¼º°æÀü¼­ °³¿ªÇѱÛÆÇ 1956³â
Türkçe Incil
Bölüm 1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14

 Ãâ¾Ö±Á±â 1Àå / Misir'dan Cikis

1:1 ¾ß°ö°ú ÇÔ²² °¢±â ±Ç¼ÓÀ» µ¥¸®°í ¾Ö±Á¿¡ À̸¥ À̽º¶ó¿¤ ¾ÆµéµéÀÇ À̸§Àº ÀÌ·¯ÇÏ´Ï

1:1 Yakupla birlikte aileleriyle Misira giden Israilogullarinin adlari sunlardir:

1:2 ¸£¿ìº¥°ú ½Ã¹Ç¿Â°ú ·¹À§¿Í À¯´Ù¿Í

1:2 Ruben, Simon, Levi, Yahuda,

1:3 Àջ簥°ú ½ººÒ·Ð°ú º£³Ä¹Î°ú

1:3 Issakar, Zevulun, Benyamin,

1:4 ´Ü°ú ³³´Þ¸®¿Í °«°ú ¾Æ¼¿ÀÌ¿ä

1:4 Dan, Naftali, Gad, Aser.

1:5 ÀÌ¹Ì ¾Ö±Á¿¡ ÀÖ´Â ¿ä¼Á±îÁö ¾ß°öÀÇ Ç÷¼ÓÀÌ ¸ðµÎ Ä¥½Ê ÀÎÀ̾ú´õ¶ó

1:5 Yakupun soyundan gelenler toplam yetmis kisiydi. Yusuf zaten Misirdaydi.

1:6 ¿ä¼Á°ú ±×ÀÇ ¸ðµç ÇüÁ¦¿Í ±× ½Ã´ë »ç¶÷Àº ´Ù Á×¾ú°í

1:6 Zamanla Yusuf, kardesleri ve o kusagin hepsi öldü.

1:7 À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀº »ýÀ°ÀÌ Áß´ÙÇÏ°í ¹ø½ÄÇÏ°í ⼺ÇÏ°í ½ÉÈ÷ °­´ëÇÏ¿© ¿Â ¶¥¿¡ °¡µæÇÏ°Ô µÇ¾ú´õ¶ó

1:7 Ama soylari artti; üreyip çogaldilar, gittikçe büyüdüler, ülke onlarla dolup tasti.

1:8 ¡Û ¿ä¼ÁÀ» ¾ËÁö ¸øÇÏ´Â »õ ¿ÕÀÌ ÀϾ¼­ ¾Ö±ÁÀ» ´Ù½º¸®´õ´Ï

1:8 Sonra Yusuf hakkinda bilgisi olmayan yeni bir kral Misirda tahta çikti.

1:9 ±×°¡ ±× ½Å¹Î¿¡°Ô À̸£µÇ ÀÌ ¹é¼º À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀÌ ¿ì¸®º¸´Ù ¸¹°í °­Çϵµ´Ù

1:9 Halkina, ‹‹Bakin, Israilliler sayica bizden daha çok›› dedi,

1:10 ÀÚ ¿ì¸®°¡ ±×µé¿¡°Ô ´ëÇÏ¿© ÁöÇý·Ó°Ô ÇÏÀÚ µÎ·Æ°Ç´ë ±×µéÀÌ ´õ ¸¹°Ô µÇ¸é ÀüÀïÀÌ ÀϾ ¶§¿¡ ¿ì¸® ´ëÀû°ú ÇÕÇÏ¿© ¿ì¸®¿Í ½Î¿ì°í ÀÌ ¶¥¿¡¼­ °¥±î Çϳë¶ó ÇÏ°í

1:10 ‹‹Gelin, onlara karsi aklimizi kullanalim, yoksa daha da çogalirlar; bir savas çikarsa, düsmanlarimiza katilip bize karsi savasir, ülkeyi terk ederler.››

1:11 °¨µ¶µéÀ» ±×µé À§¿¡ ¼¼¿ì°í ±×µé¿¡°Ô ¹«°Å¿î ÁüÀ» Áö¿ö ±«·Ó°Ô ÇÏ¿© ±×µé·Î ¹Ù·Î¸¦ À§ÇÏ¿© ±¹°í¼º ºñµ¼°ú ¶ó¾Ï¼ÂÀ» °ÇÃàÇÏ°Ô Çϴ϶ó

1:11 Böylece Misirlilar Israillilerin basina onlari agir islere kosacak angaryacilar atadilar. Israilliler firavun için Pitom ve Ramses adinda ambarli kentler yaptilar.

1:12 ±×·¯³ª Çд븦 ¹ÞÀ»¼ö·Ï ´õ¿í ¹ø½ÄÇÏ°í ⼺ÇÏ´Ï ¾Ö±Á »ç¶÷ÀÌ À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀ» ÀÎÇÏ¿© ±Ù½ÉÇÏ¿©

1:12 Ama Misirlilar baski yaptikça Israilliler daha da çogalarak bölgeye yayildilar. Misirlilar korkuya kapilarak

1:13 À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀÇ ¿ª»ç¸¦ ¾öÇÏ°Ô ÇÏ¿©

1:13 Israillileri amansizca çalistirdilar.

1:14 °í¿ªÀ¸·Î ±×µéÀÇ »ýÈ°À» ±«·Ó°Ô ÇÏ´Ï °ð Èë À̱â±â¿Í º®µ¹ ±Á±â¿Í ³ó»çÀÇ ¿©·¯ °¡Áö ÀÏÀ̶ó ±× ½ÃÅ°´Â ¿ª»ç°¡ ´Ù ¾öÇÏ¿´´õ¶ó

1:14 Her türlü tarla isi, harç ve kerpiç yapimi gibi agir islerle yasami onlara zehir ettiler. Bütün islerinde onlari amansizca kullandilar.

1:15 ¡Û ¾Ö±Á ¿ÕÀÌ È÷ºê¸® »êÆÄ ½Êºê¶ó¶ó ÇÏ´Â ÀÚ¿Í ºÎ¾Æ¶ó ÇÏ´Â ÀÚ¿¡°Ô ÀÏ·¯

1:15 Misir Krali, Sifra ve Pua adindaki Ibrani ebelere söyle dedi:

1:16 °¡·ÎµÇ ³ÊÈñ´Â È÷ºê¸® ¿©ÀÎÀ» À§ÇÏ¿© Á¶»êÇÒ ¶§¿¡ »ìÆì¼­ ³²ÀÚ¿©µç Á×ÀÌ°í ¿©ÀÚ¿©µç ±×´Â »ì°Ô µÎ¶ó

1:16 ‹‹Ibrani kadinlarini dogum sandalyesinde dogurturken iyi bakin; çocuk erkekse öldürün, kizsa dokunmayin.››

1:17 ±×·¯³ª »êÆĵéÀÌ Çϳª´ÔÀ» µÎ·Á¿öÇÏ¿© ¾Ö±Á ¿ÕÀÇ ¸íÀ» ¾î±â°í ³²ÀÚ¸¦ »ì¸°Áö¶ó

1:17 Ama ebeler Tanridan korkan kimselerdi, Misir Kralinin buyruguna uymayarak erkek çocuklari sag biraktilar.

1:18 ¾Ö±Á ¿ÕÀÌ »êÆĸ¦ ºÒ·¯¼­ ±×µé¿¡°Ô À̸£µÇ ³ÊÈñ°¡ ¾îÂî ÀÌ°°ÀÌ ÇÏ¿© ³²ÀÚ¸¦ »ì·È´À³Ä

1:18 Bunun üzerine Misir Krali ebeleri çagirtip, ‹‹Niçin yaptiniz bunu?›› diye sordu, ‹‹Neden erkek çocuklari sag biraktiniz?››

1:19 »êÆÄ°¡ ¹Ù·Î¿¡°Ô ´ë´äÇ쵂 È÷ºê¸® ¿©ÀÎÀº ¾Ö±Á ¿©Àΰú °°Áö ¾Æ´ÏÇÏ°í °ÇÀåÇÏ¿© »êÆÄ°¡ ±×µé¿¡°Ô À̸£±â Àü¿¡ ÇØ»êÇÏ¿´´õÀÌ´Ù ÇϸÅ

1:19 Ebeler, ‹‹Ibrani kadinlar Misirli kadinlara benzemiyor›› diye yanitladilar, ‹‹Çok güçlüler. Daha ebe gelmeden doguruyorlar.››

1:20 Çϳª´ÔÀÌ ±× »êÆĵ鿡°Ô ÀºÇý¸¦ º£Çª½Ã´Ï¶ó ¹é¼ºÀº »ýÀ°ÀÌ ¹ø¼ºÇÏ°í ½ÉÈ÷ °­´ëÇϸç

1:20 Tanri ebelere iyilik etti. Halk çogaldikça çogaldi.

1:21 »êÆÄ´Â Çϳª´ÔÀ» °æ¿ÜÇÏ¿´À¸¹Ç·Î Çϳª´ÔÀÌ ±×µéÀÇ ÁýÀ» ¿Õ¼ºÄÉ ÇϽÅÁö¶ó

1:21 Ebeler kendisinden korktuklari için Tanri onlari ev bark sahibi yapti.

