ°¡»ç ÀúÈñ ȸ´ç¿¡¼­ °¡¸£Ä¡½Ã´Ï ÀúÈñ°¡ ³î¶ó °¡·ÎµÇ ÀÌ »ç¶÷ÀÇ ÀÌ ÁöÇý¿Í ÀÌ·± ´É·ÂÀÌ ¾îµð¼­ ³µ´À´¢

13:54 Kendi memleketine gitti ve oradaki havrada halka ögretmeye basladi. Halk sasip kalmisti. ‹‹Adamin bu bilgeligi ve mucizeler yaratan gücü nereden geliyor?›› diyorlardi.

13:55 ÀÌ´Â ±× ¸ñ¼öÀÇ ¾ÆµéÀÌ ¾Æ´Ï³Ä ±× ¸ðÄ£Àº ¸¶¸®¾Æ, ±× ÇüÁ¦µéÀº ¾ß°íº¸, ¿ä¼Á, ½Ã¸ó, À¯´Ù¶ó ÇÏÁö ¾Ê´À³Ä

13:55 ‹‹Marangozun oglu degil mi bu? Annesinin adi Meryem degil mi? Yakup, Yusuf, Simun ve Yahuda Onun kardesleri degil mi?

13:56 ±× ´©À̵éÀº ´Ù ¿ì¸®¿Í ÇÔ²² ÀÖÁö ¾Æ´ÏÇÏ³Ä ±×·±Áï ÀÌ »ç¶÷ÀÇ ÀÌ ¸ðµç °ÍÀÌ ¾îµð¼­ ³µ´À´¢ ÇÏ°í

13:56 Kizkardeslerinin hepsi aramizda yasamiyor mu? O halde Onun bütün bu yaptiklari nereden geliyor?››

13:57 ¿¹¼ö¸¦ ¹èôÇÑÁö¶ó ¿¹¼ö²²¼­ ÀúÈñ¿¡°Ô ¸»¾¸ÇÏ½ÃµÇ ¼±ÁöÀÚ°¡ Àڱ⠰íÇâ°ú ÀÚ±â Áý ¿Ü¿¡¼­´Â Á¸°æÀ» ¹ÞÁö ¾ÊÀ½ÀÌ ¾ø´À´Ï¶ó ÇϽðí

13:57 Ve gücenip Onu reddettiler. Ama Isa onlara söyle dedi: ‹‹Bir peygamber, kendi memleketinden ve evinden baska yerde hor görülmez.››

13:58 ÀúÈñÀÇ ¹ÏÁö ¾ÊÀ½À» ÀÎÇÏ¿© °Å±â¼­ ¸¹Àº ´É·ÂÀ» ÇàÄ¡ ¾Æ´ÏÇϽô϶ó

13:58 Imansizliklari yüzünden Isa orada pek fazla mucize yapmadi.

 ¸¶Åº¹À½ 14Àå / Matta

14:1 ±×¶§¿¡ ºÐºÀ ¿Õ Çì·ÔÀÌ ¿¹¼öÀÇ ¼Ò¹®À» µè°í

14:2 ±× ½ÅÇϵ鿡°Ô À̸£µÇ ÀÌ´Â ¼¼·Ê ¿äÇÑÀ̶ó Àú°¡ Á×Àº ÀÚ °¡¿îµ¥¼­ »ì¾Æ³µÀ¸´Ï ±×·¯¹Ç·Î ÀÌ·± ±Ç´ÉÀÌ ±× ¼Ó¿¡¼­ ¿îµ¿Çϴµµ´Ù ÇÏ´õ¶ó

14:1 O günlerde Isayla ilgili haberleri duyan bölge krali Hirodes, adamlarina, ‹‹Bu, Vaftizci Yahyadir›› dedi. ‹‹Ölümden dirildi. Olaganüstü güçlerin onda etkin olmasinin nedeni budur.››

14:3 Àü¿¡ Çì·ÔÀÌ ±× µ¿»ý ºô¸³ÀÇ ¾Æ³» Çì·Îµð¾ÆÀÇ ÀÏ·Î ¿äÇÑÀ» Àâ¾Æ °á¹ÚÇÏ¿© ¿Á¿¡ °¡µÎ¾úÀ¸´Ï

14:3 Hirodes, kardesi Filipusun karisi Hirodiya yüzünden Yahyayi tutuklatmis, baglatip zindana attirmisti.

14:4 ÀÌ´Â ¿äÇÑÀÌ Çì·Ô¿¡°Ô ¸»Ç쵂 ´ç½ÅÀÌ ±× ¿©ÀÚ¸¦ ÃëÇÑ °ÍÀÌ ¿ÇÁö ¾Ê´Ù ÇÏ¿´À½À̶ó

14:4 Çünkü Yahya Hirodese, ‹‹O kadinla evlenmen Kutsal Yasaya aykiridir›› demisti.

14:5 Çì·ÔÀÌ ¿äÇÑÀ» Á×ÀÌ·Á Ç쵂 ¹ÎÁßÀÌ Àú¸¦ ¼±ÁöÀÚ·Î ¿©±â¹Ç·Î ¹ÎÁßÀ» µÎ·Á¿öÇÏ´õ´Ï

14:5 Hirodes Yahyayi öldürtmek istemis, ama halktan korkmustu. Çünkü halk Yahyayi peygamber sayiyordu.

14:6 ¸¶Ä§ Çì·ÔÀÇ »ýÀÏÀ» ´çÇÏ¿© Çì·Îµð¾ÆÀÇ µþÀÌ ¿¬¼® °¡¿îµ¥¼­ ÃãÀ» Ãß¾î Çì·ÔÀ» ±â»Ú°Ô ÇÏ´Ï

14:7 Çì·ÔÀÌ ¸Í¼¼·Î ±×¿¡°Ô ¹«¾ùÀ̵çÁö ´Þ¶ó´Â ´ë·Î ÁÖ°Ú´Ù Çã¶ôÇÏ°Å´Ã

14:6 Hirodesin dogum günü senligi sirasinda Hirodiyanin kizi ortaya çikip dans etti. Bu, Hirodesin öyle hosuna gitti ki, ant içerek kiza ne dilerse verecegini söyledi.

14:8 ±×°¡ Á¦ ¾î¹ÌÀÇ ½ÃÅ´À» µè°í °¡·ÎµÇ ¼¼·Ê ¿äÇÑÀÇ ¸Ó¸®¸¦ ¼Ò¹Ý¿¡ ´ã¾Æ ¿©±â¼­ ³»°Ô ÁÖ¼Ò¼­ ÇÏ´Ï

14:8 Kiz, annesinin kiskirtmasiyla, ‹‹Bana simdi, bir tepsi üzerinde Vaftizci Yahyanin basini ver›› dedi.

14:9 ¿ÕÀÌ ±Ù½ÉÇϳª ÀÚ±âÀÇ ¸Í¼¼ÇÑ °Í°ú ±× ÇÔ²² ¾ÉÀº »ç¶÷µéÀ» ÀÎÇÏ¿© ÁÖ¶ó ¸íÇÏ°í

14:9 Kral buna çok üzüldüyse de, konuklarinin önünde içtigi anttan ötürü bu dilegin yerine getirilmesini buyurdu.

14:10 »ç¶÷À» º¸³»¾î ¿äÇÑÀ» ¿Á¿¡¼­ ¸ñ º£¾î

14:10 Adam gönderip zindanda Yahyanin basini kestirdi.

14:11 ±× ¸Ó¸®¸¦ ¼Ò¹Ý¿¡ ´ã¾Æ´Ù°¡ ±× ¿©¾Æ¿¡°Ô ÁÖ´Ï ±×°¡ Á¦ ¾î¹Ì¿¡°Ô °¡Á®°¡´Ï¶ó

14:11 Kesik bas tepsiyle getirilip kiza verildi, kiz da bunu annesine götürdü.

14:12 ¿äÇÑÀÇ Á¦ÀÚµéÀÌ ¿Í¼­ ½Ãü¸¦ °¡Á®´Ù°¡ Àå»çÇÏ°í °¡¼­ ¿¹¼ö²² °íÇϴ϶ó

14:12 Yahyanin ögrencileri gelip cesedi aldilar ve gömdüler. Sonra gidip Isaya haber verdiler.

14:13 ¡Û ¿¹¼ö²²¼­ µéÀ¸½Ã°í ¹è¸¦ Ÿ°í ¶°³ª»ç µû·Î ºó µé¿¡ °¡½Ã´Ï ¹«¸®°¡ µè°í ¿©·¯ °íÀ»·ÎºÎÅÍ °É¾î¼­ ÁÀ¾Æ°£Áö¶ó

14:13 Isa bunu duyunca, tek basina tenha bir yere çekilmek üzere bir tekneyle oradan ayrildi. Bunu ögrenen halk, kentlerden çikip Onu yaya olarak izledi.

14:14 ¿¹¼ö²²¼­ ³ª¿À»ç Å« ¹«¸®¸¦ º¸½Ã°í ºÒ½ÖÈ÷ ¿©±â»ç ±× Áß¿¡ ÀÖ´Â º´ÀÎÀ» °íÃÄ Áֽô϶ó

14:14 Isa tekneden inince büyük bir kalabalikla karsilasti. Onlara acidi ve hasta olanlarini iyilestirdi.

14:15 Àú³áÀÌ µÇ¸Å Á¦ÀÚµéÀÌ ³ª¾Æ¿Í °¡·ÎµÇ ÀÌ°÷Àº ºó µéÀÌ¿ä ¶§µµ ÀÌ¹Ì Àú¹°¾úÀ¸´Ï ¹«¸®¸¦ º¸³»¾î ¸¶À»¿¡ µé¾î°¡ ¸ÔÀ» °ÍÀ» »ç ¸Ô°Ô ÇϼҼ­

14:15 Aksama dogru ögrencileri yanina gelip, ‹‹Burasi issiz bir yer›› dediler, ‹‹Vakit de geç oldu. Halki saliver de köylere gidip kendilerine yiyecek alsinlar.››

14:16 ¿¹¼ö²²¼­ °¡¶ó»ç´ë °¥ °Í ¾ø´Ù ³ÊÈñ°¡ ¸ÔÀ» °ÍÀ» ÁÖ¾î¶ó

14:16 Isa, ‹‹Gitmelerine gerek yok, onlara siz yiyecek verin›› dedi.

14:17 Á¦ÀÚµéÀÌ °¡·ÎµÇ ¿©±â ¿ì¸®¿¡°Ô ÀÖ´Â °ÍÀº ¶± ´Ù¼¸ °³¿Í ¹°°í±â µÎ ¸¶¸® »ÓÀÌ´ÏÀÌ´Ù

14:17 Ögrenciler, ‹‹Burada bes ekmekle iki baliktan baska bir seyimiz yok ki›› dediler.

14:18 °¡¶ó»ç´ë ±×°ÍÀ» ³»°Ô °¡Á®¿À¶ó ÇϽðí

14:18 Isa, ‹‹Onlari buraya, bana getirin›› dedi.

14:19 ¹«¸®¸¦ ¸íÇÏ¿© Àܵð À§¿¡ ¾ÉÈ÷½Ã°í ¶± ´Ù¼¸ °³¿Í ¹°°í±â µÎ ¸¶¸®¸¦ °¡Áö»ç ÇÏ´ÃÀ» ¿ì·¯·¯ Ãà»çÇÏ½Ã°í ¶±À» ¶¼¾î Á¦Àڵ鿡°Ô ÁֽøŠÁ¦ÀÚµéÀÌ ¹«¸®¿¡°Ô ÁÖ´Ï

14:19 Halka çayira oturmalarini buyurduktan sonra, bes ekmekle iki baligi aldi, gözlerini göge kaldirarak sükretti; sonra ekmekleri bölüp ögrencilerine verdi, onlar da halka dagittilar.

14:20 ´Ù ¹èºÒ¸® ¸Ô°í ³²Àº Á¶°¢À» ¿­ µÎ ¹Ù±¸´Ï¿¡ Â÷°Ô °ÅµÎ¾úÀ¸¸ç

14:20 Herkes yiyip doydu. Artakalan parçalardan on iki sepet dolusu topladilar.

14:21 ¸ÔÀº »ç¶÷Àº ¿©ÀÚ¿Í ¾ÆÀÌ ¿Ü¿¡ ¿Àõ ¸íÀ̳ª µÇ¾ú´õ¶ó

14:21 Yemek yiyenlerin sayisi, kadin ve çocuklar hariç, yaklasik bes bin erkekti.

14:22 ¡Û ¿¹¼ö²²¼­ Áï½Ã Á¦ÀÚµéÀ» ÀçÃËÇÏ»ç ÀڱⰡ ¹«¸®¸¦ º¸³»´Â µ¿¾È¿¡ ¹è¸¦ Ÿ°í ¾Õ¼­ °Ç³ÊÆíÀ¸·Î °¡°Ô ÇϽðí

14:22 Bundan hemen sonra Isa ögrencilerine, tekneye binip kendisinden önce karsi yakaya geçmelerini buyurdu. Bu arada halki evlerine gönderecekti.

14:23 ¹«¸®¸¦ º¸³»½Å ÈÄ¿¡ ±âµµÇÏ·¯ µû·Î »ê¿¡ ¿Ã¶ó°¡½Ã´Ù Àú¹°¸Å °Å±â È¥ÀÚ °è½Ã´õ´Ï

14:23 Halki gönderdikten sonra dua etmek için tek basina daga çikti. Aksam olurken orada yalnizdi.

14:24 ¹è°¡ ÀÌ¹Ì À°Áö¿¡¼­ ¼ö ¸®³ª ¶°³ª¼­ ¹Ù¶÷ÀÌ °Å½½¸®¹Ç·Î ¹°°áÀ» ÀÎÇÏ¿© °í³­À» ´çÇÏ´õ¶ó

14:24 O sirada tekne kiyidan bir hayli uzakta dalgalarla bogusuyordu. Çünkü rüzgar karsi yönden esiyordu.

14:25 ¹ã »ç°æ¿¡ ¿¹¼ö²²¼­ ¹Ù´Ù À§·Î °É¾î¼­ Á¦Àڵ鿡°Ô ¿À½Ã´Ï

14:25 Sabaha karsi Isa, gölün üstünde yürüyerek onlara yaklasti.

14:26 Á¦ÀÚµéÀÌ ±× ¹Ù´Ù À§·Î °É¾î¿À½ÉÀ» º¸°í ³î¶ó À¯·ÉÀ̶ó ÇÏ¸ç ¹«¼­¿öÇÏ¿© ¼Ò¸® Áö¸£°Å´Ã

14:26 Ögrenciler, Onun gölün üstünde yürüdügünü görünce dehsete kapildilar. ‹‹Bu bir hayalet!›› diyerek korkuyla bagristilar.

