¼º°æÀü¼­ °³¿ªÇѱÛÆÇ 1956³â
Türkçe Incil
Bölüm 1  2  3  4  5  6  7  8

 »çµµÇàÀü 1Àå / Elcilerin Isleri

1:1 µ¥¿Àºô·Î¿© ³»°¡ ¸ÕÀú ¾´ ±Û¿¡´Â ¹«¸© ¿¹¼öÀÇ ÇàÇÏ½Ã¸ç °¡¸£Ä¡½Ã±â¸¦ ½ÃÀÛÇϽɺÎÅÍ

1:2 ±×ÀÇ ÅÃÇϽŠ»çµµµé¿¡°Ô ¼º·ÉÀ¸·Î ¸íÇÏ½Ã°í ½ÂõÇϽŠ³¯±îÁöÀÇ ÀÏÀ» ±â·ÏÇÏ¿´³ë¶ó

1:1 Ey Teofilos, Ilk kitabimda Isanin yapip ögretmeye basladigi her seyi, seçmis oldugu elçilere Kutsal Ruh araciligiyla buyruklar verip yukari alindigi güne dek olanlari yazmistim.

1:3 ÇØ ¹ÞÀ¸½Å ÈÄ¿¡ ¶ÇÇÑ ÀúÈñ¿¡°Ô È®½ÇÇÑ ¸¹Àº Áõ°Å·Î Ä£È÷ »ç½ÉÀ» ³ªÅ¸³»»ç »ç½Ê ÀÏ µ¿¾È ÀúÈñ¿¡°Ô º¸À̽øç Çϳª´Ô ³ª¶óÀÇ ÀÏÀ» ¸»¾¸ÇϽô϶ó

1:3 Isa, ölüm acisini çektikten sonra birçok inandirici kanitlarla elçilere dirilmis oldugunu gösterdi. Kirk gün süreyle onlara görünerek Tanrinin Egemenligi hakkinda konustu.

1:4 »çµµ¿Í °°ÀÌ ¸ðÀÌ»ç ÀúÈñ¿¡°Ô ºÐºÎÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë ¿¹·ç»ì·½À» ¶°³ªÁö ¸»°í ³»°Ô µéÀº ¹Ù ¾Æ¹öÁöÀÇ ¾à¼ÓÇϽŠ°ÍÀ» ±â´Ù¸®¶ó

1:4 Kendileriyle birlikteyken onlara su buyrugu vermisti: ‹‹Yerusalimden ayrilmayin, Babanin verdigi ve benden duydugunuz sözün gerçeklesmesini bekleyin.

1:5 ¿äÇÑÀº ¹°·Î ¼¼·Ê¸¦ º£Ç®¾úÀ¸³ª ³ÊÈñ´Â ¸î ³¯ÀÌ ¸øµÇ¾î ¼º·ÉÀ¸·Î ¼¼·Ê¸¦ ¹ÞÀ¸¸®¶ó Çϼ̴À´Ï¶ó

1:5 Söyle ki, Yahya suyla vaftiz etti, ama sizler birkaç güne kadar Kutsal Ruhla vaftiz edileceksiniz.››

1:6 ¡Û ÀúÈñ°¡ ¸ð¿´À» ¶§¿¡ ¿¹¼ö²² ¹¯ÀÚ¿Í °¡·ÎµÇ ÁÖ²²¼­ À̽º¶ó¿¤ ³ª¶ó¸¦ ȸº¹ÇϽÉÀÌ ÀÌ ¶§´ÏÀ̱î ÇÏ´Ï

1:6 Elçiler bir araya geldiklerinde Isaya sunu sordular: ‹‹Ya Rab, Israile egemenligi simdi mi geri vereceksin?››

1:7 °¡¶ó»ç´ë ¶§¿Í ±âÇÑÀº ¾Æ¹öÁö²²¼­ ÀÚ±âÀÇ ±ÇÇÑ¿¡ µÎ¼ÌÀ¸´Ï ³ÊÈñÀÇ ¾Ë ¹Ù ¾Æ´Ï¿ä

1:7 Isa onlara, ‹‹Babanin kendi yetkisiyle belirlemis oldugu zamanlari ve tarihleri bilmenize gerek yok›› karsiligini verdi.

1:8 ¿ÀÁ÷ ¼º·ÉÀÌ ³ÊÈñ¿¡°Ô ÀÓÇÏ½Ã¸é ³ÊÈñ°¡ ±Ç´ÉÀ» ¹Þ°í ¿¹·ç»ì·½°ú ¿Â À¯´ë¿Í »ç¸¶¸®¾Æ¿Í ¶¥ ³¡±îÁö À̸£·¯ ³» ÁõÀÎÀÌ µÇ¸®¶ó ÇϽô϶ó

1:8 ‹‹Ama Kutsal Ruh üzerinize inince güç alacaksiniz. Yerusalimde, bütün Yahudiye ve Samiriyede ve dünyanin dört bucaginda benim taniklarim olacaksiniz.››

1:9 ÀÌ ¸»¾¸À» ¸¶Ä¡½Ã°í ÀúÈñ º¸´Âµ¥¼­ ¿Ã¸®¿ö °¡½Ã´Ï ±¸¸§ÀÌ Àú¸¦ °¡¸®¿ö º¸ÀÌÁö ¾Ê°Ô ÇÏ´õ¶ó

1:9 Isa bunlari söyledikten sonra, onlarin gözleri önünde yukari alindi. Bir bulut Onu alip gözlerinin önünden uzaklastirdi.

1:10 ¿Ã¶ó°¡½Ç ¶§¿¡ Á¦ÀÚµéÀÌ ÀÚ¼¼È÷ ÇÏ´ÃÀ» ÃÄ´Ù º¸°í Àִµ¥ Èò ¿Ê ÀÔÀº µÎ »ç¶÷ÀÌ ÀúÈñ °ç¿¡ ¼­¼­

1:10 Isa giderken onlar gözlerini göge dikmis bakiyorlardi. Tam o sirada, beyaz giysiler içinde iki adam yanlarinda belirdi.

1:11 °¡·ÎµÇ °¥¸±¸® »ç¶÷µé¾Æ ¾îÂîÇÏ¿© ¼­¼­ ÇÏ´ÃÀ» ÃÄ´Ù º¸´À³Ä ³ÊÈñ °¡¿îµ¥¼­ Çϴ÷Π¿Ã¸®¿ì½Å ÀÌ ¿¹¼ö´Â Çϴ÷Π°¡½ÉÀ» º» ±×´ë·Î ¿À½Ã¸®¶ó ÇÏ¿´´À´Ï¶ó

1:11 ‹‹Ey Celileliler, neden göge bakip duruyorsunuz?›› diye sordular. ‹‹Aranizdan göge alinan Isa, göge çiktigini nasil gördünüzse, ayni sekilde geri gelecektir.››

1:12 ¡Û Á¦ÀÚµéÀÌ °¨¶÷¿øÀ̶ó ÇÏ´Â »êÀ¸·ÎºÎÅÍ ¿¹·ç»ì·½¿¡ µ¹¾Æ¿À´Ï ÀÌ »êÀº ¿¹·ç»ì·½¿¡¼­ °¡±î¿Í ¾È½ÄÀÏ¿¡ °¡±â ¾Ë¸ÂÀº ±æÀ̶ó

1:12 Bundan sonra elçiler, Yerusalimden yaklasik bir kilometre uzakliktaki Zeytin Dagindan Yerusalime döndüler.

1:13 µé¾î°¡ ÀúÈñ À¯ÇÏ´Â ´Ù¶ô¿¡ ¿Ã¶ó°¡´Ï º£µå·Î, ¿äÇÑ, ¾ß°íº¸, ¾Èµå·¹¿Í ºô¸³, µµ¸¶¿Í ¹Ùµ¹·Î¸Å, ¸¶ÅÂ¿Í ¹× ¾ËÆпÀÀÇ ¾Æµé ¾ß°íº¸, ¼¿·ÔÀÎ ½Ã¸ó, ¾ß°íº¸ÀÇ ¾Æµé À¯´Ù°¡ ´Ù °Å±â ÀÖ¾î

1:13 Kente girince kaldiklari evin üst katindaki odaya çiktilar. Petrus, Yuhanna, Yakup, Andreas, Filipus, Tomas, Bartalmay, Matta, Alfay oglu Yakup, Yurtsever Simun ve Yakup oglu Yahuda oradaydi.

1:14 ¿©ÀÚµé°ú ¿¹¼öÀÇ ¸ðÄ£ ¸¶¸®¾Æ¿Í ¿¹¼öÀÇ ¾Æ¿ìµé·Î ´õºÒ¾î ¸¶À½À» °°ÀÌÇÏ¿© ÀüÇô ±âµµ¿¡ Èû¾²´Ï¶ó

1:14 Bunlar Isanin annesi Meryem, öbür kadinlar ve Isanin kardesleriyle tam bir birlik içinde sürekli dua ediyordu.

1:15 ¡Û ¸ðÀÎ ¹«¸®ÀÇ ¼ö°¡ ÇÑ ÀϹé ÀÌ½Ê ¸íÀ̳ª µÇ´õ¶ó ±× ¶§¿¡ º£µå·Î°¡ ±× ÇüÁ¦ °¡¿îµ¥ ÀϾ¼­ °¡·ÎµÇ

1:16 ÇüÁ¦µé¾Æ ¼º·ÉÀÌ ´ÙÀ­ÀÇ ÀÔÀ» ÀÇŹÇÏ»ç ¿¹¼ö Àâ´Â ÀÚµéÀ» Áö·ÎÇÑ À¯´Ù¸¦ °¡¸®ÄÑ ¹Ì¸® ¸»¾¸ÇϽŠ¼º°æÀÌ ÀÀÇÏ¿´À¸´Ï ¸¶¶¥Çϵµ´Ù

1:15 O günlerde Petrus, yaklasik yüz yirmi kardesten olusan bir toplulugun ortasinda ayaga kalkip söyle konustu: ‹‹Kardesler, Kutsal Ruhun, Isayi tutuklayanlara kilavuzluk eden Yahuda ile ilgili olarak Davutun agziyla önceden bildirdigi Kutsal Yazinin yerine gelmesi gerekiyordu.

1:17 ÀÌ »ç¶÷ÀÌ º»·¡ ¿ì¸® ¼ö °¡¿îµ¥ Âü¿¹ÇÏ¿© ÀÌ Á÷¹«ÀÇ ÇÑ ºÎºÐÀ» ¸Ã¾Ò´ø ÀÚ¶ó

1:17 Yahuda bizden biri sayilmis ve bu hizmette yerini almisti.››

1:18 {ÀÌ »ç¶÷ÀÌ ºÒÀÇÀÇ »éÀ¸·Î ¹çÀ» »ç°í ÈÄ¿¡ ¸öÀÌ °ïµÎ¹ÚÁúÇÏ¿© ¹è°¡ ÅÍÁ® âÀÚ°¡ ´Ù Èê·¯ ³ª¿ÂÁö¶ó

1:18 Bu adam, yaptigi kötülügün karsiliginda aldigi ücretle bir tarla satin aldi. Sonra bas asagi düstü, bedeni yarildi ve bütün bagirsaklari disari döküldü.

1:19 ÀÌ ÀÏÀÌ ¿¹·ç»ì·½¿¡ »ç´Â ¸ðµç »ç¶÷¿¡°Ô ¾Ë°Ô µÇ¾î º»¹æ¾ð¿¡ ±× ¹çÀ» À̸£µÇ ¾Æ°Ö´Ù¸¶¶ó ÇÏ´Ï ÀÌ´Â ÇǹçÀ̶ó´Â ¶æÀ̶ó}

1:19 Yerusalimde yasayan herkes olayi duydu. Tarlaya kendi dillerinde Kan Tarlasi anlamina gelen Hakeldema adini verdiler.

1:20 ½ÃÆí¿¡ ±â·ÏÇÏ¿´À¸µÇ  ±×ÀÇ °Åó·Î ȲÆóÇÏ°Ô ÇÏ½Ã¸ç °Å±â °ÅÇÏ´Â ÀÚ°¡ ¾ø°Ô ÇϼҼ­  ÇÏ¿´°í ¶Ç ÀÏ·¶À¸µÇ  ±× Á÷ºÐÀ» ŸÀÎÀÌ ÃëÇÏ°Ô ÇϼҼ­  ÇÏ¿´µµ´Ù

1:20 ‹‹Nitekim Mezmurlar Kitabinda söyle yazilmistir›› dedi Petrus. ‹‹ ‹Onun konutu issiz kalsin, Içinde oturan olmasin.› Ve, ‹Onun görevini bir baskasi üstlensin.›

1:21 ÀÌ·¯ÇϹǷΠ¿äÇÑÀÇ ¼¼·Ê·ÎºÎÅÍ ¿ì¸® °¡¿îµ¥¼­ ¿Ã¸®¿ö °¡½Å ³¯±îÁö ÁÖ ¿¹¼ö²²¼­ ¿ì¸® °¡¿îµ¥ ÃâÀÔÇÏ½Ç ¶§¿¡

1:22 Ç×»ó ¿ì¸®¿Í ÇÔ²² ´Ù´Ï´ø »ç¶÷ Áß¿¡ Çϳª¸¦ ¼¼¿ö ¿ì¸®·Î ´õºÒ¾î ¿¹¼öÀÇ ºÎÈ°ÇϽÉÀ» Áõ°ÅÇÒ »ç¶÷ÀÌ µÇ°Ô ÇÏ¿©¾ß Çϸ®¶ó ÇÏ°Å´Ã

1:21 ‹‹Buna göre, Yahyanin vaftiz döneminden baslayarak Rab Isanin aramizdan yukari alindigi güne degin bizimle birlikte geçirdigi bütün süre boyunca yanimizda bulunan adamlardan birinin, Isanin dirilisine taniklik etmek üzere bize katilmasi gerekir.››

1:23 ÀúÈñ°¡ µÎ »ç¶÷À» õÇÏ´Ï Çϳª´Â ¹Ù»ç¹Ù¶ó°íµµ ÇÏ°í º°¸íÀº À¯½ºµµ¶ó°í ÇÏ´Â ¿ä¼ÁÀÌ¿ä Çϳª´Â ¸Àµð¾Æ¶ó

1:23 Böylece iki kisiyi, Barsabba denilen ve Yustus diye de bilinen Yusuf ile Mattiyayi önerdiler.

1:24 ÀúÈñ°¡ ±âµµÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ¹µ »ç¶÷ÀÇ ¸¶À½À» ¾Æ½Ã´Â ÁÖ¿© ÀÌ µÎ »ç¶÷ Áß¿¡ ´©°¡ ÁÖÀÇ ÅÃÇϽŠ¹Ù µÇ¾î

1:25 ºÀ»ç¿Í ¹× »çµµÀÇ Á÷¹«¸¦ ´ë½Å ÇÒ ÀÚ¸¦ º¸À̽ÿɼҼ­ À¯´Ù´Â À̸¦ ¹ö¸®¿É°í Á¦ °÷À¸·Î °¬³ªÀÌ´Ù ÇÏ°í

1:24 Sonra söyle dua ettiler: ‹‹Ya Rab, sen herkesin yüregini bilirsin. Yahudanin, ait oldugu yere gitmek için biraktigi bu hizmeti ve elçilik görevini üstlenmek üzere bu iki kisiden hangisini seçtigini göster bize.››

1:26 Á¦ºñ »Ì¾Æ ¸Àµð¾Æ¸¦ ¾òÀ¸´Ï Àú°¡ ¿­ ÇÑ »çµµÀÇ ¼ö¿¡ °¡ÀÔÇϴ϶ó

1:26 Ardindan bu iki kisiye kura çektirdiler; kura Mattiya'ya düstü. Böylelikle Mattiya on bir elçiye katildi.

 »çµµÇàÀü 2Àå / Elcilerin Isleri

2:1 ¿À¼øÀý ³¯ÀÌ ÀÌ¹Ì À̸£¸Å ÀúÈñ°¡ ´Ù °°ÀÌ ÇÑ °÷¿¡ ¸ð¿´´õ´Ï

2:1 Pentikost Günü geldiginde bütün imanlilar bir arada bulunuyordu.

2:2 Ȧ¿¬È÷ Çϴ÷κÎÅÍ ±ÞÇÏ°í °­ÇÑ ¹Ù¶÷ °°Àº ¼Ò¸®°¡ ÀÖ¾î ÀúÈñ ¾ÉÀº ¿Â Áý¿¡ °¡µæÇϸç

2:2 Ansizin gökten, güçlü bir rüzgarin esisini andiran bir ses geldi ve bulunduklari evi tümüyle doldurdu.

2:3 ºÒÀÇ Çô °°ÀÌ °¥¶óÁö´Â °ÍÀÌ ÀúÈñ¿¡°Ô º¸¿© °¢ »ç¶÷ À§¿¡ ÀÓÇÏ¿© ÀÖ´õ´Ï

2:3 Atesten dillere benzer bir seylerin dagilip her birinin üzerine indigini gördüler.

2:4 ÀúÈñ°¡ ´Ù ¼º·ÉÀÇ Ã游ÇÔÀ» ¹Þ°í ¼º·ÉÀÌ ¸»ÇÏ°Ô ÇϽÉÀ» µû¶ó ´Ù¸¥ ¹æ¾ðÀ¸·Î ¸»Çϱ⸦ ½ÃÀÛÇϴ϶ó

2:4 Imanlilarin hepsi Kutsal Ruhla doldular, Ruhun onlari konusturdugu baska dillerle konusmaya basladilar.

2:5 ¡Û ±× ¶§¿¡ °æ°ÇÇÑ À¯´ëÀÎÀÌ ÃµÇÏ °¢±¹À¸·ÎºÎÅÍ ¿Í¼­ ¿¹·ç»ì·½¿¡ ¿ì°ÅÇÏ´õ´Ï

2:5 O sirada Yerusalimde, dünyanin her ülkesinden gelmis dindar Yahudiler bulunuyordu.

2:6 ÀÌ ¼Ò¸®°¡ ³ª¸Å Å« ¹«¸®°¡ ¸ð¿© °¢°¢ ÀÚ±âÀÇ ¹æ¾ðÀ¸·Î Á¦ÀÚµéÀÇ ¸»ÇÏ´Â °ÍÀ» µè°í ¼Òµ¿ÇÏ¿©

2:6 Sesin duyulmasi üzerine büyük bir kalabalik toplandi. Herkes kendi dilinin konusuldugunu duyunca sasakaldi.

2:7 ´Ù ³î¶ó ±âÀÌÈ÷ ¿©°Ü À̸£µÇ º¸¶ó ÀÌ ¸»ÇÏ´Â »ç¶÷ÀÌ ´Ù °¥¸±¸® »ç¶÷ÀÌ ¾Æ´Ï³Ä

2:7 Hayret ve saskinlik içinde, ‹‹Bakin, bu konusanlarin hepsi Celileli degil mi?›› diye sordular.

2:8 ¿ì¸®°¡ ¿ì¸® °¢ »ç¶÷ÀÇ ³­ °÷ ¹æ¾ðÀ¸·Î µè°Ô µÇ´Â °ÍÀÌ ¾îÂòÀÌ´¢

2:8 ‹‹Nasil oluyor da her birimiz kendi ana dilini isitiyor?