1:22 ±×·¯¹Ç·Î ¹Ù·Î°¡ ±× ¸ðµç ½Å¹Î¿¡°Ô ¸íÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ³²ÀÚ°¡ ³ª°Åµç ³ÊÈñ´Â ±×¸¦ Çϼö¿¡ ´øÁö°í ¿©ÀÚ¿©µç »ì¸®¶ó ÇÏ¿´´õ¶ó

1:22 Bunun üzerine firavun bütün halkina buyruk verdi: ‹‹Dogan her Ibrani erkek çocuk Nil'e atilacak, kizlar sag birakilacak.››

 Ãâ¾Ö±Á±â 2Àå / Misir'dan Cikis

2:1 ·¹À§ Á·¼Ó Áß ÇÑ »ç¶÷ÀÌ °¡¼­ ·¹À§ ¿©ÀÚ¿¡°Ô Àå°¡ µé¾ú´õ´Ï

2:1 Levili bir adam kendi oymagindan bir kizla evlendi.

2:2 ±× ¿©ÀÚ°¡ À×ÅÂÇÏ¿© ¾ÆµéÀ» ³º¾Æ ±× ÁؼöÇÔÀ» º¸°í ±×¸¦ ¼® ´ÞÀ» ¼û°å´õ´Ï

2:2 Kadin gebe kaldi ve bir erkek çocuk dogurdu. Güzel bir çocuk oldugunu görünce, onu üç ay gizledi.

2:3 ´õ ¼û±æ ¼ö ¾øÀÌ µÇ¸Å ±×¸¦ À§ÇÏ¿© °¥ »óÀÚ¸¦ °¡Á®´Ù°¡ ¿ªÃ»°ú ³ª¹« ÁøÀ» Ä¥ÇÏ°í ¾ÆÀ̸¦ °Å±â ´ã¾Æ Çϼö°¡ °¥´ë »çÀÌ¿¡ µÎ°í

2:3 Daha fazla gizleyemeyecegini anlayinca, hasir bir sepet alip katran ve ziftle sivadi. Içine çocugu yerlestirip Nil kiyisindaki sazliga birakti.

2:4 ±× ´©ÀÌ°¡ ¾î¶»°Ô µÇ´Â °ÍÀ» ¾Ë·Á°í ¸Ö¸® ¼¹´õ´Ï

2:4 Çocugun ablasi kardesine ne olacagini görmek için uzaktan gözlüyordu.

2:5 ¹Ù·ÎÀÇ µþÀÌ ¸ñ¿åÇÏ·¯ Çϼö·Î ³»·Á¿À°í ½Ã³àµéÀº Çϼö°¡¿¡ °Å´Ò ¶§¿¡ ±×°¡ °¥´ë »çÀÌÀÇ »óÀÚ¸¦ º¸°í ½Ã³à¸¦ º¸³»¾î °¡Á®´Ù°¡

2:5 O sirada firavunun kizi yikanmak için irmaga indi. Hizmetçileri irmak kiyisinda yürüyorlardi. Sazlarin arasindaki sepeti görünce, firavunun kizi onu getirmesi için hizmetçisini gönderdi.

2:6 ¿­°í ±× ¾ÆÀ̸¦ º¸´Ï ¾ÆÀÌ°¡ ¿ì´ÂÁö¶ó ±×°¡ ºÒ½ÖÈ÷ ¿©°Ü °¡·ÎµÇ ÀÌ´Â È÷ºê¸® »ç¶÷ÀÇ ¾ÆÀ̷δÙ

2:6 Sepeti açinca aglayan çocugu gördü. Ona aciyarak, ‹‹Bu bir Ibrani çocugu›› dedi.

2:7 ±× ´©ÀÌ°¡ ¹Ù·ÎÀÇ µþ¿¡°Ô À̸£µÇ ³»°¡ °¡¼­ È÷ºê¸® ¿©ÀÎ Áß¿¡¼­ À¯¸ð¸¦ ºÒ·¯´Ù°¡ ´ç½ÅÀ» À§ÇÏ¿© ÀÌ ¾ÆÀ̸¦ Á¥ ¸ÔÀÌ°Ô Çϸ®À̱î

2:7 Çocugun ablasi firavunun kizina, ‹‹Gidip bir Ibrani sütnine çagirayim mi?›› diye sordu, ‹‹Senin için bebegi emzirsin.››

2:8 ¹Ù·ÎÀÇ µþÀÌ ±×¿¡°Ô À̸£µÇ °¡¶ó ±× ¼Ò³à°¡ °¡¼­ ¾ÆÀÌÀÇ ¾î¹Ì¸¦ ºÒ·¯¿À´Ï

2:8 Firavunun kizi, ‹‹Olur›› diye yanitladi. Kiz gidip bebegin annesini çagirdi.

2:9 ¹Ù·ÎÀÇ µþÀÌ ±×¿¡°Ô À̸£µÇ ÀÌ ¾ÆÀ̸¦ µ¥·Á´Ù°¡ ³ª¸¦ À§ÇÏ¿© Á¥À» ¸ÔÀÌ¶ó ³»°¡ ±× »éÀ» ÁÖ¸®¶ó ¿©ÀÎÀÌ ¾ÆÀ̸¦ µ¥·Á´Ù°¡ Á¥À» ¸ÔÀÌ´õ´Ï

2:9 Firavunun kizi kadina, ‹‹Bu bebegi al, benim için emzir, ücretin neyse veririm›› dedi. Kadin bebegi alip emzirdi.

2:10 ±× ¾ÆÀÌ°¡ ÀÚ¶ó¸Å ¹Ù·ÎÀÇ µþ¿¡°Ô·Î µ¥·Á°¡´Ï ±×ÀÇ ¾ÆµéÀÌ µÇ´Ï¶ó ±×°¡ ±× À̸§À» ¸ð¼¼¶ó ÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ÀÌ´Â ³»°¡ ±×¸¦ ¹°¿¡¼­ °ÇÁ®³»¾úÀ½À̶ó ÇÏ¿´´õ¶ó

2:10 Çocuk büyüyünce, onu geri getirdi. Firavunun kizi çocugu evlat edindi. ‹‹Onu sudan çikardim›› diyerek adini Musa koydu. ‹‹Masa›› sözcügünü çagristirir.

2:11 ¡Û ¸ð¼¼°¡ À强ÇÑ ÈÄ¿¡ ÇÑ ¹øÀº ÀÚ±â ÇüÁ¦µé¿¡°Ô ³ª°¡¼­ ±× °í¿ªÇÔÀ» º¸´õ´Ï ¾î¶² ¾Ö±Á »ç¶÷ÀÌ ¾î¶² È÷ºê¸® »ç¶÷ °ð ÀÚ±â ÇüÁ¦¸¦ Ä¡´Â °ÍÀ» º»Áö¶ó

2:11 Musa büyüdükten sonra bir gün soydaslarinin yanina gitti. Yaptiklari agir isleri seyrederken bir Misirlinin bir Ibraniyi dövdügünü gördü.

2:12 Á¿ì·Î »ìÆì »ç¶÷ÀÌ ¾øÀ½À» º¸°í ±× ¾Ö±Á »ç¶÷À» ÃÄÁ׿© ¸ð·¡¿¡ °¨Ãߴ϶ó

2:12 Çevresine göz gezdirdi; kimse olmadigini anlayinca, Misirliyi öldürüp kuma gizledi.

2:13 ÀÌƱ³¯ ´Ù½Ã ³ª°¡´Ï µÎ È÷ºê¸® »ç¶÷ÀÌ ¼­·Î ½Î¿ì´ÂÁö¶ó ±× ±×¸¥ ÀÚ¿¡°Ô À̸£µÇ ³×°¡ ¾îÂîÇÏ¿© µ¿Æ÷¸¦ Ä¡´À³Ä ÇϸÅ

2:13 Ertesi gün gittiginde, iki Ibraninin kavga ettigini gördü. Haksiz olana, ‹‹Niçin kardesini dövüyorsun?›› diye sordu.

2:14 ±×°¡ °¡·ÎµÇ ´©°¡ ³Ê·Î ¿ì¸®ÀÇ ÁÖÀç¿Í ¹ý°üÀ» »ï¾Ò´À³Ä ³×°¡ ¾Ö±Á »ç¶÷À» Á×ÀÓ °°ÀÌ ³ªµµ Á×ÀÌ·Á´À³Ä ¸ð¼¼°¡ µÎ·Á¿öÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ÀÏÀÌ Åº·ÎµÇ¾úµµ´Ù

2:14 Adam, ‹‹Kim seni basimiza yönetici ve yargiç atadi?›› diye yanitladi, ‹‹Misirliyi öldürdügün gibi beni de mi öldürmek istiyorsun?›› O zaman Musa korkarak, ‹‹Bu is ortaya çikmis!›› diye düsündü.