14:27 ¿¹¼ö²²¼­ Áï½Ã ÀÏ·¯ °¡¶ó»ç´ë ¾È½ÉÇÏ¶ó ³»´Ï µÎ·Á¿ö ¸»¶ó

14:27 Ama Isa hemen onlara seslenerek, ‹‹Cesur olun, benim, korkmayin!›› dedi.

14:28 º£µå·Î°¡ ´ë´äÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ÁÖ¿© ¸¸ÀÏ Áֽþîµç ³ª¸¦ ¸íÇÏ»ç ¹° À§·Î ¿À¶ó ÇϼҼ­ ÇÑ ´ë

14:28 Petrus buna karsilik, ‹‹Ya Rab›› dedi, ‹‹Eger sen isen, buyruk ver suyun üstünden yürüyerek sana geleyim.››

14:29 ¿À¶ó ÇÏ½Ã´Ï º£µå·Î°¡ ¹è¿¡¼­ ³»·Á ¹° À§·Î °É¾î¼­ ¿¹¼ö²²·Î °¡µÇ

14:29 Isa, ‹‹Gel!›› dedi. Petrus da tekneden indi, suyun üstünden yürüyerek Isaya yaklasti.

14:30 ¹Ù¶÷À» º¸°í ¹«¼­¿ö ºüÁ® °¡´ÂÁö¶ó ¼Ò¸® Áú·¯ °¡·ÎµÇ ÁÖ¿© ³ª¸¦ ±¸¿øÇϼҼ­ ÇÏ´Ï

14:30 Ama rüzgarin ne kadar güçlü estigini görünce korktu, batmaya basladi. ‹‹Ya Rab, beni kurtar!›› diye bagirdi.

14:31 ¿¹¼ö²²¼­ Áï½Ã ¼ÕÀ» ³»¹Ð¾î Àú¸¦ ºÙÀâÀ¸½Ã¸ç °¡¶ó»ç´ë ¹ÏÀ½ÀÌ ÀûÀº ÀÚ¿© ¿Ö ÀǽÉÇÏ¿´´À³Ä ÇϽðí

14:31 Isa hemen elini uzatip onu tuttu. Ona, ‹‹Ey kit imanli, neden kusku duydun?›› dedi.

14:32 ¹è¿¡ ÇÔ²² ¿À¸£¸Å ¹Ù¶÷ÀÌ ±×Ä¡´ÂÁö¶ó

14:32 Onlar tekneye bindikten sonra rüzgar dindi.

14:33 ¹è¿¡ ÀÖ´Â »ç¶÷µéÀÌ ¿¹¼ö²² ÀýÇÏ¸ç °¡·ÎµÇ Áø½Ç·Î Çϳª´ÔÀÇ ¾ÆµéÀ̷μÒÀÌ´Ù ÇÏ´õ¶ó

14:33 Teknedekiler, ‹‹Sen gerçekten Tanrinin Oglusun›› diyerek Ona tapindilar.

14:34 ¡Û ÀúÈñ°¡ °Ç³Ê°¡ °Ô³×»ç·¿ ¶¥¿¡ À̸£´Ï

14:34 Gölü asip Ginnesarda karaya çiktilar.

14:35 ±× °÷ »ç¶÷µéÀÌ ¿¹¼ö½Å ÁÙÀ» ¾Ë°í ±× ±Ù¹æ¿¡ µÎ·ç ÅëÁöÇÏ¿© ¸ðµç º´µç ÀÚ¸¦ ¿¹¼ö²² µ¥¸®°í ¿Í¼­

14:35 Yöre halki Isayi taniyinca çevreye haber saldi. Bütün hastalari Ona getirdiler.

14:36 ´Ù¸¸ ¿¹¼öÀÇ ¿Ê°¡¿¡¶óµµ ¼ÕÀ» ´ë°Ô ÇϽñ⸦ °£±¸ÇÏ´Ï ¼ÕÀ» ´ë´Â ÀÚ´Â ´Ù ³ªÀ½À» ¾òÀ¸´Ï¶ó

14:36 Giysisinin etegine bir dokunsak diye yalvariyorlardi. Dokunanlarin hepsi iyilesti.

 ¸¶Åº¹À½ 15Àå / Matta

15:1 ±×¶§¿¡ ¹Ù¸®»õÀΰú ¼­±â°üµéÀÌ ¿¹·ç»ì·½À¸·ÎºÎÅÍ ¿¹¼ö²² ³ª¾Æ¿Í °¡·ÎµÇ

15:2 ´ç½ÅÀÇ Á¦ÀÚµéÀÌ ¾îÂîÇÏ¿© Àå·ÎµéÀÇ À¯ÀüÀ» ¹üÇϳªÀÌ±î ¶± ¸ÔÀ» ¶§¿¡ ¼ÕÀ» ¾ÄÁö ¾Æ´ÏÇϳªÀÌ´Ù

15:1 Bu sirada Yerusalimden bazi Ferisiler ve din bilginleri Isaya gelip, ‹‹Ögrencilerin neden atalarimizin töresini çigniyor?›› diye sordular, ‹‹Yemekten önce ellerini yikamiyorlar.››

15:3 ´ë´äÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë ³ÊÈñ´Â ¾îÂîÇÏ¿© ³ÊÈñ À¯ÀüÀ¸·Î Çϳª´ÔÀÇ °è¸íÀ» ¹üÇÏ´À´¢

15:3 Isa onlara su karsiligi verdi: ‹‹Ya siz, neden töreniz ugruna Tanri buyrugunu çigniyorsunuz?

15:4 Çϳª´ÔÀÌ À̸£¼ÌÀ¸µÇ ³× ºÎ¸ð¸¦ °ø°æÇ϶ó ÇÏ½Ã°í ¶Ç ¾Æºñ³ª ¾î¹Ì¸¦ ÈѹæÇÏ´Â ÀÚ´Â ¹Ýµå½Ã Á×À¸¸®¶ó Çϼ̰ŴÃ

15:4 Çünkü Tanri söyle buyurdu: ‹Annene babana saygi göstereceksin›; ‹Annesine ya da babasina söven kesinlikle öldürülecektir.›

15:5 ³ÊÈñ´Â °¡·ÎµÇ ´©±¸µçÁö ¾Æºñ¿¡°Ô³ª ¾î¹Ì¿¡°Ô ¸»Çϱ⸦ ³»°¡ µå·Á À¯ÀÍÇÏ°Ô ÇÒ °ÍÀÌ Çϳª´Ô²² µå¸²ÀÌ µÇ¾ú´Ù°í Çϱ⸸ Çϸé

15:6 ±× ºÎ¸ð¸¦ °ø°æÇÒ °ÍÀÌ ¾ø´Ù ÇÏ¿© ³ÊÈñ À¯ÀüÀ¸·Î Çϳª´ÔÀÇ ¸»¾¸À» ÆóÇϴµµ´Ù

15:5 Ama siz, ‹Her kim anne ya da babasina, benden alacagin bütün yardim Tanriya adanmistir derse, artik babasina saygi göstermek zorunda degildir› diyorsunuz. Böylelikle, töreniz ugruna Tanrinin sözünü geçersiz kilmis oluyorsunuz.

15:7 ¿Ü½ÄÇÏ´Â ÀÚµé¾Æ ÀÌ»ç¾ß°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô ´ëÇÏ¿© Àß ¿¹¾ðÇÏ¿´µµ´Ù ÀÏ·¶À¸µÇ

15:7 Ey ikiyüzlüler! Yesayanin sizinle ilgili su peygamberlik sözü ne kadar yerindedir: ‹Bu halk dudaklariyla beni sayar, Ama yürekleri benden uzak.

15:8  ÀÌ ¹é¼ºÀÌ ÀÔ¼ú·Î´Â ³ª¸¦ Á¸°æÇ쵂 ¸¶À½Àº ³»°Ô¼­ ¸Öµµ´Ù

15:9 Bana bosuna taparlar. Çünkü ögrettikleri, sadece insan buyruklaridir.› ››

15:9  »ç¶÷ÀÇ °è¸íÀ¸·Î ±³ÈÆÀ» »ï¾Æ °¡¸£Ä¡´Ï ³ª¸¦ ÇêµÇÀÌ °æ¹èÇϴµµ´Ù ÇÏ¿´´À´Ï¶ó ÇϽðí

15:10 ¹«¸®¸¦ ºÒ·¯ À̸£½ÃµÇ µè°í ±ú´ÞÀ¸¶ó

15:10 Isa, halki yanina çagirip onlara, ‹‹Dinleyin ve sunu belleyin›› dedi.

15:11 ÀÔ¿¡ µé¾î°¡´Â °ÍÀÌ »ç¶÷À» ´õ·´°Ô ÇÏ´Â °ÍÀÌ ¾Æ´Ï¶ó ÀÔ¿¡¼­ ³ª¿À´Â ±×°ÍÀÌ »ç¶÷À» ´õ·´°Ô ÇÏ´Â °ÍÀ̴϶ó

15:11 ‹‹Agizdan giren sey insani kirletmez. Insani kirleten agizdan çikandir.››

15:12 ÀÌ¿¡ Á¦ÀÚµéÀÌ ³ª¾Æ¿Í °¡·ÎµÇ ¹Ù¸®»õÀεéÀÌ ÀÌ ¸»¾¸À» µè°í °É¸²ÀÌ µÈ ÁÙ ¾Æ½Ã³ªÀ̱î

15:12 Bu sirada ögrencileri Ona gelip, ‹‹Biliyor musun?›› dediler, ‹‹Ferisiler bu sözü duyunca gücendiler.››

15:13 ¿¹¼ö²²¼­ ´ë´äÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë ½ÉÀº °Í¸¶´Ù ³» õºÎ²²¼­ ½ÉÀ¸½ÃÁö ¾ÊÀº °ÍÀº »ÌÈú °ÍÀÌ´Ï

15:13 Isa su karsiligi verdi: ‹‹Göksel Babamin dikmedigi her fidan kökünden sökülecektir.

15:14 ±×³É µÎ¾î¶ó ÀúÈñ´Â ¼Ò°æÀÌ µÇ¾î ¼Ò°æÀ» ÀεµÇÏ´Â Àڷδ٠¸¸ÀÏ ¼Ò°æÀÌ ¼Ò°æÀ» ÀεµÇÏ¸é µÑÀÌ ´Ù ±¸µ¢ÀÌ¿¡ ºüÁö¸®¶ó ÇϽŴë

15:14 Birakin onlari; onlar körlerin kör kilavuzlaridir. Eger kör köre kilavuzluk ederse, ikisi de çukura düser.››

15:15 º£µå·Î°¡ ´ë´äÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ÀÌ ºñÀ¯¸¦ ¿ì¸®¿¡°Ô ¼³¸íÇÏ¿© ÁֿɼҼ­

15:15 Petrus, ‹‹Bu benzetmeyi bize açikla›› dedi.

15:16 ¿¹¼ö²²¼­ °¡¶ó»ç´ë ³ÊÈñµµ ¾ÆÁ÷±îÁö ±ú´ÞÀ½ÀÌ ¾ø´À³Ä

15:16 ‹‹Siz de mi hâlâ anlamiyorsunuz?›› diye sordu Isa.

15:17 ÀÔÀ¸·Î µé¾î°¡´Â ¸ðµç °ÍÀº ¹è·Î µé¾î°¡¼­ µÚ·Î ³»¾î ¹ö·ÁÁö´Â ÁÙÀ» ¾ËÁö ¸øÇÏ´À³Ä

15:17 ‹‹Agza giren her seyin mideye indigini, oradan da helaya atildigini bilmiyor musunuz?

15:18 ÀÔ¿¡¼­ ³ª¿À´Â °ÍµéÀº ¸¶À½¿¡¼­ ³ª¿À³ª´Ï ÀÌ°ÍÀ̾߸»·Î »ç¶÷À» ´õ·´°Ô ÇÏ´À´Ï¶ó

15:18 Ne var ki agizdan çikan, yürekten kaynaklanir. Insani kirleten de budur.

15:19 ¸¶À½¿¡¼­ ³ª¿À´Â °ÍÀº ¾ÇÇÑ »ý°¢°ú »ìÀΰú °£À½°ú À½¶õ°ú µµÀûÁú°ú °ÅÁþ Áõ°Å¿Í ÈѹæÀÌ´Ï

15:19 Çünkü kötü düsünceler, cinayet, zina, fuhus, hirsizlik, yalan yere taniklik ve iftira hep yürekten kaynaklanir.

15:20 ÀÌ·± °ÍµéÀÌ »ç¶÷À» ´õ·´°Ô ÇÏ´Â °ÍÀÌ¿ä ¾ÄÁö ¾ÊÀº ¼ÕÀ¸·Î ¸Ô´Â °ÍÀº »ç¶÷À» ´õ·´°Ô ÇÏÁö ¸øÇÏ´À´Ï¶ó

15:20 Insani kirleten bunlardir. Yikanmamis ellerle yemek yemek insani kirletmez.››

15:21 ¡Û ¿¹¼ö²²¼­ °Å±â¼­ ³ª°¡»ç µÎ·Î¿Í ½Ãµ· Áö¹æÀ¸·Î µé¾î°¡½Ã´Ï

15:21 Isa oradan ayrilip Sur ve Sayda bölgesine geçti.

15:22 °¡³ª¾È ¿©ÀÚ Çϳª°¡ ±× Áö°æ¿¡¼­ ³ª¿Í¼­ ¼Ò¸® Áú·¯ °¡·ÎµÇ ÁÖ ´ÙÀ­ÀÇ ÀÚ¼ÕÀÌ¿© ³ª¸¦ ºÒ½ÖÈ÷ ¿©±â¼Ò¼­ ³» µþÀÌ Èä¾ÇÈ÷ ±Í½Å µé·È³ªÀÌ´Ù ÇϵÇ

15:22 O yöreden Kenanli bir kadin Isaya gelip, ‹‹Ya Rab, ey Davut Oglu, halime aci! Kizim cine tutuldu, çok kötü durumda›› diye feryat etti.

15:23 ¿¹¼ö´Â ÇÑ ¸»¾¸µµ ´ë´äÁö ¾Æ´ÏÇÏ½Ã´Ï Á¦ÀÚµéÀÌ ¿Í¼­ ûÇÏ¿© ¸»Ç쵂 ±× ¿©ÀÚ°¡ ¿ì¸® µÚ¿¡¼­ ¼Ò¸®¸¦ Áö¸£¿À´Ï º¸³»¼Ò¼­

15:23 Isa kadina hiçbir karsilik vermedi. Ögrencileri yaklasip, ‹‹Sal sunu, gitsin!›› diye rica ettiler. ‹‹Arkamizdan bagirip duruyor.››

15:24 ¿¹¼ö²²¼­ ´ë´äÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë ³ª´Â À̽º¶ó¿¤ ÁýÀÇ ÀÒ¾î¹ö¸° ¾ç ¿Ü¿¡´Â ´Ù¸¥ µ¥·Î º¸³»½ÉÀ» ¹ÞÁö ¾Æ´ÏÇÏ¿´³ë¶ó ÇϽŴë

15:24 Isa, ‹‹Ben yalniz Israil halkinin kaybolmus koyunlarina gönderildim›› diye yanitladi.