2:9 ¿ì¸®´Â ¹Ù´ëÀΰú ¸Þ´ëÀΰú ¿¤¶÷Àΰú ¶Ç ¸Þ¼Òº¸´Ù¹Ì¾Æ À¯´ë¿Í °¡¹Ùµµ±â¾Æ, º»µµ¿Í ¾Æ½Ã¾Æ,

2:10 ºê·ç±â¾Æ¿Í ¹ãºô¸®¾Æ, ¾Ö±Á°ú ¹× ±¸·¹³×¿¡ °¡±î¿î ¸®ºñ¾ß ¿©·¯ Áö¹æ¿¡ »ç´Â »ç¶÷µé°ú ·Î¸¶·ÎºÎÅÍ ¿Â ³ª±×³× °ð À¯´ëÀΰú À¯´ë±³¿¡ µé¾î¿Â »ç¶÷µé°ú

2:11 ±×·¹µ¥Àΰú ¾Æ¶óºñ¾ÆÀεéÀ̶ó ¿ì¸®°¡ ´Ù ¿ì¸®ÀÇ °¢ ¹æ¾ðÀ¸·Î Çϳª´ÔÀÇ Å« ÀÏÀ» ¸»ÇÔÀ» µè´Âµµ´Ù ÇÏ°í

2:9 Aramizda Partlar, Medler, Elamlilar var. Mezopotamyada, Yahudiye ve Kapadokyada, Pontus ve Asya Ilinde, Frikya ve Pamfilyada, Misir ve Libyanin Kireneye yakin bölgelerinde yasayanlar var. Hem Yahudi hem de Yahudilige dönen Romali konuklar, Giritliler ve Araplar var aramizda. Ama her birimiz Tanrinin büyük islerinin kendi dilimizde konusuldugunu isitiyoruz.››

2:12 ´Ù ³î¶ó¸ç ÀÇȤÇÏ¿© ¼­·Î °¡·ÎµÇ ÀÌ ¾îÂð ÀÏÀÌ³Ä Çϸç

2:12 Hepsi hayret ve saskinlik içinde birbirlerine, ‹‹Bunun anlami ne?›› diye sordular.

2:13 ¶Ç ¾î¶² À̵éÀº Á¶·ÕÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ÀúÈñ°¡ »õ ¼úÀÌ ÃëÇÏ¿´´Ù ÇÏ´õ¶ó

2:13 Baskalariysa, ‹‹Bunlar taze sarabi fazla kaçirmis›› diye alay ettiler.

2:14 ¡Û º£µå·Î°¡ ¿­ ÇÑ »çµµ¿Í °°ÀÌ ¼­¼­ ¼Ò¸®¸¦ ³ô¿© °¡·ÎµÇ À¯´ëÀεé°ú ¿¹·ç»ì·½¿¡ »ç´Â ¸ðµç »ç¶÷µé¾Æ ÀÌ ÀÏÀ» ³ÊÈñ·Î ¾Ë°Ô ÇÒ °ÍÀÌ´Ï ³» ¸»¿¡ ±Í¸¦ ±â¿ïÀ̶ó

2:15 ¶§°¡ Á¦ »ï ½Ã´Ï ³ÊÈñ »ý°¢°ú °°ÀÌ ÀÌ »ç¶÷µéÀÌ ÃëÇÑ °ÍÀÌ ¾Æ´Ï¶ó

2:14 Bunun üzerine Onbirlerle birlikte öne çikan Petrus yüksek sesle kalabaliga söyle seslendi: ‹‹Ey Yahudiler ve Yerusalimde bulunan herkes, bu durumu size açiklayayim. Sözlerime kulak verin. Bu adamlar, sandiginiz gibi sarhos degiller. Saat daha sabahin dokuzu!

2:16 ÀÌ´Â °ð ¼±ÁöÀÚ ¿ä¿¤·Î ¸»¾¸ÇϽŠ°ÍÀÌ´Ï ÀÏ·¶À¸µÇ

2:17  Çϳª´ÔÀÌ °¡¶ó»ç´ë ¸»¼¼¿¡ ³»°¡ ³» ¿µÀ¸·Î ¸ðµç À°Ã¼¿¡°Ô ºÎ¾î ÁÖ¸®´Ï ³ÊÈñÀÇ ÀÚ³àµéÀº ¿¹¾ðÇÒ °ÍÀÌ¿ä ³ÊÈñÀÇ ÀþÀºÀ̵éÀº ȯ»óÀ» º¸°í ³ÊÈñÀÇ ´ÄÀºÀ̵éÀº ²ÞÀ» ²Ù¸®¶ó

2:16 Bu gördügünüz, Peygamber Yoel araciligiyla önceden bildirilen olaydir: ‹Son günlerde, diyor Tanri, Bütün insanlarin üzerine Ruhumu dökecegim. Ogullariniz, kizlariniz peygamberlikte bulunacaklar. Gençleriniz görümler, Yaslilariniz düsler görecek.

2:18  ±× ¶§¿¡ ³»°¡ ³» ¿µÀ¸·Î ³» ³²Á¾°ú ¿©Á¾µé¿¡°Ô ºÎ¾î ÁÖ¸®´Ï ÀúÈñ°¡ ¿¹¾ðÇÒ °ÍÀÌ¿ä

2:18 O günler kadin erkek Kullarimin üzerine Ruhumu dökecegim, Onlar da peygamberlik edecekler.

2:19  ¶Ç ³»°¡ À§·Î Çϴÿ¡¼­´Â ±â»ç¿Í ¾Æ·¡·Î ¶¥¿¡¼­´Â ¡Á¶¸¦ º£Ç®¸®´Ï °ð ÇÇ¿Í ºÒ°ú ¿¬±â·Î´Ù

2:19 Yukarida, gökyüzünde harikalar yaratacagim. Asagida, yeryüzünde belirtiler, Kan, ates ve duman bulutlari görülecek.

2:20  ÁÖÀÇ Å©°í ¿µÈ­·Î¿î ³¯ÀÌ À̸£±â Àü¿¡ ÇØ°¡ º¯ÇÏ¿© ¾îµÎ¿öÁö°í ´ÞÀÌ º¯ÇÏ¿© ÇÇ°¡ µÇ¸®¶ó

2:20 Rabbin büyük ve görkemli günü gelmeden önce Günes kararacak, Ay kan rengine dönecek.

2:21  ´©±¸µçÁö ÁÖÀÇ À̸§À» ºÎ¸£´Â ÀÚ´Â ±¸¿øÀ» ¾òÀ¸¸®¶ó  ÇÏ¿´´À´Ï¶ó

2:21 O zaman Rabbi adiyla çagiran herkes kurtulacak.›

2:22 À̽º¶ó¿¤ »ç¶÷µé¾Æ ÀÌ ¸»À» µéÀ¸¶ó ³ÊÈñµµ ¾Æ´Â ¹Ù¿¡ Çϳª´Ô²²¼­ ³ª»ç·¿ ¿¹¼ö·Î Å« ±Ç´É°ú ±â»ç¿Í Ç¥ÀûÀ» ³ÊÈñ °¡¿îµ¥¼­ º£Çª»ç ³ÊÈñ ¾Õ¿¡¼­ ±×¸¦ Áõ°ÅÇϼ̴À´Ï¶ó

2:22 ‹‹Ey Israilliler, su sözleri dinleyin: Bildiginiz gibi Nasirali Isa, Tanrinin, kendisi araciligiyla aranizda yaptigi mucizeler, harikalar ve belirtilerle kimligi kanitlanmis bir kisidir.

2:23 ±×°¡ Çϳª´ÔÀÇ Á¤ÇϽŠ¶æ°ú ¹Ì¸® ¾Æ½Å ´ë·Î ³»¾îÁØ ¹Ù µÇ¾ú°Å´Ã ³ÊÈñ°¡ ¹ý ¾ø´Â ÀÚµéÀÇ ¼ÕÀ» ºô¾î ¸ø ¹Ú¾Æ Á׿´À¸³ª

2:23 Tanrinin belirlenmis amaci ve öngörüsü uyarinca elinize teslim edilen bu adami, yasa tanimaz kisilerin eliyle çarmiha çivileyip öldürdünüz.

2:24 Çϳª´Ô²²¼­ »ç¸ÁÀÇ °íÅëÀ» Ç®¾î »ì¸®¼ÌÀ¸´Ï ÀÌ´Â ±×°¡ »ç¸Á¿¡°Ô ¸Å¿© ÀÖÀ» ¼ö ¾ø¾úÀ½À̶ó

2:24 Tanri ise, ölüm acilarina son vererek Onu diriltti. Çünkü Onun ölüme tutsak kalmasi olanaksizdi.

2:25 ´ÙÀ­ÀÌ Àú¸¦ °¡¸®ÄÑ °¡·ÎµÇ  ³»°¡ Ç×»ó ³» ¾Õ¿¡ °è½Å ÁÖ¸¦ ºÆ¿üÀ½ÀÌ¿© ³ª·Î ¿äµ¿Ä¡ ¾Ê°Ô Çϱâ À§ÇÏ¿© ±×°¡ ³» ¿ìÆí¿¡ °è½Ãµµ´Ù

2:25 Onunla ilgili olarak Davut söyle der: ‹Rabbi her zaman önümde gördüm, Sagimda durdugu için sarsilmam.

2:26  ÀÌ·¯¹Ç·Î ³» ¸¶À½ÀÌ ±â»µÇÏ¿´°í ³» ÀÔ¼úµµ Áñ°Å¿öÇÏ¿´À¸¸ç À°Ã¼´Â Èñ¸Á¿¡ °ÅÇϸ®´Ï

2:26 Bu nedenle yüregim mutlu, dilim sevinçlidir. Dahasi, bedenim de umut içinde yasayacak.

2:27  ÀÌ´Â ³» ¿µÈ¥À» À½ºÎ¿¡ ¹ö¸®Áö ¾Æ´ÏÇϽøç ÁÖÀÇ °Å·èÇÑ ÀÚ·Î ½âÀ½À» ´çÄ¡ ¾Ê°Ô ÇÏ½Ç °ÍÀÓÀ̷δÙ

2:27 Çünkü sen canimi ölüler diyarina terk etmeyeceksin, Kutsalinin çürümesine izin vermeyeceksin.

2:28  ÁÖ²²¼­ »ý¸íÀÇ ±æ·Î ³»°Ô º¸À̼ÌÀ¸´Ï ÁÖÀÇ ¾Õ¿¡¼­ ³ª·Î ±â»ÝÀÌ Ã游ÇÏ°Ô ÇϽø®·Î´Ù  ÇÏ¿´À¸´Ï

2:28 Yasam yollarini bana bildirdin; Varliginla beni sevinçle dolduracaksin.›

2:29 ÇüÁ¦µé¾Æ ³»°¡ Á¶»ó ´ÙÀ­¿¡ ´ëÇÏ¿© ´ã´ëÈ÷ ¸»ÇÒ ¼ö ÀÖ³ë´Ï ´ÙÀ­ÀÌ Á×¾î Àå»çµÇ¾î ±× ¹¦°¡ ¿À´Ã±îÁö ¿ì¸® Áß¿¡ ÀÖµµ´Ù

2:29 ‹‹Kardesler, size açikça söyleyebilirim ki, büyük atamiz Davut öldü, gömüldü, mezari da bugüne dek yanibasimizda duruyor.

2:30 ±×´Â ¼±ÁöÀÚ¶ó Çϳª´ÔÀÌ ÀÌ¹Ì ¸Í¼¼ÇÏ»ç ±× ÀÚ¼Õ Áß¿¡¼­ ÇÑ »ç¶÷À» ±× À§¿¡ ¾É°Ô Çϸ®¶ó ÇϽÉÀ» ¾Ë°í

2:30 Davut bir peygamberdi ve soyundan birini tahtina oturtacagina dair Tanrinin kendisine ant içerek söz verdigini biliyordu.

2:31 ¹Ì¸® º¸´Â °í·Î ±×¸®½ºµµÀÇ ºÎÈ°ÇϽÉÀ» ¸»Ç쵂 Àú°¡ À½ºÎ¿¡ ¹ö¸²ÀÌ µÇÁö ¾Ê°í À°½ÅÀÌ ½âÀ½À» ´çÇÏÁö ¾Æ´ÏÇϽø®¶ó ÇÏ´õ´Ï

2:31 Gelecegi görerek Mesihin ölümden dirilisine iliskin sunlari söyledi: ‹O, ölüler diyarina terk edilmedi, bedeni çürümedi.›

2:32 ÀÌ ¿¹¼ö¸¦ Çϳª´ÔÀÌ »ì¸®½ÅÁö¶ó ¿ì¸®°¡ ´Ù ÀÌ ÀÏ¿¡ ÁõÀÎÀ̷δÙ

2:32 Tanri, Isayi ölümden diriltti ve biz hepimiz bunun taniklariyiz.

2:33 Çϳª´ÔÀÌ ¿À¸¥¼ÕÀ¸·Î ¿¹¼ö¸¦ ³ôÀ̽øŠ±×°¡ ¾à¼ÓÇϽŠ¼º·ÉÀ» ¾Æ¹öÁö²² ¹Þ¾Æ¼­ ³ÊÈñ º¸°í µè´Â ÀÌ°ÍÀ» ºÎ¾î Á̴ּÀ´Ï¶ó

2:33 O, Tanrinin sagina yüceltilmis, vaat edilen Kutsal Ruhu Babadan almis ve simdi gördügünüz ve isittiginiz gibi, bu Ruhu üzerimize dökmüstür.

2:34 ´ÙÀ­Àº Çϴÿ¡ ¿Ã¶ó°¡Áö ¸øÇÏ¿´À¸³ª Ä£È÷ ¸»ÇÏ¿© °¡·ÎµÇ  ÁÖ²²¼­ ³» ÁÖ¿¡°Ô ¸»¾¸ÇϽñ⸦

2:35 ³»°¡ ³× ¿ø¼ö·Î ³× ¹ßµî»ó µÇ°Ô Çϱâ±îÁö ³Ê´Â ³» ¿ìÆí¿¡ ¾É¾ÒÀ¸¶ó Çϼ̵µ´Ù  ÇÏ¿´À¸´Ï

2:34 Davut, kendisi göklere çikmadigi halde söyle der: ‹Rab Rabbime dedi ki, Ben düsmanlarini Ayaklarinin altina serinceye dek, Sagimda otur.›

2:36 ±×·±Áï À̽º¶ó¿¤ ¿Â ÁýÀÌ Á¤³ç ¾ËÁö´Ï ³ÊÈñ°¡ ½ÊÀÚ°¡¿¡ ¸ø ¹ÚÀº ÀÌ ¿¹¼ö¸¦ Çϳª´ÔÀÌ ÁÖ¿Í ±×¸®½ºµµ°¡ µÇ°Ô Çϼ̴À´Ï¶ó Çϴ϶ó

2:36 ‹‹Böylelikle bütün Israil halki sunu kesinlikle bilsin: Tanri, sizin çarmiha gerdiginiz Isayi hem Rab hem Mesih yapmistir.››

2:37 ¡Û ÀúÈñ°¡ ÀÌ ¸»À» µè°í ¸¶À½¿¡ Âñ·Á º£µå·Î¿Í ´Ù¸¥ »çµµµé¿¡°Ô ¹°¾î °¡·ÎµÇ ÇüÁ¦µé¾Æ ¿ì¸®°¡ ¾îÂîÇÒ²¿ ÇÏ°Å´Ã

2:37 Bu sözleri duyanlar, yüreklerine hançer saplanmis gibi oldular. Petrus ve öbür elçilere, ‹‹Kardesler, ne yapmaliyiz?›› diye sordular.

2:38 º£µå·Î°¡ °¡·ÎµÇ ³ÊÈñ°¡ ȸ°³ÇÏ¿© °¢°¢ ¿¹¼ö ±×¸®½ºµµÀÇ À̸§À¸·Î ¼¼·Ê¸¦ ¹Þ°í ÁË »çÇÔÀ» ¾òÀ¸¶ó ±×¸®ÇÏ¸é ¼º·ÉÀ» ¼±¹°·Î ¹ÞÀ¸¸®´Ï

2:38 Petrus onlara su karsiligi verdi: ‹‹Tövbe edin, her biriniz Isa Mesihin adiyla vaftiz olsun. Böylece günahlariniz bagislanacak ve Kutsal Ruh armaganini alacaksiniz.

2:39 ÀÌ ¾à¼ÓÀº ³ÊÈñ¿Í ³ÊÈñ ÀÚ³à¿Í ¸ðµç ¸Õ µ¥ »ç¶÷ °ð ÁÖ ¿ì¸® Çϳª´ÔÀÌ ¾ó¸¶µçÁö ºÎ¸£½Ã´Â Àڵ鿡°Ô ÇϽŠ°ÍÀ̶ó ÇÏ°í

2:39 Bu vaat sizler, çocuklariniz, uzaktakilerin hepsi için, Tanrimiz Rabbin çagiracagi herkes için geçerlidir.››

2:40 ¶Ç ¿©·¯ ¸»·Î È®ÁõÇÏ¸ç ±ÇÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ³ÊÈñ°¡ ÀÌ ÆпªÇÑ ¼¼´ë¿¡¼­ ±¸¿øÀ» ¹ÞÀ¸¶ó ÇÏ´Ï

2:40 Petrus daha birçok sözlerle onlari uyardi. ‹‹Kendinizi bu sapik kusaktan kurtarin!›› diye yalvardi.

2:41 ±× ¸»À» ¹Þ´Â »ç¶÷µéÀº ¼¼·Ê¸¦ ¹ÞÀ¸¸Å ÀÌ ³¯¿¡ Á¦ÀÚÀÇ ¼ö°¡ »ïõÀ̳ª ´õÇÏ´õ¶ó

2:41 Onun sözünü benimseyenler vaftiz oldu. O gün yaklasik üç bin kisi topluluga katildi.

2:42 ÀúÈñ°¡ »çµµÀÇ °¡¸£Ä§À» ¹Þ¾Æ ¼­·Î ±³Á¦ÇÏ¸ç ¶±À» ¶¼¸ç ±âµµÇϱ⸦ ÀüÇô Èû¾²´Ï¶ó

2:42 Bunlar kendilerini elçilerin ögretisine, paydasliga, ekmek bölmeye ve duaya adadilar.

2:43 ¡Û »ç¶÷¸¶´Ù µÎ·Á¿öÇϴµ¥ »çµµµé·Î ÀÎÇÏ¿© ±â»ç¿Í Ç¥ÀûÀÌ ¸¹ÀÌ ³ªÅ¸³ª´Ï

2:43 Herkesi bir korku sarmisti. Elçilerin araciligiyla birçok belirtiler ve harikalar yapiliyordu.

2:44 ¹Ï´Â »ç¶÷ÀÌ ´Ù ÇÔ²² ÀÖ¾î ¸ðµç ¹°°ÇÀ» ¼­·Î Åë¿ëÇÏ°í

2:44 Imanlilarin tümü bir arada bulunuyor, her seyi ortaklasa kullaniyorlardi.

2:45 ¶Ç Àç»ê°ú ¼ÒÀ¯¸¦ ÆÈ¾Æ °¢ »ç¶÷ÀÇ Çʿ並 µû¶ó ³ª´² ÁÖ°í

2:45 Mallarini mülklerini satiyor ve bunun parasini herkese ihtiyacina göre dagitiyorlardi.

2:46 ³¯¸¶´Ù ¸¶À½À» °°ÀÌ ÇÏ¿© ¼ºÀü¿¡ ¸ðÀ̱⸦ Èû¾²°í Áý¿¡¼­ ¶±À» ¶¼¸ç ±â»Ý°ú ¼øÀüÇÑ ¸¶À½À¸·Î À½½ÄÀ» ¸Ô°í

2:47 Çϳª´ÔÀ» Âù¹ÌÇÏ¸ç ¶Ç ¿Â ¹é¼º¿¡°Ô Ī¼ÛÀ» ¹ÞÀ¸´Ï ÁÖ²²¼­ ±¸¿ø ¹Þ´Â »ç¶÷À» ³¯¸¶´Ù ´õÇÏ°Ô ÇϽô϶ó

2:46 Her gün tapinakta toplanmaya devam eden imanlilar, kendi evlerinde de ekmek bölüp içten bir sevinç ve sadelikle yemek yiyor ve Tanri'yi övüyorlardi. Bütün halkin begenisini kazanmislardi. Rab de her gün yeni kurtulanlari topluluga katiyordu.