2:15 ¹Ù·Î°¡ ÀÌ ÀÏÀ» µè°í ¸ð¼¼¸¦ Á×ÀÌ°íÀÚ ÇÏ¿© ãÀºÁö¶ó ¸ð¼¼°¡ ¹Ù·ÎÀÇ ³¸À» ÇÇÇÏ¿© ¹Ìµð¾È ¶¥¿¡ ¸Ó¹°¸ç ÇÏ·ç´Â ¿ì¹° °ç¿¡ ¾É¾Ò´õ¶ó

2:15 Firavun olayi duyunca Musayi öldürtmek istedi. Ancak Musa ondan kaçip Midyan yöresine gitti. Bir kuyunun basinda otururken

2:16 ¡Û ¹Ìµð¾È Á¦»çÀå¿¡°Ô ÀÏ°ö µþÀÌ ÀÖ´õ´Ï ±×µéÀÌ ¿Í¼­ ¹°À» ±æ¾î ±¸À¯¿¡ ä¿ì°í ±× ¾ÆºñÀÇ ¾ç ¹«¸®¿¡°Ô ¸ÔÀÌ·Á Çϴµ¥

2:16 Midyanli bir kâhinin yedi kizi su çekmeye geldi. Babalarinin sürüsünü suvarmak için yalaklari dolduruyorlardi.

2:17 ¸ñÀÚµéÀÌ ¿Í¼­ ±×µéÀ» ÂÑ´ÂÁö¶ó ¸ð¼¼°¡ ÀϾ ±×µéÀ» µµ¿Í ±× ¾ç ¹«¸®¿¡°Ô ¸ÔÀ̴϶ó

2:17 Ama bazi çobanlar gelip onlari kovmak istedi. Musa kizlarin yardimina kosup hayvanlarini suvardi.

2:18 ±×µéÀÌ ±× ¾Æºñ ¸£¿ì¿¤¿¡°Ô À̸¦ ¶§¿¡ ¾Æºñ°¡ °¡·ÎµÇ ³ÊÈñ°¡ ¿À´ÃÀº ¾îÂîÇÏ¿© ÀÌ°°ÀÌ ¼ÓÈ÷ µ¹¾Æ¿À´À³Ä

2:18 Sonra kizlar babalari Reuelin yanina döndüler. Reuel, ‹‹Nasil oldu da bugün böyle tez geldiniz?›› diye sordu.

2:19 ±×µéÀÌ °¡·ÎµÇ ÇÑ ¾Ö±Á »ç¶÷ÀÌ ¿ì¸®¸¦ ¸ñÀÚµéÀÇ ¼Õ¿¡¼­ °ÇÁ®³»°í ¿ì¸®¸¦ À§ÇÏ¿© ¹°À» ±æ¾î ¾ç ¹«¸®¿¡°Ô ¸Ô¿´³ªÀÌ´Ù

2:19 Kizlar, ‹‹Misirli bir adam bizi çobanlarin elinden kurtardi›› diye yanitladilar, ‹‹Üstelik bizim için su çekip hayvanlara verdi.››

2:20 ¾Æºñ°¡ µþµé¿¡°Ô À̸£µÇ ±× »ç¶÷ÀÌ ¾îµð ÀÖ´À³Ä ³ÊÈñ°¡ ¾îÂîÇÏ¿© ±× »ç¶÷À» ¹ö¸®°í ¿Ô´À³Ä ±×¸¦ ûÇÏ¿© À½½ÄÀ¸·Î ´ëÁ¢Ç϶ó ÇÏ¿´´õ¶ó

2:20 Babalari, ‹‹Nerede o?›› diye sordu, ‹‹Niçin adami disarida biraktiniz? Gidin onu yemege çagirin.››

2:21 ¸ð¼¼°¡ ±×¿Í µ¿°ÅÇϱ⸦ ±â»µÇϸŠ±×°¡ ±× µþ ½Êº¸¶ó¸¦ ¸ð¼¼¿¡°Ô ÁÖ¾ú´õ´Ï

2:21 Musa Reuelin yaninda kalmayi kabul etti. Reuel de kizi Sipporayi onunla evlendirdi.

2:22 ±×°¡ ¾ÆµéÀ» ³ºÀ¸¸Å ¸ð¼¼°¡ ±× À̸§À» °Ô¸£¼ØÀ̶ó ÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ³»°¡ Ÿ±¹¿¡¼­ °´ÀÌ µÇ¾úÀ½À̶ó ÇÏ¿´´õ¶ó

2:22 Sippora bir erkek çocuk dogurdu. Musa, ‹‹Garibim bu yabanci ülkede›› diyerek çocuga Gersom adini verdi.

2:23 ¡Û ¿©·¯ ÇØ ÈÄ¿¡ ¾Ö±Á ¿ÕÀº Á×¾ú°í À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀº °í¿ªÀ¸·Î ÀÎÇÏ¿© ź½ÄÇÏ¸ç ºÎ¸£Â¢À¸´Ï ±× °í¿ªÀ¸·Î ÀÎÇÏ¿© ºÎ¸£Â¢´Â ¼Ò¸®°¡ Çϳª´Ô²² »ó´ÞÇÑÁö¶ó

2:23 Aradan yillar geçti, bu arada Misir Krali öldü. Israilliler hâlâ kölelik altinda inliyor, feryat ediyorlardi. Sonunda yakarislari Tanriya eristi.

2:24 Çϳª´ÔÀÌ ±× °íÅë ¼Ò¸®¸¦ µéÀ¸½Ã°í ¾Æºê¶óÇÔ°ú ÀÌ»è°ú ¾ß°ö¿¡°Ô ¼¼¿î ±× ¾ð¾àÀ» ±â¾ïÇÏ»ç

2:24 Tanri iniltilerini duydu. Ibrahim, Ishak ve Yakupla yaptigi antlasmayi animsadi.

2:25 À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀ» ±Ç³äÇϼ̴õ¶ó

2:25 Israilliler'e bakti ve onlara ilgi gösterdi.

 Ãâ¾Ö±Á±â 3Àå / Misir'dan Cikis

3:1 ¸ð¼¼°¡ ±× ÀåÀÎ ¹Ìµð¾È Á¦»çÀå À̵å·ÎÀÇ ¾ç ¹«¸®¸¦ Ä¡´õ´Ï ±× ¹«¸®¸¦ ±¤¾ß ¼­ÆíÀ¸·Î ÀεµÇÏ¿© Çϳª´ÔÀÇ »ê È£·¾¿¡ À̸£¸Å

3:1 Musa kayinbabasi Midyanli Kâhin Yitronun sürüsünü güdüyordu. Sürüyü çölün batisina sürdü ve Tanri Dagina, Horeve vardi.

3:2 ¿©È£¿ÍÀÇ »çÀÚ°¡ ¶³±â³ª¹« ºÒ²É °¡¿îµ¥¼­ ±×¿¡°Ô ³ªÅ¸³ª½Ã´Ï¶ó ±×°¡ º¸´Ï ¶³±â³ª¹«¿¡ ºÒÀÌ ºÙ¾úÀ¸³ª »ç¶óÁöÁö ¾Æ´ÏÇÏ´ÂÁö¶ó

3:2 RABbin melegi bir çalidan yükselen alevlerin içinde ona göründü. Musa bakti, çali yaniyor, ama tükenmiyor.

3:3 ÀÌ¿¡ °¡·ÎµÇ ³»°¡ µ¹ÀÌÄÑ °¡¼­ ÀÌ Å« ±¤°æÀ» º¸¸®¶ó ¶³±â³ª¹«°¡ ¾îÂîÇÏ¿© ŸÁö ¾Æ´ÏÇϴ°í ÇÏ´Â µ¿½Ã¿¡

3:3 ‹‹Çok garip›› diye düsündü, ‹‹Gidip bir bakayim, çali neden tükenmiyor!››

3:4 ¿©È£¿Í²²¼­ ±×°¡ º¸·Á°í µ¹ÀÌÄÑ ¿À´Â °ÍÀ» º¸½ÅÁö¶ó Çϳª´ÔÀÌ ¶³±â³ª¹« °¡¿îµ¥¼­ ±×¸¦ ºÒ·¯ °¡¶ó»ç´ë ¸ð¼¼¾ß ¸ð¼¼¾ß ÇϽøŠ±×°¡ °¡·ÎµÇ ³»°¡ ¿©±â ÀÖ³ªÀÌ´Ù

3:4 RAB Tanri Musanin yaklastigini görünce, çalinin içinden, ‹‹Musa, Musa!›› diye seslendi. Musa, ‹‹Buyur!›› diye yanitladi.

3:5 Çϳª´ÔÀÌ °¡¶ó»ç´ë À̸®·Î °¡±îÀÌ ÇÏÁö ¸»¶ó ³ÊÀÇ ¼± °÷Àº °Å·èÇÑ ¶¥ÀÌ´Ï ³× ¹ß¿¡¼­ ½ÅÀ» ¹þÀ¸¶ó

3:5 Tanri, ‹‹Fazla yaklasma›› dedi, ‹‹Çariklarini çikar. Çünkü bastigin yer kutsal topraktir.