15:25 ¿©ÀÚ°¡ ¿Í¼­ ¿¹¼ö²² ÀýÇÏ¸ç °¡·ÎµÇ ÁÖ¿© Àú¸¦ µµ¿ì¼Ò¼­

15:25 Kadin ise yaklasip, ‹‹Ya Rab, bana yardim et!›› diyerek Onun önünde yere kapandi.

15:26 ´ë´äÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë ÀÚ³àÀÇ ¶±À» ÃëÇÏ¿© °³µé¿¡°Ô ´øÁüÀÌ ¸¶¶¥Ä¡ ¾Æ´ÏÇϴ϶ó

15:26 Isa ona, ‹‹Çocuklarin ekmegini alip köpeklere atmak dogru degildir›› dedi.

15:27 ¿©ÀÚ°¡ °¡·ÎµÇ ÁÖ¿© ¿Ç¼ÒÀÌ´Ù¸¶´Â °³µéµµ Á¦ ÁÖÀÎÀÇ »ó¿¡¼­ ¶³¾îÁö´Â ºÎ½º·¯±â¸¦ ¸Ô³ªÀÌ´Ù ÇÏ´Ï

15:27 Kadin, ‹‹Haklisin, ya Rab›› dedi. ‹‹Ama köpekler de efendilerinin sofrasindan düsen kirintilari yer.››

15:28 ÀÌ¿¡ ¿¹¼ö²²¼­ ´ë´äÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë ¿©ÀÚ¾ß ³× ¹ÏÀ½ÀÌ Å©µµ´Ù ³× ¼Ò¿ø´ë·Î µÇ¸®¶ó ÇÏ½Ã´Ï ±× ½Ã·ÎºÎÅÍ ±×ÀÇ µþÀÌ ³ªÀ¸´Ï¶ó

15:28 O zaman Isa ona su karsiligi verdi: ‹‹Ey kadin, imanin büyük! Diledigin gibi olsun.›› Ve kadinin kizi o saatte iyilesti.

15:29 ¡Û ¿¹¼ö²²¼­ °Å±â¼­ ¶°³ª»ç °¥¸±¸® È£¼ý°¡¿¡ À̸£·¯ »ê¿¡ ¿Ã¶ó°¡ °Å±â ¾ÉÀ¸½Ã´Ï

15:29 Isa oradan ayrildi, Celile Gölünün kiyisindan geçerek daga çikip oturdu.

15:30 Å« ¹«¸®°¡ Àý¶Ò¹ßÀÌ¿Í ºÒ±¸ÀÚ¿Í ¼Ò°æ°ú º¡¾î¸®¿Í ±âŸ ¿©·µÀ» µ¥¸®°í ¿Í¼­ ¿¹¼öÀÇ ¹ß ¾Õ¿¡ µÎ¸Å °íÃÄ ÁֽôÏ

15:30 Yanina büyük bir kalabalik geldi. Beraberlerinde kötürüm, kör, çolak, dilsiz ve daha birçok hasta getirdiler. Hastalari Onun ayaklarinin dibine biraktilar. O da onlari iyilestirdi.

15:31 º¡¾î¸®°¡ ¸»ÇÏ°í ºÒ±¸ÀÚ°¡ °ÇÀüÇÏ°í Àý¶Ò¹ßÀÌ°¡ °ÉÀ¸¸ç ¼Ò°æÀÌ º¸´Â °ÍÀ» ¹«¸®°¡ º¸°í ±âÀÌÈ÷ ¿©°Ü À̽º¶ó¿¤ÀÇ Çϳª´Ô²² ¿µ±¤À» µ¹¸®´Ï¶ó

15:31 Halk, dilsizlerin konustugunu, çolaklarin iyilestigini, körlerin gördügünü, kötürümlerin yürüdügünü görünce sasti ve Israilin Tanrisini yüceltti.

15:32 ¡Û ¿¹¼ö²²¼­ Á¦ÀÚµéÀ» ºÒ·¯ °¡¶ó»ç´ë ³»°¡ ¹«¸®¸¦ ºÒ½ÖÈ÷ ¿©±â³ë¶ó ÀúÈñ°¡ ³ª¿Í ÇÔ²² ÀÖÀº Áö ÀÌ¹Ì »çÈêÀ̸Š¸ÔÀ» °ÍÀÌ ¾øµµ´Ù ±æ¿¡¼­ ±âÁøÇÒ±î ÇÏ¿© ±¾°Ü º¸³»Áö ¸øÇÏ°Ú³ë¶ó

15:32 Isa ögrencilerini yanina çagirip, ‹‹Halka aciyorum›› dedi. ‹‹Üç gündür yanimdalar, yiyecek hiçbir seyleri yok. Onlari aç aç evlerine göndermek istemiyorum, yolda bayilabilirler.››

15:33 Á¦ÀÚµéÀÌ °¡·ÎµÇ ±¤¾ß¿¡ ÀÖ¾î ¿ì¸®°¡ ¾îµð¼­ ÀÌ·± ¹«¸®ÀÇ ¹èºÎ¸¦ ¸¸Å­ ¶±À» ¾òÀ¸¸®À̱î

15:33 Ögrenciler kendisine, ‹‹Böyle issiz bir yerde bu kadar kalabaligi doyuracak ekmegi nereden bulalim?›› dediler.

15:34 ¿¹¼ö²²¼­ °¡¶ó»ç´ë ³ÊÈñ¿¡°Ô ¶±ÀÌ ¸î °³³ª ÀÖ´À³Ä °¡·ÎµÇ ÀÏ°ö °³¿Í ÀÛÀº »ý¼± µÎ¾î ¸¶¸®°¡ ÀÖ³ªÀÌ´Ù ÇÏ°Å´Ã

15:34 Isa, ‹‹Kaç ekmeginiz var?›› diye sordu. ‹‹Yedi ekmekle birkaç küçük baligimiz var›› dediler.

15:35 ¿¹¼ö²²¼­ ¹«¸®¸¦ ¸íÇÏ»ç ¶¥¿¡ ¾É°Ô ÇϽðí

15:35 Bunun üzerine Isa, halka yere oturmalarini buyurdu.

15:36 ¶± ÀÏ°ö °³¿Í ±× »ý¼±À» °¡Áö»ç Ãà»çÇÏ½Ã°í ¶¼¾î Á¦Àڵ鿡°Ô ÁÖ½Ã´Ï Á¦ÀÚµéÀÌ ¹«¸®¿¡°Ô ÁÖ¸Å

15:36 Yedi ekmekle baliklari aldi, sükredip bunlari böldü, ögrencilerine verdi. Onlar da halka dagittilar.

15:37 ´Ù ¹èºÒ¸® ¸Ô°í ³²Àº Á¶°¢À» ÀÏ°ö ±¤ÁÖ¸®¿¡ Â÷°Ô °ÅµÎ¾úÀ¸¸ç

15:37 Herkes yiyip doydu. Artakalan parçalardan yedi küfe dolusu topladilar.

15:38 ¸ÔÀº ÀÚ´Â ¿©ÀÚ¿Í ¾ÆÀÌ ¿Ü¿¡ »çõ ¸íÀ̾ú´õ¶ó

15:38 Yemek yiyenlerin sayisi, kadin ve çocuklar hariç, dört bin erkekti.

15:39 ¿¹¼ö²²¼­ ¹«¸®¸¦ Èð¾î º¸³»½Ã°í ¹è¿¡ ¿À¸£»ç ¸¶°¡´Ü Áö°æ¿¡ °¡½Ã´Ï¶ó

15:39 Isa, halki evlerine gönderdikten sonra tekneye binip Magadan bölgesine geçti.

 ¸¶Åº¹À½ 16Àå / Matta

16:1 ¹Ù¸®»õÀΰú »çµÎ°³ÀεéÀÌ ¿Í¼­ ¿¹¼ö¸¦ ½ÃÇèÇÏ¿© Çϴ÷μ­ ¿À´Â Ç¥Àû º¸À̱⸦ ûÇÏ´Ï

16:1 Ferisilerle Sadukiler Isanin yanina geldiler. Onu denemek amaciyla kendilerine gökten bir belirti göstermesini istediler.

16:2 ¿¹¼ö²²¼­ ´ë´äÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë ³ÊÈñ°¡ Àú³á¿¡ ÇÏ´ÃÀÌ ºÓÀ¸¸é ³¯ÀÌ ÁÁ°Ú´Ù ÇÏ°í

16:2 Isa onlara su karsiligi verdi: ‹‹Aksam, ‹Gökyüzü kizil olduguna göre hava iyi olacak› dersiniz.

16:3 ¾Æħ¿¡ ÇÏ´ÃÀÌ ºÓ°í È帮¸é ¿À´ÃÀº ³¯ÀÌ ±Ä°Ú´Ù Çϳª´Ï ³ÊÈñ°¡ õ±â´Â ºÐº°ÇÒ ÁÙ ¾Ë¸é¼­ ½Ã´ëÀÇ Ç¥ÀûÀº ºÐº°ÇÒ ¼ö ¾ø´À³Ä

16:3 Sabah, ‹Bugün gök kizil ve bulutlu, hava bozacak› dersiniz. Gökyüzünün görünümünü yorumlayabiliyorsunuz da, zamanin belirtilerini yorumlayamiyor musunuz?

16:4 ¾ÇÇÏ°í À½¶õÇÑ ¼¼´ë°¡ Ç¥ÀûÀ» ±¸Çϳª ¿ä³ªÀÇ Ç¥Àû ¹Û¿¡´Â º¸¿© Á٠ǥÀûÀÌ ¾ø´À´Ï¶ó ÇϽðí ÀúÈñ¸¦ ¶°³ª °¡½Ã´Ù

16:4 Kötü ve vefasiz kusak bir belirti istiyor! Ama ona Yunusun belirtisinden baska bir belirti gösterilmeyecek.›› Sonra Isa onlari birakip gitti.

16:5 ¡Û Á¦ÀÚµéÀÌ °Ç³ÊÆíÀ¸·Î °¥»õ ¶± °¡Á®°¡±â¸¦ Àؾú´õ´Ï

16:5 Ögrenciler gölün karsi yakasina geçerken ekmek almayi unutmuslardi.

16:6 ¿¹¼ö²²¼­ À̸£½ÃµÇ »ï°¡ ¹Ù¸®»õÀΰú »çµÎ°³ÀεéÀÇ ´©·èÀ» ÁÖÀÇÇ϶ó ÇϽŴë

16:6 Isa onlara, ‹‹Dikkatli olun, Ferisilerin ve Sadukilerin mayasindan kaçinin!›› dedi.

16:7 Á¦ÀÚµéÀÌ ¼­·Î ÀdzíÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ¿ì¸®°¡ ¶±À» °¡Á®¿ÀÁö ¾Æ´ÏÇÏ¿´µµ´Ù ÇÏ°Å´Ã

16:7 Onlar ise kendi aralarinda tartisarak, ‹‹Ekmek almadigimiz için böyle diyor›› dediler.

16:8 ¿¹¼ö²²¼­ ¾Æ½Ã°í °¡¶ó»ç´ë ¹ÏÀ½ÀÌ ÀûÀº ÀÚµé¾Æ ¾îÂî ¶±ÀÌ ¾øÀ½À¸·Î ¼­·Î ÀdzíÇÏ´À³Ä

16:8 Bunun farkinda olan Isa söyle dedi: ‹‹Ey kit imanlilar! Ekmeginiz yok diye niçin tartisiyorsunuz?

16:9 ³ÊÈñ°¡ ¾ÆÁ÷µµ ±ú´ÝÁö ¸øÇÏ´À³Ä ¶± ´Ù¼¸ °³·Î ¿Àõ ¸íÀ» ¸ÔÀÌ°í ÁÖ¿î °ÍÀÌ ¸î ¹Ù±¸´Ï¸ç

16:10 ¶± ÀÏ°ö °³·Î »çõ ¸íÀ» ¸ÔÀÌ°í ÁÖ¿î °ÍÀÌ ¸î ±¤ÁÖ¸®ÀÌ´ø °ÍÀ» ±â¾ïÁö ¸øÇÏ´À³Ä

16:9 Hâlâ anlamiyor musunuz? Bes ekmekle bes bin kisinin doydugunu, kaç sepet dolusu yemek fazlasi topladiginizi hatirlamiyor musunuz? Yedi ekmekle dört bin kisinin doydugunu, kaç küfe dolusu yemek fazlasi topladiginizi hatirlamiyor musunuz?

16:11 ¾îÂî ³» ¸»ÇÑ °ÍÀÌ ¶±¿¡ °üÇÔÀÌ ¾Æ´Ñ ÁÙÀ» ±ú´ÝÁö ¸øÇÏ´À³Ä ¿ÀÁ÷ ¹Ù¸®»õÀΰú »çµÎ°³ÀεéÀÇ ´©·èÀ» ÁÖÀÇÇ϶ó ÇϽôÏ

16:11 Ben size, ‹Ferisilerin ve Sadukilerin mayasindan kaçinin› derken, ekmekten söz etmedigimi nasil olur da anlamazsiniz?››

16:12 ±×Á¦¾ß Á¦ÀÚµéÀÌ ¶±ÀÇ ´©·èÀÌ ¾Æ´Ï¿ä ¹Ù¸®»õÀΰú »çµÎ°³ÀεéÀÇ ±³ÈÆÀ» »ï°¡¶ó°í ¸»¾¸ÇϽŠÁÙÀ» ±ú´ÞÀ¸´Ï¶ó

16:12 Ekmek mayasindan degil de, Ferisilerle Sadukilerin ögretisinden kaçinin dedigini o zaman anladilar.

16:13 ¡Û ¿¹¼ö²²¼­ °¡À̻緪 ºô¸³º¸ Áö¹æ¿¡ À̸£·¯ Á¦Àڵ鿡°Ô ¹°¾î °¡¶ó»ç´ë »ç¶÷µéÀÌ ÀÎÀÚ¸¦ ´©±¸¶ó ÇÏ´À³Ä

16:13 Isa, Filipus Sezariyesi bölgesine geldiginde ögrencilerine sunu sordu: ‹‹Halk, Insanoglunun kim oldugunu söylüyor?››

16:14 °¡·ÎµÇ ´õ·¯´Â ¼¼·Ê ¿äÇÑ, ´õ·¯´Â ¿¤¸®¾ß, ¾î¶²ÀÌ´Â ¿¹·¹¹Ì¾ß³ª ¼±ÁöÀÚ ÁßÀÇ Çϳª¶ó ÇϳªÀÌ´Ù

16:14 Ögrencileri su karsiligi verdiler: ‹‹Kimi Vaftizci Yahya, kimi Ilyas, kimi de Yeremya ya da peygamberlerden biridir diyor.››

16:15 °¡¶ó»ç´ë ³ÊÈñ´Â ³ª¸¦ ´©±¸¶ó ÇÏ´À³Ä

16:15 Isa onlara, ‹‹Siz ne dersiniz›› dedi, ‹‹Sizce ben kimim?››

16:16 ½Ã¸ó º£µå·Î°¡ ´ë´äÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ÁÖ´Â ±×¸®½ºµµ½Ã¿ä »ì¾Æ°è½Å Çϳª´ÔÀÇ ¾ÆµéÀ̽ôÏÀÌ´Ù

16:16 Simun Petrus, ‹‹Sen, yasayan Tanrinin Oglu Mesihsin›› yanitini verdi.