 »çµµÇàÀü 3Àå / Elcilerin Isleri

3:1 Á¦ ±¸ ½Ã ±âµµ ½Ã°£¿¡ º£µå·Î¿Í ¿äÇÑÀÌ ¼ºÀü¿¡ ¿Ã¶ó°¥»õ

3:1 Bir gün Petrusla Yuhanna, saat üçte, dua vaktinde tapinaga çikiyorlardi.

3:2 ³ª¸é¼­ ¾ÉÀº¹ðÀÌ µÈ ÀÚ¸¦ »ç¶÷µéÀÌ ¸Þ°í ¿À´Ï ÀÌ´Â ¼ºÀü¿¡ µé¾î°¡´Â »ç¶÷µé¿¡°Ô ±¸°ÉÇϱâ À§ÇÏ¿© ³¯¸¶´Ù ¹Ì¹®À̶ó´Â ¼ºÀü ¹®¿¡ µÎ´Â ÀÚ¶ó

3:2 O sirada, dogustan kötürüm olan bir adam, tapinagin Güzel Kapi diye adlandirilan kapisina getiriliyordu. Tapinaga girenlerden para dilenmesi için onu her gün getirip oraya birakirlardi.

3:3 ±×°¡ º£µå·Î¿Í ¿äÇÑÀÌ ¼ºÀü¿¡ µé¾î°¡·Á ÇÔÀ» º¸°í ±¸°ÉÇÏ°Å´Ã

3:3 Tapinaga girmek üzere olan Petrusla Yuhannayi gören adam, kendilerinden sadaka istedi.

3:4 º£µå·Î°¡ ¿äÇÑÀ¸·Î ´õºÒ¾î ÁÖ¸ñÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ¿ì¸®¸¦ º¸¶ó ÇÏ´Ï

3:4 Petrusla Yuhanna ona dikkatle baktilar. Sonra Petrus, ‹‹Bize bak›› dedi.

3:5 ±×°¡ ÀúÈñ¿¡°Ô ¹«¾ùÀ» ¾òÀ»±î ÇÏ¿© ¹Ù¶óº¸°Å´Ã

3:5 Adam, onlardan bir sey alacagini umarak gözlerini onlarin üzerine dikti.

3:6 º£µå·Î°¡ °¡·ÎµÇ Àº°ú ±ÝÀº ³»°Ô ¾ø°Å´Ï¿Í ³»°Ô ÀÖ´Â °ÍÀ¸·Î ³×°Ô ÁÖ³ë´Ï °ð ³ª»ç·¿ ¿¹¼ö ±×¸®½ºµµÀÇ À̸§À¸·Î °ÉÀ¸¶ó ÇÏ°í

3:6 Petrus, ‹‹Bende altin ve gümüs yok, ama bende olani sana veriyorum›› dedi. ‹‹Nasirali Isa Mesihin adiyla, yürü!››

3:7 ¿À¸¥¼ÕÀ» Àâ¾Æ ÀÏÀ¸Å°´Ï ¹ß°ú ¹ß¸ñÀÌ °ð ÈûÀ» ¾ò°í

3:7 Sonra onu sag elinden kavrayip kaldirdi. Adamin ayaklari ve bilekleri o anda sapasaglam oldu.

3:8 ¶Ù¾î ¼­¼­ °ÉÀ¸¸ç ±×µé°ú ÇÔ²² ¼ºÀüÀ¸·Î µé¾î°¡¸é¼­ °È±âµµ ÇÏ°í ¶Ù±âµµ Çϸç Çϳª´ÔÀ» Âù¹ÌÇÏ´Ï

3:8 Siçrayip ayaga kalkti, yürümeye basladi. Yürüyüp siçrayarak, Tanriyi överek onlarla birlikte tapinaga girdi.

3:9 ¸ðµç ¹é¼ºÀÌ ±× °È´Â °Í°ú ¹× Çϳª´ÔÀ» Âù¹ÌÇÔÀ» º¸°í

3:9 Bütün halk, onun yürüyüp Tanriyi övdügünü gördü.

3:10 ±× º»·¡ ¼ºÀü ¹Ì¹®¿¡ ¾É¾Æ ±¸°ÉÇÏ´ø »ç¶÷ÀÎ ÁÙ ¾Ë°í ±×ÀÇ ´çÇÑ ÀÏÀ» ÀÎÇÏ¿© ½ÉÈ÷ ±âÀÌÈ÷ ¿©±â¸ç ³î¶ó´Ï¶ó

3:10 Onun, tapinagin Güzel Kapisinda oturup para dilenen kisi oldugunu anlayinca ondaki degisiklik karsisinda büyük bir hayret ve saskinliga düstüler.

3:11 ¡Û ³ªÀº »ç¶÷ÀÌ º£µå·Î¿Í ¿äÇÑÀ» ºÙÀâÀ¸´Ï ¸ðµç ¹é¼ºÀÌ Å©°Ô ³î¶ó¸ç ´Þ·Á ³ª¾Æ°¡ ¼Ö·Î¸óÀÇ Çà°¢À̶ó ĪÇÏ´Â Çà°¢¿¡ ¸ðÀÌ°Å´Ã

3:11 Adam, Petrusla Yuhannaya tutunuyordu. Bütün halk hayret içinde Süleymanin Eyvani denilen yerde onlara dogru kosustu.

3:12 º£µå·Î°¡ ÀÌ°ÍÀ» º¸°í ¹é¼º¿¡°Ô ¸»Ç쵂 À̽º¶ó¿¤ »ç¶÷µé¾Æ ÀÌ ÀÏÀ» ¿Ö ±âÀÌÈ÷ ¿©±â´À³Ä ¿ì¸® °³ÀÎÀÇ ±Ç´É°ú °æ°ÇÀ¸·Î ÀÌ »ç¶÷À» °È°Ô ÇÑ °Íó·³ ¿Ö ¿ì¸®¸¦ ÁÖ¸ñÇÏ´À³Ä

3:12 Bunu gören Petrus halka söyle seslendi: ‹‹Ey Israilliler, buna neden sastiniz? Neden gözlerinizi dikmis bize bakiyorsunuz? Kendi gücümüz ya da dindarligimizla bu adamin yürümesini saglamisiz gibi...!

3:13 ¾Æºê¶óÇÔ°ú ÀÌ»è°ú ¾ß°öÀÇ Çϳª´Ô °ð ¿ì¸® Á¶»óÀÇ Çϳª´ÔÀÌ ±× Á¾ ¿¹¼ö¸¦ ¿µÈ­·Ó°Ô Çϼ̴À´Ï¶ó ³ÊÈñ°¡ Àú¸¦ ³Ñ°Ü ÁÖ°í ºô¶óµµ°¡ ³õ¾Æ ÁÖ±â·Î °á¾ÈÇÑ °ÍÀ» ³ÊÈñ°¡ ±× ¾Õ¿¡¼­ ºÎÀÎÇÏ¿´À¸´Ï

3:13 Ibrahimin, Ishakin ve Yakupun Tanrisi, atalarimizin Tanrisi, Kulu Isayi yüceltti. Siz Onu ele verdiniz. Pilatus Onu serbest birakmaya karar verdigi halde, siz Onu Pilatusun önünde reddettiniz.

3:14 ³ÊÈñ°¡ °Å·èÇÏ°í ÀǷοî ÀÚ¸¦ ºÎÀÎÇÏ°í µµ¸®¾î »ìÀÎÇÑ »ç¶÷À» ³õ¾Æ Áֱ⸦ ±¸ÇÏ¿©

3:14 Kutsal ve adil Olani reddedip bir katilin saliverilmesini istediniz.

3:15 »ý¸íÀÇ ÁÖ¸¦ Á׿´µµ´Ù ±×·¯³ª Çϳª´ÔÀÌ Á×Àº ÀÚ °¡¿îµ¥¼­ »ì¸®¼ÌÀ¸´Ï ¿ì¸®°¡ ÀÌ ÀÏ¿¡ ÁõÀÎÀ̷ζó

3:15 Siz Yasam Önderini öldürdünüz, ama Tanri Onu ölümden diriltti. Biz bunun taniklariyiz.

3:16 ±× À̸§À» ¹ÏÀ¸¹Ç·Î ±× À̸§ÀÌ ³ÊÈñ º¸°í ¾Æ´Â ÀÌ »ç¶÷À» ¼ºÇÏ°Ô ÇÏ¿´³ª´Ï ¿¹¼ö·Î ¸»¹Ì¾Ï¾Æ ³­ ¹ÏÀ½ÀÌ ³ÊÈñ ¸ðµç »ç¶÷ ¾Õ¿¡¼­ ÀÌ°°ÀÌ ¿ÏÀüÈ÷ ³´°Ô ÇÏ¿´´À´Ï¶ó

3:16 Gördügünüz ve tanidiginiz bu adam, Isanin adi sayesinde, Onun adina olan imanla sapasaglam oldu. Hepinizin gözü önünde onu tam sagliga kavusturan, Isanin araciligiyla etkin olan imandir.

3:17 ÇüÁ¦µé¾Æ ³ÊÈñ°¡ ¾ËÁö ¸øÇÏ¿©¼­ ±×¸®ÇÏ¿´À¸¸ç ³ÊÈñ °ü¿øµéµµ ±×¸®ÇÑ ÁÙ ¾Æ³ë¶ó

3:17 ‹‹Simdi ey kardesler, yöneticileriniz gibi sizin de bilgisizlikten ötürü böyle davrandiginizi biliyorum.

3:18 ±×·¯³ª Çϳª´ÔÀÌ ¸ðµç ¼±ÁöÀÚÀÇ ÀÔÀ» ÀÇŹÇÏ»ç ÀÚ±âÀÇ ±×¸®½ºµµÀÇ ÇØ ¹ÞÀ¸½Ç ÀÏÀ» ¹Ì¸® ¾Ë°Ô ÇϽŠ°ÍÀ» ÀÌ¿Í °°ÀÌ ÀÌ·ç¼Ì´À´Ï¶ó

3:18 Ama bütün peygamberlerin agzindan Mesihinin aci çekecegini önceden bildiren Tanri, sözünü bu sekilde yerine getirmistir.

3:19 ±×·¯¹Ç·Î ³ÊÈñ°¡ ȸ°³ÇÏ°í µ¹ÀÌÄÑ ³ÊÈñ ÁË ¾øÀÌ ÇÔÀ» ¹ÞÀ¸¶ó ÀÌ°°ÀÌ Çϸé À¯ÄèÇÏ°Ô µÇ´Â ³¯ÀÌ ÁÖ ¾ÕÀ¸·ÎºÎÅÍ À̸¦ °ÍÀÌ¿ä

3:19 Öyleyse, günahlarinizin silinmesi için tövbe edin ve Tanriya dönün. Öyle ki, Rab size yenilenme firsatlari versin ve sizin için önceden belirlenen Mesihi, yani Isayi göndersin.

3:20 ¶Ç ÁÖ²²¼­ ³ÊÈñ¸¦ À§ÇÏ¿© ¿¹Á¤ÇϽŠ±×¸®½ºµµ °ð ¿¹¼ö¸¦ º¸³»½Ã¸®´Ï

3:21 Çϳª´ÔÀÌ ¿µ¿ø ÀüºÎÅÍ °Å·èÇÑ ¼±ÁöÀÚÀÇ ÀÔÀ» ÀÇŹÇÏ¿© ¸»¾¸ÇϽŠ¹Ù ¸¸À¯¸¦ ȸº¹ÇÏ½Ç ¶§±îÁö´Â ÇÏ´ÃÀÌ ¸¶¶¥È÷ ±×¸¦ ¹Þ¾Æ µÎ¸®¶ó

3:21 Tanrinin eski çaglardan beri kutsal peygamberlerinin agzindan bildirdigi gibi, her seyin yeniden düzenlenecegi zamana dek Isanin gökte kalmasi gerekiyor.

3:22 ¸ð¼¼°¡ ¸»Ç쵂 ÁÖ Çϳª´ÔÀÌ ³ÊÈñ¸¦ À§ÇÏ¿© ³ÊÈñ ÇüÁ¦ °¡¿îµ¥¼­ ³ª °°Àº ¼±ÁöÀÚ Çϳª¸¦ ¼¼¿ï °ÍÀÌ´Ï ³ÊÈñ°¡ ¹«¾ùÀ̵çÁö ±× ¸ðµç ¸»¾¸À» µéÀ» °ÍÀ̶ó

3:22 Musa söyle demisti: ‹Tanriniz Rab size, kendi kardeslerinizin arasindan benim gibi bir peygamber çikaracak. Onun size söyleyecegi her sözü dinleyin.

3:23 ´©±¸µçÁö ±× ¼±ÁöÀÚÀÇ ¸»À» µèÁö ¾Æ´ÏÇÏ´Â ÀÚ´Â ¹é¼º Áß¿¡¼­ ¸ê¸Á ¹ÞÀ¸¸®¶ó ÇÏ¿´°í

3:23 O peygamberi dinlemeyen herkes Tanrinin halkindan koparilip yok edilecektir.›

3:24 ¶ÇÇÑ »ç¹«¿¤ ¶§ºÎÅÍ ¿ÈÀ¸·Î ¸»ÇÑ ¸ðµç ¼±ÁöÀÚµµ ÀÌ ¶§¸¦ °¡¸®ÄÑ ¸»ÇÏ¿´´À´Ï¶ó

3:24 ‹‹Samuel ve ondan sonra konusan peygamberlerin hepsi bu günleri duyurdu.

3:25 ³ÊÈñ´Â ¼±ÁöÀÚµéÀÇ ÀÚ¼ÕÀÌ¿ä ¶Ç Çϳª´ÔÀÌ ³ÊÈñ Á¶»óÀ¸·Î ´õºÒ¾î ¼¼¿ì½Å ¾ð¾àÀÇ ÀÚ¼ÕÀ̶ó ¾Æºê¶óÇÔ¿¡°Ô À̸£½Ã±â¸¦ ¶¥ À§ÀÇ ¸ðµç Á·¼ÓÀÌ ³ÊÀÇ ¾¾¸¦ ÀÎÇÏ¿© º¹À» ¹ÞÀ¸¸®¶ó ÇϼÌÀ¸´Ï

3:25 Sizler peygamberlerin mirasçilari, Tanrinin atalarinizla yaptigi antlasmanin mirasçilarisiniz. Nitekim Tanri Ibrahime söyle demisti: ‹Senin soyunun araciligiyla yeryüzündeki bütün halklar kutsanacak.›

3:26 Çϳª´ÔÀÌ ±× Á¾À» ¼¼¿ö º¹ Áֽ÷Á°í ³ÊÈñ¿¡°Ô ¸ÕÀú º¸³»»ç ³ÊÈñ·Î ÇÏ¿©±Ý µ¹ÀÌÄÑ °¢°¢ ±× ¾ÇÇÔÀ» ¹ö¸®°Ô Çϼ̴À´Ï¶ó

3:26 Tanri, sizleri kötü yollarinizdan döndürüp kutsamak için Kulu'nu ortaya çikarip önce size gönderdi.››

 »çµµÇàÀü 4Àå / Elcilerin Isleri

4:1 »çµµµéÀÌ ¹é¼º¿¡°Ô ¸»ÇÒ ¶§¿¡ Á¦»çÀåµé°ú ¼ºÀü ¸ÃÀº ÀÚ¿Í »çµÎ°³ÀεéÀÌ À̸£·¯

4:1 Kâhinler, tapinak koruyucularinin komutani ve Sadukiler, halka seslenmekte olan Petrusla Yuhannanin üzerine yürüdüler.

4:2 ¹é¼ºÀ» °¡¸£Ä§°ú ¿¹¼ö¸¦ µé¾î Á×Àº ÀÚ °¡¿îµ¥¼­ ºÎÈ°ÇÏ´Â µµ ÀüÇÔÀ» ½È¾îÇÏ¿©

4:2 Çünkü onlarin halka ögretmelerine ve Isayi örnek göstererek ölülerin dirilecegini söylemelerine çok kizmislardi.

4:3 ÀúÈñ¸¦ ÀâÀ¸¸Å ³¯ÀÌ ÀÌ¹Ì Àú¹® °í·Î ÀÌƱ³¯±îÁö °¡µÎ¾úÀ¸³ª

4:3 Onlari yakaladilar, aksam oldugu için ertesi güne dek hapiste tuttular.

4:4 ¸»¾¸À» µéÀº »ç¶÷ Áß¿¡ ¹Ï´Â ÀÚ°¡ ¸¹À¸´Ï ³²ÀÚÀÇ ¼ö°¡ ¾à ¿ÀõÀ̳ª µÇ¾ú´õ¶ó

4:4 Ne var ki, konusmayi dinlemis olanlarin birçogu iman etti. Böylece imanli erkeklerin sayisi asagi yukari bes bine ulasti.

4:5 ¡Û ÀÌƱ³¯¿¡ °ü¿ø°ú Àå·Î¿Í ¼­±â°üµéÀÌ ¿¹·ç»ì·½¿¡ ¸ð¿´´Âµ¥

4:5 Ertesi gün Yahudilerin yöneticileri, ileri gelenleri ve din bilginleri Yerusalimde toplandilar.

4:6 ´ëÁ¦»çÀå ¾È³ª½º¿Í °¡¾ß¹Ù¿Í ¿äÇÑ°ú ¾Ë·º»ê´õ¿Í ¹× ´ëÁ¦»çÀåÀÇ ¹®ÁßÀÌ ´Ù Âü¿¹ÇÏ¿©

4:6 Baskâhin Hananin yanisira, Kayafa, Yuhanna, Iskender ve baskâhin soyundan gelen herkes oradaydi.

4:7 »çµµµéÀ» °¡¿îµ¥ ¼¼¿ì°í ¹¯µÇ ³ÊÈñ°¡ ¹«½¼ ±Ç¼¼¿Í ´µ À̸§À¸·Î ÀÌ ÀÏÀ» ÇàÇÏ¿´´À³Ä

4:7 Petrusla Yuhannayi huzurlarina getirtip onlara, ‹‹Siz bunu hangi güçle ya da kimin adina dayanarak yaptiniz?›› diye sordular.

4:8 ÀÌ¿¡ º£µå·Î°¡ ¼º·ÉÀÌ Ã游ÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ¹é¼ºÀÇ °ü¿ø°ú Àå·Îµé¾Æ

4:8 O zaman Kutsal Ruhla dolan Petrus onlara söyle dedi: ‹‹Halkin yöneticileri ve ileri gelenler!

4:9 ¸¸ÀÏ º´Àο¡°Ô ÇàÇÑ ÂøÇÑ ÀÏ¿¡ ´ëÇÏ¿© ÀÌ »ç¶÷ÀÌ ¾î¶»°Ô ±¸¿øÀ» ¾ò¾ú´À³Ä°í ¿À´Ã ¿ì¸®¿¡°Ô Áú¹®Çϸé

4:10 ³ÊÈñ¿Í ¸ðµç À̽º¶ó¿¤ ¹é¼ºµéÀº ¾Ë¶ó ³ÊÈñ°¡ ½ÊÀÚ°¡¿¡ ¸ø ¹Ú°í Çϳª´ÔÀÌ Á×Àº ÀÚ °¡¿îµ¥¼­ »ì¸®½Å ³ª»ç·¿ ¿¹¼ö ±×¸®½ºµµÀÇ À̸§À¸·Î ÀÌ »ç¶÷ÀÌ °Ç°­ÇÏ°Ô µÇ¾î ³ÊÈñ ¾Õ¿¡ ¼¹´À´Ï¶ó

4:9 Eger bugün bir hastaya yapilan iyilik nedeniyle bizden hesap soruluyor ve bu adamin nasil iyilestigi sorusturuluyorsa, hepiniz ve bütün Israil halki sunu bilin: Bu adam, sizin çarmiha gerdiginiz, ama Tanrinin ölümden dirilttigi Nasirali Isa Mesihin adi sayesinde önünüzde sapasaglam duruyor.