3:6 ¶Ç À̸£½ÃµÇ ³ª´Â ³× Á¶»óÀÇ Çϳª´ÔÀÌ´Ï ¾Æºê¶óÇÔÀÇ Çϳª´Ô, ÀÌ»èÀÇ Çϳª´Ô, ¾ß°öÀÇ Çϳª´ÔÀ̴϶ó ¸ð¼¼°¡ Çϳª´Ô ºÆ¿É±â¸¦ µÎ·Á¿öÇÏ¿© ¾ó±¼À» °¡¸®¿ì¸Å

3:6 Ben babanin Tanrisi, Ibrahimin Tanrisi, Ishakin Tanrisi ve Yakupun Tanrisiyim.›› Musa yüzünü kapadi, çünkü Tanriya bakmaya korkuyordu.

3:7 ¿©È£¿Í²²¼­ °¡¶ó»ç´ë ³»°¡ ¾Ö±Á¿¡ ÀÖ´Â ³» ¹é¼ºÀÇ °íÅëÀ» Á¤³çÈ÷ º¸°í ±×µéÀÌ ±× °£¿ªÀÚ·Î ÀÎÇÏ¿© ºÎ¸£Â¢À½À» µè°í ±× ¿ì°í¸¦ ¾Ë°í

3:7 RAB, ‹‹Halkimin Misirda çektigi sikintiyi yakindan gördüm›› dedi, ‹‹Angaryacilar yüzünden ettikleri feryadi duydum. Acilarini biliyorum.

3:8 ³»°¡ ³»·Á¿Í¼­ ±×µéÀ» ¾Ö±ÁÀÎÀÇ ¼Õ¿¡¼­ °ÇÁ®³»°í ±×µéÀ» ±× ¶¥¿¡¼­ ÀεµÇÏ¿© ¾Æ¸§´ä°í ±¤´ëÇÑ ¶¥ Á¥°ú ²ÜÀÌ È帣´Â ¶¥ °ð °¡³ª¾È Á·¼Ó, Çò Á·¼Ó, ¾Æ¸ð¸® Á·¼Ó, ºê¸®½º Á·¼Ó, È÷À§ Á·¼Ó, ¿©ºÎ½º Á·¼ÓÀÇ Áö¹æ¿¡ À̸£·Á Çϳë¶ó

3:8 Bu yüzden onlari Misirlilarin elinden kurtarmak için geldim. O ülkeden çikarip genis ve verimli topraklara, süt ve bal akan ülkeye, Kenan, Hitit, Amor, Periz, Hiv ve Yevus topraklarina götürecegim.

3:9 ÀÌÁ¦ À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀÇ ºÎ¸£Â¢À½ÀÌ ³»°Ô ´ÞÇÏ°í ¾Ö±Á »ç¶÷ÀÌ ±×µéÀ» ±«·Ó°Ô ÇÏ´Â Çд뵵 ³»°¡ º¸¾ÒÀ¸´Ï

3:9 Israillilerin feryadi bana eristi. Misirlilarin onlara yapmakta oldugu baskiyi görüyorum.

3:10 ÀÌÁ¦ ³»°¡ ³Ê¸¦ ¹Ù·Î¿¡°Ô º¸³»¾î ³Ê·Î ³» ¹é¼º À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀ» ¾Ö±Á¿¡¼­ ÀεµÇÏ¿© ³»°Ô Çϸ®¶ó

3:10 Simdi gel, halkim Israili Misirdan çikarmak için seni firavuna göndereyim.››

3:11 ¸ð¼¼°¡ Çϳª´Ô²² °íÇ쵂 ³»°¡ ´©±¸°ü´ë ¹Ù·Î¿¡°Ô °¡¸ç À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀ» ¾Ö±Á¿¡¼­ ÀεµÇÏ¿© ³»¸®À̱î

3:11 Musa, ‹‹Ben kimim ki firavuna gidip Israillileri Misirdan çikarayim?›› diye karsilik verdi.

3:12 Çϳª´ÔÀÌ °¡¶ó»ç´ë ³»°¡ Á¤³ç ³Ê¿Í ÇÔ²² ÀÖÀ¸¸®¶ó ³×°¡ ¹é¼ºÀ» ¾Ö±Á¿¡¼­ ÀεµÇÏ¿© ³½ ÈÄ¿¡ ³ÊÈñ°¡ ÀÌ »ê¿¡¼­ Çϳª´ÔÀ» ¼¶±â¸®´Ï ÀÌ°ÍÀÌ ³»°¡ ³Ê¸¦ º¸³½ Áõ°Å´Ï¶ó

3:12 Tanri, ‹‹Kuskun olmasin, ben seninle olacagim›› dedi, ‹‹Seni benim gönderdigimin kaniti su olacak: Halki Misirdan çikardigin zaman bu dagda bana tapinacaksiniz.››

3:13 ¡Û ¸ð¼¼°¡ Çϳª´Ô²² °íÇ쵂 ³»°¡ À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼Õ¿¡°Ô °¡¼­ À̸£±â¸¦ ³ÊÈñ Á¶»óÀÇ Çϳª´ÔÀÌ ³ª¸¦ ³ÊÈñ¿¡°Ô º¸³»¼Ì´Ù ÇÏ¸é ±×µéÀÌ ³»°Ô ¹¯±â¸¦ ±×ÀÇ À̸§ÀÌ ¹«¾ùÀÌ³Ä Çϸ®´Ï ³»°¡ ¹«¾ùÀ̶ó°í ±×µé¿¡°Ô ¸»Çϸ®À̱î

3:13 Musa söyle karsilik verdi: ‹‹Israillilere gidip, ‹Beni size atalarinizin Tanrisi gönderdi› dersem, ‹Adi nedir?› diye sorabilirler. O zaman ne diyeyim?››

3:14 Çϳª´ÔÀÌ ¸ð¼¼¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ³ª´Â ½º½º·Î ÀÖ´Â Àڴ϶ó ¶Ç À̸£½ÃµÇ ³Ê´Â À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼Õ¿¡°Ô ÀÌ°°ÀÌ À̸£±â¸¦ ½º½º·Î ÀÖ´Â ÀÚ°¡ ³ª¸¦ ³ÊÈñ¿¡°Ô º¸³»¼Ì´Ù Ç϶ó

3:14 Tanri, ‹‹Ben Benim›› dedi, ‹‹Israillilere de ki, ‹Beni size Ben Benim diyen gönderdi.›

3:15 ¡Û Çϳª´ÔÀÌ ¶Ç ¸ð¼¼¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ³Ê´Â À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼Õ¿¡°Ô ÀÌ°°ÀÌ À̸£±â¸¦ ³ª¸¦ ³ÊÈñ¿¡°Ô º¸³»½Å ÀÌ´Â ³ÊÈñ Á¶»óÀÇ Çϳª´Ô °ð ¾Æºê¶óÇÔÀÇ Çϳª´Ô, ÀÌ»èÀÇ Çϳª´Ô, ¾ß°öÀÇ Çϳª´Ô ¿©È£¿Í¶ó Ç϶ó ÀÌ´Â ³ªÀÇ ¿µ¿øÇÑ À̸§ÀÌ¿ä ´ë´ë·Î ±â¾ïÇÒ ³ªÀÇ Ç¥È£´Ï¶ó

3:15 ‹‹Israillilere de ki, ‹Beni size atalarinizin Tanrisi, Ibrahimin Tanrisi, Ishakin Tanrisi ve Yakupun Tanrisi Yahve gönderdi.› Sonsuza dek adim bu olacak. Kusaklar boyunca böyle anilacagim.

3:16 ³Ê´Â °¡¼­ À̽º¶ó¿¤ Àå·ÎµéÀ» ¸ðÀ¸°í ±×µé¿¡°Ô À̸£±â¸¦ ¿©È£¿Í ³ÊÈñ Á¶»óÀÇ Çϳª´Ô °ð ¾Æºê¶óÇÔ°ú ÀÌ»è°ú ¾ß°öÀÇ Çϳª´ÔÀÌ ³»°Ô ³ªÅ¸³ª À̸£½ÃµÇ ³»°¡ ½Ç·Î ³ÊÈñ¸¦ ±Ç°íÇÏ¿© ³ÊÈñ°¡ ¾Ö±Á¿¡¼­ ´çÇÑ ÀÏÀ» º¸¾Ò³ë¶ó

3:16 Git, Israil ileri gelenlerini topla, onlara söyle de: ‹Atalariniz Ibrahimin, Ishakin, Yakupun Tanrisi Yahve bana görünerek sunlari söyledi: Sizinle ve Misirda size yapilanlarla yakindan ilgileniyorum.