16:17 ¿¹¼ö²²¼­ ´ë´äÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë ¹Ù¿ä³ª ½Ã¸ó¾Æ ³×°¡ º¹ÀÌ ÀÖµµ´Ù À̸¦ ³×°Ô ¾Ë°Ô ÇÑ ÀÌ´Â Ç÷À°ÀÌ ¾Æ´Ï¿ä Çϴÿ¡ °è½Å ³» ¾Æ¹öÁö½Ã´Ï¶ó

16:17 Isa ona, ‹‹Ne mutlu sana, Yunus oglu Simun!›› dedi. ‹‹Bu sirri sana açan insan degil, göklerdeki Babamdir.

16:18 ¶Ç ³»°¡ ³×°Ô À̸£³ë´Ï ³Ê´Â º£µå·Î¶ó ³»°¡ ÀÌ ¹Ý¼® À§¿¡ ³» ±³È¸¸¦ ¼¼¿ì¸®´Ï À½ºÎÀÇ ±Ç¼¼°¡ À̱âÁö ¸øÇϸ®¶ó

16:18 Ben de sana sunu söyleyeyim, sen Petrussun ve ben kilisemi bu kayanin üzerine kuracagim. Ölüler diyarinin kapilari ona karsi direnemeyecek.

16:19 ³»°¡ õ±¹ ¿­¼è¸¦ ³×°Ô ÁÖ¸®´Ï ³×°¡ ¶¥¿¡¼­ ¹«¾ùÀ̵çÁö ¸Å¸é Çϴÿ¡¼­µµ ¸ÅÀÏ °ÍÀÌ¿ä ³×°¡ ¶¥¿¡¼­ ¹«¾ùÀ̵çÁö Ç®¸é Çϴÿ¡¼­µµ Ç®¸®¸®¶ó ÇϽðí

16:19 Göklerin Egemenliginin anahtarlarini sana verecegim. Yeryüzünde baglayacagin her sey göklerde de baglanmis olacak; yeryüzünde çözecegin her sey göklerde de çözülmüs olacak.››

16:20 ÀÌ¿¡ Á¦ÀÚµéÀ» °æ°èÇÏ»ç ÀڱⰡ ±×¸®½ºµµÀÎ °ÍÀ» ¾Æ¹«¿¡°Ôµµ À̸£Áö ¸»¶ó ÇϽô϶ó

16:20 Bu sözlerden sonra Isa, kendisinin Mesih oldugunu kimseye söylememeleri için ögrencilerini uyardi.

16:21 ¡Û À̶§·ÎºÎÅÍ ¿¹¼ö ±×¸®½ºµµ²²¼­ ÀڱⰡ ¿¹·ç»ì·½¿¡ ¿Ã¶ó°¡ Àå·Îµé°ú ´ëÁ¦»çÀåµé°ú ¼­±â°üµé¿¡°Ô ¸¹Àº °í³­À» ¹Þ°í Á×ÀÓÀ» ´çÇÏ°í Á¦ »ï ÀÏ¿¡ »ì¾Æ³ª¾ß ÇÒ °ÍÀ» Á¦Àڵ鿡°Ô ºñ·Î¼Ò °¡¸£Ä¡½Ã´Ï

16:21 Bundan sonra Isa, kendisinin Yerusalime gitmesi, ileri gelenler, baskâhinler ve din bilginlerinin elinden çok aci çekmesi, öldürülmesi ve üçüncü gün dirilmesi gerektigini ögrencilerine anlatmaya basladi.

16:22 º£µå·Î°¡ ¿¹¼ö¸¦ ºÙµé°í °£ÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ÁÖ¿© ±×¸® ¸¶¿É¼Ò¼­ ÀÌ ÀÏÀÌ °áÄÚ ÁÖ¿¡°Ô ¹ÌÄ¡Áö ¾Æ´ÏÇϸ®ÀÌ´Ù

16:22 Bunun üzerine Petrus Onu bir kenara çekip azarlamaya basladi. ‹‹Tanri korusun, ya Rab! Senin basina asla böyle bir sey gelmeyecek!›› dedi.

16:23 ¿¹¼ö²²¼­ µ¹ÀÌÅ°½Ã¸ç º£µå·Î¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ »ç´Ü¾Æ ³» µÚ·Î ¹°·¯ °¡¶ó ³Ê´Â ³ª¸¦ ³Ñ¾îÁö°Ô ÇÏ´Â Àڷδ٠³×°¡ Çϳª´ÔÀÇ ÀÏÀ» »ý°¢Áö ¾Æ´ÏÇÏ°í µµ¸®¾î »ç¶÷ÀÇ ÀÏÀ» »ý°¢Çϴµµ´Ù ÇϽðí

16:23 Ama Isa Petrusa dönüp, ‹‹Çekil önümden, Seytan!›› dedi, ‹‹Bana engel oluyorsun. Düsüncelerin Tanriya degil, insana özgüdür.››

16:24 ÀÌ¿¡ ¿¹¼ö²²¼­ Á¦Àڵ鿡°Ô À̸£½ÃµÇ ¾Æ¹«µçÁö ³ª¸¦ µû¶ó ¿À·Á°Åµç Àڱ⸦ ºÎÀÎÇÏ°í Àڱ⠽ÊÀÚ°¡¸¦ Áö°í ³ª¸¦ ÁÀÀ» °ÍÀ̴϶ó

16:24 Sonra Isa, ögrencilerine sunlari söyledi: ‹‹Ardimdan gelmek isteyen kendini inkâr etsin, çarmihini yüklenip beni izlesin.

16:25 ´©±¸µçÁö Á¦ ¸ñ¼ûÀ» ±¸¿øÄÚÀÚ Çϸé ÀÒÀ» °ÍÀÌ¿ä ´©±¸µçÁö ³ª¸¦ À§ÇÏ¿© Á¦ ¸ñ¼ûÀ» ÀÒÀ¸¸é ãÀ¸¸®¶ó

16:25 Canini kurtarmak isteyen onu yitirecek, canini benim ugruma yitiren ise onu kurtaracaktir.

16:26 »ç¶÷ÀÌ ¸¸ÀÏ ¿Â õÇϸ¦ ¾ò°íµµ Á¦ ¸ñ¼ûÀ» ÀÒÀ¸¸é ¹«¾ùÀÌ À¯ÀÍÇϸ®¿ä »ç¶÷ÀÌ ¹«¾ùÀ» ÁÖ°í Á¦ ¸ñ¼ûÀ» ¹Ù²Ù°Ú´À³Ä

16:26 Insan bütün dünyayi kazanip da canindan olursa, bunun kendisine ne yarari olur? Insan kendi canina karsilik ne verebilir?

16:27 ÀÎÀÚ°¡ ¾Æ¹öÁöÀÇ ¿µ±¤À¸·Î ±× õ»çµé°ú ÇÔ²² ¿À¸®´Ï ±×¶§¿¡ °¢ »ç¶÷ÀÇ ÇàÇÑ ´ë·Î °±À¸¸®¶ó

16:27 Insanoglu, Babasinin görkemi içinde melekleriyle gelecek ve herkese, yaptiginin karsiligini verecektir.

16:28 Áø½Ç·Î ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï ¿©±â ¼¹´Â »ç¶÷ Áß¿¡ Á×±â Àü¿¡ ÀÎÀÚ°¡ ±× ¿Õ±ÇÀ» °¡Áö°í ¿À´Â °ÍÀ» º¼ Àڵ鵵 ÀÖ´À´Ï¶ó

16:28 Size dogrusunu söyleyeyim, burada bulunanlar arasinda, Insanoglu'nun kendi egemenligi içinde gelisini görmeden ölümü tatmayacak olanlar var.››

 ¸¶Åº¹À½ 17Àå / Matta

17:1 ¿³»õ ÈÄ¿¡ ¿¹¼ö²²¼­ º£µå·Î¿Í ¾ß°íº¸¿Í ±× ÇüÁ¦ ¿äÇÑÀ» µ¥¸®½Ã°í µû·Î ³ôÀº »ê¿¡ ¿Ã¶ó°¡¼Ì´õ´Ï

17:1 Alti gün sonra Isa, yanina yalniz Petrus, Yakup ve Yakupun kardesi Yuhannayi alarak yüksek bir daga çikti.

17:2 ÀúÈñ ¾Õ¿¡¼­ º¯ÇüµÇ»ç ±× ¾ó±¼ÀÌ ÇØ °°ÀÌ ºû³ª¸ç ¿ÊÀÌ ºû°ú °°ÀÌ Èñ¾îÁ³´õ¶ó

17:2 Onlarin gözü önünde Isanin görünümü degisti. Yüzü günes gibi parladi, giysileri isik gibi bembeyaz oldu.

17:3 ¶§¿¡ ¸ð¼¼¿Í ¿¤¸®¾ß°¡ ¿¹¼ö·Î ´õºÒ¾î ¸»¾¸ÇÏ´Â °ÍÀÌ ÀúÈñ¿¡°Ô º¸ÀÌ°Å´Ã

17:3 O anda Musayla Ilyas ögrencilere göründü. Isayla konusuyorlardi.

17:4 º£µå·Î°¡ ¿¹¼ö²² ¿©Â¥¿Í °¡·ÎµÇ ÁÖ¿© ¿ì¸®°¡ ¿©±â ÀÖ´Â °ÍÀÌ ÁÁ»ç¿À´Ï ÁÖ²²¼­ ¸¸ÀÏ ¿øÇÏ½Ã¸é ³»°¡ ¿©±â¼­ Ãʸ· ¼ÂÀ» ÁþµÇ Çϳª´Â ÁÖ¸¦ À§ÇÏ¿©, Çϳª´Â ¸ð¼¼¸¦ À§ÇÏ¿©, Çϳª´Â ¿¤¸®¾ß¸¦ À§ÇÏ¿© Çϸ®ÀÌ´Ù

17:4 Petrus Isaya, ‹‹Ya Rab›› dedi, ‹‹Burada bulunmamiz ne iyi oldu! Istersen burada üç çardak kurayim: Biri sana, biri Musaya, biri de Ilyasa.››

17:5 ¸»ÇÒ ¶§¿¡ Ȧ¿¬È÷ ºû³­ ±¸¸§ÀÌ ÀúÈñ¸¦ µ¤À¸¸ç ±¸¸§ ¼Ó¿¡¼­ ¼Ò¸®°¡ ³ª¼­ °¡·ÎµÇ ÀÌ´Â ³» »ç¶ûÇÏ´Â ¾ÆµéÀÌ¿ä ³» ±â»µÇÏ´Â ÀÚ´Ï ³ÊÈñ´Â ÀúÀÇ ¸»À» µéÀ¸¶ó ÇÏ´ÂÁö¶ó

17:5 Petrus daha konusurken parlak bir bulut onlara gölge saldi. Buluttan gelen bir ses, ‹‹Sevgili Oglum budur, Ondan hosnudum. Onu dinleyin!›› dedi.

17:6 Á¦ÀÚµéÀÌ µè°í ¾þµå¸®¾î ½ÉÈ÷ µÎ·Á¿öÇÏ´Ï

17:6 Ögrenciler bunu isitince, dehset içinde yüzüstü yere kapandilar.

17:7 ¿¹¼ö²²¼­ ³ª¾Æ¿Í ÀúÈñ¿¡°Ô ¼ÕÀ» ´ë½Ã¸ç °¡¶ó»ç´ë ÀϾ¶ó µÎ·Á¿ö ¸»¶ó ÇϽŴë

17:7 Isa gelip onlara dokundu, ‹‹Kalkin, korkmayin!›› dedi.

17:8 Á¦ÀÚµéÀÌ ´«À» µé°í º¸¸Å ¿ÀÁ÷ ¿¹¼ö ¿Ü¿¡´Â ¾Æ¹«µµ º¸ÀÌÁö ¾Æ´ÏÇÏ´õ¶ó

17:8 Baslarini kaldirinca Isadan baska kimseyi göremediler.

17:9 ¡Û ÀúÈñ°¡ »ê¿¡¼­ ³»·Á¿Ã ¶§¿¡ ¿¹¼ö²²¼­ ¸íÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë ÀÎÀÚ°¡ Á×Àº ÀÚ °¡¿îµ¥¼­ »ì¾Æ³ª±â Àü¿¡´Â º» °ÍÀ» ¾Æ¹«¿¡°Ôµµ À̸£Áö ¸»¶ó ÇϽôÏ

17:9 Dagdan inerlerken Isa onlara, ‹‹Insanoglu ölümden dirilmeden, gördüklerinizi kimseye söylemeyin›› diye buyurdu.

17:10 Á¦ÀÚµéÀÌ ¹¯ÀÚ¿Í °¡·ÎµÇ ±×·¯¸é ¾îÂîÇÏ¿© ¼­±â°üµéÀÌ ¿¤¸®¾ß°¡ ¸ÕÀú ¿Í¾ß Çϸ®¶ó ÇϳªÀ̱î

17:10 Ögrencileri Ona sunu sordular: ‹‹Peki, din bilginleri neden önce Ilyasin gelmesi gerektigini söylüyorlar?››

17:11 ¿¹¼ö²²¼­ ´ë´äÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë ¿¤¸®¾ß°¡ °ú¿¬ ¸ÕÀú ¿Í¼­ ¸ðµç ÀÏÀ» ȸº¹Çϸ®¶ó

17:11 Isa, ‹‹Ilyas gerçekten gelecek ve her seyi yeniden düzene koyacak›› diye yanitladi.

17:12 ³»°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô ¸»Çϳë´Ï ¿¤¸®¾ß°¡ ÀÌ¹Ì ¿ÔÀ¸µÇ »ç¶÷µéÀÌ ¾ËÁö ¸øÇÏ°í ÀÓÀÇ·Î ´ë¿ìÇÏ¿´µµ´Ù ÀÎÀÚµµ ÀÌ¿Í °°ÀÌ ±×µé¿¡°Ô °í³­À» ¹ÞÀ¸¸®¶ó ÇϽôÏ

17:12 ‹‹Size sunu söyleyeyim, Ilyas zaten geldi, ama onu tanimadilar, ona yapmadiklarini birakmadilar. Ayni sekilde Insanoglu da onlarin elinden aci çekecektir.››

17:13 ±×Á¦¾ß Á¦ÀÚµéÀÌ ¿¹¼öÀÇ ¸»¾¸ÇϽŠ°ÍÀÌ ¼¼·Ê ¿äÇÑÀÎ ÁÙÀ» ±ú´ÞÀ¸´Ï¶ó

17:13 O zaman ögrenciler Isanin kendilerine Vaftizci Yahyadan söz ettigini anladilar.