4:11 ÀÌ ¿¹¼ö´Â ³ÊÈñ °ÇÃàÀÚµéÀÇ ¹ö¸° µ¹·Î¼­ Áý ¸ðÅüÀÌÀÇ ¸Ó¸´µ¹ÀÌ µÇ¾ú´À´Ï¶ó

4:11 Isa, ‹Siz yapicilar tarafindan hiçe sayilan, Ama kösenin bas tasi durumuna gelen tas›tir.

4:12 ´Ù¸¥ À̷μ­´Â ±¸¿øÀ» ¾òÀ» ¼ö ¾ø³ª´Ï õÇÏ Àΰ£¿¡ ±¸¿øÀ» ¾òÀ» ¸¸ÇÑ ´Ù¸¥ À̸§À» ¿ì¸®¿¡°Ô ÁֽŠÀÏÀÌ ¾øÀ½À̴϶ó ÇÏ¿´´õ¶ó

4:12 Baska hiç kimsede kurtulus yoktur. Bu gögün altinda insanlara bagislanmis, bizi kurtarabilecek baska hiçbir ad yoktur.››

4:13 ¡Û ÀúÈñ°¡ º£µå·Î¿Í ¿äÇÑÀÌ ±âź ¾øÀÌ ¸»ÇÔÀ» º¸°í ±× º»·¡ Çй® ¾ø´Â ¹üÀÎÀ¸·Î ¾Ë¾Ò´Ù°¡ ÀÌ»óÈ÷ ¿©±â¸ç ¶Ç ±× Àü¿¡ ¿¹¼ö¿Í ÇÔ²² ÀÖ´ø ÁÙµµ ¾Ë°í

4:13 Kurul üyeleri, Petrusla Yuhannanin yürekliligini görüp de bunlarin egitim görmemis, siradan kisiler olduklarini anlayinca sastilar ve onlarin Isayla birlikte bulunduklarini farkettiler.

4:14 ¶Ç º´ ³ªÀº »ç¶÷ÀÌ ±×µé°ú ÇÔ²² ¼¹´Â °ÍÀ» º¸°í Èú³­ÇÒ ¸»ÀÌ ¾ø´ÂÁö¶ó

4:14 Iyilestirilen adam, Petrus ve Yuhannayla birlikte gözleri önünde duruyordu; bunun için hiçbir karsilik veremediler.

4:15 ¸íÇÏ¿© °øȸ¿¡¼­ ³ª°¡¶ó ÇÏ°í ¼­·Î ÀdzíÇÏ¿© °¡·ÎµÇ

4:15 Kurul üyeleri onlara disari çikmalarini buyurduktan sonra durumu kendi aralarinda tartismaya basladilar.

4:16 ÀÌ »ç¶÷µéÀ» ¾î¶»°Ô ÇÒ²¿ ÀúÈñ·Î ÀÎÇÏ¿© À¯¸íÇÑ Ç¥Àû ³ªÅ¸³­ °ÍÀÌ ¿¹·ç»ì·½¿¡ »ç´Â ¸ðµç »ç¶÷¿¡°Ô ¾Ë·ÁÁ³À¸´Ï ¿ì¸®µµ ºÎÀÎÇÒ ¼ö ¾ø´ÂÁö¶ó

4:16 ‹‹Bu adamlari ne yapacagiz?›› dediler. ‹‹Yerusalimde yasayan herkes, bunlarin eliyle olaganüstü bir belirti gerçeklestirildigini biliyor. Biz bunu inkâr edemeyiz.

4:17 ÀÌ°ÍÀÌ ¹Î°£¿¡ ´õ ÆÛÁöÁö ¸øÇÏ°Ô ÀúÈñ¸¦ À§ÇùÇÏ¿© ÀÌ ÈÄ¿¡´Â ÀÌ À̸§À¸·Î ¾Æ¹« »ç¶÷¿¡°Ôµµ ¸»ÇÏÁö ¸»°Ô ÇÏÀÚ ÇÏ°í

4:17 Ama bu haberin halk arasinda daha çok yayilmasini önlemek için onlari tehdit edelim ki, bundan böyle Isanin adindan kimseye söz etmesinler.››

4:18 ±×µéÀ» ºÒ·¯ °æ°èÇÏ¿© µµ¹«Áö ¿¹¼öÀÇ À̸§À¸·Î ¸»ÇÏÁöµµ ¸»°í °¡¸£Ä¡Áöµµ ¸»¶ó ÇÏ´Ï

4:18 Böylece onlari çagirdilar, Isanin adini hiç anmamalarini, o adi kullanarak hiçbir sey ögretmemelerini buyurdular.

4:19 º£µå·Î¿Í ¿äÇÑÀÌ ´ë´äÇÏ¿© °¡·ÎµÇ Çϳª´Ô ¾Õ¿¡¼­ ³ÊÈñ ¸» µè´Â °ÍÀÌ Çϳª´Ô ¸»¾¸ µè´Â °Íº¸´Ù ¿ÇÀº°¡ ÆÇ´ÜÇ϶ó

4:19 Ama Petrusla Yuhanna söyle karsilik verdiler: ‹‹Tanrinin önünde, Tanrinin sözünü degil de sizin sözünüzü dinlemek dogru mudur, kendiniz karar verin.

4:20 ¿ì¸®´Â º¸°í µéÀº °ÍÀ» ¸»ÇÏÁö ¾Æ´ÏÇÒ ¼ö ¾ø´Ù ÇÏ´Ï

4:20 Biz gördüklerimizi ve isittiklerimizi anlatmadan edemeyiz.››

4:21 °ü¿øµéÀÌ ¹é¼ºÀ» ÀÎÇÏ¿© ÀúÈñ¸¦ ¾î¶»°Ô ¹úÇÒ µµ¸®¸¦ ãÁö ¸øÇÏ°í ´Ù½Ã À§ÇùÇÏ¿© ³õ¾Æ ÁÖ¾úÀ¸´Ï ÀÌ´Â ¸ðµç »ç¶÷ÀÌ ±× µÈ ÀÏÀ» º¸°í Çϳª´Ô²² ¿µ±¤À» µ¹¸²ÀÌ·¯¶ó

4:21 Kurul üyeleri onlari bir daha tehdit ettikten sonra serbest biraktilar; onlari cezalandirmak için hiçbir gerekçe bulamamislardi. Çünkü bütün halk, olup bitenler için Tanriyi yüceltiyordu.

4:22 ÀÌ Ç¥ÀûÀ¸·Î º´ ³ªÀº »ç¶÷Àº »ç½Ê ¿© ¼¼³ª µÇ¾ú´õ¶ó

4:22 Nitekim mucize sonucu iyilesen adamin yasi kirki geçmisti.

4:23 ¡Û »çµµµéÀÌ ³õÀ̸Š±× µ¿·ù¿¡°Ô °¡¼­ Á¦»çÀåµé°ú Àå·ÎµéÀÇ ¸»À» ´Ù °íÇÏ´Ï

4:23 Serbest birakilan Petrusla Yuhanna, arkadaslarinin yanina dönerek baskâhinlerle ileri gelenlerin kendilerine söyledigi her seyi bildirdiler.

4:24 ÀúÈñ°¡ µè°í ÀϽÉÀ¸·Î Çϳª´Ô²² ¼Ò¸®¸¦ ³ô¿© °¡·ÎµÇ ´ëÁÖÀç¿© õÁö¿Í ¹Ù´Ù¿Í ±× °¡¿îµ¥ ¸¸À¯¸¦ ÁöÀº À̽ÿÀ

4:24 Arkadaslari bunu duyunca hep birlikte Tanriya söyle seslendiler: ‹‹Ey Efendimiz! Yeri gögü, denizi ve onlarin içindekilerin tümünü yaratan sensin.

4:25 ¶Ç ÁÖÀÇ Á¾ ¿ì¸® Á¶»ó ´ÙÀ­ÀÇ ÀÔÀ» ÀÇŹÇÏ»ç ¼º·ÉÀ¸·Î ¸»¾¸ÇϽñ⸦   ¾îÂîÇÏ¿© ¿­¹æÀÌ ºÐ³ëÇϸç Á·¼ÓµéÀÌ Çã»ç¸¦ °æ¿µÇÏ¿´´Â°í

4:25 Kutsal Ruh araciligiyla kulun atamiz Davutun agzindan söyle dedin: ‹Uluslar neden hiddetlendi, Halklar neden bos düzenler kurdu?

4:26 ¼¼»óÀÇ ±º¿ÕµéÀÌ ³ª¼­¸ç °ü¿øµéÀÌ ÇÔ²² ¸ð¿© ÁÖ¿Í ±× ±×¸®½ºµµ¸¦ ´ëÀûÇϵµ´Ù  ÇϽŠÀ̷μÒÀÌ´Ù

4:26 Dünyanin krallari saf bagladi, Hükümdarlar birlesti Rabbe ve Mesihine karsi.›

4:27 °ú¿¬ Çì·Ô°ú º»µð¿À ºô¶óµµ´Â À̹æÀΰú À̽º¶ó¿¤ ¹é¼º°ú ÇÕµ¿ÇÏ¿© Çϳª´ÔÀÇ ±â¸§ ºÎÀ¸½Å °Å·èÇÑ Á¾ ¿¹¼ö¸¦ °Å½º·Á

4:28 Çϳª´ÔÀÇ ±Ç´É°ú ¶æ´ë·Î ÀÌ·ç·Á°í ¿¹Á¤ÇϽŠ±×°ÍÀ» ÇàÇÏ·Á°í ÀÌ ¼º¿¡ ¸ð¿´³ªÀÌ´Ù

4:27 ‹‹Gerçekten de Hirodes ile Pontius Pilatus, bu kentte Israil halki ve öteki uluslarla birlikte senin meshettigin kutsal Kulun Isaya karsi bir araya geldiler. Senin kendi gücün ve isteginle önceden kararlastirdigin her seyi gerçeklestirdiler.

4:29 ÁÖ¿© ÀÌÁ¦µµ ÀúÈñÀÇ À§ÇùÇÔÀ» ÇÏ°¨ÇÏ¿É½Ã°í ¶Ç Á¾µé·Î ÇÏ¿©±Ý ´ã´ëÈ÷ Çϳª´ÔÀÇ ¸»¾¸À» ÀüÇÏ°Ô ÇÏ¿© Áֿɽøç

4:29 Ve simdi ya Rab, onlarin savurdugu tehditlere bak! Senin sözünü tam bir yüreklilikle duyurmak için biz kullarina güç ver.

4:30 ¼ÕÀ» ³»¹Ð¾î º´À» ³´°Ô ÇϿɽðí Ç¥Àû°ú ±â»ç°¡ °Å·èÇÑ Á¾ ¿¹¼öÀÇ À̸§À¸·Î ÀÌ·ç¾îÁö°Ô ÇϿɼҼ­ ÇÏ´õ¶ó

4:30 Kutsal Kulun Isanin adiyla hastalari iyilestirmek için, belirtiler ve harikalar yapmak için elini uzat.››

4:31 ºô±â¸¦ ´ÙÇϸŠ¸ðÀÎ °÷ÀÌ Áøµ¿ÇÏ´õ´Ï ¹«¸®°¡ ´Ù ¼º·ÉÀÌ Ã游ÇÏ¿© ´ã´ëÈ÷ Çϳª´ÔÀÇ ¸»¾¸À» ÀüÇϴ϶ó

4:31 Dualari bitince toplandiklari yer sarsildi. Hepsi Kutsal Ruhla doldular ve Tanrinin sözünü cesaretle duyurmaya devam ettiler.

4:32 ¡Û ¹Ï´Â ¹«¸®°¡ ÇÑ ¸¶À½°ú ÇÑ ¶æÀÌ µÇ¾î ¸ðµç ¹°°ÇÀ» ¼­·Î Åë¿ëÇÏ°í Á¦ Àç¹°À» Á¶±ÝÀÌ¶óµµ Á¦ °ÍÀ̶ó ÇÏ´Â ÀÌ°¡ Çϳªµµ ¾ø´õ¶ó

4:32 Inananlar toplulugunun yüregi ve düsüncesi birdi. Hiç kimse sahip oldugu herhangi bir sey için ‹‹Bu benimdir›› demiyor, her seylerini ortak kabul ediyorlardi.

4:33 »çµµµéÀÌ Å« ±Ç´ÉÀ¸·Î ÁÖ ¿¹¼öÀÇ ºÎÈ°À» Áõ°ÅÇÏ´Ï ¹«¸®°¡ Å« ÀºÇý¸¦ ¾ò¾î

4:33 Elçiler, Rab Isanin ölümden dirildigine çok etkili bir biçimde taniklik ediyorlardi. Tanrinin büyük lütfu hepsinin üzerindeydi.

4:34 ±× Áß¿¡ ÇÌÀýÇÑ »ç¶÷ÀÌ ¾øÀ¸´Ï ÀÌ´Â ¹ç°ú Áý ÀÖ´Â ÀÚ´Â ÆÈ¾Æ ±× ÆÇ °ÍÀÇ °ªÀ» °¡Á®´Ù°¡

4:35 »çµµµéÀÇ ¹ß ¾Õ¿¡ µÎ¸Å ÀúÈñ°¡ °¢ »ç¶÷ÀÇ Çʿ並 µû¶ó ³ª´² ÁÜÀÌ·¯¶ó

4:34 Aralarinda yoksul olan yoktu. Çünkü toprak ya da ev sahibi olanlar bunlari satar, sattiklarinin bedelini getirip elçilerin buyruguna verirlerdi; bu da herkese ihtiyacina göre dagitilirdi.

4:36 ¡Û ±¸ºê·Î¿¡¼­ ³­ ·¹À§Á· ÀÎÀÌ ÀÖÀ¸´Ï À̸§Àº ¿ä¼ÁÀ̶ó »çµµµéÀÌ ÀÏÄÃ¾î ¹Ù³ª¹Ù {¹ø¿ªÇÏ¸é ±ÇÀ§ÀÚ}¶ó ÇÏ´Ï

4:37 ±×°¡ ¹çÀÌ ÀÖÀ¸¸Å ÆÈ¾Æ °ªÀ» °¡Áö°í »çµµµéÀÇ ¹ß ¾Õ¿¡ µÎ´Ï¶ó

4:36 Örnegin, Kibris dogumlu bir Levili olan ve elçilerin Barnaba, yani Cesaret Verici diye adlandirdiklari Yusuf, sahip oldugu bir tarlayi satti, parasini getirip elçilerin buyruguna verdi.

 »çµµÇàÀü 5Àå / Elcilerin Isleri

5:1 ¾Æ³ª´Ï¾Æ¶ó ÇÏ´Â »ç¶÷ÀÌ ±× ¾Æ³» »ðºñ¶ó·Î ´õºÒ¾î ¼ÒÀ¯¸¦ ÆȾÆ

5:2 ±× °ª¿¡¼­ ¾ó¸¶¸¦ °¨Ã߸Š±× ¾Æ³»µµ ¾Ë´õ¶ó ¾ó¸¶¸¦ °¡Á®´Ù°¡ »çµµµéÀÇ ¹ß ¾Õ¿¡ µÎ´Ï

5:1 Hananya adinda bir adam, karisi Safiranin onayiyla bir mülk satti, paranin bir kismini kendine saklayarak gerisini getirip elçilerin buyruguna verdi. Karisinin da olup bitenlerden haberi vardi.

5:3 º£µå·Î°¡ °¡·ÎµÇ ¾Æ³ª´Ï¾Æ¾ß ¾îÂîÇÏ¿© »ç´ÜÀÌ ³× ¸¶À½¿¡ °¡µæÇÏ¿© ³×°¡ ¼º·ÉÀ» ¼ÓÀÌ°í ¶¥ °ª ¾ó¸¶¸¦ °¨Ãß¾ú´À³Ä

5:3 Petrus ona, ‹‹Hananya, nasil oldu da Seytana uydun, Kutsal Ruha yalan söyleyip tarlanin parasinin bir kismini kendine sakladin?›› dedi.

5:4 ¶¥ÀÌ ±×´ë·Î ÀÖÀ» ¶§¿¡´Â ³× ¶¥ÀÌ ¾Æ´Ï¸ç ÆÇ ÈÄ¿¡µµ ³× ÀÓÀÇ·Î ÇÒ ¼ö°¡ ¾ø´õ³Ä ¾îÂîÇÏ¿© ÀÌ ÀÏÀ» ³× ¸¶À½¿¡ µÎ¾ú´À³Ä »ç¶÷¿¡°Ô °ÅÁþ¸»ÇÑ °ÍÀÌ ¾Æ´Ï¿ä Çϳª´Ô²²·Î´Ù

5:4 ‹‹Tarla satilmadan önce sana ait degil miydi? Sen onu sattiktan sonra da parayi diledigin gibi kullanamaz miydin? Neden yüreginde böyle bir düzen kurdun? Sen insanlara degil, Tanriya yalan söylemis oldun.››

5:5 ¾Æ³ª´Ï¾Æ°¡ ÀÌ ¸»À» µè°í ¾þµå·¯Á® È¥ÀÌ ¶°³ª´Ï ÀÌ ÀÏÀ» µè´Â »ç¶÷ÀÌ ´Ù Å©°Ô µÎ·Á¿öÇÏ´õ¶ó

5:5 Hananya bu sözleri isitince yere yikilip can verdi. Olanlari duyan herkesi büyük bir korku sardi.

5:6 ÀþÀº »ç¶÷µéÀÌ ÀϾ ½Ã½ÅÀ» ½Î¼­ ¸Þ°í ³ª°¡ Àå»çÇϴ϶ó

5:6 Gençler kalkip Hananyanin ölüsünü kefenlediler ve disari tasiyip gömdüler.

5:7 ¡Û ¼¼ ½Ã°£Âë Áö³ª ±× ¾Æ³»°¡ ±× »ý±ä ÀÏÀ» ¾ËÁö ¸øÇÏ°í µé¾î¿À´Ï

5:7 Bundan yaklasik üç saat sonra Hananyanin karisi, olanlardan habersiz içeri girdi.

5:8 º£µå·Î°¡ °¡·ÎµÇ ±× ¶¥ ÆÇ °ªÀÌ ÀÌ°Í»ÓÀÌ³Ä ³»°Ô ¸»Ç϶ó ÇÏ´Ï °¡·ÎµÇ ¿¹ ÀÌ»ÓÀ̷ζó

5:8 Petrus, ‹‹Söyle bana, tarlayi bu fiyata mi sattiniz?›› diye sordu. ‹‹Evet, bu fiyata›› dedi Safira.