3:17 ³»°¡ ¸»ÇÏ¿´°Å´Ï¿Í ³»°¡ ³ÊÈñ¸¦ ¾Ö±ÁÀÇ °í³­ Áß¿¡¼­ ÀεµÇÏ¿© ³»¾î Á¥°ú ²ÜÀÌ È帣´Â ¶¥ °ð °¡³ª¾È Á·¼Ó, Çò Á·¼Ó, ¾Æ¸ð¸® Á·¼Ó, ºê¸®½º Á·¼Ó, È÷À§ Á·¼Ó, ¿©ºÎ½º Á·¼ÓÀÇ ¶¥À¸·Î ¿Ã¶ó°¡°Ô Çϸ®¶ó Çϼ̴٠Çϸé

3:17 Söz verdim, sizi Misirda çektiginiz sikintidan kurtaracagim; Kenan, Hitit, Amor, Periz, Hiv ve Yevus topraklarina, süt ve bal akan ülkeye götürecegim.›

3:18 ±×µéÀÌ ³× ¸»À» µéÀ¸¸®´Ï ³Ê´Â ±×µéÀÇ Àå·Îµé°ú ÇÔ²² ¾Ö±Á ¿Õ¿¡°Ô À̸£±â¸¦ È÷ºê¸® »ç¶÷ÀÇ Çϳª´Ô ¿©È£¿Í²²¼­ ¿ì¸®¿¡°Ô ÀÓÇϼÌÀºÁï ¿ì¸®°¡ ¿ì¸® Çϳª´Ô ¿©È£¿Í²² Èñ»ýÀ» µå¸®·Á ÇÏ¿À´Ï »çÈê ±æÂë ±¤¾ß·Î °¡±â¸¦ Çã¶ôÇϼҼ­ Ç϶ó

3:18 ‹‹Israil ileri gelenleri seni dinleyecekler. Sonra birlikte Misir Kralina gidip, ‹Ibranilerin Tanrisi Yahve bizimle görüstü› diyeceksiniz, ‹Simdi izin ver, Tanrimiz Yahveye kurban kesmek için çölde üç gün yol alalim.›

3:19 ³»°¡ ¾Æ³ë´Ï °­ÇÑ ¼ÕÀ¸·Î Ä¡±â Àü¿¡´Â ¾Ö±Á ¿ÕÀÌ ³ÊÈñÀÇ °¡±â¸¦ Çã¶ôÁö ¾Æ´ÏÇÏ´Ù°¡

3:19 Ama biliyorum, güçlü bir el zorlamadikça Misir Krali gitmenize izin vermeyecek.

3:20 ³»°¡ ³» ¼ÕÀ» µé¾î ¾Ö±Á Áß¿¡ ¿©·¯ °¡Áö ÀÌÀûÀ¸·Î ±× ³ª¶ó¸¦ Ä£ ÈÄ¿¡¾ß ±×°¡ ³ÊÈñ¸¦ º¸³»¸®¶ó

3:20 Elimi uzatacak ve aralarinda sasilasi isler yaparak Misiri cezalandiracagim. O zaman sizi saliverecek.

3:21 ³»°¡ ¾Ö±Á »ç¶÷À¸·Î ÀÌ ¹é¼º¿¡°Ô ÀºÇý¸¦ ÀÔÈ÷°Ô ÇÒÁö¶ó ³ÊÈñ°¡ °¥ ¶§¿¡ ºó ¼ÕÀ¸·Î °¡Áö ¾Æ´ÏÇϸ®´Ï

3:21 ‹‹Halkimin Misirlilarin gözünde lütuf bulmasini saglayacagim. Gittiginizde eli bos gitmeyeceksiniz.

3:22 ¿©Àθ¶´Ù ±× ÀÌ¿ô »ç¶÷°ú ¹× ÀÚ±â Áý¿¡ ¿ì°ÅÇÏ´Â ÀÚ¿¡°Ô Àº Æй°°ú ±Ý Æй°°ú ÀǺ¹À» ±¸ÇÏ¿© ³ÊÈñ Àڳฦ ²Ù¹Ì¶ó ³ÊÈñ°¡ ¾Ö±Á »ç¶÷ÀÇ ¹°Ç°À» ÃëÇϸ®¶ó

3:22 Her kadin Misirli komsusundan ya da konugundan altin ve gümüs takilar, giysiler isteyecek. Ogullarinizi, kizlarinizi bunlarla süsleyeceksiniz. Misirlilar'i soyacaksiniz.››

 Ãâ¾Ö±Á±â 4Àå / Misir'dan Cikis

4:1 ¸ð¼¼°¡ ´ë´äÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ±×·¯³ª ±×µéÀÌ ³ª¸¦ ¹ÏÁö ¾Æ´ÏÇÏ¸ç ³» ¸»À» µèÁö ¾Æ´ÏÇÏ°í À̸£±â¸¦ ¿©È£¿Í²²¼­ ³×°Ô ³ªÅ¸³ªÁö ¾Æ´ÏÇϼ̴٠Çϸ®ÀÌ´Ù

4:1 Musa, ‹‹Ya bana inanmazlarsa?›› dedi, ‹‹Sözümü dinlemez, ‹RAB sana görünmedi› derlerse, ne olacak?››

4:2 ¿©È£¿Í²²¼­ ±×¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ³× ¼Õ¿¡ ÀÖ´Â °ÍÀÌ ¹«¾ùÀÌ³Ä ±×°¡ °¡·ÎµÇ ÁöÆÎÀÌ´ÏÀÌ´Ù

4:2 RAB, ‹‹Elinde ne var?›› diye sordu. Musa, ‹‹Degnek›› diye yanitladi.

4:3 ¿©È£¿Í²²¼­ °¡¶ó»ç´ë ±×°ÍÀ» ¶¥¿¡ ´øÁö¶ó °ð ¶¥¿¡ ´øÁö´Ï ±×°ÍÀÌ ¹ìÀÌ µÈÁö¶ó ¸ð¼¼°¡ ¹ì ¾Õ¿¡¼­ ÇÇÇϸÅ

4:3 RAB, ‹‹Onu yere at›› dedi. Musa degnegini yere atinca, degnek yilan oldu. Musa yilandan kaçti.

4:4 ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ³× ¼ÕÀ» ³»¹Ð¾î ±× ²¿¸®¸¦ ÀâÀ¸¶ó ±×°¡ ¼ÕÀ» ³»¹Ð¾î ÀâÀ¸´Ï ±× ¼Õ¿¡¼­ ÁöÆÎÀÌ°¡ µÈÁö¶ó

4:4 RAB, ‹‹Elini uzat, kuyrugundan tut›› dedi. Musa elini uzatip kuyrugunu tutunca yilan yine degnek oldu.

4:5 ¶Ç °¡¶ó»ç´ë ÀÌ´Â ±×µé·Î ±× Á¶»óÀÇ Çϳª´Ô °ð ¾Æºê¶óÇÔÀÇ Çϳª´Ô, ÀÌ»èÀÇ Çϳª´Ô, ¾ß°öÀÇ Çϳª´Ô ¿©È£¿Í°¡ ³×°Ô ³ªÅ¸³­ ÁÙÀ» ¹Ï°Ô ÇÔÀ̴϶ó ÇϽðí

4:5 RAB, ‹‹Bunu yap ki, atalari Ibrahimin, Ishakin, Yakupun Tanrisi RABbin sana göründügüne inansinlar›› dedi.

4:6 ¿©È£¿Í²²¼­ ¶Ç °¡¶ó»ç´ë ³× ¼ÕÀ» Ç°¿¡ ³ÖÀ¸¶ó ÇϽøŠ¼ÕÀ» Ç°¿¡ ³Ö¾ú´Ù°¡ ³»¾îº¸´Ï ±× ¼Õ¿¡ ¹®µÕº´ÀÌ ¹ßÇÏ¿© ´« °°ÀÌ ÈòÁö¶ó

4:6 Sonra, ‹‹Elini koynuna koy›› dedi. Musa elini koynuna koydu. Çikardigi zaman eli bir deri hastaligina yakalanmis, kar gibi bembeyaz olmustu.

4:7 °¡¶ó»ç´ë ³× ¼ÕÀ» ´Ù½Ã Ç°¿¡ ³ÖÀ¸¶ó ÇϽøŠ±×°¡ ´Ù½Ã ¼ÕÀ» Ç°¿¡ ³Ö¾ú´Ù°¡ ³»¾îº¸´Ï ¼ÕÀÌ ¿©»óÇÏ´õ¶ó

4:7 RAB, ‹‹Elini yine koynuna koy›› dedi. Musa elini yine koynuna koydu. Çikardigi zaman eli eski haline dönmüstü.