17:14 ¡Û ÀúÈñ°¡ ¹«¸®¿¡°Ô À̸£¸Å ÇÑ »ç¶÷ÀÌ ¿¹¼ö²² ¿Í¼­ ²Ý¾î ¾þµå¸®¾î °¡·ÎµÇ

17:14 Kalabaligin yanina vardiklarinda bir adam Isaya yaklasip önünde diz çöktü.

17:15 ÁÖ¿© ³» ¾ÆµéÀ» ºÒ½ÖÈ÷ ¿©±â¼Ò¼­ Àú°¡ °£Áú·Î ½ÉÈ÷ °í»ýÇÏ¿© ÀÚÁÖ ºÒ¿¡µµ ³Ñ¾îÁö¸ç ¹°¿¡µµ ³Ñ¾îÁö´ÂÁö¶ó

17:15 ‹‹Ya Rab›› dedi, ‹‹Oglumun haline aci! Sarasi var, çok aci çekiyor. Sik sik atese, suya düsüyor.

17:16 ³»°¡ ÁÖÀÇ Á¦Àڵ鿡°Ô µ¥¸®°í ¿ÔÀ¸³ª ´ÉÈ÷ °íÄ¡Áö ¸øÇÏ´õÀÌ´Ù

17:16 Onu senin ögrencilerine getirdim, ama iyilestiremediler.››

17:17 ¿¹¼ö²²¼­ ´ë´äÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë ¹ÏÀ½ÀÌ ¾ø°í ÆпªÇÑ ¼¼´ë¿© ³»°¡ ¾ó¸¶³ª ³ÊÈñ¿Í ÇÔ²² ÀÖÀ¸¸ç ¾ó¸¶³ª ³ÊÈñ¸¦ ÂüÀ¸¸®¿ä ±×¸¦ À̸®·Î µ¥·Á¿À¶ó ÇϽôÙ

17:17 Isa, ‹‹Ey imansiz ve sapmis kusak!›› dedi. ‹‹Sizinle daha ne kadar kalacagim? Size daha ne kadar katlanacagim? Çocugu buraya, bana getirin.››

17:18 ÀÌ¿¡ ¿¹¼ö²²¼­ ²Ù¢À¸½Ã´Ï ±Í½ÅÀÌ ³ª°¡°í ¾ÆÀÌ°¡ ±×¶§ºÎÅÍ ³ªÀ¸´Ï¶ó

17:18 Isa cini azarlayinca, cin çocuktan çikti, çocuk o anda iyilesti.

17:19 À̶§¿¡ Á¦ÀÚµéÀÌ Á¾¿ëÈ÷ ¿¹¼ö²² ³ª¾Æ¿Í °¡·ÎµÇ ¿ì¸®´Â ¾îÂîÇÏ¿© ÂѾƳ»Áö ¸øÇÏ¿´³ªÀ̱î

17:19 Sonra ögrenciler tek baslarina Isaya gelip, ‹‹Biz cini neden kovamadik?›› diye sordular.

17:20 °¡¶ó»ç´ë ³ÊÈñ ¹ÏÀ½ÀÌ ÀûÀº ¿¬°í´Ï¶ó Áø½Ç·Î ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï ³ÊÈñ°¡ ¸¸ÀÏ ¹ÏÀ½ÀÌ ÇÑ °ÜÀÚ¾¾ ¸¸Å­¸¸ ÀÖÀ¸¸é ÀÌ »êÀ» ¸íÇÏ¿© ¿©±â¼­ Àú±â·Î ¿Å±â¶ó ÇÏ¿©µµ ¿Å±æ °ÍÀÌ¿ä ¶Ç ³ÊÈñ°¡ ¸øÇÒ °ÍÀÌ ¾øÀ¸¸®¶ó

17:20 Isa, ‹‹Imaniniz kit oldugu için›› karsiligini verdi. ‹‹Size dogrusunu söyleyeyim, bir hardal tanesi kadar imaniniz olsa su daga, ‹Buradan suraya göç› derseniz, göçer; sizin için imkânsiz bir sey olmayacaktir.››

17:21 {¾øÀ½}

17:22 ¡Û °¥¸±¸®¿¡ ¸ðÀÏ ¶§¿¡ ¿¹¼ö²²¼­ Á¦Àڵ鿡°Ô À̸£½ÃµÇ ÀÎÀÚ°¡ ÀåÂ÷ »ç¶÷µéÀÇ ¼Õ¿¡ ³Ñ±â¿ö

17:23 Á×ÀÓÀ» ´çÇÏ°í Á¦ »ï ÀÏ¿¡ »ì¾Æ³ª¸®¶ó ÇÏ½Ã´Ï Á¦ÀÚµéÀÌ ½ÉÈ÷ ±Ù½ÉÇÏ´õ¶ó

17:22 Celilede bir araya geldiklerinde Isa onlara, ‹‹Insanoglu, insanlarin eline teslim edilecek ve öldürülecek, ama üçüncü gün dirilecek›› dedi. Ögrenciler buna çok kederlendiler.

17:24 °¡¹ö³ª¿ò¿¡ À̸£´Ï ¹Ý ¼¼°Ö ¹Þ´Â ÀÚµéÀÌ º£µå·Î¿¡°Ô ³ª¾Æ¿Í °¡·ÎµÇ ³ÊÀÇ ¼±»ýÀÌ ¹Ý ¼¼°ÖÀ» ³»Áö ¾Æ´ÏÇÏ´À³Ä

17:24 Kefarnahuma geldiklerinde, iki dirhemlik tapinak vergisini toplayanlar Petrusa gelip, ‹‹Ögretmeniniz tapinak vergisini ödemiyor mu?›› diye sordular.

17:25 °¡·ÎµÇ ³»½Å´Ù ÇÏ°í Áý¿¡ µé¾î°¡´Ï ¿¹¼ö²²¼­ ¸ÕÀú °¡¶ó»ç´ë ½Ã¸ó¾Æ ³× »ý°¢Àº ¾î¶°ÇÏ´¢ ¼¼»ó ÀӱݵéÀÌ ´µ°Ô °ü¼¼¿Í Á¤¼¼¸¦ ¹Þ´À³Ä Àڱ⠾Ƶ鿡°Ô³Ä ŸÀο¡°Ô³Ä

17:25 Petrus, ‹‹Ödüyor›› dedi. Petrus eve gelince, daha kendisi bir sey söylemeden Isa ona, ‹‹Simun, ne dersin?›› dedi. ‹‹Dünya krallari gümrük ya da vergiyi kimlerden alir? Kendi ogullarindan mi, yabancilardan mi?››

17:26 º£µå·Î°¡ °¡·ÎµÇ ŸÀο¡°Ô´ÏÀÌ´Ù ¿¹¼ö²²¼­ °¡¶ó»ç´ë ±×·¯ÇÏ¸é ¾ÆµéµéÀº ¼¼¸¦ ¸éÇϸ®¶ó

17:26 Petrusun, ‹‹Yabancilardan›› demesi üzerine Isa, ‹‹O halde ogullar muaftir›› dedi.

17:27 ±×·¯³ª ¿ì¸®°¡ ÀúÈñ·Î ¿ÀÇØÄÉ ÇÏÁö ¾Ê±â À§ÇÏ¿© ³×°¡ ¹Ù´Ù¿¡ °¡¼­ ³¬½Ã¸¦ ´øÁ® ¸ÕÀú ¿À¸£´Â °í±â¸¦ °¡Á® ÀÔÀ» ¿­¸é µ· ÇÑ ¼¼°ÖÀ» ¾òÀ» °ÍÀÌ´Ï °¡Á®´Ù°¡ ³ª¿Í ³Ê¸¦ À§ÇÏ¿© ÁÖ¶ó ÇϽô϶ó

17:27 ‹‹Ama vergi toplayanlari gücendirmeyelim. Göle gidip oltani at. Tuttugun ilk baligi çikar, onun agzini aç, dört dirhemlik bir akçe bulacaksin. Parayi al, ikimizin vergisi olarak onlara ver.››

 ¸¶Åº¹À½ 18Àå / Matta

18:1 ±×¶§¿¡ Á¦ÀÚµéÀÌ ¿¹¼ö²² ³ª¾Æ¿Í °¡·ÎµÇ õ±¹¿¡¼­´Â ´©°¡ Å©´ÏÀ̱î

18:1 Bu sirada ögrencileri Isaya yaklasip, ‹‹Göklerin Egemenliginde en büyük kimdir?›› diye sordular.

18:2 ¿¹¼ö²²¼­ ÇÑ ¾î¸° ¾ÆÀ̸¦ ºÒ·¯ ÀúÈñ °¡¿îµ¥ ¼¼¿ì½Ã°í

18:3 °¡¶ó»ç´ë Áø½Ç·Î ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï ³ÊÈñ°¡ µ¹ÀÌÄÑ ¾î¸° ¾ÆÀ̵é°ú °°ÀÌ µÇÁö ¾Æ´ÏÇÏ¸é °á´ÜÄÚ Ãµ±¹¿¡ µé¾î°¡Áö ¸øÇϸ®¶ó

18:2 Isa, yanina küçük bir çocuk çagirdi, onu orta yere dikip söyle dedi: ‹‹Size dogrusunu söyleyeyim, yolunuzdan dönüp küçük çocuklar gibi olmazsaniz, Göklerin Egemenligine asla giremezsiniz.

18:4 ±×·¯¹Ç·Î ´©±¸µçÁö ÀÌ ¾î¸° ¾ÆÀÌ¿Í °°ÀÌ Àڱ⸦ ³·Ãß´Â ±×ÀÌ°¡ õ±¹¿¡¼­ Å« Àڴ϶ó

18:4 Kim bu çocuk gibi alçakgönüllü olursa, Göklerin Egemenliginde en büyük odur.

18:5 ¶Ç ´©±¸µçÁö ³» À̸§À¸·Î ÀÌ·± ¾î¸° ¾ÆÀÌ Çϳª¸¦ ¿µÁ¢ÇÏ¸é °ð ³ª¸¦ ¿µÁ¢ÇÔÀÌ´Ï

18:5 Böyle bir çocugu benim adim ugruna kabul eden, beni kabul etmis olur.

18:6 ´©±¸µçÁö ³ª¸¦ ¹Ï´Â ÀÌ ¼ÒÀÚ Áß Çϳª¸¦ ½ÇÁ·ÄÉ Çϸé Â÷¶ó¸® ¿¬ÀÚ ¸Ëµ¹À» ±× ¸ñ¿¡ ´Þ¸®¿ì°í ±íÀº ¹Ù´Ù¿¡ ºü¶ß¸®¿ì´Â °ÍÀÌ ³ªÀ¸´Ï¶ó

18:6 ‹‹Ama kim bana iman eden bu küçüklerden birini günaha düsürürse, boynuna kocaman bir degirmen tasi asilip denizin dibine atilmasi kendisi için daha iyi olur.

18:7 ½ÇÁ·ÄÉ ÇÏ´Â ÀϵéÀÌ ÀÖÀ½À» ÀÎÇÏ¿© ¼¼»ó¿¡ È­°¡ ÀÖµµ´Ù ½ÇÁ·ÄÉ ÇÏ´Â ÀÏÀÌ ¾øÀ» ¼ö´Â ¾øÀ¸³ª ½ÇÁ·ÄÉ ÇÏ´Â ±× »ç¶÷¿¡°Ô´Â È­°¡ ÀÖµµ´Ù

18:7 Insani günaha düsüren tuzaklardan ötürü vay dünyanin haline! Böyle tuzaklarin olmasi kaçinilmazdir. Ama bu tuzaklara aracilik eden kisinin vay haline!

18:8 ¸¸ÀÏ ³× ¼ÕÀ̳ª ³× ¹ßÀÌ ³Ê¸¦ ¹üÁËÄÉ Çϰŵç Âï¾î ³»¹ö¸®¶ó ºÒ±¸ÀÚ³ª Àý¶Ò¹ßÀÌ·Î ¿µ»ý¿¡ µé¾î°¡´Â °ÍÀÌ µÎ ¼Õ°ú µÎ ¹ßÀ» °¡Áö°í ¿µ¿øÇÑ ºÒ¿¡ ´øÁö¿ì´Â °Íº¸´Ù ³ªÀ¸´Ï¶ó

18:8 ‹‹Eger elin ya da ayagin günah islemene neden olursa, onu kesip at. Tek el, tek ayakla yasama kavusman, iki elle, iki ayakla sönmez atese atilmandan iyidir.

18:9 ¸¸ÀÏ ³× ´«ÀÌ ³Ê¸¦ ¹üÁËÄÉ ÇÏ°Åµç »©¾î ³»¹ö¸®¶ó ÇÑ ´«À¸·Î ¿µ»ý¿¡ µé¾î°¡´Â °ÍÀÌ µÎ ´«À» °¡Áö°í Áö¿Á ºÒ¿¡ ´øÁö¿ì´Â °Íº¸´Ù ³ªÀ¸´Ï¶ó

18:9 Eger gözün günah islemene neden olursa, onu çikar at. Tek gözle yasama kavusman, iki gözle cehennem atesine atilmandan iyidir.

18:10 »ï°¡ ÀÌ ¼ÒÀÚ Áß¿¡ Çϳªµµ ¾÷½Å¿©±âÁö ¸»¶ó ³ÊÈñ¿¡°Ô ¸»Çϳë´Ï ÀúÈñ õ»çµéÀÌ Çϴÿ¡¼­ Çϴÿ¡ °è½Å ³» ¾Æ¹öÁöÀÇ ¾ó±¼À» Ç×»ó ºÆ¿É´À´Ï¶ó

18:10 ‹‹Bu küçüklerden birini bile hor görmekten sakinin! Size sunu söyleyeyim, onlarin göklerdeki melekleri, göklerdeki Babamin yüzünü her zaman görürler.››

18:11 {¾øÀ½}

18:12 ³ÊÈñ »ý°¢¿¡´Â ¾î¶»°Ú´À´¢ ¸¸ÀÏ ¾î¶² »ç¶÷ÀÌ ¾ç ÀÏ¹é ¸¶¸®°¡ Àִµ¥ ±× Áß¿¡ Çϳª°¡ ±æÀ» ÀÒ¾úÀ¸¸é ±× ¾ÆÈç ¾ÆÈ© ¸¶¸®¸¦ »ê¿¡ µÎ°í °¡¼­ ±æ ÀÒÀº ¾çÀ» ãÁö ¾Ê°Ú´À³Ä

18:12 ‹‹Siz ne dersiniz? Bir adamin yüz koyunu olsa ve bunlardan biri yolunu sasirsa, doksan dokuzunu daglarda birakip yolunu sasirani aramaya gitmez mi?