5:9 º£µå·Î°¡ °¡·ÎµÇ ³ÊÈñ°¡ ¾îÂî ÇÔ²² ²ÒÇÏ¿© ÁÖÀÇ ¿µÀ» ½ÃÇèÇÏ·Á ÇÏ´À³Ä º¸¶ó ³× ³²ÆíÀ» Àå»çÇÏ°í ¿À´Â »ç¶÷µéÀÇ ¹ßÀÌ ¹® ¾Õ¿¡ À̸£·¶À¸´Ï ¶Ç ³Ê¸¦ ¸Þ¾î ³»°¡¸®¶ó ÇÑ ´ë

5:9 Petrus ona söyle dedi: ‹‹Rabbin Ruhunu sinamak için nasil oldu da sözbirligi ettiniz? Iste, kocani gömenlerin ayak sesleri kapida, seni de disari tasiyacaklar.››

5:10 °ð º£µå·ÎÀÇ ¹ß ¾Õ¿¡ ¾þµå·¯Á® È¥ÀÌ ¶°³ª´ÂÁö¶ó ÀþÀº »ç¶÷µéÀÌ µé¾î¿Í Á×Àº °ÍÀ» º¸°í ¸Þ¾î´Ù°¡ ±× ³²Æí °ç¿¡ Àå»çÇÏ´Ï

5:10 Kadin o anda Petrusun ayaklari dibine yikilip can verdi. Içeri giren gençler onu ölmüs buldular, onu da disari tasiyarak kocasinin yanina gömdüler.

5:11 ¿Â ±³È¸¿Í ÀÌ ÀÏÀ» µè´Â »ç¶÷µéÀÌ ´Ù Å©°Ô µÎ·Á¿öÇϴ϶ó

5:11 Inanlilar toplulugunun tümünü ve olayi duyanlarin hepsini büyük bir korku sardi.

5:12 ¡Û »çµµµéÀÇ ¼ÕÀ¸·Î ¹Î°£¿¡ Ç¥Àû°ú ±â»ç°¡ ¸¹ÀÌ µÇ¸Å ¹Ï´Â »ç¶÷ÀÌ ´Ù ¸¶À½À» °°ÀÌÇÏ¿© ¼Ö·Î¸ó Çà°¢¿¡ ¸ðÀÌ°í

5:12 Elçilerin araciligiyla halk arasinda birçok belirtiler ve harikalar yapiliyordu. Imanlilarin hepsi Süleymanin Eyvaninda toplaniyordu.

5:13 ±× ³ª¸ÓÁö´Â °¨È÷ ±×µé°ú »óÁ¾ÇÏ´Â »ç¶÷ÀÌ ¾øÀ¸³ª ¹é¼ºÀÌ Äª¼ÛÇÏ´õ¶ó

5:13 Halk onlara büyük saygi duydugu halde, disaridan hiç kimse onlara katilmayi göze alamiyordu.

5:14 ¹Ï°í ÁÖ²²·Î ³ª¿À´Â ÀÚ°¡ ´õ ¸¹À¸´Ï ³²³àÀÇ Å« ¹«¸®´õ¶ó

5:14 Buna karsin, Rabbe inanip topluluga katilan erkek ve kadinlarin sayisi giderek artti.

5:15 ½ÉÁö¾î º´µç »ç¶÷À» ¸Þ°í °Å¸®¿¡ ³ª°¡ ħ´ë¿Í ¿ä À§¿¡ ´µ¿ì°í º£µå·Î°¡ Áö³¯ ¶§¿¡ Ȥ ±× ±×¸²ÀÚ¶óµµ ´µ°Ô µ¤ÀÏ±î ¹Ù¶ó°í

5:15 Bütün bunlarin sonucu, yoldan geçen Petrusun hiç degilse gölgesi bazilarinin üzerine düssün diye halk, hasta olanlari caddelere çikartip silteler ve dösekler üzerine yatirir oldu.

5:16 ¿¹·ç»ì·½ ±ÙÀ¾ Çã´ÙÇÑ »ç¶÷µéµµ ¸ð¿© º´µç »ç¶÷°ú ´õ·¯¿î ±Í½Å¿¡°Ô ±«·Î¿ò ¹Þ´Â »ç¶÷À» µ¥¸®°í ¿Í¼­ ´Ù ³ªÀ½À» ¾òÀ¸´Ï¶ó

5:16 Yerusalimin çevresindeki kasabalardan da kalabaliklar geliyor, hastalari ve kötü ruhlardan aci çekenleri getiriyorlardi. Bunlarin hepsi iyilestirildi.

5:17 ¡Û ´ëÁ¦»çÀå°ú ±×¿Í ÇÔ²² ÀÖ´Â »ç¶÷ Áï »çµÎ°³ÀÎÀÇ ´çÆÄ°¡ ´Ù ¸¶À½¿¡ ½Ã±â°¡ °¡µæÇÏ¿© ÀϾ¼­

5:17 Bunun üzerine, kiskançlikla dolan baskâhin ve yanindakilerin hepsi, yani Saduki mezhebinden olanlar, elçileri yakalatip devlet tutukevine attirdilar.

5:18 »çµµµéÀ» Àâ¾Æ´Ù°¡ ¿Á¿¡ °¡µÎ¾ú´õ´Ï

5:19 ÁÖÀÇ »çÀÚ°¡ ¹ã¿¡ ¿Á¹®À» ¿­°í ²ø¾î³»¾î °¡·ÎµÇ

5:20 °¡¼­ ¼ºÀü¿¡ ¼­¼­ ÀÌ »ý¸íÀÇ ¸»¾¸À» ´Ù ¹é¼º¿¡°Ô ¸»Ç϶ó ÇϸÅ

5:19 Ama geceleyin Rabbin bir melegi zindanin kapilarini açip onlari disari çikartti. ‹‹Gidin! Tapinaga girip bu yeni yasamla ilgili sözlerin hepsini halka duyurun›› dedi.

5:21 ÀúÈñ°¡ µè°í »õº®¿¡ ¼ºÀü¿¡ µé¾î°¡¼­ °¡¸£Ä¡´õ´Ï ´ëÁ¦»çÀå°ú ±×¿Í ÇÔ²² ÀÖ´Â »ç¶÷µéÀÌ ¿Í¼­ °øȸ¿Í À̽º¶ó¿¤ Á·¼ÓÀÇ ¿ø·ÎµéÀ» ´Ù ¸ðÀ¸°í »ç¶÷À» ¿Á¿¡ º¸³»¾î »çµµµéÀ» Àâ¾Æ¿À¶ó ÇÏ´Ï

5:21 Elçiler bu buyruga uyarak gün dogarken tapinaga girip ögretmeye basladilar. Baskâhin ve yanindakiler gelince Yüksek Kurulu, Israil halkinin bütün ileri gelenlerini toplantiya çagirdilar. Sonra elçileri getirtmek için tutukevine adam yolladilar.

5:22 °ü¼ÓµéÀÌ °¡¼­ ¿Á¿¡¼­ »çµµµéÀ» º¸Áö ¸øÇÏ°í µ¹¾Æ¿Í ¸»ÇÏ¿©

5:23 °¡·ÎµÇ ¿ì¸®°¡ º¸´Ï ¿ÁÀº µçµçÇÏ°Ô Àá±â°í ÁöŲ »ç¶÷µéÀÌ ¹®¿¡ ¼¹À¸µÇ ¹®À» ¿­°í º»Áï ±× ¾È¿¡´Â ÇÑ »ç¶÷µµ ¾ø´õÀÌ´Ù ÇÏ´Ï

5:22 Ne var ki, görevliler zindana vardiklarinda elçileri bulamadilar. Geri dönerek su haberi ilettiler: ‹‹Tutukevini kilitli ve tam bir güvenlik altinda, nöbetçileri de kapilarda durur bulduk. Ama kapilari açtigimizda içerde kimseyi bulamadik!››

5:24 ¼ºÀü ¸ÃÀº ÀÚ¿Í Á¦»çÀåµéÀÌ ÀÌ ¸»À» µè°í ÀÇȤÇÏ¿© ÀÌ ÀÏÀÌ ¾îÂî µÉ±î ÇÏ´õ´Ï

5:24 Bu sözleri isiten tapinak koruyucularinin komutaniyla baskâhinler saskina döndüler, bu isin sonunun nereye varacagini merak etmeye basladilar.

5:25 »ç¶÷ÀÌ ¿Í¼­ °íÇ쵂 º¸¼Ò¼­ ¿Á¿¡ °¡µÎ¾ú´ø »ç¶÷µéÀÌ ¼ºÀü¿¡ ¼­¼­ ¹é¼ºÀ» °¡¸£Ä¡´õÀÌ´Ù ÇÏ´Ï

5:25 O sirada yanlarina gelen biri, ‹‹Bakin, hapse attiginiz adamlar tapinakta dikilmis, halka ögretiyor›› diye haber getirdi.

5:26 ¼ºÀü ¸ÃÀº ÀÚ°¡ °ü¼Óµé°ú °°ÀÌ °¡¼­ ÀúÈñ¸¦ Àâ¾Æ¿ÔÀ¸³ª °­Á¦·Î ¸øÇÔÀº ¹é¼ºµéÀÌ µ¹·Î Ä¥±î µÎ·Á¿öÇÔÀÌ·¯¶ó

5:26 Bunun üzerine komutanla görevliler gidip elçileri getirdiler. Halkin kendilerini taslamasindan korktuklari için zor kullanmadilar.

5:27 ÀúÈñ¸¦ ²ø¾î´Ù°¡ °øȸ ¾Õ¿¡ ¼¼¿ì´Ï ´ëÁ¦»çÀåÀÌ ¹°¾î

5:28 °¡·ÎµÇ ¿ì¸®°¡ ÀÌ À̸§À¸·Î »ç¶÷À» °¡¸£Ä¡Áö ¸»¶ó°í ¾ö±ÝÇÏ¿´À¸µÇ ³ÊÈñ°¡ ³ÊÈñ ±³¸¦ ¿¹·ç»ì·½¿¡ °¡µæÇÏ°Ô ÇÏ´Ï ÀÌ »ç¶÷ÀÇ ÇǸ¦ ¿ì¸®¿¡°Ô·Î µ¹¸®°íÀÚ ÇÔÀ̷δÙ

5:27 Elçileri getirip Yüksek Kurulun önüne çikardilar. Baskâhin onlari sorguya çekti: ‹‹Bu adi kullanarak ögretmeyin diye size kesin buyruk vermistik›› dedi. ‹‹Ama siz ögretinizi Yerusalim Kentinin her tarafina yaydiniz. Ille de bizi bu adamin kanini dökmekten sorumlu göstermek istiyorsunuz.››

5:29 º£µå·Î¿Í »çµµµéÀÌ ´ë´äÇÏ¿© °¡·ÎµÇ »ç¶÷º¸´Ù Çϳª´ÔÀ» ¼øÁ¾ÇÏ´Â °ÍÀÌ ¸¶¶¥Çϴ϶ó

5:29 Petrus ve öbür elçiler söyle karsilik verdiler: ‹‹Insanlardan çok, Tanrinin sözünü dinlemek gerek.

5:30 ³ÊÈñ°¡ ³ª¹«¿¡ ´Þ¾Æ Á×ÀÎ ¿¹¼ö¸¦ ¿ì¸® Á¶»óÀÇ Çϳª´ÔÀÌ »ì¸®½Ã°í

5:30 Atalarimizin Tanrisi, sizin çarmiha gererek öldürdügünüz Isayi diriltti.

5:31 À̽º¶ó¿¤·Î ȸ°³ÄÉ ÇÏ»ç ÁË »çÇÔÀ» ¾ò°Ô ÇϽ÷Á°í ±×¸¦ ¿À¸¥¼ÕÀ¸·Î ³ôÀÌ»ç Àӱݰú ±¸ÁÖ¸¦ »ïÀ¸¼Ì´À´Ï¶ó

5:31 Israile, günahlarindan tövbe etme ve bagislanma firsatini vermek için Tanri Onu Önder ve Kurtarici olarak kendi sagina yükseltti.

5:32 ¿ì¸®´Â ÀÌ ÀÏ¿¡ ÁõÀÎÀÌ¿ä Çϳª´ÔÀÌ Àڱ⸦ ¼øÁ¾ÇÏ´Â »ç¶÷µé¿¡°Ô ÁֽŠ¼º·Éµµ ±×·¯Çϴ϶ó ÇÏ´õ¶ó

5:32 Biz, Tanrinin kendi sözünü dinleyenlere verdigi Kutsal Ruhla birlikte bu olaylarin taniklariyiz.››

5:33 ¡Û ÀúÈñ°¡ µè°í Å©°Ô ³ëÇÏ¿© »çµµµéÀ» ¾øÀÌÇÏ°íÀÚ ÇÒ»õ

5:33 Kurul üyeleri bu sözleri isitince çok öfkelendiler ve elçileri yok etmek istediler.

5:34 ¹Ù¸®»õÀÎ °¡¸»¸®¿¤Àº ±³¹ý»ç·Î ¸ðµç ¹é¼º¿¡°Ô Á¸°æÀ» ¹Þ´Â ÀÚ¶ó °øȸ Áß¿¡ ÀϾ ¸íÇÏ»ç »çµµµéÀ» Àá°£ ¹Û¿¡ ³ª°¡°Ô ÇÏ°í

5:35 ¸»Ç쵂 À̽º¶ó¿¤ »ç¶÷µé¾Æ ³ÊÈñ°¡ ÀÌ »ç¶÷µé¿¡°Ô ´ëÇÏ¿© ¾î¶»°Ô ÇÏ·Á´Â °ÍÀ» Á¶½ÉÇ϶ó

5:34 Ama bütün halkin saygisini kazanmis bir Kutsal Yasa ögretmeni olan Gamaliel adli bir Ferisi, Yüksek Kurulda ayaga kalkti, elçilerin kisa bir süre için disari çikartilmasini buyurarak kurul üyelerine sunlari söyledi: ‹‹Ey Israilliler, bu adamlara yapacaginizi iyi düsünün!

5:36 ÀÌÀü¿¡ µå´Ù°¡ ÀϾ ½º½º·Î ÀÚ¶ûÇϸŠ»ç¶÷ÀÌ ¾à »ç¹éÀ̳ª µû¸£´õ´Ï ±×°¡ Á×ÀÓÀ» ´çÇϸŠÁÀ´ø »ç¶÷ÀÌ ´Ù Èð¾îÁ® ¾ø¾îÁ³°í

5:36 Bir süre önce Tevdas da kendi kendisiyle ilgili büyük iddialarda bulunarak baskaldirdi. Dört yüz kadar kisi de ona katildi. Ama adam öldürüldü, izleyicilerinin hepsi dagitildi, hareket yok oldu.

5:37 ±× ÈÄ È£ÀûÇÒ ¶§¿¡ °¥¸±¸® À¯´Ù°¡ ÀϾ ¹é¼ºÀ» ²Ò¾î ÁÀ°Ô ÇÏ´Ù°¡ ±×µµ ¸ÁÇÑÁï ÁÀ´ø »ç¶÷ÀÌ ´Ù Èð¾îÁ³´À´Ï¶ó

5:37 Ondan sonra, sayim yapildigi günlerde ortaya çikan Celileli Yahuda, pek çok insani ayartip pesine takti. Ama o da öldürüldü ve izleyicilerinin hepsi darmadagin oldu.

5:38 ÀÌÁ¦ ³»°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô ¸»Çϳë´Ï ÀÌ »ç¶÷µéÀ» »ó°ü ¸»°í ¹ö·Á µÎ¶ó ÀÌ »ç»ó°ú ¼ÒÇàÀÌ »ç¶÷¿¡°Ô·Î¼­ ³µÀ¸¸é ¹«³ÊÁú °ÍÀÌ¿ä

5:38 Simdi size sunu söyleyeyim: Bu adamlarla ugrasmayin, onlari rahat birakin! Çünkü bu girisim, bu hareket insan isiyse, yok olup gidecektir.

5:39 ¸¸ÀÏ Çϳª´Ô²²·Î¼­ ³µÀ¸¸é ³ÊÈñ°¡ ÀúÈñ¸¦ ¹«³Ê¶ß¸± ¼ö ¾ø°Ú°í µµ¸®¾î Çϳª´ÔÀ» ´ëÀûÇÏ´Â ÀÚ°¡ µÉ±î Çϳë¶ó ÇÏ´Ï

5:39 Yok eger Tanrinin isiyse, bu adamlari yok edemezsiniz. Hatta kendinizi Tanriya karsi savasir durumda bulabilirsiniz.›› Kurul üyeleri Gamalielin bu ögüdünü kabul ettiler.

5:40 ÀúÈñ°¡ ¿Ç°Ô ¿©°Ü »çµµµéÀ» ºÒ·¯µé¿© äÂïÁúÇÏ¸ç ¿¹¼öÀÇ À̸§À¸·Î ¸»ÇÏ´Â °ÍÀ» ±ÝÇÏ°í ³õÀ¸´Ï

5:40 Elçileri içeri çagirtip kamçilattilar ve Isanin adindan söz etmemelerini buyurduktan sonra saliverdiler.

5:41 »çµµµéÀº ±× À̸§À» À§ÇÏ¿© ´É¿å ¹Þ´Â ÀÏ¿¡ ÇÕ´çÇÑ ÀÚ·Î ¿©±â½ÉÀ» ±â»µÇϸ鼭 °øȸ ¾ÕÀ» ¶°³ª´Ï¶ó

5:41 Elçiler Isanin adi ugruna hakarete layik görüldükleri için Yüksek Kurulun huzurundan sevinç içinde ayrildilar.

5:42 ÀúÈñ°¡ ³¯¸¶´Ù ¼ºÀü¿¡ ÀÖµçÁö Áý¿¡ ÀÖµçÁö ¿¹¼ö´Â ±×¸®½ºµµ¶ó °¡¸£Ä¡±â¿Í ÀüµµÇϱ⸦ ½¬Áö ¾Æ´ÏÇϴ϶ó

5:42 Her gün tapinakta ve evlerde ögretmekten ve Mesih Isa'yla ilgili Müjde'yi yaymaktan geri kalmadilar.

 »çµµÇàÀü 6Àå / Elcilerin Isleri

6:1 ±× ¶§¿¡ Á¦ÀÚ°¡ ´õ ¸¹¾ÆÁ³´Âµ¥ Çï¶óÆÄ À¯´ëÀεéÀÌ ÀÚ±âÀÇ °úºÎµéÀÌ ±× ¸ÅÀÏ ±¸Á¦¿¡ ºüÁö¹Ç·Î È÷ºê¸®ÆÄ »ç¶÷À» ¿ø¸ÁÇÑ ´ë

6:1 Isanin ögrencilerinin sayica çogaldigi o günlerde, Grekçe konusan Yahudiler, günlük yardim dagitiminda kendi dullarina gereken ilginin gösterilmedigini ileri sürerek Ibranice konusan Yahudilerden yakinmaya basladilar.

6:2 ¿­ µÎ »çµµ°¡ ¸ðµç Á¦ÀÚ¸¦ ºÒ·¯ À̸£µÇ ¿ì¸®°¡ Çϳª´ÔÀÇ ¸»¾¸À» Á¦ÃÄ ³õ°í °ø±Ë¸¦ ÀÏ»ï´Â °ÍÀÌ ¸¶¶¥Ä¡ ¾Æ´ÏÇÏ´Ï

6:2 Bunun üzerine Onikiler, bütün ögrencileri bir araya toplayip söyle dediler: ‹‹Tanrinin sözünü yayma isini birakip maddi islerle ugrasmamiz dogru olmaz.

6:3 ÇüÁ¦µé¾Æ ³ÊÈñ °¡¿îµ¥¼­ ¼º·É°ú ÁöÇý°¡ Ã游ÇÏ¿© ĪÂù µè´Â »ç¶÷ ÀÏ°öÀ» ÅÃÇ϶ó ¿ì¸®°¡ ÀÌ ÀÏÀ» ÀúÈñ¿¡°Ô ¸Ã±â°í

6:3 Bu nedenle, kardesler, aranizdan Ruhla ve bilgelikle dolu, yedi saygin kisi seçin. Onlari bu is için görevlendirelim.