4:8 ¿©È£¿Í²²¼­ °¡¶ó»ç´ë ±×µéÀÌ ³Ê¸¦ ¹ÏÁö ¾Æ´ÏÇÏ¸ç ±× Ã³À½ ÀÌÀûÀÇ Ç¥Â¡À» ¹ÞÁö ¾Æ´ÏÇÏ¿©µµ µÑ° ÀÌÀûÀÇ Ç¥Â¡Àº ¹ÏÀ¸¸®¶ó

4:8 RAB, ‹‹Eger sana inanmaz, ilk belirtiyi önemsemezlerse, ikinci belirtiye inanabilirler›› dedi,

4:9 ±×µéÀÌ ÀÌ µÎ ÀÌÀûÀ» ¹ÏÁö ¾Æ´ÏÇÏ¸ç ³× ¸»À» µèÁö ¾Æ´ÏÇÏ°Åµç ³Ê´Â Çϼö¸¦ Á¶±Ý ÃëÇÏ¿©´Ù°¡ À°Áö¿¡ ºÎÀ¸¶ó ³×°¡ ÃëÇÑ Çϼö°¡ À°Áö¿¡¼­ ÇÇ°¡ µÇ¸®¶ó

4:9 ‹‹Bu iki belirtiye de inanmaz, sözünü dinlemezlerse, Nilden biraz su alip kuru topraga dök. Irmaktan aldigin su toprakta kana dönecek.››

4:10 ¡Û ¸ð¼¼°¡ ¿©È£¿Í²² °íÇ쵂 ÁÖ¿© ³ª´Â º»·¡ ¸»¿¡ ´ÉÄ¡ ¸øÇÑ ÀÚ¶ó ÁÖ²²¼­ ÁÖÀÇ Á¾¿¡°Ô ¸íÇϽŠÈÄ¿¡µµ ±×·¯ÇÏ´Ï ³ª´Â ÀÔÀÌ »»»»ÇÏ°í Çô°¡ µÐÇÑ ÀÚ´ÏÀÌ´Ù

4:10 Musa RABbe, ‹‹Aman, ya Rab!›› dedi, ‹‹Ben kulun ne geçmiste, ne de benimle konusmaya basladigindan bu yana iyi bir konusmaci oldum. Çünkü dili agir, tutuk biriyim.››

4:11 ¿©È£¿Í²²¼­ ±×¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ´©°¡ »ç¶÷ÀÇ ÀÔÀ» Áö¾ú´À´¢ ´©°¡ º¡¾î¸®³ª ±Í¸Ó°Å¸®³ª ´« ¹àÀº ÀÚ³ª ¼Ò°æÀÌ µÇ°Ô ÇÏ¿´´À´¢ ³ª ¿©È£¿Í°¡ ¾Æ´Ï´¢

4:11 RAB, ‹‹Kim agiz verdi insana?›› dedi, ‹‹Insani sagir, dilsiz, görür ya da görmez yapan kim? Ben degil miyim?

4:12 ÀÌÁ¦ °¡¶ó ³»°¡ ³× ÀÔ°ú ÇÔ²² À־ ÇÒ ¸»À» °¡¸£Ä¡¸®¶ó

4:12 Simdi git! Ben konusmana yardimci olacagim. Ne söylemen gerektigini sana ögretecegim.››

4:13 ¸ð¼¼°¡ °¡·ÎµÇ ÁÖ¿© º¸³¾ ¸¸ÇÑ ÀÚ¸¦ º¸³»¼Ò¼­

4:13 Musa, ‹‹Aman, ya Rab!›› dedi, ‹‹Ne olur, benim yerime baskasini gönder.››

4:14 ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¸¦ ÇâÇÏ¿© ³ë¸¦ ¹ßÇÏ½Ã°í °¡¶ó»ç´ë ·¹À§ »ç¶÷ ³× Çü ¾Æ·ÐÀÌ ÀÖÁö ¾Æ´ÏÇÏ´¢ ±×ÀÇ ¸» ÀßÇÔÀ» ³»°¡ ¾Æ³ë¶ó ±×°¡ ³Ê¸¦ ¸¸³ª·¯ ³ª¿À³ª´Ï ±×°¡ ³Ê¸¦ º¼ ¶§¿¡ ¸¶À½¿¡ ±â»µÇÒ °ÍÀ̶ó

4:14 RAB Musaya öfkelendi ve, ‹‹Agabeyin Levili Harun var ya!›› dedi, ‹‹Bilirim, o iyi konusur. Hem su anda seni karsilamaya geliyor. Seni görünce sevinecek.

4:15 ³Ê´Â ±×¿¡°Ô ¸»ÇÏ°í ±× ÀÔ¿¡ ¸»À» ÁÖ¶ó ³»°¡ ³× ÀÔ°ú ±×ÀÇ ÀÔ¿¡ ÇÔ²² À־ ³ÊÀÇ ÇàÇÒ ÀÏÀ» °¡¸£Ä¡¸®¶ó

4:15 Onunla konus, ne söylemesi gerektigini anlat. Ikinizin konusmasina da yardimci olacak, ne yapacaginizi size ögretecegim.

4:16 ±×°¡ ³Ê¸¦ ´ë½ÅÇÏ¿© ¹é¼º¿¡°Ô ¸»ÇÒ °ÍÀÌ´Ï ±×´Â ³× ÀÔÀ» ´ë½ÅÇÒ °ÍÀÌ¿ä ³Ê´Â ±×¿¡°Ô Çϳª´Ô °°ÀÌ µÇ¸®¶ó

4:16 O sana sözcülük edecek, senin yerine halkla konusacak. Sen de onun için Tanri gibi olacaksin.

4:17 ³Ê´Â ÀÌ ÁöÆÎÀ̸¦ ¼Õ¿¡ Àâ°í ÀÌ°ÍÀ¸·Î ÀÌÀûÀ» ÇàÇÒÁö´Ï¶ó

4:17 Bu degnegi eline al, çünkü belirtileri onunla gerçeklestireceksin.››

4:18 ¡Û ¸ð¼¼°¡ ÀåÀÎ À̵å·Î¿¡°Ô·Î µ¹¾Æ°¡¼­ ±×¿¡°Ô À̸£µÇ ³»°¡ ¾Ö±Á¿¡ ÀÖ´Â ³» ÇüÁ¦µé¿¡°Ô·Î µ¹¾Æ°¡¼­ ±×µéÀÌ »ýÁ¸ÇÏ¿´´ÂÁö º¸·Á ÇÏ¿À´Ï ³ª·Î °¡°Ô ÇϼҼ­ À̵å·Î°¡ ±×¿¡°Ô Æò¾ÈÈ÷ °¡¶ó Çϴ϶ó

4:18 Musa kayinbabasi Yitronun yanina döndü. Ona, ‹‹Izin ver, Misirdaki soydaslarimin yanina döneyim›› dedi, ‹‹Bakayim, hâlâ yasiyorlar mi?›› Yitro, ‹‹Esenlikle git›› diye karsilik verdi.

4:19 ¿©È£¿Í²²¼­ ¹Ìµð¾È¿¡¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ¾Ö±ÁÀ¸·Î µ¹¾Æ°¡¶ó ³× »ý¸íÀ» ã´ø ÀÚ°¡ ´Ù Á×¾ú´À´Ï¶ó

4:19 RAB Midyanda Musaya, ‹‹Misira dön, çünkü canini almak isteyenlerin hepsi öldü›› demisti.

4:20 ¸ð¼¼°¡ ±× ¾Æ³»¿Í ¾ÆµéµéÀ» ³ª±Í¿¡ Å¿ì°í ¾Ö±ÁÀ¸·Î µ¹¾Æ°¡´Âµ¥ Çϳª´ÔÀÇ ÁöÆÎÀ̸¦ ¼Õ¿¡ Àâ¾Ò´õ¶ó

4:20 Böylece Musa karisini, ogullarini esege bindirdi; Tanrinin buyurdugu degnegi de eline alip Misira dogru yola çikti.

4:21 ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ³×°¡ ¾Ö±ÁÀ¸·Î µ¹¾Æ°¡°Åµç ³»°¡ ³× ¼Õ¿¡ ÁØ ÀÌÀûÀ» ¹Ù·Î ¾Õ¿¡¼­ ´Ù ÇàÇ϶ó ±×·¯³ª ³»°¡ ±×ÀÇ ¸¶À½À» °­ÆÚÄÉ ÇÑÁï ±×°¡ ¹é¼ºÀ» ³õÁö ¾Æ´ÏÇϸ®´Ï

4:21 RAB Musaya, ‹‹Misira döndügünde, sana verdigim güçle bütün sasilasi isleri firavunun önünde yapmaya bak›› dedi, ‹‹Ama ben onu inatçi yapacagim. Halki salivermeyecek.

4:22 ³Ê´Â ¹Ù·Î¿¡°Ô À̸£±â¸¦ ¿©È£¿ÍÀÇ ¸»¾¸¿¡ À̽º¶ó¿¤Àº ³» ¾Æµé ³» ÀåÀÚ¶ó

4:22 Sonra firavuna de ki, ‹RAB söyle diyor: Israil benim ilk oglumdur.

4:23 ³»°¡ ³×°Ô À̸£±â¸¦ ³» ¾ÆµéÀ» ³õ¾Æ¼­ ³ª¸¦ ¼¶±â°Ô Ç϶ó ÇÏ¿©µµ ³×°¡ ³õ±â¸¦ °ÅÀýÇÏ´Ï ³»°¡ ³× ¾Æµé ³× ÀåÀÚ¸¦ Á×À̸®¶ó Çϼ̴٠Ç϶ó ÇϽô϶ó

4:23 Sana, birak oglum gitsin, bana tapsin, dedim. Ama sen onu salivermeyi reddettin. Bu yüzden senin ilk oglunu öldürecegim.› ››

4:24 ¿©È£¿Í²²¼­ ±æÀÇ ¼÷¼Ò¿¡¼­ ¸ð¼¼¸¦ ¸¸³ª»ç ±×¸¦ Á×ÀÌ·Á ÇϽôÂÁö¶ó

4:24 RAB yolda, bir konaklama yerinde Musaylafç karsilasti, onu öldürmek istedi.