18:13 Áø½Ç·Î ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï ¸¸ÀÏ Ã£À¸¸é ±æÀ» ÀÒÁö ¾Æ´ÏÇÑ ¾ÆÈç ¾ÆÈ© ¸¶¸®º¸´Ù ÀÌ°ÍÀ» ´õ ±â»µÇϸ®¶ó

18:13 Size dogrusunu söyleyeyim, eger onu bulursa, yolunu sasirmamis doksan dokuz koyun için sevindiginden daha çok onun için sevinir.

18:14 ÀÌ¿Í °°ÀÌ ÀÌ ¼ÒÀÚ Áß¿¡ Çϳª¶óµµ ÀÒ¾îÁö´Â °ÍÀº Çϴÿ¡ °è½Å ³ÊÈñ ¾Æ¹öÁöÀÇ ¶æÀÌ ¾Æ´Ï´Ï¶ó

18:14 Bunun gibi, göklerdeki Babaniz da bu küçüklerden hiçbirinin kaybolmasini istemez.››

18:15 ¡Û ³× ÇüÁ¦°¡ Á˸¦ ¹üÇÏ°Åµç °¡¼­ ³Ê¿Í ±× »ç¶÷°ú¸¸ »ó´ëÇÏ¿© ±Ç°íÇÏ¶ó ¸¸ÀÏ µéÀ¸¸é ³×°¡ ³× ÇüÁ¦¸¦ ¾òÀº °ÍÀÌ¿ä

18:15 ‹‹Eger kardesin sana karsi günah islerse, ona git, suçunu kendisine göster. Her sey yalniz ikinizin arasinda kalsin. Kardesin seni dinlerse, onu kazanmis olursun.

18:16 ¸¸ÀÏ µèÁö ¾Ê°Åµç ÇÑ µÎ »ç¶÷À» µ¥¸®°í °¡¼­ µÎ ¼¼ ÁõÀÎÀÇ ÀÔÀ¸·Î ¸»¸¶´Ù ÁõÂüÄÉ Ç϶ó

18:16 Ama dinlemezse, yanina bir ya da iki kisi daha al ki, söylenen her sey iki ya da üç tanigin sözüyle dogrulansin.

18:17 ¸¸ÀÏ ±×µéÀÇ ¸»µµ µèÁö ¾Ê°Åµç ±³È¸¿¡ ¸»ÇÏ°í ±³È¸ÀÇ ¸»µµ µèÁö ¾Ê°Åµç À̹æÀΰú ¼¼¸®¿Í °°ÀÌ ¿©±â¶ó

18:17 Onlari da dinlemezse, durumu inanlilar topluluguna bildir. Toplulugu da dinlemezse, onu putperest ya da vergi görevlisi say.

18:18 Áø½Ç·Î ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï ¹«¾ùÀ̵çÁö ³ÊÈñ°¡ ¶¥¿¡¼­ ¸Å¸é Çϴÿ¡¼­µµ ¸ÅÀÏ °ÍÀÌ¿ä ¹«¾ùÀ̵çÁö ¶¥¿¡¼­ Ç®¸é Çϴÿ¡¼­µµ Ç®¸®¸®¶ó

18:18 ‹‹Size dogrusunu söyleyeyim, yeryüzünde baglayacaginiz her sey gökte de baglanmis olacak. Yeryüzünde çözeceginiz her sey gökte de çözülmüs olacak.

18:19 Áø½Ç·Î ´Ù½Ã ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï ³ÊÈñ Áß¿¡ µÎ »ç¶÷ÀÌ ¶¥¿¡¼­ ÇÕ½ÉÇÏ¿© ¹«¾ùÀ̵çÁö ±¸Çϸé Çϴÿ¡ °è½Å ³» ¾Æ¹öÁö²²¼­ ÀúÈñ¸¦ À§ÇÏ¿© ÀÌ·ç°Ô ÇϽø®¶ó

18:19 Yine size sunu söyleyeyim, yeryüzünde aranizdan iki kisi, dileyecekleri herhangi bir sey için anlasirlarsa, göklerdeki Babam dileklerini yerine getirir.

18:20 µÎ ¼¼ »ç¶÷ÀÌ ³» À̸§À¸·Î ¸ðÀÎ °÷¿¡´Â ³ªµµ ±×µé Áß¿¡ ÀÖ´À´Ï¶ó

18:20 Nerede iki ya da üç kisi benim adimla toplanirsa, ben de orada, aralarindayim.››

18:21 ¡Û ±×¶§¿¡ º£µå·Î°¡ ³ª¾Æ¿Í °¡·ÎµÇ ÁÖ¿© ÇüÁ¦°¡ ³»°Ô Á˸¦ ¹üÇÏ¸é ¸î ¹øÀ̳ª ¿ë¼­ÇÏ¿© ÁÖ¸®À̱î ÀÏ°ö ¹ø±îÁö ÇÏ¿À¸®À̱î

18:21 Bunun üzerine Petrus Isaya gelip, ‹‹Ya Rab›› dedi, ‹‹Kardesim bana karsi kaç kez günah islerse onu bagislamaliyim? Yedi kez mi?››

18:22 ¿¹¼ö²²¼­ °¡¶ó»ç´ë ³×°Ô À̸£³ë´Ï ÀÏ°ö ¹ø »Ó ¾Æ´Ï¶ó ÀÏÈç ¹ø¾¿ ÀÏ°ö ¹øÀÌ¶óµµ ÇÒÁö´Ï¶ó

18:22 Isa, ‹‹Yedi kez degil›› dedi. ‹‹Yetmis kere yedi kez derim sana.

18:23 ÀÌ·¯¹Ç·Î õ±¹Àº ±× Á¾µé°ú ȸ°èÇÏ·Á ÇÏ´ø ¾î¶² Àӱݰú °°À¸´Ï

18:23 Söyle ki, Göklerin Egemenligi, köleleriyle hesaplasmak isteyen bir krala benzer.

18:24 ȸ°èÇÒ ¶§¿¡ Àϸ¸ ´Þ¶õÆ® ºúÁø ÀÚ Çϳª¸¦ µ¥·Á¿À¸Å

18:24 Kral hesap görmeye basladiginda kendisine, borcu on bin talanti bulan bir köle getirildi.

18:25 °±À» °ÍÀÌ ¾ø´ÂÁö¶ó ÁÖÀÎÀÌ ¸íÇÏ¿© ±× ¸ö°ú ó¿Í Àڽĵé°ú ¸ðµç ¼ÒÀ¯¸¦ ´Ù ÆÈ¾Æ °±°Ô Ç϶ó ÇÑ ´ë

18:25 Kölenin ödeme gücü olmadigindan efendisi onun, karisinin, çocuklarinin ve bütün malinin satilip borcun ödenmesini buyurdu.

18:26 ±× Á¾ÀÌ ¾þµå¸®¾î ÀýÇÏ¸ç °¡·ÎµÇ ³»°Ô ÂüÀ¸¼Ò¼­ ´Ù °±À¸¸®ÀÌ´Ù ÇÏ°Å´Ã

18:26 Köle yere kapanip efendisine, ‹Ne olur, sabret! Bütün borcumu ödeyecegim› dedi.

18:27 ±× Á¾ÀÇ ÁÖÀÎÀÌ ºÒ½ÖÈ÷ ¿©°Ü ³õ¾Æ º¸³»¸ç ±× ºúÀ» ÅÁ°¨ÇÏ¿© ÁÖ¾ú´õ´Ï

18:27 Efendisi köleye acidi, borcunu bagislayip onu saliverdi.

18:28 ±× Á¾ÀÌ ³ª°¡¼­ Á¦°Ô ¹é µ¥³ª¸®¿Â ºúÁø µ¿°ü Çϳª¸¦ ¸¸³ª ºÙµé¾î ¸ñÀ» Àâ°í °¡·ÎµÇ ºúÀ» °±À¸¶ó ÇϸÅ

18:28 ‹‹Ama köle çikip gitti, kendisine yüz dinar borcu olan baska bir köleye rastladi. Onu yakalayip, ‹Borcunu öde› diyerek bogazina sarildi.

18:29 ±× µ¿°üÀÌ ¾þµå¸®¾î °£±¸ÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ³ª¸¦ Âü¾Æ ÁÖ¼Ò¼­ °±À¸¸®ÀÌ´Ù ÇϵÇ

18:29 Bu köle yüzüstü yere kapandi, ‹Ne olur, sabret! Borcumu ödeyecegim› diye yalvardi.

18:30 Çã¶ôÇÏÁö ¾Æ´ÏÇÏ°í ÀÌ¿¡ °¡¼­ Àú°¡ ºúÀ» °±µµ·Ï ¿Á¿¡ °¡µÎ°Å´Ã

18:30 Ama ilk köle bunu reddetti. Gitti, borcunu ödeyinceye dek adami zindana kapatti.

18:31 ±× µ¿°üµéÀÌ ±×°ÍÀ» º¸°í ½ÉÈ÷ ¹Î¸ÁÇÏ¿© ÁÖÀο¡°Ô °¡¼­ ±× ÀÏÀ» ´Ù °íÇÏ´Ï

18:31 Öteki köleler, olanlari görünce çok üzüldüler. Efendilerine gidip bütün olup bitenleri anlattilar.

18:32 ÀÌ¿¡ ÁÖÀÎÀÌ Àú¸¦ ºÒ·¯´Ù°¡ ¸»Ç쵂 ¾ÇÇÑ Á¾¾Æ ³×°¡ ºô±â¿¡ ³»°¡ ³× ºúÀ» ÀüºÎ ÅÁ°¨ÇÏ¿© ÁÖ¾ú°Å´Ã

18:32 ‹‹Bunun üzerine efendisi köleyi yanina çagirdi. ‹Ey kötü köle!› dedi. ‹Bana yalvardigin için bütün borcunu bagisladim.

18:33 ³»°¡ ³Ê¸¦ ºÒ½ÖÈ÷ ¿©±è°ú °°ÀÌ ³Êµµ ³× µ¿°üÀ» ºÒ½ÖÈ÷ ¿©±èÀÌ ¸¶¶¥Ä¡ ¾Æ´ÏÇÏ³Ä ÇÏ°í

18:33 Benim sana acidigim gibi, senin de köle arkadasina aciman gerekmez miydi?›

18:34 ÁÖÀÎÀÌ ³ëÇÏ¿© ±× ºúÀ» ´Ù °±µµ·Ï Àú¸¦ ¿ÁÁ¹µé¿¡°Ô ºÙÀ̴϶ó

18:34 Bu öfkeyle efendisi, bütün borcunu ödeyinceye dek onu iskencecilere teslim etti.

18:35 ³ÊÈñ°¡ °¢°¢ Áß½ÉÀ¸·Î ÇüÁ¦¸¦ ¿ë¼­ÇÏÁö ¾Æ´ÏÇÏ¸é ³» õºÎ²²¼­µµ ³ÊÈñ¿¡°Ô ÀÌ¿Í °°ÀÌ ÇϽø®¶ó

18:35 ‹‹Eger her biriniz kardesini gönülden bagislamazsa, göksel Babam da size öyle davranacaktir.››

 ¸¶Åº¹À½ 19Àå / Matta

19:1 ¿¹¼ö²²¼­ ÀÌ ¸»¾¸À» ¸¶Ä¡½Ã°í °¥¸±¸®¿¡¼­ ¶°³ª ¿ä´Ü °­ °Ç³Ê À¯´ë Áö°æ¿¡ À̸£½Ã´Ï

19:1 Isa konusmasini bitirdikten sonra Celileden ayrilip Yahudiyenin Seria Irmaginin karsi yakasindaki topraklarina geçti.

19:2 Å« ¹«¸®°¡ ÁÀ°Å´Ã ¿¹¼ö²²¼­ °Å±â¼­ ÀúÈñ º´À» °íÄ¡½Ã´õ¶ó

19:2 Büyük halk topluluklari da Onun ardindan gitti. Hasta olanlari orada iyilestirdi.

19:3 ¡Û ¹Ù¸®»õÀεéÀÌ ¿¹¼ö²² ³ª¾Æ¿Í ±×¸¦ ½ÃÇèÇÏ¿© °¡·ÎµÇ »ç¶÷ÀÌ ¾Æ¹« ¿¬°í¸¦ ¹°·ÐÇÏ°í ±× ¾Æ³»¸¦ ³»¾î¹ö¸®´Â °ÍÀÌ ¿ÇÀ¸´ÏÀ̱î

19:3 Isanin yanina gelen bazi Ferisiler, Onu denemek amaciyla sunu sordular: ‹‹Bir adamin, herhangi bir nedenle karisini bosamasi Kutsal Yasaya uygun mudur?››

19:4 ¿¹¼ö²²¼­ ´ë´äÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë »ç¶÷À» ÁöÀ¸½Å ÀÌ°¡ º»·¡ ÀúÈñ¸¦ ³²ÀÚ¿Í ¿©ÀÚ·Î ¸¸µå½Ã°í

19:5 ¸»¾¸ÇϽñ⸦ ÀÌ·¯¹Ç·Î »ç¶÷ÀÌ ±× ºÎ¸ð¸¦ ¶°³ª¼­ ¾Æ³»¿¡°Ô ÇÕÇÏ¿© ±× µÑÀÌ ÇÑ ¸öÀÌ µÉÁö´Ï¶ó ÇϽŠ°ÍÀ» ÀÐÁö ¸øÇÏ¿´´À³Ä

19:4 Isa su karsiligi verdi: ‹‹Kutsal Yazilari okumadiniz mi? Yaradan baslangiçtan ‹Insanlari erkek ve disi olarak yaratti› ve söyle dedi: ‹Bu nedenle adam annesini babasini birakip karisina baglanacak, ikisi tek beden olacak.›

19:6 ÀÌ·¯ÇÑÁï ÀÌÁ¦ µÑÀÌ ¾Æ´Ï¿ä ÇÑ ¸öÀÌ´Ï ±×·¯¹Ç·Î Çϳª´ÔÀÌ Â¦Áö¾î ÁֽŠ°ÍÀ» »ç¶÷ÀÌ ³ª´©Áö ¸øÇÒÁö´Ï¶ó ÇϽôÏ

19:6 Söyle ki, onlar artik iki degil, tek bedendir. O halde Tanrinin birlestirdigini, insan ayirmasin.››

19:7 ¿©Â¥¿ÀµÇ ±×·¯ÇÏ¸é ¾îÂîÇÏ¿© ¸ð¼¼´Â ÀÌÈ¥ Áõ¼­¸¦ Á־ ³»¾î¹ö¸®¶ó ¸íÇÏ¿´³ªÀ̱î

19:7 Ferisiler Isaya, ‹‹Öyleyse›› dediler, ‹‹Musa neden erkegin bosanma belgesi verip karisini bosayabilecegini söyledi?››

19:8 ¿¹¼ö²²¼­ °¡¶ó»ç´ë ¸ð¼¼°¡ ³ÊÈñ ¸¶À½ÀÇ ¿Ï¾ÇÇÔÀ» ÀÎÇÏ¿© ¾Æ³» ³»¾î¹ö¸²À» Çã¶ôÇÏ¿´°Å´Ï¿Í º»·¡´Â ±×·¸Áö ¾Æ´ÏÇϴ϶ó

19:8 Isa onlara, ‹‹Inatçi oldugunuz için Musa karilarinizi bosamaniza izin verdi›› dedi. ‹‹Baslangiçta bu böyle degildi.