6:4 ¿ì¸®´Â ±âµµÇÏ´Â °Í°ú ¸»¾¸ ÀüÇÏ´Â °ÍÀ» Àü¹«Çϸ®¶ó ÇÏ´Ï

6:4 Biz ise kendimizi duaya ve Tanri sözünü yaymaya adayalim.››

6:5 ¿Â ¹«¸®°¡ ÀÌ ¸»À» ±â»µÇÏ¿© ¹ÏÀ½°ú ¼º·ÉÀÌ Ã游ÇÑ »ç¶÷ ½ºµ¥¹Ý°ú ¶Ç ºô¸³°ú ºê·Î°í·Î¿Í ´Ï°¡³ë¸£¿Í µð¸ó°ú ¹Ù¸Þ³ª¿Í À¯´ë±³¿¡ ÀÔ±³ÇÑ ¾Èµð¿Á »ç¶÷ ´Ï°ñ¶ó¸¦ ÅÃÇÏ¿©

6:6 »çµµµé ¾Õ¿¡ ¼¼¿ì´Ï »çµµµéÀÌ ±âµµÇÏ°í ±×µé¿¡°Ô ¾È¼öÇϴ϶ó

6:5 Bu öneri bütün toplulugu hosnut etti. Böylece, iman ve Kutsal Ruhla dolu biri olan Istefanosun yanisira Filipus, Prohoros, Nikanor, Timon, Parmenas ve Yahudilige dönen Antakyali Nikolasi seçip elçilerin önüne çikardilar. Elçiler de dua edip ellerini onlarin üzerine koydular.

6:7 ¡Û Çϳª´ÔÀÇ ¸»¾¸ÀÌ Á¡Á¡ ¿Õ¼ºÇÏ¿© ¿¹·ç»ì·½¿¡ ÀÖ´Â Á¦ÀÚÀÇ ¼ö°¡ ´õ ½ÉÈ÷ ¸¹¾ÆÁö°í Çã´ÙÇÑ Á¦»çÀåÀÇ ¹«¸®µµ ÀÌ µµ¿¡ º¹Á¾Çϴ϶ó

6:7 Böylece Tanrinin sözü yayiliyor, Yerusalimdeki ögrencilerin sayisi arttikça artiyor, kâhinlerden birçogu da iman çagrisina uyuyordu.

6:8 ¡Û ½ºµ¥¹ÝÀÌ ÀºÇý¿Í ±Ç´ÉÀÌ Ã游ÇÏ¿© Å« ±â»ç¿Í Ç¥ÀûÀ» ¹Î°£¿¡ ÇàÇÏ´Ï

6:8 Tanrinin lütfuyla ve kudretle dolu olan Istefanos, halk arasinda büyük belirtiler ve harikalar yapiyordu.

6:9 ¸®¹öµð³ë ±¸·¹³×ÀÎ, ¾Ë·º»êµå¸®¾ÆÀÎ, ±æ¸®±â¾Æ¿Í  ¾Æ½Ã¾Æ¿¡¼­ ¿Â »ç¶÷µéÀÇ È¸´çÀ̶ó´Â °¢ ȸ´ç¿¡¼­ ¾î¶² ÀÚµéÀÌ ÀϾ ½ºµ¥¹ÝÀ¸·Î ´õºÒ¾î º¯·ÐÇÒ»õ

6:9 Ne var ki, Azatlilar Havrasi diye bilinen havranin bazi üyeleri ve Kireneden, Iskenderiyeden, Kilikyadan ve Asya Ilinden bazi kisiler Istefanosla çekismeye basladilar.

6:10 ½ºµ¥¹ÝÀÌ ÁöÇý¿Í ¼º·ÉÀ¸·Î ¸»ÇÔÀ» ÀúÈñ°¡ ´ÉÈ÷ ´çÄ¡ ¸øÇÏ¿©

6:10 Ama Istefanosun konusmasindaki bilgelige ve Ruha karsi koyamadilar.

6:11 »ç¶÷µéÀ» °¡¸£ÃÄ ¸»½ÃÅ°µÇ ÀÌ »ç¶÷ÀÌ ¸ð¼¼¿Í ¹× Çϳª´ÔÀ» ¸ðµ¶ÇÏ´Â ¸» ÇÏ´Â °ÍÀ» ¿ì¸®°¡ µé¾ú³ë¶ó ÇÏ°Ô ÇÏ°í

6:11 Bunun üzerine birkaç kisiyi el altindan ayartarak onlara, ‹‹Bu adamin Musaya ve Tanriya karsi küfür dolu sözler söyledigini duyduk›› dedirttiler.

6:12 ¹é¼º°ú Àå·Î¿Í ¼­±â°üµéÀ» Ã浿½ÃÄÑ ¿Í¼­ Àâ¾Æ°¡Áö°í °øȸ¿¡ À̸£·¯

6:12 Böylelikle halki, ileri gelenleri ve din bilginlerini kiskirttilar. Gidip Istefanosu yakaladilar ve Yüksek Kurulun önüne çikardilar.

6:13 °ÅÁþ ÁõÀεéÀ» ¼¼¿ì´Ï °¡·ÎµÇ ÀÌ »ç¶÷ÀÌ ÀÌ °Å·èÇÑ °÷°ú À²¹ýÀ» °Å½º·Á ¸»Çϱ⸦ ¸¶Áö ¾Æ´ÏÇϴµµ´Ù

6:13 Getirdikleri yalanci taniklar, ‹‹Bu adam durmadan bu kutsal yere ve Yasaya karsi konusuyor›› dediler.

6:14 ±×ÀÇ ¸»¿¡ ÀÌ ³ª»ç·¿ ¿¹¼ö°¡ ÀÌ°÷À» Çæ°í ¶Ç ¸ð¼¼°¡ ¿ì¸®¿¡°Ô ÀüÇÏ¿© ÁØ ±Ô·Ê¸¦ °íÄ¡°Ú´Ù ÇÔÀ» ¿ì¸®°¡ µé¾ú³ë¶ó ÇÏ°Å´Ã

6:14 ‹‹ ‹Nasirali Isa burayi yikacak, Musanin bize emanet ettigi töreleri de degistirecek› dedigini duyduk.››

6:15 °øȸ Áß¿¡ ¾ÉÀº »ç¶÷µéÀÌ ´Ù ½ºµ¥¹ÝÀ» ÁÖ¸ñÇÏ¿© º¸´Ï ±× ¾ó±¼ÀÌ Ãµ»çÀÇ ¾ó±¼°ú °°´õ¶ó

6:15 Kurul'da oturanlarin hepsi, Istefanos'a baktiklarinda yüzünün bir melek yüzüne benzedigini gördüler.

 »çµµÇàÀü 7Àå / Elcilerin Isleri

7:1 ´ëÁ¦»çÀåÀÌ °¡·ÎµÇ ÀÌ°ÍÀÌ »ç½ÇÀ̳Ä

7:1 Baskâhin, ‹‹Bu iddialar dogru mu?›› diye sordu.

7:2 ½ºµ¥¹ÝÀÌ °¡·ÎµÇ ¿©·¯ºÐ ºÎÇüµéÀÌ¿© µéÀ¸¼Ò¼­ ¿ì¸® Á¶»ó ¾Æºê¶óÇÔÀÌ Ç϶õ¿¡ ÀÖ±â Àü ¸Þ¼Òº¸´Ù¹Ì¾Æ¿¡ ÀÖÀ» ¶§¿¡ ¿µ±¤ÀÇ Çϳª´ÔÀÌ ±×¿¡°Ô º¸¿©

7:2 Istefanos söyle karsilik verdi: ‹‹Kardesler ve babalar, beni dinleyin. Atamiz Ibrahim daha Mezopotamyadayken, Harrana yerlesmeden önce, yüce Tanri ona görünüp söyle dedi: ‹Ülkeni, akrabalarini birak, sana gösterecegim ülkeye git.›

7:3 °¡¶ó»ç´ë ³× °íÇâ°ú ģôÀ» ¶°³ª ³»°¡ ³×°Ô º¸ÀÏ ¶¥À¸·Î °¡¶ó ÇϽôÏ

7:4 ¾Æºê¶óÇÔÀÌ °¥´ë¾Æ »ç¶÷ÀÇ ¶¥À» ¶°³ª Ç϶õ¿¡ °ÅÇÏ´Ù°¡ ±× ¾Æºñ°¡ Á×À¸¸Å Çϳª´ÔÀÌ ±×¸¦ °Å±â¼­ ³ÊÈñ ½Ã¹æ °ÅÇÏ´Â ÀÌ ¶¥À¸·Î ¿Å±â¼Ì´À´Ï¶ó

7:4 ‹‹Bunun üzerine Ibrahim Kildanilerin ülkesini birakip Harrana yerlesti. Babasinin ölümünden sonra da Tanri onu oradan alip simdi sizin yasadiginiz bu ülkeye getirdi.

7:5 ±×·¯³ª ¿©±â¼­ ¹ß ºÙÀÏ ¸¸Å­µµ À¯¾÷À» ÁÖÁö ¾Æ´ÏÇÏ½Ã°í ´Ù¸¸ ÀÌ ¶¥À» ¾ÆÁ÷ Àڽĵµ ¾ø´Â Àú¿Í ÀúÀÇ ¾¾¿¡°Ô ¼ÒÀ¯·Î ÁÖ½Å´Ù°í ¾à¼ÓÇϼÌÀ¸¸ç

7:5 Burada ona herhangi bir miras, bir karis toprak bile vermemisti. Ama Ibrahimin o sirada hiç çocugu olmadigi halde, Tanri bu ülkeyi mülk olarak ona ve ondan sonra gelecek torunlarina verecegini vaat etti.

7:6 Çϳª´ÔÀÌ ¶Ç ÀÌ°°ÀÌ ¸»¾¸ÇÏ½ÃµÇ ±× ¾¾°¡ ´Ù¸¥ ¶¥¿¡ ³ª±×³× µÇ¸®´Ï ±× ¶¥ »ç¶÷ÀÌ Á¾À» »ï¾Æ »ç¹é ³â µ¿¾ÈÀ» ±«·Ó°Ô Çϸ®¶ó ÇϽðí

7:6 Tanri söyle dedi: ‹Senin soyun yabanci bir ülkede, gurbette yasayacak. Dört yüz yil köle olarak çalistirilacak, baski görecek.

7:7 ¶Ç °¡¶ó»ç´ë Á¾ »ï´Â ³ª¶ó¸¦ ³»°¡ ½ÉÆÇÇϸ®´Ï ±× ÈÄ¿¡ ÀúÈñ°¡ ³ª¿Í¼­ ÀÌ°÷¿¡¼­ ³ª¸¦ ¼¶±â¸®¶ó ÇϽðí

7:7 Ama ben kölelik edecekleri ulusu cezalandiracagim. Bundan sonra oradan çikacak ve bana bu yerde tapinacaklar.›

7:8 ÇÒ·ÊÀÇ ¾ð¾àÀ» ¾Æºê¶óÇÔ¿¡°Ô Á̴ּõ´Ï ±×°¡ ÀÌ»èÀ» ³º¾Æ ¿©µå·¹ ¸¸¿¡ Çҷʸ¦ ÇàÇÏ°í ÀÌ»èÀÌ ¾ß°öÀ», ¾ß°öÀÌ ¿ì¸® ¿­ µÎ Á¶»óÀ» ³ºÀ¸´Ï

7:8 Sonra Tanri onunla, sünnete dayali antlasmayi yapti. Böylelikle Ibrahim, Ishakin babasi oldu ve onu sekiz günlükken sünnet etti. Ve Ishak Yakupun, Yakup da on iki büyük atamizin babasi oldu.

7:9 ¿©·¯ Á¶»óÀÌ ¿ä¼ÁÀ» ½Ã±âÇÏ¿© ¾Ö±Á¿¡ ÆȾҴõ´Ï Çϳª´ÔÀÌ Àú¿Í ÇÔ²² °è¼Å

7:10 ±× ¸ðµç ȯ³­¿¡¼­ °ÇÁ®³»»ç ¾Ö±Á ¿Õ ¹Ù·Î ¾Õ¿¡¼­ ÀºÃÑ°ú ÁöÇý¸¦ ÁֽøŠ¹Ù·Î°¡ Àú¸¦ ¾Ö±Á°ú Àڱ⠿ ÁýÀÇ Ä¡¸®ÀÚ·Î ¼¼¿ü´À´Ï¶ó

7:9 ‹‹Yusufu kiskanan atalarimiz, onu köle olarak Misira sattilar. Ama Tanri onunlaydi ve onu bütün sikintilarindan kurtardi. Ona bilgelik vererek Misir Firavununun gözüne girmesini sagladi. Firavun da onu Misir ve bütün saray halki üzerine yönetici atadi.

7:11 ±× ¶§¿¡ ¾Ö±Á°ú °¡³ª¾È ¿Â ¶¥¿¡ Èä³â µé¾î Å« ȯ³­ÀÌ ÀÖÀ»»õ ¿ì¸® Á¶»óµéÀÌ ¾ç½ÄÀÌ ¾ø´ÂÁö¶ó

7:11 ‹‹Sonra bütün Misir ve Kenan ülkesini kitlik vurdu, büyük sikintilar basladi. Atalarimiz yiyecek bulamadilar.

7:12 ¾ß°öÀÌ ¾Ö±Á¿¡ °î½Ä ÀÖ´Ù´Â ¸»À» µè°í ¸ÕÀú ¿ì¸® Á¶»óµéÀ» º¸³»°í

7:12 Misirda tahil bulundugunu duyan Yakup, atalarimizi oraya ilk yolculuklarina gönderdi.

7:13 ¶Ç ÀçÂ÷ º¸³»¸Å ¿ä¼ÁÀÌ ÀÚ±â ÇüÁ¦µé¿¡°Ô ¾Ë°Ô µÇ°í ¶Ç ¿ä¼ÁÀÇ Ä£Á·ÀÌ ¹Ù·Î¿¡°Ô µå·¯³ª°Ô µÇ´Ï¶ó

7:13 Misira ikinci gelislerinde Yusuf kardeslerine kimligini açikladi. Firavun böylece Yusufun ailesini tanimis oldu.

7:14 ¿ä¼ÁÀÌ º¸³»¾î ±× ºÎÄ£ ¾ß°ö°ú ¿Â Ä£Á· ÀÏÈç ´Ù¼¸ »ç¶÷À» ûÇÏ¿´´õ´Ï

7:14 Yusuf haber yollayip babasi Yakupu ve bütün akrabalarini, toplam yetmis bes kisiyi çagirtti.

7:15 ¾ß°öÀÌ ¾Ö±ÁÀ¸·Î ³»·Á°¡ ÀÚ±â¿Í ¿ì¸® Á¶»óµéÀÌ °Å±â¼­ Á×°í

7:15 Böylece Yakup Misira gitti. Kendisi de atalarimiz da orada öldüler.

7:16 ¼¼°×À¸·Î ¿Å±â¿ö ¾Æºê¶óÇÔÀÌ ¼¼°× ÇϸôÀÇ ÀÚ¼Õ¿¡°Ô¼­ ÀºÀ¸·Î °ª ÁÖ°í »ê ¹«´ý¿¡ Àå»çµÇ´Ï¶ó

7:16 Kemikleri sonra Sekeme getirilerek Ibrahimin Sekemde Hamor ogullarindan bir miktar gümüs karsiliginda satin almis oldugu mezara konuldu.

7:17 Çϳª´ÔÀÌ ¾Æºê¶óÇÔ¿¡°Ô ¾à¼ÓÇϽŠ¶§°¡ °¡±î¿ì¸Å À̽º¶ó¿¤ ¹é¼ºÀÌ ¾Ö±Á¿¡¼­ ¹ø¼ºÇÏ¿© ¸¹¾ÆÁ³´õ´Ï

7:17 ‹‹Tanrinin Ibrahime verdigi sözün gerçeklesecegi zaman yaklastiginda, Misirdaki halkimizin nüfusu bir hayli çogalmisti.

7:18 ¿ä¼ÁÀ» ¾ËÁö ¸øÇÏ´Â »õ ÀÓ±ÝÀÌ ¾Ö±Á ¿ÕÀ§¿¡ ¿À¸£¸Å

7:18 Sonunda Yusuf hakkinda bilgisi olmayan yeni bir kral Misirda tahta çikti.

7:19 ±×°¡ ¿ì¸® Á·¼Ó¿¡°Ô ±Ë°è¸¦ ½á¼­ Á¶»óµéÀ» ±«·Ó°Ô ÇÏ¿© ±× ¾î¸° ¾ÆÀ̵éÀ» ³»¾î¹ö·Á »ìÁö ¸øÇÏ°Ô ÇÏ·Á ÇÒ»õ

7:19 Bu adam, halkimiza karsi haince davrandi, atalarimiza kötülük etti. Onlari, yeni dogan çocuklarini açikta birakip ölüme terk etmeye zorladi.

7:20 ±× ¶§¿¡ ¸ð¼¼°¡ ³µ´Âµ¥ Çϳª´Ô º¸½Ã±â¿¡ ¾Æ¸§´Ù¿îÁö¶ó ±× ºÎÄ£ÀÇ Áý¿¡¼­ ¼® ´ÞÀ» ±æ¸®¿ì´õ´Ï

7:21 ¹ö¸®¿î ÈÄ¿¡ ¹Ù·ÎÀÇ µþÀÌ °¡Á®´Ù°¡ Àڱ⠾Ƶé·Î ±â¸£¸Å

7:20 ‹‹O sirada, son derece güzel bir çocuk olan Musa dogdu. Musa, üç ay babasinin evinde beslendikten sonra açikta birakildi. Firavunun kizi onu bulup evlat edindi ve kendi oglu olarak yetistirdi.

7:22 ¸ð¼¼°¡ ¾Ö±Á »ç¶÷ÀÇ ÇмúÀ» ´Ù ¹è¿ö ±× ¸»°ú Çà»ç°¡ ´ÉÇÏ´õ¶ó

7:22 Musa, Misirlilarin bütün bilim dallarinda egitildi. Gerek sözde, gerek eylemde güçlü biri oldu.

7:23 ³ªÀÌ »ç½ÊÀÌ µÇ¸Å ±× ÇüÁ¦ À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀ» µ¹¾Æº¼ »ý°¢ÀÌ ³ª´õ´Ï

7:23 ‹‹Kirk yasini doldurunca Musanin yüreginde öz kardesleri Israilogullarinin durumunu yakindan görme arzusu dogdu.

7:24 ÇÑ »ç¶÷ÀÇ ¿øÅëÇÑ ÀÏ ´çÇÔÀ» º¸°í º¸È£ÇÏ¿© ¾ÐÁ¦ ¹Þ´Â ÀÚ¸¦ À§ÇÏ¿© ¿ø¼ö¸¦ °±¾Æ ¾Ö±Á »ç¶÷À» ÃÄ Á×À̴϶ó

7:24 Onlardan birine haksizlik edildigini gören Musa, onu savundu. Haksizligi yapan Misirliyi öldürerek ezilenin öcünü aldi.

7:25 Àú´Â ±× ÇüÁ¦µéÀÌ Çϳª´Ô²²¼­ ÀÚ±âÀÇ ¼ÕÀ» ºô¾î ±¸¿øÇÏ¿© Áֽô °ÍÀ» ±ú´ÞÀ¸¸®¶ó°í »ý°¢ÇÏ¿´À¸³ª ÀúÈñ°¡ ±ú´ÝÁö ¸øÇÏ¿´´õ¶ó

7:25 ‹Kardeslerim Tanrinin benim araciligimla kendilerini kurtaracagini anlarlar› diye düsünüyordu. Ama onlar bunu anlamadilar.