4:25 ½Êº¸¶ó°¡ Â÷µ¹À» ÃëÇÏ¿© ±× ¾ÆµéÀÇ ¾çÇǸ¦ º£¾î ¸ð¼¼ÀÇ ¹ß ¾Õ¿¡ ´øÁö¸ç °¡·ÎµÇ ´ç½ÅÀº ÂüÀ¸·Î ³»°Ô ÇÇ ³²ÆíÀ̷δ٠ÇÏ´Ï

4:25 O anda Sippora keskin bir tas alip oglunu sünnet etti, derisini Musanin ayaklarina dokundurdu. ‹‹Gerçekten sen bana kanli güveysin›› dedi.

4:26 ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¸¦ ³õÀ¸½Ã´Ï¶ó ±× ¶§¿¡ ½Êº¸¶ó°¡ ÇÇ ³²ÆíÀ̶ó ÇÔÀº Çҷʸ¦ ÀÎÇÔÀ̾ú´õ¶ó

4:26 Böylece RAB Musayi esirgedi. Sippora Musaya sünnetten ötürü ‹‹Kanli güveysin›› demisti.

4:27 ¡Û ¿©È£¿Í²²¼­ ¾Æ·Ð¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ±¤¾ß¿¡ °¡¼­ ¸ð¼¼¸¦ ¸ÂÀ¸¶ó ÇϽøŠ±×°¡ °¡¼­ Çϳª´ÔÀÇ »ê¿¡¼­ ¸ð¼¼¸¦ ¸¸³ª ±×¿¡°Ô ÀÔ¸ÂÃß´Ï

4:27 RAB Haruna, ‹‹Çöle, Musayi karsilamaya git›› dedi. Harun gitti, onu Tanri Daginda karsilayip öptü.

4:28 ¸ð¼¼°¡ ¿©È£¿Í²²¼­ Àڱ⿡°Ô ºÎŹÇÏ¿© º¸³»½Å ¸ðµç ¸»¾¸°ú ¿©È£¿Í²²¼­ Àڱ⿡°Ô ¸íÇϽŠ¸ðµç ÀÌÀûÀ» ¾Æ·Ð¿¡°Ô °íÇϴ϶ó

4:28 Musa duyurmasi için RABbin kendisine söyledigi bütün sözleri ve gerçeklestirmesini buyurdugu bütün belirtileri Haruna anlatti.

4:29 ¸ð¼¼¿Í ¾Æ·ÐÀÌ °¡¼­ À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀÇ ¸ðµç Àå·Î¸¦ ¸ðÀ¸°í

4:29 Musayla Harun varip Israilin bütün ileri gelenlerini topladilar.

4:30 ¾Æ·ÐÀÌ ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô ¸íÇϽŠ¸ðµç ¸»¾¸À» ÀüÇÏ°í ¹é¼º ¾Õ¿¡¼­ ÀÌÀûÀ» ÇàÇÏ´Ï

4:30 Harun RABbin Musaya söylemis oldugu her seyi onlara anlatti. Musa da halkin önünde belirtileri gerçeklestirdi.

4:31 ¹é¼ºÀÌ ¹ÏÀ¸¸ç ¿©È£¿Í²²¼­ À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀ» µ¹¾Æº¸½Ã°í ±× °í³­À» °¨ÂûÇϼ̴٠ÇÔÀ» µè°í ¸Ó¸® ¼÷¿© °æ¹èÇÏ¿´´õ¶ó

4:31 Halk inandi; RAB'bin kendileriyle ilgilendigini, çektikleri sikintiyi görmüs oldugunu duyunca, egilip tapindilar.

 Ãâ¾Ö±Á±â 5Àå / Misir'dan Cikis

5:1 ±× ÈÄ¿¡ ¸ð¼¼¿Í ¾Æ·ÐÀÌ °¡¼­ ¹Ù·Î¿¡°Ô À̸£µÇ À̽º¶ó¿¤ Çϳª´Ô ¿©È£¿ÍÀÇ ¸»¾¸¿¡ ³» ¹é¼ºÀ» º¸³»¶ó ±×µéÀÌ ±¤¾ß¿¡¼­ ³» ¾Õ¿¡ Àý±â¸¦ Áöų °ÍÀ̴϶ó Çϼ̳ªÀÌ´Ù

5:1 Sonra Musayla Harun firavuna gidip söyle dediler: ‹‹Israilin Tanrisi RAB diyor ki, ‹Halkimi birak gitsin, çölde bana bayram yapsin.› ››

5:2 ¹Ù·Î°¡ °¡·ÎµÇ ¿©È£¿Í°¡ ´©±¸°ü´ë ³»°¡ ±× ¸»À» µè°í À̽º¶ó¿¤À» º¸³»°Ú´À³Ä ³ª´Â ¿©È£¿Í¸¦ ¾ËÁö ¸øÇÏ´Ï À̽º¶ó¿¤µµ º¸³»Áö ¾Æ´ÏÇϸ®¶ó

5:2 Firavun, ‹‹RAB kim oluyor ki, Onun sözünü dinleyip Israil halkini salivereyim?›› dedi. ‹‹RABbi tanimiyorum. Israillilerin gitmesine izin vermeyecegim.››

5:3 ±×µéÀÌ °¡·ÎµÇ È÷ºê¸®ÀÎÀÇ Çϳª´ÔÀÌ ¿ì¸®¿¡°Ô ³ªÅ¸³ª¼ÌÀºÁï ¿ì¸®°¡ »çÈê ±æÂë ±¤¾ß¿¡ °¡¼­ ¿ì¸® Çϳª´Ô ¿©È£¿Í²² Èñ»ýÀ» µå¸®·Á ÇÏ¿À´Ï °¡±â¸¦ Çã¶ôÇϼҼ­ ¿©È£¿Í²²¼­ ¿Â¿ªÀ̳ª Ä®·Î ¿ì¸®¸¦ Ä¡½Ç±î µÎ·Á¿öÇϳªÀÌ´Ù

5:3 Musayla Harun, ‹‹Ibranilerin Tanrisi bizimle görüstü›› diye yanitladilar, ‹‹Izin ver, Tanrimiz RABbe kurban kesmek için çölde üç gün yol alalim. Yoksa bizi salgin hastalik ya da kiliçla cezalandirabilir.››

5:4 ¾Ö±Á ¿ÕÀÌ ±×µé¿¡°Ô À̸£µÇ ¸ð¼¼¿Í ¾Æ·Ð¾Æ ³ÊÈñ°¡ ¾îÂîÇÏ¿© ¹é¼ºÀ¸·Î ¿ª»ç¸¦ ½¬°Ô ÇÏ´À³Ä °¡¼­ ³ÊÈñÀÇ ¿ª»ç³ª Ç϶ó

5:4 Misir Firavunu, ‹‹Ey Musa ve Harun, niçin halki isinden alikoyuyorsunuz? Siz de isinizin basina dönün›› dedi,

5:5 ¶Ç °¡·ÎµÇ ÀÌÁ¦ ³ª¶ó¿¡ ÀÌ ¹é¼ºÀÌ ¸¹°Å´Ã ³ÊÈñ°¡ ±×µé·Î ¿ª»ç¸¦ ½¬°Ô Çϴµµ´Ù ÇÏ°í

5:5 ‹‹Bakin, halkiniz Misirlilardan daha kalabalik, oysa siz onlarin isini engellemeye çalisiyorsunuz.››

5:6 ¹Ù·Î°¡ ´çÀÏ¿¡ ¹é¼ºÀÇ °£¿ªÀÚµé°ú ÆÐÀåµé¿¡°Ô ¸íÇÏ¿© °¡·ÎµÇ

5:6 Firavun o gün angaryacilara ve halkin basindaki görevlilere buyruk verdi:

5:7 ³ÊÈñ´Â ¹é¼º¿¡°Ô ´Ù½Ã´Â º®µ¹ ¼Ò¿ëÀÇ Â¤À» Àü°ú °°ÀÌ ÁÖÁö ¸»°í ±×µé·Î °¡¼­ ½º½º·Î ÁÝ°Ô Ç϶ó

5:7 ‹‹Kerpiç yapmak için artik halka saman vermeyeceksiniz. Gitsinler, kendi samanlarini kendileri toplasinlar.

5:8 ¶Ç ±×µéÀÇ Àü¿¡ ¸¸µç º®µ¹ ¼öÈ¿´ë·Î ±×µé·Î ¸¸µé°Ô ÇÏ°í °¨ÇÏÁö ¸»¶ó ±×µéÀÌ °ÔÀ¸¸£¹Ç·Î ¼Ò¸® Áú·¯ À̸£±â¸¦ ¿ì¸®°¡ °¡¼­ ¿ì¸® Çϳª´Ô²² Èñ»ýÀ» µå¸®ÀÚ Çϳª´Ï

5:8 Önceki gibi ayni sayida kerpiç yapmalarini isteyin, kerpiç sayisini azaltmayin. Çünkü tembel insanlardir; bu yüzden, ‹Gidelim, Tanrimiza kurban keselim› diye bagrisiyorlar.