19:9 ³»°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô ¸»Çϳë´Ï ´©±¸µçÁö À½ÇàÇÑ ¿¬°í ¿Ü¿¡ ¾Æ³»¸¦ ³»¾î¹ö¸®°í ´Ù¸¥ µ¥ Àå°¡ µå´Â ÀÚ´Â °£À½ÇÔÀ̴϶ó

19:9 Ben size sunu söyleyeyim, karisini fuhustan baska bir nedenle bosayip baskasiyla evlenen, zina etmis olur. Bosanan kadinla evlenen de zina etmis olur.››

19:10 Á¦ÀÚµéÀÌ °¡·ÎµÇ ¸¸ÀÏ »ç¶÷ÀÌ ¾Æ³»¿¡°Ô ÀÌ°°ÀÌ ÇÒÁø´ë Àå°¡ µéÁö ¾Ê´Â °ÍÀÌ ÁÁ»ð³ªÀÌ´Ù

19:10 Ögrenciler Isaya, ‹‹Eger erkekle karisi arasindaki iliski buysa, hiç evlenmemek daha iyi!›› dediler.

19:11 ¿¹¼ö²²¼­ °¡¶ó»ç´ë »ç¶÷¸¶´Ù ÀÌ ¸»À» ¹ÞÁö ¸øÇÏ°í ¿ÀÁ÷ Ÿ°í³­ ÀÚ¶ó¾ß ÇÒÁö´Ï¶ó

19:11 Isa onlara, ‹‹Herkes bu sözü kabul edemez, ancak Tanrinin güç verdigi kisiler kabul edebilir›› dedi.

19:12 ¾î¹ÌÀÇ Å·κÎÅÍ µÈ °íÀÚµµ ÀÖ°í »ç¶÷ÀÌ ¸¸µç °íÀÚµµ ÀÖ°í õ±¹À» À§ÇÏ¿© ½º½º·Î µÈ °íÀÚµµ ÀÖµµ´Ù ÀÌ ¸»À» ¹ÞÀ» ¸¸ÇÑ ÀÚ´Â ¹ÞÀ»Áö¾î´Ù

19:12 ‹‹Çünkü kimisi dogustan hadimdir, kimisi insanlar tarafindan hadim edilir, kimisi de Göklerin Egemenligi ugruna kendini hadim sayar. Bunu kabul edebilen etsin!››

19:13 ¡Û ¶§¿¡ »ç¶÷µéÀÌ ¿¹¼öÀÇ ¾È¼öÇÏ°í ±âµµÇϽÉÀ» ¹Ù¶ó°í ¾î¸° ¾ÆÀ̵éÀ» µ¥¸®°í ¿À¸Å Á¦ÀÚµéÀÌ ²Ù¢°Å´Ã

19:14 ¿¹¼ö²²¼­ °¡¶ó»ç´ë ¾î¸° ¾ÆÀ̵éÀ» ¿ë³³ÇÏ°í ³»°Ô ¿À´Â °ÍÀ» ±ÝÇÏÁö ¸»¶ó õ±¹ÀÌ ÀÌ·± ÀÚÀÇ °ÍÀ̴϶ó ÇϽðí

19:13 O sirada bazilari küçük çocuklari Isanin yanina getirdiler; ellerini onlarin üzerine koyup dua etmesini istediler. Ögrenciler onlari azarlayinca Isa, ‹‹Birakin çocuklari›› dedi. ‹‹Bana gelmelerine engel olmayin! Çünkü Göklerin Egemenligi böylelerinindir.››

19:15 ÀúÈñ À§¿¡ ¾È¼öÇÏ½Ã°í °Å±â¼­ ¶°³ª½Ã´Ï¶ó

19:15 Ellerini onlarin üzerine koyduktan sonra oradan ayrildi.

19:16 ¡Û ¾î¶² »ç¶÷ÀÌ ÁÖ²² ¿Í¼­ °¡·ÎµÇ ¼±»ý´ÔÀÌ¿© ³»°¡ ¹«½¼ ¼±ÇÑ ÀÏÀ» ÇÏ¿©¾ß ¿µ»ýÀ» ¾òÀ¸¸®À̱î

19:16 Adamin biri Isaya gelip, ‹‹Ögretmenim, sonsuz yasama kavusmak için nasil bir iyilik yapmaliyim?›› diye sordu.

19:17 ¿¹¼ö²²¼­ °¡¶ó»ç´ë ¾îÂîÇÏ¿© ¼±ÇÑ ÀÏÀ» ³»°Ô ¹¯´À³Ä ¼±ÇÑ ÀÌ´Â ¿ÀÁ÷ ÇÑ ºÐÀ̽ô϶ó ³×°¡ »ý¸í¿¡ µé¾î °¡·Á¸é °è¸íµéÀ» ÁöÅ°¶ó

19:17 Isa, ‹‹Bana neden iyilik hakkinda soru soruyorsun?›› dedi. ‹‹Iyi olan yalniz biri var. Yasama kavusmak istiyorsan, Onun buyruklarini yerine getir.››

19:18 °¡·ÎµÇ ¾î´À °è¸íÀÌ¿À´ÏÀÌ±î ¿¹¼ö²²¼­ °¡¶ó»ç´ë »ìÀÎÇÏÁö ¸»¶ó, °£À½ÇÏÁö ¸»¶ó, µµÀûÁúÇÏÁö ¸»¶ó, °ÅÁþ Áõ°ÅÇÏÁö ¸»¶ó,

19:19 ³× ºÎ¸ð¸¦ °ø°æÇ϶ó ³× ÀÌ¿ôÀ» ³× ¸ö°ú °°ÀÌ »ç¶ûÇ϶ó ÇϽŠ°ÍÀ̴϶ó

19:18 ‹‹Hangi buyruklari?›› diye sordu adam. Isa su karsiligi verdi: ‹‹ ‹Adam öldürmeyeceksin, zina etmeyeceksin, çalmayacaksin, yalan yere taniklik etmeyeceksin, annene babana saygi göstereceksin› ve ‹Komsunu kendin gibi seveceksin.› ››

19:20 ±× û³âÀÌ °¡·ÎµÇ ÀÌ ¸ðµç °ÍÀ» ³»°¡ ÁöÅ°¾ú»ç¿À´Ï ¾ÆÁ÷µµ ¹«¾ùÀÌ ºÎÁ·ÇÏ´ÏÀ̱î

19:20 Genç adam, ‹‹Bunlarin hepsini yerine getirdim›› dedi, ‹‹Daha ne eksigim var?››

19:21 ¿¹¼ö²²¼­ °¡¶ó»ç´ë ³×°¡ ¿ÂÀüÇÏ°íÀÚ ÇÒÁø´ë °¡¼­ ³× ¼ÒÀ¯¸¦ ÆÈ¾Æ °¡³­ÇÑ ÀÚµéÀ» ÁÖ¶ó ±×¸®Çϸé Çϴÿ¡¼­ º¸È­°¡ ³×°Ô ÀÖÀ¸¸®¶ó ±×¸®°í ¿Í¼­ ³ª¸¦ ÁÀÀ¸¶ó ÇϽôÏ

19:21 Isa ona, ‹‹Eger eksiksiz olmak istiyorsan, git, varini yogunu sat, parasini yoksullara ver; böylece göklerde hazinen olur. Sonra gel, beni izle›› dedi.

19:22 ±× û³âÀÌ Àç¹°ÀÌ ¸¹À¸¹Ç·Î ÀÌ ¸»¾¸À» µè°í ±Ù½ÉÇÏ¸ç °¡´Ï¶ó

19:22 Genç adam bu sözleri isitince üzüntü içinde oradan uzaklasti. Çünkü çok mali vardi.

19:23 ¡Û ¿¹¼ö²²¼­ Á¦Àڵ鿡°Ô À̸£½ÃµÇ ³»°¡ Áø½Ç·Î ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï ºÎÀڴ õ±¹¿¡ µé¾î°¡±â°¡ ¾î·Á¿ì´Ï¶ó

19:23 Isa ögrencilerine, ‹‹Size dogrusunu söyleyeyim›› dedi, ‹‹Zengin kisi Göklerin Egemenligine zor girecek.

19:24 ´Ù½Ã ³ÊÈñ¿¡°Ô ¸»Çϳë´Ï ¾à´ë°¡ ¹Ù´Ã±Í·Î µé¾î°¡´Â °ÍÀÌ ºÎÀÚ°¡ Çϳª´ÔÀÇ ³ª¶ó¿¡ µé¾î°¡´Â °Íº¸´Ù ½¬¿ì´Ï¶ó ÇϽŴë

19:24 Yine sunu söyleyeyim ki, devenin igne deliginden geçmesi, zenginin Tanri Egemenligine girmesinden daha kolaydir.››

19:25 Á¦ÀÚµéÀÌ µè°í ½ÉÈ÷ ³î¶ó °¡·ÎµÇ ±×·±Áï ´©°¡ ±¸¿øÀ» ¾òÀ» ¼ö ÀÖÀ¸¸®À̱î

19:25 Bunu isiten ögrenciler büsbütün sasirdilar, ‹‹Öyleyse kim kurtulabilir?›› diye sordular.

19:26 ¿¹¼ö²²¼­ ÀúÈñ¸¦ º¸½Ã¸ç °¡¶ó»ç´ë »ç¶÷À¸·Î´Â ÇÒ ¼ö ¾øÀ¸µÇ Çϳª´ÔÀ¸·Î¼­´Â ´Ù ÇÒ ¼ö ÀÖ´À´Ï¶ó

19:26 Isa onlara bakarak, ‹‹Insanlar için bu imkânsiz, ama Tanri için her sey mümkündür›› dedi.

19:27 ÀÌ¿¡ º£µå·Î°¡ ´ë´äÇÏ¿© °¡·ÎµÇ º¸¼Ò¼­ ¿ì¸®°¡ ¸ðµç °ÍÀ» ¹ö¸®°í ÁÖ¸¦ ÁÀ¾Ò»ç¿À´Ï ±×·±Áï ¿ì¸®°¡ ¹«¾ùÀ» ¾òÀ¸¸®À̱î

19:27 Bunun üzerine Petrus Ona, ‹‹Bak›› dedi, ‹‹Biz her seyi birakip senin ardindan geldik, kazancimiz ne olacak?››

19:28 ¿¹¼ö²²¼­ °¡¶ó»ç´ë ³»°¡ Áø½Ç·Î ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï ¼¼»óÀÌ »õ·Ó°Ô µÇ¾î ÀÎÀÚ°¡ Àڱ⠿µ±¤ÀÇ º¸Á¿¡ ¾ÉÀ» ¶§¿¡ ³ª¸¦ ÁÀ´Â ³ÊÈñµµ ¿­ µÎ º¸Á¿¡ ¾É¾Æ À̽º¶ó¿¤ ¿­ µÎ ÁöÆĸ¦ ½ÉÆÇÇϸ®¶ó

19:28 Isa onlara, ‹‹Size dogrusunu söyleyeyim›› dedi, ‹‹Her sey yenilendiginde, Insanoglu görkemli tahtina oturdugunda, siz, evet ardimdan gelen sizler, on iki tahta oturup Israilin on iki oymagini yargilayacaksiniz.

19:29 ¶Ç ³» À̸§À» À§ÇÏ¿© ÁýÀ̳ª ÇüÁ¦³ª Àڸųª ºÎ¸ð³ª ÀÚ½ÄÀ̳ª ÀüÅ並 ¹ö¸° ÀÚ¸¶´Ù ¿©·¯ ¹è¸¦ ¹Þ°í ¶Ç ¿µ»ýÀ» »ó¼ÓÇϸ®¶ó

19:29 Benim adim ugruna evlerini, kardeslerini, anne ya da babasini, çocuklarini ya da topraklarini birakan herkes, bunlarin yüz katini elde edecek ve sonsuz yasami miras alacak.

19:30 ±×·¯³ª ¸ÕÀú µÈ Àڷμ­ ³ªÁß µÇ°í ³ªÁß µÈ Àڷμ­ ¸ÕÀú µÉ ÀÚ°¡ ¸¹À¸´Ï¶ó

19:30 Ne var ki, birincilerin birçogu sonuncu, sonuncularin birçogu da birinci olacak.››

 ¸¶Åº¹À½ 20Àå / Matta

20:1 õ±¹Àº ¸¶Ä¡ Ç°±ºÀ» ¾ò¾î Æ÷µµ¿ø¿¡ µé¿©º¸³»·Á°í À̸¥ ¾Æħ¿¡ ³ª°£ Áý ÁÖÀΰú °°À¸´Ï

20:1 ‹‹Göklerin Egemenligi, sabah erkenden baginda çalisacak isçi aramaya çikan toprak sahibine benzer.

20:2 Àú°¡ ÇÏ·ç ÇÑ µ¥³ª¸®¿Â¾¿ Ç°±ºµé°ú ¾à¼ÓÇÏ¿© Æ÷µµ¿ø¿¡ µé¿©º¸³»°í

20:2 Adam, isçilerle günlügü bir dinara anlasip onlari bagina gönderdi.

20:3 ¶Ç Á¦ »ï ½Ã¿¡ ³ª°¡ º¸´Ï ÀåÅÍ¿¡ ³î°í ¼¹´Â »ç¶÷µéÀÌ ¶Ç ÀÖ´ÂÁö¶ó

20:3 ‹‹Saat dokuza dogru tekrar disari çikti, çarsi meydaninda bos duran baska adamlar gördü.

20:4 ÀúÈñ¿¡°Ô À̸£µÇ ³ÊÈñµµ Æ÷µµ¿ø¿¡ µé¾î°¡¶ó ³»°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô »ó´çÇÏ°Ô ÁÖ¸®¶ó ÇÏ´Ï ÀúÈñ°¡ °¡°í

20:5 Á¦ À° ½Ã¿Í Á¦ ±¸ ½Ã¿¡ ¶Ç ³ª°¡ ±×¿Í °°ÀÌ ÇÏ°í

20:4 Onlara, ‹Siz de baga gidip çalisin. Hakkiniz neyse, veririm› dedi, onlar da baga gittiler. ‹‹Ögleyin ve saat üçe dogru yine çikip ayni seyi yapti.

20:6 Á¦ ½Ê ÀÏ ½Ã¿¡µµ ³ª°¡ º¸´Ï ¼¹´Â »ç¶÷µéÀÌ ¶Ç ÀÖ´ÂÁö¶ó

20:6 Saat bese dogru çikinca, orada duran baska isçiler gördü. Onlara, ‹Neden bütün gün burada bos duruyorsunuz?› diye sordu.