7:26 ÀÌƱ³¯ À̽º¶ó¿¤ »ç¶÷ÀÌ ½Î¿ï ¶§¿¡ ¸ð¼¼°¡ ¿Í¼­ È­¸ñ½ÃÅ°·Á ÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ³ÊÈñ´Â ÇüÁ¦¶ó ¾îÂî ¼­·Î ÇØÇÏ´À³Ä ÇÏ´Ï

7:26 Ertesi gün Musa, kavga eden iki Ibraniyle karsilasinca onlari baristirmak istedi. ‹Efendiler› dedi, ‹Siz kardessiniz. Niye birbirinize haksizlik ediyorsunuz?›

7:27 ±× µ¿¹«¸¦ ÇØÇÏ´Â »ç¶÷ÀÌ ¸ð¼¼¸¦ ¹Ð¶ß·Á °¡·ÎµÇ ´©°¡ ³Ê¸¦ °ü¿ø°ú ÀçÆÇÀåÀ¸·Î ¿ì¸® À§¿¡ ¼¼¿ü´À³Ä

7:27 ‹‹Ne var ki, soydasina haksizlik eden kisi Musayi yana iterek, ‹Kim seni basimiza yönetici ve yargiç atadi?› dedi.

7:28 ³×°¡ ¾îÁ¦ ¾Ö±Á »ç¶÷À» Á×ÀÓ°ú °°ÀÌ ¶Ç ³ª¸¦ Á×ÀÌ·Á´À³Ä ÇÏ´Ï

7:28 ‹Yoksa dün Misirliyi öldürdügün gibi beni de mi öldürmek istiyorsun?›

7:29 ¸ð¼¼°¡ ÀÌ ¸»À» ÀÎÇÏ¿© µµÁÖÇÏ¿© ¹Ìµð¾È ¶¥¿¡¼­ ³ª±×³× µÇ¾î °Å±â¼­ ¾Æµé µÑÀ» ³ºÀ¸´Ï¶ó

7:29 Bu söz üzerine Musa Midyan ülkesine kaçti. Orada gurbette yasadi ve iki ogul babasi oldu.

7:30 »ç½Ê ³âÀÌ Â÷¸Å õ»ç°¡ ½Ã³» »ê ±¤¾ß °¡½Ã³ª¹« ¶³±â ºÒ²É °¡¿îµ¥¼­ ±×¿¡°Ô º¸ÀÌ°Å´Ã

7:30 ‹‹Kirk yil geçtikten sonra Musaya, Sina Daginin yakinlarindaki çölde, yanan bir çalinin alevleri içinde bir melek göründü.

7:31 ¸ð¼¼°¡ ÀÌ ±¤°æÀ» º¸°í ±âÀÌÈ÷ ¿©°Ü ¾Ë¾Æº¸·Á°í °¡±îÀÌ °¡´Ï ÁÖÀÇ ¼Ò¸® ÀÖ¾î

7:32 ³ª´Â ³× Á¶»óÀÇ Çϳª´Ô Áï ¾Æºê¶óÇÔ°ú ÀÌ»è°ú ¾ß°öÀÇ Çϳª´ÔÀ̷ζó ÇÏ½Å´ë ¸ð¼¼°¡ ¹«¼­¿ö °¨È÷ ¾Ë¾Æº¸Áö ¸øÇÏ´õ¶ó

7:31 Musa gördüklerine sasti. Daha yakindan bakmak için yaklastiginda, Rab ona söyle seslendi: ‹Senin atalarinin Tanrisi, Ibrahimin, Ishakin ve Yakupun Tanrisi benim.› Korkuyla titreyen Musa bakmaya cesaret edemedi.

7:33 ÁÖ²²¼­ °¡¶ó»ç´ë ³× ¹ßÀÇ ½ÅÀ» ¹þÀ¸¶ó ³Ê ¼¹´Â °÷Àº °Å·èÇÑ ¶¥À̴϶ó

7:33 ‹‹Sonra Rab, ‹Çariklarini çikar! Çünkü bastigin yer kutsal topraktir› dedi.

7:34 ³» ¹é¼ºÀÌ ¾Ö±Á¿¡¼­ ±«·Î¿ò ¹ÞÀ½À» ³»°¡ Á¤³çÈ÷ º¸°í ±× ź½ÄÇÏ´Â ¼Ò¸®¸¦ µè°í ÀúÈñ¸¦ ±¸¿øÇÏ·Á°í ³»·Á¿Ô³ë´Ï ½Ã¹æ ³»°¡ ³Ê¸¦ ¾Ö±ÁÀ¸·Î º¸³»¸®¶ó ÇϽô϶ó

7:34 ‹Misirda halkima yapilan baskiyi yakindan gördüm, iniltilerini duydum ve onlari kurtarmaya geldim. Simdi gel, seni Misira gönderecegim.›

7:35 ÀúÈñ ¸»ÀÌ ´©°¡ ³Ê¸¦ °ü¿ø°ú ÀçÆÇÀåÀ¸·Î ¼¼¿ü´À³Ä ÇÏ¸ç °ÅÀýÇÏ´ø ±× ¸ð¼¼¸¦ Çϳª´ÔÀº °¡½Ã³ª¹« ¶³±â °¡¿îµ¥¼­ º¸ÀÌ´ø õ»çÀÇ ¼ÕÀ» ÀÇŹÇÏ¿© °ü¿ø°ú ¼Ó·®ÇÏ´Â ÀÚ·Î º¸³»¼ÌÀ¸´Ï

7:35 ‹‹Bu Musa, ‹Kim seni yönetici ve yargiç atadi?› diye reddettikleri Musaydi. Tanri onu, çalida kendisine görünen melegin araciligiyla yönetici ve kurtarici olarak gönderdi.

7:36 ÀÌ »ç¶÷ÀÌ ¹é¼ºÀ» ÀεµÇÏ¿© ³ª¿À°Ô ÇÏ°í ¾Ö±Á°ú È«ÇØ¿Í ±¤¾ß¿¡¼­ »ç½Ê ³â°£ ±â»ç¿Í Ç¥ÀûÀ» ÇàÇÏ¿´´À´Ï¶ó

7:36 Halki Misirdan çikaran, orada, Kizildenizde ve kirk yil boyunca çölde belirtiler ve harikalar yapan oydu.

7:37 À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀ» ´ëÇÏ¿© Çϳª´ÔÀÌ ³ÊÈñ ÇüÁ¦ °¡¿îµ¥¼­ ³ª¿Í °°Àº ¼±ÁöÀÚ¸¦ ¼¼¿ì¸®¶ó ÇÏ´ø ÀÚ°¡ °ð ÀÌ ¸ð¼¼¶ó

7:37 Israilogullarina, ‹Tanri size kendi kardeslerinizin arasindan benim gibi bir peygamber çikaracak› diyen Musa odur.

7:38 ½Ã³» »ê¿¡¼­ ¸»ÇÏ´ø ±× õ»ç¿Í ¹× ¿ì¸® Á¶»óµé°ú ÇÔ²² ±¤¾ß ±³È¸¿¡ ÀÖ¾ú°í ¶Ç »ý¸íÀÇ µµ¸¦ ¹Þ¾Æ ¿ì¸®¿¡°Ô ÁÖ´ø ÀÚ°¡ ÀÌ »ç¶÷À̶ó

7:38 Çöldeki toplulugun arasinda yasamis, Sina Daginda kendisiyle konusan melekle ve atalarimizla birlikte bulunmus olan odur. Bize iletmek üzere yasam dolu sözler aldi.

7:39 ¿ì¸® Á¶»óµéÀÌ ¸ð¼¼¿¡°Ô º¹Á¾Ä¡ ¾Æ´ÏÇÏ°íÀÚ ÇÏ¿© °ÅÀýÇÏ¸ç ±× ¸¶À½ÀÌ µµ¸®¾î ¾Ö±ÁÀ¸·Î ÇâÇÏ¿©

7:39 ‹‹Ne var ki, atalarimiz onun sözünü dinlemek istemediler. Onu reddettiler, Misira dönmeyi özler oldular.

7:40 ¾Æ·Ð´õ·¯ À̸£µÇ ¿ì¸®¸¦ ÀεµÇÒ ½ÅµéÀ» ¿ì¸®¸¦ À§ÇÏ¿© ¸¸µé¶ó ¾Ö±Á ¶¥¿¡¼­ ¿ì¸®¸¦ ÀεµÇÏ´ø ÀÌ ¸ð¼¼´Â ¾î¶»°Ô µÇ¾ú´ÂÁö ¾ËÁö ¸øÇϳë¶ó ÇÏ°í

7:40 Haruna, ‹Bize öncülük edecek ilahlar yap› dediler. ‹Çünkü bizi Misirdan çikaran o Musaya ne oldu bilmiyoruz!›

7:41 ±× ¶§¿¡ ÀúÈñ°¡ ¼Û¾ÆÁö¸¦ ¸¸µé¾î ±× ¿ì»ó ¾Õ¿¡ Á¦»çÇϸç Àڱ⠼ÕÀ¸·Î ¸¸µç °ÍÀ» ±â»µÇÏ´õ´Ï

7:41 Ve o günlerde buzagi biçiminde bir put yapip ona kurban sundular. Kendi elleriyle yaptiklari bu put için bir senlik düzenlediler.

7:42 Çϳª´ÔÀÌ µ¹ÀÌÅ°»ç ÀúÈñ¸¦ ±× ÇÏ´ÃÀÇ ±º´ë ¼¶±â´Â ÀÏ¿¡ ¹ö·Á µÎ¼ÌÀ¸´Ï ÀÌ´Â ¼±ÁöÀÚÀÇ Ã¥¿¡ ±â·ÏµÈ ¹Ù  À̽º¶ó¿¤ÀÇ ÁýÀÌ¿© »ç½Ê ³âÀ» ±¤¾ß¿¡¼­ ³ÊÈñ°¡ Èñ»ý°ú Á¦¹°À» ³»°Ô µå¸° ÀÏÀÌ ÀÖ¾ú´À³Ä

7:42 Bu yüzden Tanri onlardan yüz çevirip onlari göksel cisimlere kulluk etmeye terk etti. Peygamberlerin kitabinda yazilmis oldugu gibi: ‹Ey Israil halki, Çölde kirk yil boyunca Bana mi sunular, kurbanlar sundunuz?

7:43 ¸ô·ÏÀÇ À帷°ú ½Å ·¹ÆÇÀÇ º°À» ¹Þµé¾úÀ½ÀÌ¿© ÀÌ°ÍÀº ³ÊÈñ°¡ ÀýÇÏ°íÀÚ ÇÏ¿© ¸¸µç Çü»óÀ̷δ٠³»°¡ ³ÊÈñ¸¦ ¹Ùº§·Ð ¹Û¿¡ ¿Å±â¸®¶ó  ÇÔ°ú °°À¸´Ï¶ó

7:43 Siz Molekin çadirini Ve ilahiniz Refanin yildizini tasidiniz. Tapinmak için yaptiginiz putlardi bunlar. Bu yüzden sizi Babilin ötesine sürecegim.›

7:44 ±¤¾ß¿¡¼­ ¿ì¸® Á¶»óµé¿¡°Ô Áõ°ÅÀÇ À帷ÀÌ ÀÖ¾úÀ¸´Ï ÀÌ°ÍÀº ¸ð¼¼¿¡°Ô ¸»¾¸ÇϽŠÀÌ°¡ ¸íÇÏ»ç Àú°¡ º» ±× ½Ä´ë·Î ¸¸µé°Ô ÇϽŠ°ÍÀ̶ó

7:44 ‹‹Çölde atalarimizin Taniklik Çadiri vardi. Musa bunu, kendisiyle konusan Tanrinin buyurdugu gibi, gördügü örnege göre yapmisti.

7:45 ¿ì¸® Á¶»óµéÀÌ ±×°ÍÀ» ¹Þ¾Æ Çϳª´ÔÀÌ ÀúÈñ ¾Õ¿¡¼­ ÂѾƳ»½Å À̹æÀÎÀÇ ¶¥À» Á¡·ÉÇÒ ¶§¿¡ ¿©È£¼ö¾Æ¿Í ÇÔ²² °¡Áö°í µé¾î°¡¼­ ´ÙÀ­ ¶§±îÁö À̸£´Ï¶ó

7:45 Taniklik Çadirini önceki kusaktan teslim alan atalarimiz, Yesunun önderliginde öteki uluslarin topraklarini ele geçirdikleri zaman, çadiri yanlarinda getirdiler. Uluslari atalarimizin önünden kovan, Tanrinin kendisiydi. Çadir Davutun zamanina dek kaldi.

7:46 ´ÙÀ­ÀÌ Çϳª´Ô ¾Õ¿¡¼­ ÀºÇý¸¦ ¹Þ¾Æ ¾ß°öÀÇ ÁýÀ» À§ÇÏ¿© Çϳª´ÔÀÇ Ã³¼Ò¸¦ ÁغñÄÉ ÇÏ¿© ´Þ¶ó ÇÏ´õ´Ï

7:46 Tanrinin begenisini kazanmis olan Davut, Yakupun Tanrisi için bir konut yapmaya izin istedi.

7:47 ¼Ö·Î¸óÀÌ ±×¸¦ À§ÇÏ¿© ÁýÀ» Áö¾ú´À´Ï¶ó

7:47 Oysa Tanri için bir ev yapan Süleyman oldu.

7:48 ±×·¯³ª Áö±ØÈ÷ ³ôÀ¸½Å ÀÌ´Â ¼ÕÀ¸·Î ÁöÀº °÷¿¡ °è½ÃÁö ¾Æ´ÏÇϽóª´Ï ¼±ÁöÀÚÀÇ ¸»ÇÑ ¹Ù

7:49  ÁÖ²²¼­ °¡¶ó»ç´ë ÇÏ´ÃÀº ³ªÀÇ º¸ÁÂ¿ä ¶¥Àº ³ªÀÇ ¹ßµî»óÀÌ´Ï ³ÊÈñ°¡ ³ª¸¦ À§ÇÏ¿© ¹«½¼ ÁýÀ» Áþ°ÚÀ¸¸ç ³ªÀÇ ¾È½ÄÇÒ Ã³¼Ò°¡ ¾îµð´¢

7:50  ÀÌ ¸ðµç °ÍÀÌ ´Ù ³» ¼ÕÀ¸·Î ÁöÀº °ÍÀÌ ¾Æ´Ï³Ä  ÇÔ°ú °°À¸´Ï¶ó

7:48 ‹‹Ne var ki, en yüce Olan, elle yapilmis konutlarda oturmaz. Peygamberin belirttigi gibi, ‹Gök tahtim, Yeryüzü ayaklarimin taburesidir. Benim için nasil bir ev yapacaksiniz? Ya da, neresi dinlenecegim yer? Bütün bunlari yapan elim degil mi? diyor Rab.›

7:51 ¸ñÀÌ °ð°í ¸¶À½°ú ±Í¿¡ Çҷʸ¦ ¹ÞÁö ¸øÇÑ »ç¶÷µé¾Æ ³ÊÈñ°¡ Ç×»ó ¼º·ÉÀ» °Å½º·Á ³ÊÈñ Á¶»ó°ú °°ÀÌ ³ÊÈñµµ Çϴµµ´Ù

7:51 ‹‹Ey dik kafalilar, yürekleri ve kulaklari sünnet edilmemis olanlar! Siz tipki atalariniza benziyorsunuz, her zaman Kutsal Ruha karsi direniyorsunuz.

7:52 ³ÊÈñ Á¶»óµéÀº ¼±ÁöÀÚ Áß¿¡ ´©±¸¸¦ Ç̹ÚÁö ¾Æ´ÏÇÏ¿´´À³Ä ÀÇÀÎÀÌ ¿À½Ã¸®¶ó ¿¹°íÇÑ ÀÚµéÀ» ÀúÈñ°¡ Á׿´°í ÀÌÁ¦ ³ÊÈñ´Â ±× ÀÇÀÎÀ» Àâ¾Æ ÁØ ÀÚ¿ä »ìÀÎÇÑ ÀÚ°¡ µÇ³ª´Ï

7:53 ³ÊÈñ°¡ õ»çÀÇ ÀüÇÑ À²¹ýÀ» ¹Þ°íµµ ÁöÅ°Áö ¾Æ´ÏÇÏ¿´µµ´Ù Çϴ϶ó

7:52 Atalariniz peygamberlerin hangisine zulmetmediler ki? Adil Olanin gelecegini önceden bildirenleri de öldürdüler. Melekler araciligiyla buyrulan Yasayi alip da buna uymayan sizler, simdi de Adil Olana ihanet edip Onu katlettiniz!››

7:54 ¡Û ÀúÈñ°¡ ÀÌ ¸»À» µè°í ¸¶À½¿¡ Âñ·Á Àú¸¦ ÇâÇÏ¿© À̸¦ °¥°Å´Ã

7:54 Kurul üyeleri bu sözleri duyunca öfkeden kudurdular, Istefanosa karsi dislerini gicirdattilar.

7:55 ½ºµ¥¹ÝÀÌ ¼º·ÉÀÌ Ã游ÇÏ¿© ÇÏ´ÃÀ» ¿ì·¯·¯ ÁÖ¸ñÇÏ¿© Çϳª´ÔÀÇ ¿µ±¤°ú ¹× ¿¹¼ö²²¼­ Çϳª´Ô ¿ìÆí¿¡ ¼­½Å °ÍÀ» º¸°í

7:55 Kutsal Ruhla dolu olan Istefanos ise, gözlerini göge dikip Tanrinin görkemini ve Tanrinin saginda duran Isayi gördü.

7:56 ¸»Ç쵂 º¸¶ó ÇÏ´ÃÀÌ ¿­¸®°í ÀÎÀÚ°¡ Çϳª´Ô ¿ìÆí¿¡ ¼­½Å °ÍÀ» º¸³ë¶ó ÇÑ ´ë

7:56 ‹‹Bakin›› dedi, ‹‹Göklerin açildigini ve Insanoglunun Tanrinin saginda durmakta oldugunu görüyorum.››

7:57 ÀúÈñ°¡ Å« ¼Ò¸®¸¦ Áö¸£¸ç ±Í¸¦ ¸·°í ÀϽÉÀ¸·Î ±×¿¡°Ô ´Þ·Áµé¾î

7:57 Bunun üzerine kulaklarini tikayip çigliklar atarak hep birlikte Istefanosa saldirdilar.

7:58 ¼º ¹Û¿¡ ³»Ä¡°í µ¹·Î Ä¥»õ ÁõÀεéÀÌ ¿ÊÀ» ¹þ¾î »ç¿ïÀ̶ó Çϴ û³âÀÇ ¹ß ¾Õ¿¡ µÎ´Ï¶ó

7:58 Onu kentten disari atip tasa tuttular. Istefanosa karsi taniklik etmis olanlar, kaftanlarini Saul adli bir gencin ayaklarinin dibine biraktilar.

7:59 ÀúÈñ°¡ µ¹·Î ½ºµ¥¹ÝÀ» Ä¡´Ï ½ºµ¥¹ÝÀÌ ºÎ¸£Â¢¾î °¡·ÎµÇ ÁÖ ¿¹¼ö¿© ³» ¿µÈ¥À» ¹ÞÀ¸½Ã¿É¼Ò¼­ ÇÏ°í

7:59 Istefanos tas yagmuru altinda, ‹‹Rab Isa, ruhumu al!›› diye yakariyordu.

7:60 ¹«¸­À» ²Ý°í Å©°Ô ºÒ·¯ °¡·ÎµÇ ÁÖ¿© ÀÌ Á˸¦ Àúµé¿¡°Ô µ¹¸®Áö ¸¶¿É¼Ò¼­ ÀÌ ¸»À» ÇÏ°í Àڴ϶ó

7:60 Sonra diz çökerek yüksek sesle söyle dedi: ‹‹Ya Rab, bu günahi onlara yükleme!›› Bunu söyledikten sonra gözlerini yasama kapadi.

 »çµµÇàÀü 8Àå / Elcilerin Isleri

8:1 »ç¿ïÀÌ ±×ÀÇ Á×ÀÓ ´çÇÔÀ» ¸¶¶¥È÷ ¿©±â´õ¶ó ¡Û ±× ³¯¿¡ ¿¹·ç»ì·½¿¡ ÀÖ´Â ±³È¸¿¡ Å« Ç̹ÚÀÌ ³ª¼­ »çµµ ¿Ü¿¡´Â ´Ù À¯´ë¿Í »ç¸¶¸®¾Æ ¸ðµç ¶¥À¸·Î Èð¾îÁö´Ï¶ó

8:1 Istefanosun öldürülmesini Saul da onaylamisti. O gün Yerusalimdeki kiliseye karsi korkunç bir baski dönemi basladi. Elçiler hariç bütün imanlilar Yahudiye ve Samiriyenin her yanina dagildilar.

8:2 °æ°ÇÇÑ »ç¶÷µéÀÌ ½ºµ¥¹ÝÀ» Àå»çÇÏ°í À§ÇÏ¿© Å©°Ô ¿ï´õ¶ó

8:2 Bazi dindar kisiler, Istefanosu gömdükten sonra onun için büyük yas tuttular.

8:3 »ç¿ïÀÌ ±³È¸¸¦ ÀܸêÇÒ»õ °¢ Áý¿¡ µé¾î°¡ ³²³à¸¦ ²ø¾î´Ù°¡ ¿Á¿¡ ³Ñ±â´Ï¶ó

8:3 Saul ise inanlilar toplulugunu kirip geçiriyordu. Ev ev dolasarak, kadin erkek demeden imanlilari disari sürüklüyor, hapse atiyordu.

8:4 ¡Û ±× Èð¾îÁø »ç¶÷µéÀÌ µÎ·ç ´Ù´Ï¸ç º¹À½ÀÇ ¸»¾¸À» ÀüÇÒ»õ

8:4 Bunun sonucu dagilan imanlilar, gittikleri her yerde Tanri sözünü müjdeliyorlardi.

8:5 ºô¸³ÀÌ »ç¸¶¸®¾Æ ¼º¿¡ ³»·Á°¡ ±×¸®½ºµµ¸¦ ¹é¼º¿¡°Ô ÀüÆÄÇÏ´Ï

8:5 Filipus, Samiriye Kentine gidip oradakilere Mesihi tanitmaya basladi.

8:6 ¹«¸®°¡ ºô¸³ÀÇ ¸»µµ µè°í ÇàÇϴ ǥÀûµµ º¸°í ÀϽÉÀ¸·Î ±×ÀÇ ¸»ÇÏ´Â °ÍÀ» ÁÀ´õ¶ó

8:6 Filipusu dinleyen ve gerçeklestirdigi belirtileri gören kalabaliklar, hep birlikte onun söylediklerine kulak verdiler.

8:7 ¸¹Àº »ç¶÷¿¡°Ô ºÙ¾ú´ø ´õ·¯¿î ±Í½ÅµéÀÌ Å©°Ô ¼Ò¸®¸¦ Áö¸£¸ç ³ª°¡°í ¶Ç ¸¹Àº Áßdzº´ÀÚ¿Í ¾ÉÀº¹ðÀÌ°¡ ³ªÀ¸´Ï

8:7 Birçoklarinin içinden kötü ruhlar yüksek sesle haykirarak çikti; birçok felçli ve kötürüm iyilestirildi.

8:8 ±× ¼º¿¡ Å« ±â»ÝÀÌ ÀÖ´õ¶ó

8:8 Ve o kentte büyük sevinç oldu.

8:9 ¡Û ±× ¼º¿¡ ½Ã¸óÀ̶ó ÇÏ´Â »ç¶÷ÀÌ ÀüºÎÅÍ ÀÖ¾î ¸¶¼úÀ» ÇàÇÏ¿© »ç¸¶¸®¾Æ ¹é¼ºÀ» ³î¶ó°Ô Çϸç ÀÚĪ Å« ÀÚ¶ó ÇÏ´Ï

8:9 Ne var ki, kentte bir süreden beri büyücülük yapan ve Samiriye halkini saskina çeviren Simun adli biri vardi. Simun, büyük adam oldugunu iddia ediyordu.

8:10 ³·Àº »ç¶÷ºÎÅÍ ³ôÀº »ç¶÷±îÁö ´Ù ûÁ¾ÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ÀÌ »ç¶÷Àº Å©´Ù ÀÏÄ´ Çϳª´ÔÀÇ ´É·ÂÀ̶ó ÇÏ´õ¶ó

8:10 Küçük büyük, herkes onu dikkatle dinler, ‹‹Büyük Güç dedikleri Tanri gücü iste budur›› derlerdi.

8:11 ¿À·¡ µ¿¾È ±× ¸¶¼ú¿¡ ³î¶úÀ¸¹Ç·Î ÀúÈñ°¡ ûÁ¾ÇÏ´õ´Ï

8:11 Uzun zamandan beri onlari büyücülügüyle saskina çevirdigi için onu dikkatle dinlerlerdi.

8:12 ºô¸³ÀÌ Çϳª´Ô ³ª¶ó¿Í ¹× ¿¹¼ö ±×¸®½ºµµÀÇ À̸§¿¡ °üÇÏ¿© ÀüµµÇÔÀ» ÀúÈñ°¡ ¹Ï°í ³²³à°¡ ´Ù ¼¼·Ê¸¦ ¹ÞÀ¸´Ï

8:12 Ama Tanrinin Egemenligi ve Isa Mesih adiyla ilgili Müjdeyi duyuran Filipusun söylediklerine inandiklari zaman, erkekler de kadinlar da vaftiz oldular.

8:13 ½Ã¸óµµ ¹Ï°í ¼¼·Ê¸¦ ¹ÞÀº ÈÄ¿¡ Àü½ÉÀ¸·Î ºô¸³À» µû¶ó ´Ù´Ï¸ç ±× ³ªÅ¸³ª´Â Ç¥Àû°ú Å« ´É·ÂÀ» º¸°í ³î¶ó´Ï¶ó

8:13 Simunun kendisi de inanip vaftiz oldu. Ondan sonra sürekli olarak Filipusun yaninda kaldi. Dogaüstü belirtileri ve yapilan büyük mucizeleri görünce saskina döndü.

8:14 ¡Û ¿¹·ç»ì·½¿¡ ÀÖ´Â »çµµµéÀÌ »ç¸¶¸®¾Æµµ Çϳª´ÔÀÇ ¸»¾¸À» ¹Þ¾Ò´Ù ÇÔÀ» µè°í º£µå·Î¿Í ¿äÇÑÀ» º¸³»¸Å

8:14 Yerusalimdeki elçiler, Samiriye halkinin, Tanrinin sözünü benimsedigini duyunca Petrusla Yuhannayi onlara gönderdiler.

8:15 ±×µéÀÌ ³»·Á°¡¼­ ÀúÈñ¸¦ À§ÇÏ¿© ¼º·É ¹Þ±â¸¦ ±âµµÇÏ´Ï

8:15 Petrusla Yuhanna oraya varinca, Samiriyeli imanlilarin Kutsal Ruhu almalari için dua ettiler.

8:16 ÀÌ´Â ¾ÆÁ÷ ÇÑ »ç¶÷¿¡°Ôµµ ¼º·É ³»¸®½Å ÀÏÀÌ ¾ø°í ¿ÀÁ÷ ÁÖ ¿¹¼öÀÇ À̸§À¸·Î ¼¼·Ê¸¸ ¹ÞÀ» »ÓÀÌ·¯¶ó

8:16 Çünkü Ruh daha hiçbirinin üzerine inmemisti. Rab Isanin adiyla vaftiz olmuslardi, o kadar.

8:17 ÀÌ¿¡ µÎ »çµµ°¡ ÀúÈñ¿¡°Ô ¾È¼öÇϸŠ¼º·ÉÀ» ¹Þ´ÂÁö¶ó

8:17 Petrusla Yuhanna onlarin üzerine ellerini koyunca, onlar da Kutsal Ruhu aldilar.

8:18 ½Ã¸óÀÌ »çµµµéÀÇ ¾È¼öÇÔÀ¸·Î ¼º·É ¹Þ´Â °ÍÀ» º¸°í µ·À» µå·Á

8:19 °¡·ÎµÇ ÀÌ ±Ç´ÉÀ» ³»°Ôµµ ÁÖ¾î ´©±¸µçÁö ³»°¡ ¾È¼öÇÏ´Â »ç¶÷Àº ¼º·ÉÀ» ¹Þ°Ô ÇÏ¿© ÁÖ¼Ò¼­ ÇÏ´Ï

8:18 Elçilerin bu el koyma hareketiyle Kutsal Ruhun verildigini gören Simun onlara para teklif ederek, ‹‹Bana da bu yetkiyi verin, kimin üzerine ellerimi koysam Kutsal Ruhu alsin›› dedi.

8:20 º£µå·Î°¡ °¡·ÎµÇ ³×°¡ Çϳª´ÔÀÇ ¼±¹°À» µ· ÁÖ°í »ì ÁÙ·Î »ý°¢ÇÏ¿´À¸´Ï ³× Àº°ú ³×°¡ ÇÔ²² ¸ÁÇÒÁö¾î´Ù

8:20 Petrus, ‹‹Paran da yok olsun, sen de!›› dedi, ‹‹Çünkü Tanrinin armaganini parayla elde edebilecegini sandin.

8:21 Çϳª´Ô ¾Õ¿¡¼­ ³× ¸¶À½ÀÌ ¹Ù¸£Áö ¸øÇÏ´Ï ÀÌ µµ¿¡´Â ³×°¡ °ü°èµµ ¾ø°í ºÐ±ê µÉ °Íµµ ¾ø´À´Ï¶ó

8:21 Senin bu iste bir payin, bir hakkin yok. Yüregin, Tanrinin gözünde dogru degildir.

8:22 ±×·¯¹Ç·Î ³ÊÀÇ ÀÌ ¾ÇÇÔÀ» ȸ°³ÇÏ°í ÁÖ²² ±âµµÇ϶ó Ȥ ¸¶À½¿¡ Ç°Àº °ÍÀ» »çÇÏ¿© Áֽø®¶ó

8:22 Bu kötülügünden tövbe et ve Rabbe yalvar, yüregindeki bu düsünce belki bagislanir.

8:23 ³»°¡ º¸´Ï ³Ê´Â ¾Çµ¶ÀÌ °¡µæÇÏ¸ç ºÒÀÇ¿¡ ¸ÅÀÎ ¹Ù µÇ¾úµµ´Ù

8:23 Senin kin dolu, kötülüge tutsak biri oldugunu görüyorum.››

8:24 ½Ã¸óÀÌ ´ë´äÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ³ª¸¦ À§ÇÏ¿© ÁÖ²² ±âµµÇÏ¿© ¸»ÇÑ °ÍÀÌ Çϳªµµ ³»°Ô ÀÓÇÏÁö ¸»°Ô ÇϼҼ­ Çϴ϶ó

8:24 Simun, ‹‹Benim için Rabbe yalvarin da söylediklerinizden hiçbiri basima gelmesin›› diye karsilik verdi.

8:25 ¡Û µÎ »çµµ°¡ ÁÖÀÇ ¸»¾¸À» Áõ°ÅÇÏ¿© ¸»ÇÑ ÈÄ ¿¹·ç»ì·½À¸·Î µ¹¾Æ°¥»õ »ç¸¶¸®¾ÆÀÎÀÇ ¿©·¯ ÃÌ¿¡¼­ º¹À½À» ÀüÇϴ϶ó

8:25 Petrusla Yuhanna taniklik edip Rabbin sözünü bildirdikten sonra, Samiriyenin birçok köyünde de Müjdeyi duyura duyura Yerusalime döndüler.

8:26 ¡Û ÁÖÀÇ »çÀÚ°¡ ºô¸³´õ·¯ ÀÏ·¯ °¡·ÎµÇ ÀϾ¼­ ³²À¸·Î ÇâÇÏ¿© ¿¹·ç»ì·½¿¡¼­ °¡»ç·Î ³»·Á°¡´Â ±æ±îÁö °¡¶ó ÇÏ´Ï ±× ±æÀº ±¤¾ß¶ó

8:26 Bu arada Rabbin bir melegi Filipusa söyle seslendi: ‹‹Kalk, güneye dogru, Yerusalimden Gazzeye inen yola, çöl yoluna git.››

8:27 ÀϾ °¡¼­ º¸´Ï ¿¡µð¿ÀÇÇ¾Æ »ç¶÷ °ð ¿¡µð¿ÀÇÇ¾Æ ¿©¿Õ °£´Ù°ÔÀÇ ¸ðµç ±¹°í¸¦ ¸ÃÀº Å« ±Ç¼¼°¡ ÀÖ´Â ³»½Ã°¡ ¿¹¹èÇÏ·¯ ¿¹·ç»ì·½¿¡ ¿Ô´Ù°¡

8:27 Filipus da kalkip gitti. Giderken Etiyopyali bir hadim gördü. Bu adam Etiyopya Kraliçesi Kandakinin vezirlerinden biriydi. Kraliçenin bütün hazinelerinden sorumluydu. Yerusalime, tapinmaya gelmisti.

8:28 µ¹¾Æ°¡´Âµ¥ º´°Å¸¦ Ÿ°í ¼±ÁöÀÚ ÀÌ»ç¾ßÀÇ ±ÛÀ» Àдõ¶ó

8:28 Geri dönerken arabasinda oturmus, Peygamber Yesayanin Kitabini okuyordu.

8:29 ¼º·ÉÀÌ ºô¸³´õ·¯ À̸£½ÃµÇ ÀÌ º´°Å·Î °¡±îÀÌ ³ª¾Æ°¡¶ó ÇϽðŴÃ

8:29 Ruh Filipusa, ‹‹Git›› dedi, ‹‹Su arabaya yetis.››

8:30 ºô¸³ÀÌ ´Þ·Á°¡¼­ ¼±ÁöÀÚ ÀÌ»ç¾ßÀÇ ±Û Àд °ÍÀ» µè°í ¸»Ç쵂 Àд °ÍÀ» ±ú´Ý´À´¢

8:30 Filipus kosup arabanin yanina geldi ve hadimin Peygamber Yesayayi okumakta oldugunu isitti. ‹‹Acaba okuduklarini anliyor musun?›› diye sordu.

8:31 ´ë´äÇ쵂 ÁöµµÇÏ´Â »ç¶÷ÀÌ ¾øÀ¸´Ï ¾îÂî ±ú´ÞÀ» ¼ö ÀÖ´À´¢ ÇÏ°í ºô¸³À» ûÇÏ¿© º´°Å¿¡ ¿Ã¶ó °°ÀÌ ¾ÉÀ¸¶ó Çϴ϶ó

8:31 Hadim, ‹‹Biri bana yol göstermedikçe nasil anlayabilirim ki?›› diyerek Filipusun arabaya binip yanina oturmasini rica etti.

8:32 Àд ¼º°æ ±ÍÀýÀº ÀÌ°ÍÀÌ´Ï ÀÏ·¶À¸µÇ  Àú°¡ »çÁö·Î °¡´Â ¾ç°ú °°ÀÌ ²ø¸®¾ú°í ÅÐ ±ð´Â ÀÚ ¾Õ¿¡ ÀÖ´Â ¾î¸° ¾çÀÇ ÀáÀáÇÔ°ú °°ÀÌ ±× ÀÔÀ» ¿­Áö ¾Æ´ÏÇÏ¿´µµ´Ù

8:32 Kutsal Yazilardan okudugu bölüm suydu: ‹‹Koyun gibi kesime götürüldü; Kirkicinin önünde kuzu nasil ses çikarmazsa, O da öylece agzini açmadi.

8:33 ³·À» ¶§¿¡ °øº¯µÈ ÆÇ´ÜÀ» ¹ÞÁö ¸øÇÏ¿´À¸´Ï ´©°¡ °¡È÷ ±× ¼¼´ë¸¦ ¸»Çϸ®¿ä ±× »ý¸íÀÌ ¶¥¿¡¼­ »©¾Ñ±èÀ̷δ٠ ÇÏ¿´°Å´Ã

8:33 Asagilandiginda adalet Ondan esirgendi. Onun soyunu kim anacak? Çünkü yeryüzündeki yasamina son verildi.››

8:34 ³»½Ã°¡ ºô¸³´õ·¯ ¸»ÇÏµÇ Ã»ÄÁ´ë ¹¯³ë´Ï ¼±ÁöÀÚ°¡ ÀÌ ¸»ÇÑ °ÍÀÌ ´©±¸¸¦ °¡¸®Å´ÀÌ´¢ Àڱ⸦ °¡¸®Å´ÀÌ´¢ ŸÀÎÀ» °¡¸®Å´ÀÌ´¢

8:34 Hadim Filipusa, ‹‹Lütfen açiklar misin, peygamber kimden söz ediyor, kendisinden mi, bir baskasindan mi?›› diye sordu.

8:35 ºô¸³ÀÌ ÀÔÀ» ¿­¾î ÀÌ ±Û¿¡¼­ ½ÃÀÛÇÏ¿© ¿¹¼ö¸¦ °¡¸£ÃÄ º¹À½À» ÀüÇÏ´Ï

8:35 Bunun üzerine Filipus anlatmaya koyuldu. Kutsal Yazilarin bu bölümünden baslayarak ona Isayla ilgili Müjdeyi bildirdi.

8:36 ±æ °¡´Ù°¡ ¹° ÀÖ´Â °÷¿¡ À̸£·¯ ³»½Ã°¡ ¸»Ç쵂 º¸¶ó ¹°ÀÌ ÀÖÀ¸´Ï ³»°¡ ¼¼·Ê¸¦ ¹ÞÀ½¿¡ ¹«½¼ °Å¸®³¦ÀÌ ÀÖ´À´¢

8:36 Yolda giderlerken su bulunan bir yere geldiler. Hadim, ‹‹Bak, burada su var›› dedi. ‹‹Vaftiz olmama ne engel var?››

8:37 {¾øÀ½}

8:38 ÀÌ¿¡ ¸íÇÏ¿© º´°Å¸¦ ¸Ó¹°°í ºô¸³°ú ³»½Ã°¡ µÑ ´Ù ¹°¿¡ ³»·Á°¡ ºô¸³ÀÌ ¼¼·Ê¸¦ ÁÖ°í

8:38 Sonra arabanin durmasini buyurdu. Filipusla hadim birlikte suya girdiler ve Filipus hadimi vaftiz etti.

8:39 µÑÀÌ ¹°¿¡¼­ ¿Ã¶ó°¥»õ ÁÖÀÇ ¿µÀÌ ºô¸³À» À̲ø¾î °£Áö¶ó ³»½Ã´Â È¥¿¬È÷ ±æÀ» °¡¹Ç·Î ±×¸¦ ´Ù½Ã º¸Áö ¸øÇϴ϶ó

8:39 Sudan çiktiklari zaman Rabbin Ruhu Filipusu hemen oradan uzaklastirdi. Filipusu bir daha görmeyen hadim sevinç içinde yoluna devam etti.

8:40 ºô¸³Àº ¾Æ¼Òµµ¿¡ ³ªÅ¸³ª ¿©·¯ ¼ºÀ» Áö³ª ´Ù´Ï¸ç º¹À½À» ÀüÇÏ°í °¡À̻緪¿¡ À̸£´Ï¶ó

8:40 Filipus ise kendini Asdot Kenti'nde buldu. Sezariye'ye varincaya dek bütün kentleri dolasarak Müjde'yi duyurdu.