20:7 °¡·ÎµÇ ³ÊÈñ´Â ¾îÂîÇÏ¿© Á¾ÀÏÅä·Ï ³î°í ¿©±â ¼¹´À´¢ °¡·ÎµÇ ¿ì¸®¸¦ Ç°±ºÀ¸·Î ¾²´Â ÀÌ°¡ ¾øÀ½ÀÌ´ÏÀÌ´Ù °¡·ÎµÇ ³ÊÈñµµ Æ÷µµ¿ø¿¡ µé¾î°¡¶ó Çϴ϶ó

20:7 ‹‹ ‹Kimse bize is vermedi ki› dediler. ‹‹Onlara, ‹Siz de baga gidin, çalisin› dedi.

20:8 Àú¹°¸Å Æ÷µµ¿ø ÁÖÀÎÀÌ Ã»Á÷ÀÌ¿¡°Ô À̸£µÇ Ç°±ºµéÀ» ºÒ·¯ ³ªÁß ¿Â ÀڷκÎÅÍ ½ÃÀÛÇÏ¿© ¸ÕÀú ¿Â ÀÚ±îÁö »éÀ» ÁÖ¶ó ÇÏ´Ï

20:8 ‹‹Aksam olunca, bagin sahibi kâhyasina, ‹Isçileri çagir› dedi. ‹Sonuncudan baslayarak ilkine kadar, hepsine ücretlerini ver.›

20:9 Á¦ ½Ê ÀÏ ½Ã¿¡ ¿Â ÀÚµéÀÌ ¿Í¼­ ÇÑ µ¥³ª¸®¿Â¾¿À» ¹Þ°Å´Ã

20:9 ‹‹Saat bese dogru ise baslayanlar gelip kâhyadan birer dinar aldilar.

20:10 ¸ÕÀú ¿Â ÀÚµéÀÌ ¿Í¼­ ´õ ¹ÞÀ» ÁÙ ¾Ë¾Ò´õ´Ï ÀúÈñµµ ÇÑ µ¥³ª¸®¿Â¾¿ ¹ÞÀºÁö¶ó

20:10 Ilk baslayanlar gelince daha çok alacaklarini sandilar, ama onlara da birer dinar verildi.

20:11 ¹ÞÀº ÈÄ Áý ÁÖÀÎÀ» ¿ø¸ÁÇÏ¿© °¡·ÎµÇ

20:11 Paralarini alinca bag sahibine söylenmeye basladilar:

20:12 ³ªÁß ¿Â ÀÌ »ç¶÷µéÀº ÇÑ ½Ã°£¸¸ ÀÏÇÏ¿´°Å´Ã ÀúÈñ¸¦ Á¾ÀÏ ¼ö°í¿Í ´õÀ§¸¦ °ßµò ¿ì¸®¿Í °°°Ô ÇÏ¿´³ªÀÌ´Ù

20:12 ‹En son çalisanlar yalniz bir saat çalisti› dediler. ‹Ama onlari günün yükünü ve sicagini çeken bizlerle bir tuttun!›

20:13 ÁÖÀÎÀÌ ±× ÁßÀÇ ÇÑ »ç¶÷¿¡°Ô ´ë´äÇÏ¿© °¡·ÎµÇ Ä£±¸¿© ³»°¡ ³×°Ô À߸øÇÑ °ÍÀÌ ¾ø³ë¶ó ³×°¡ ³ª¿Í ÇÑ µ¥³ª¸®¿ÂÀÇ ¾à¼ÓÀ» ÇÏÁö ¾Æ´ÏÇÏ¿´´À³Ä

20:13 ‹‹Bag sahibi onlardan birine söyle karsilik verdi: ‹Arkadas, sana haksizlik etmiyorum ki! Seninle bir dinara anlasmadik mi?

20:14 ³× °ÍÀ̳ª °¡Áö°í °¡¶ó ³ªÁß ¿Â ÀÌ »ç¶÷¿¡°Ô ³Ê¿Í °°ÀÌ ÁÖ´Â °ÍÀÌ ³» ¶æÀ̴϶ó

20:14 Hakkini al, git! Sana verdigimi sonuncuya da vermek istiyorum.

20:15 ³» °ÍÀ» °¡Áö°í ³» ¶æ´ë·Î ÇÒ °ÍÀÌ ¾Æ´Ï³Ä ³»°¡ ¼±ÇϹǷΠ³×°¡ ¾ÇÇÏ°Ô º¸´À³Ä

20:15 Kendi paramla istedigimi yapmaya hakkim yok mu? Yoksa cömertligimi kiskaniyor musun?›

20:16 ÀÌ¿Í °°ÀÌ ³ªÁß µÈ Àڷμ­ ¸ÕÀú µÇ°í ¸ÕÀú µÈ Àڷμ­ ³ªÁß µÇ¸®¶ó

20:16 ‹‹Iste böylece sonuncular birinci, birinciler de sonuncu olacak.››

20:17 ¡Û ¿¹¼ö²²¼­ ¿¹·ç»ì·½À¸·Î ¿Ã¶ó°¡·Á ÇÏ½Ç ¶§¿¡ ¿­ µÎ Á¦ÀÚ¸¦ µû·Î µ¥¸®½Ã°í ±æ¿¡¼­ À̸£½ÃµÇ

20:18 º¸¶ó ¿ì¸®°¡ ¿¹·ç»ì·½À¸·Î ¿Ã¶ó°¡³ë´Ï ÀÎÀÚ°¡ ´ëÁ¦»çÀåµé°ú ¼­±â°üµé¿¡°Ô ³Ñ±â¿ì¸Å ÀúÈñ°¡ Á×À̱â·Î °á¾ÈÇÏ°í

20:17 Isa Yerusalime giderken, yolda on iki ögrencisini bir yana çekip onlara özel olarak sunu söyledi: ‹‹Simdi Yerusalime gidiyoruz. Insanoglu, baskâhinlerin ve din bilginlerinin eline teslim edilecek, onlar da Onu ölüm cezasina çarptiracaklar.

20:19 À̹æÀε鿡°Ô ³Ñ°Ü ÁÖ¾î ±×¸¦ ´É¿åÇϸç äÂïÁúÇÏ¸ç ½ÊÀÚ°¡¿¡ ¸ø ¹Ú°Ô Çϸ®´Ï Á¦ »ï ÀÏ¿¡ »ì¾Æ³ª¸®¶ó

20:19 Onunla alay etmeleri, kamçilayip çarmiha germeleri için Onu öteki uluslara teslim edecekler. Ne var ki O, üçüncü gün dirilecek.››

20:20 ¡Û ±×¶§¿¡ ¼¼º£´ëÀÇ ¾ÆµéÀÇ ¾î¹Ì°¡ ±× ¾ÆµéµéÀ» µ¥¸®°í ¿¹¼ö²² ¿Í¼­ ÀýÇÏ¸ç ¹«¾ùÀ» ±¸ÇÏ´Ï

20:20 O sirada Zebedi ogullarinin annesi ogullariyla birlikte Isaya yaklasti. Önünde yere kapanarak kendisinden bir dilegi oldugunu söyledi.

20:21 ¿¹¼ö²²¼­ °¡¶ó»ç´ë ¹«¾ùÀ» ¿øÇÏ´À´¢ °¡·ÎµÇ ÀÌ ³ªÀÇ µÎ ¾ÆµéÀ» ÁÖÀÇ ³ª¶ó¿¡¼­ Çϳª´Â ÁÖÀÇ ¿ìÆí¿¡ Çϳª´Â ÁÖÀÇ ÁÂÆí¿¡ ¾É°Ô ¸íÇϼҼ­

20:21 Isa kadina, ‹‹Ne istiyorsun?›› diye sordu. Kadin, ‹‹Buyruk ver, senin egemenliginde bu iki oglumdan biri saginda, biri solunda otursun›› dedi.

20:22 ¿¹¼ö²²¼­ ´ë´äÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë ³ÊÈñ ±¸ÇÏ´Â °ÍÀ» ³ÊÈñ°¡ ¾ËÁö ¸øÇϴµµ´Ù ³ªÀÇ ¸¶½Ã·Á´Â ÀÜÀ» ³ÊÈñ°¡ ¸¶½Ç ¼ö ÀÖ´À³Ä ÀúÈñ°¡ ¸»Ç쵂 ÇÒ ¼ö ÀÖ³ªÀÌ´Ù

20:22 ‹‹Siz ne dilediginizi bilmiyorsunuz›› diye karsilik verdi Isa. ‹‹Benim içecegim kâseden siz içebilir misiniz?›› ‹‹Evet, içebiliriz›› dediler.

20:23 °¡¶ó»ç´ë ³ÊÈñ°¡ °ú¿¬ ³» ÀÜÀ» ¸¶½Ã·Á´Ï¿Í ³» Á¿ìÆí¿¡ ¾É´Â °ÍÀº ³ªÀÇ ÁÙ °ÍÀÌ ¾Æ´Ï¶ó ³» ¾Æ¹öÁö²²¼­ ´©±¸¸¦ À§ÇÏ¿© ¿¹ºñÇϼ̵çÁö ±×µéÀÌ ¾òÀ» °ÍÀ̴϶ó

20:23 Isa onlara, ‹‹Elbette benim kâsemden içeceksiniz›› dedi, ‹‹Ama sagimda ya da solumda oturmaniza izin vermek benim elimde degil. Babam bu yerleri belirli kisiler için hazirlamistir.››

20:24 ¿­ Á¦ÀÚ°¡ µè°í ±× µÎ ÇüÁ¦¿¡ ´ëÇÏ¿© ºÐÈ÷ ¿©±â°Å´Ã

20:24 Bunu isiten on ögrenci iki kardese kizdilar.

20:25 ¿¹¼ö²²¼­ Á¦ÀÚµéÀ» ºÒ·¯´Ù°¡ °¡¶ó»ç´ë À̹æÀÎÀÇ Áý±ÇÀÚµéÀÌ ÀúÈñ¸¦ ÀÓÀÇ·Î ÁÖ°üÇÏ°í ±× ´ëÀεéÀÌ ÀúÈñ¿¡°Ô ±Ç¼¼¸¦ ºÎ¸®´Â ÁÙÀ» ³ÊÈñ°¡ ¾Ë°Å´Ï¿Í

20:25 Ama Isa onlari yanina çagirip söyle dedi: ‹‹Bilirsiniz ki, uluslarin önderleri onlara egemen kesilir, ileri gelenleri de agirliklarini hissettirirler.

20:26 ³ÊÈñ Áß¿¡´Â ±×·¸Áö ¾Æ´ÏÇÏ´Ï ³ÊÈñ Áß¿¡ ´©±¸µçÁö Å©°íÀÚ ÇÏ´Â ÀÚ´Â ³ÊÈñ¸¦ ¼¶±â´Â ÀÚ°¡ µÇ°í

20:26 Sizin aranizda böyle olmayacak. Aranizda büyük olmak isteyen, ötekilerin hizmetkâri olsun.

20:27 ³ÊÈñ Áß¿¡ ´©±¸µçÁö À¸¶äÀÌ µÇ°íÀÚ ÇÏ´Â ÀÚ´Â ³ÊÈñ Á¾ÀÌ µÇ¾î¾ß Çϸ®¶ó

20:27 Aranizda birinci olmak isteyen, ötekilerin kulu olsun.

20:28 ÀÎÀÚ°¡ ¿Â °ÍÀº ¼¶±èÀ» ¹ÞÀ¸·Á ÇÔÀÌ ¾Æ´Ï¶ó µµ¸®¾î ¼¶±â·Á ÇÏ°í Àڱ⠸ñ¼ûÀ» ¸¹Àº »ç¶÷ÀÇ ´ë¼Ó¹°·Î ÁÖ·Á ÇÔÀ̴϶ó

20:28 Nitekim Insanoglu, hizmet edilmeye degil, hizmet etmeye ve canini birçoklari için fidye olarak vermeye geldi.››

20:29 ¡Û ÀúÈñ°¡ ¿©¸®°í¿¡¼­ ¶°³ª°¥ ¶§¿¡ Å« ¹«¸®°¡ ¿¹¼ö¸¦ ÁÀ´õ¶ó

20:29 Erihadan ayrilirlarken büyük bir kalabalik Isanin ardindan gitti.

20:30 ¼Ò°æ µÑÀÌ ±æ °¡¿¡ ¾É¾Ò´Ù°¡ ¿¹¼ö²²¼­ Áö³ª°¡½Å´Ù ÇÔÀ» µè°í ¼Ò¸® Áú·¯ °¡·ÎµÇ ÁÖ¿© ¿ì¸®¸¦ ºÒ½ÖÈ÷ ¿©±â¼Ò¼­ ´ÙÀ­ÀÇ ÀÚ¼ÕÀÌ¿© ÇÏ´Ï

20:30 Yol kenarinda oturan iki kör, Isanin oradan geçmekte oldugunu duyunca, ‹‹Ya Rab, ey Davut Oglu, halimize aci!›› diye bagirdilar.

20:31 ¹«¸®°¡ ²Ù¢¾î ÀáÀáÇ϶ó Ç쵂 ´õ¿í ¼Ò¸® Áú·¯ °¡·ÎµÇ ÁÖ¿© ¿ì¸®¸¦ ºÒ½ÖÈ÷ ¿©±â¼Ò¼­ ´ÙÀ­ÀÇ ÀÚ¼ÕÀÌ¿© ÇÏ´ÂÁö¶ó

20:31 Kalabalik onlari azarlayarak susturmak istediyse de onlar, ‹‹Ya Rab, ey Davut Oglu, halimize aci!›› diyerek daha çok bagirdilar.

20:32 ¿¹¼ö²²¼­ ¸Ó¹°·¯ ¼­¼­ ÀúÈñ¸¦ ºÒ·¯

20:32 Isa durup onlari çagirdi. ‹‹Sizin için ne yapmami istiyorsunuz?›› diye sordu.

20:33 °¡¶ó»ç´ë ³ÊÈñ¿¡°Ô ¹«¾ùÀ» ÇÏ¿© Áֱ⸦ ¿øÇÏ´À³Ä °¡·ÎµÇ ÁÖ¿© ¿ì¸® ´« ¶ß±â¸¦ ¿øÇϳªÀÌ´Ù

20:33 Onlar da, ‹‹Ya Rab, gözlerimiz açilsin›› dediler.

20:34 ¿¹¼ö²²¼­ ¹Î¸ÁÈ÷ ¿©±â»ç ÀúÈñ ´«À» ¸¸Áö½Ã´Ï °ð º¸°Ô µÇ¾î ÀúÈñ°¡ ¿¹¼ö¸¦ ÁÀÀ¸´Ï¶ó

20:34 Isa onlara acidi, gözlerine dokundu. O anda yeniden görmeye basladilar ve O'nun ardindan gittiler.