5:9 ±× »ç¶÷µéÀÇ °í¿ªÀ» ¹«°Ì°Ô ÇÔÀ¸·Î ¼ö°í·Ó°Ô ÇÏ¿© ±×µé·Î °ÅÁþ¸»À» µèÁö ¾Ê°Ô Ç϶ó

5:9 Islerini agirlastirin ki, mesgul olsunlar, yalan sözlere kulak asmasinlar.››

5:10 ¡Û °£¿ªÀÚµé°ú ÆÐÀåµéÀÌ ³ª¾Æ°¡ ¹é¼º¿¡°Ô ÀÏ·¯ °¡·ÎµÇ ¹Ù·ÎÀÇ ¸»¾¸¿¡ ³»°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô ¤À» ÁÖÁö ¾Æ´ÏÇϸ®´Ï

5:10 Angaryacilarla görevliler gidip Israillilere söyle dediler: ‹‹Firavun diyor ki, ‹Artik size saman vermeyecegim.

5:11 ³ÊÈñ´Â ¤À» ¾òÀ» °÷À¸·Î °¡¼­ ÁÖ¿ì¶ó ³ÊÈñ ÀÏÀº Á¶±Ýµµ °¨ÇÏÁö ¾Æ´ÏÇϸ®¶ó Çϼ̴À´Ï¶ó

5:11 Gidin, nerede bulursaniz oradan kendinize saman alin. Ancak isiniz hiç hafifletilmeyecek.› ››

5:12 ¹é¼ºÀÌ ¾Ö±Á ¿Â ¶¥¿¡ Èð¾îÁ® °îÃÊ ±×·çÅͱ⸦ °ÅµÎ¾î´Ù°¡ ¤À» ´ë½ÅÇÏ´Ï

5:12 Böylece halk saman yerine aniz toplamak üzere bütün Misira dagildi.

5:13 °£¿ªÀÚµéÀÌ ±×µéÀ» µ¶ÃËÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ³ÊÈñ´Â ¤ÀÌ ÀÖÀ» ¶§¿Í °°ÀÌ ´çÀÏ ÀÏÀ» ´çÀÏ¿¡ ¸¶Ä¡¶ó Çϸç

5:13 Angaryacilar, ‹‹Saman verildigi günlerdeki gibi gündelik görevlerinizi eksiksiz yerine getirin›› diyerek onlara baski yapiyordu.

5:14 ¹Ù·ÎÀÇ °£¿ªÀÚµéÀÌ ÀÚ±âµéÀÇ ¼¼¿î ¹Ù À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀÇ ÆÐÀåµéÀ» ¶§¸®¸ç °¡·ÎµÇ ³ÊÈñ°¡ ¾îÂîÇÏ¿© ¾îÁ¦¿Í ¿À´Ã¿¡ ¸¸µå´Â º®µ¹ÀÇ ¼öÈ¿¸¦ Àü°ú °°ÀÌ Ã¤¿ìÁö ¾Æ´ÏÇÏ¿´´À³Ä Çϴ϶ó

5:14 Firavunun angaryacilarinin atadigi Israilli görevliler, ‹‹Niçin dün ve bugün daha önceki gibi gereken sayida kerpiç yaptirmadiniz?›› diyerek dövüldüler.

5:15 ¡Û À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀÇ ÆÐÀåµéÀÌ °¡¼­ ¹Ù·Î¿¡°Ô È£¼ÒÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ¿ÕÀº ¾îÂîÇÏ¿© Á¾µé¿¡°Ô ÀÌ°°ÀÌ ÇϽóªÀ̱î

5:15 Bunun üzerine Israilli görevliler firavunun yanina varip yakindilar: ‹‹Neden kullarina böyle davraniyorsun?

5:16 Á¾µé¿¡°Ô ¤À» ÁÖÁö ¾Æ´ÏÇÏ°í ±×µéÀÌ ¿ì¸®´õ·¯ º®µ¹À» ¸¸µé¶ó ÇϳªÀÌ´Ù Á¾µéÀÌ ¸Å¸¦ ¸ÂÀ¸¿À´Ï ÀÌ´Â ¿ÕÀÇ ¹é¼ºÀÇ Çã¹°ÀÌ´ÏÀÌ´Ù

5:16 Neden bize saman verilmedigi halde, ‹Kerpiç yapin!› deniyor? Iste kullarin dövülüyor, oysa suçlu senin kendi halkindir.››

5:17 ¹Ù·Î°¡ °¡·ÎµÇ ³ÊÈñ°¡ °ÔÀ¸¸£´Ù °ÔÀ¸¸£´Ù ±×·¯¹Ç·Î ³ÊÈñ°¡ À̸£±â¸¦ ¿ì¸®°¡ °¡¼­ ¿©È£¿Í²² Èñ»ýÀ» µå¸®ÀÚ Çϴµµ´Ù

5:17 Firavun, ‹‹Tembelsiniz siz, tembel!›› diye karsilik verdi, ‹‹Bu yüzden ‹Gidip RABbe kurban keselim› diyorsunuz.

5:18 ÀÌÁ¦ °¡¼­ ÀÏÇ϶ó ¤Àº ³ÊÈñ¿¡°Ô ÁÖÁö ¾ÊÀ»Áö¶óµµ ³ÊÈñ°¡ º®µ¹Àº ¿©¼öÈ÷ ¹ÙÄ¥Áö´Ï¶ó

5:18 Haydi, isinizin basina dönün. Size saman verilmeyecek; yine de ayni sayida kerpiç üreteceksiniz.››

5:19 À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀÇ ÆÐÀåµéÀÌ ³ÊÈñÀÇ ¸ÅÀÏ ¸¸µå´Â º®µ¹À» Á¶±Ýµµ °¨ÇÏÁö ¸øÇϸ®¶ó ÇÔÀ» µè°í È­°¡ ¸ö¿¡ ¹ÌÄ£ ÁÙ ¾Ë°í

5:19 Kendilerine, ‹‹Her gün üretmeniz gereken kerpiç sayisini azaltmayacaksiniz›› dendiginde Israilli görevliler zor durumda olduklarini anladilar.

5:20 ±×µéÀÌ ¹Ù·Î¸¦ ¶°³ª ³ª¿Ã ¶§¿¡ ¸ð¼¼¿Í ¾Æ·ÐÀÌ ±æ¿¡ ¼± °ÍÀ» ¸¸³ª

5:20 Firavunun yanindan ayrilinca, kendilerini bekleyen Musayla Haruna çikistilar.

5:21 ±×µé¿¡°Ô À̸£µÇ ³ÊÈñ°¡ ¿ì¸®·Î ¹Ù·ÎÀÇ ´«°ú ±× ½ÅÇÏÀÇ ´«¿¡ ¹Ì¿î ¹°°ÇÀÌ µÇ°Ô ÇÏ°í ±×µéÀÇ ¼Õ¿¡ Ä®À» ÁÖ¾î ¿ì¸®¸¦ Á×ÀÌ°Ô Çϴµµ´Ù ¿©È£¿Í´Â ³ÊÈñ¸¦ °¨ÂûÇϽðí ÆÇ´ÜÇϽñ⸦ ¿øÇϳë¶ó

5:21 ‹‹RAB yaptiginizi görsün, cezanizi versin!›› dediler, ‹‹Bizi firavunla görevlilerinin gözünde rezil ettiniz. Bizi öldürmeleri için ellerine bir kiliç verdiniz.››

5:22 ¸ð¼¼°¡ ¿©È£¿Í²² µ¹¾Æ¿Í¼­ °íÇ쵂 ÁÖ¿© ¾îÂîÇÏ¿© ÀÌ ¹é¼ºÀ¸·Î Çд븦 ´çÄÉ Çϼ̳ªÀÌ±î ¾îÂîÇÏ¿© ³ª¸¦ º¸³»¼Ì³ªÀ̱î

5:22 Musa RABbe döndü ve, ‹‹Ya Rab, niçin bu halka kötü davrandin?›› dedi, ‹‹Beni bunun için mi gönderdin?

5:23 ³»°¡ ¹Ù·Î¿¡°Ô ¿Í¼­ ÁÖÀÇ À̸§À¸·Î ¸»ÇÔÀ¸·ÎºÎÅÍ ±×°¡ ÀÌ ¹é¼ºÀ» ´õ ÇдëÇϸç ÁÖ²²¼­µµ ÁÖÀÇ ¹é¼ºÀ» ±¸¿øÄ¡ ¾Æ´ÏÇϽóªÀÌ´Ù

5:23 Senin adina firavunla konusmaya gittim gideli firavun bu halka kötü davraniyor. Sen de kendi halkini kurtarmak için hiçbir sey yapmadin.››

 Ãâ¾Ö±Á±â 6Àå / Misir'dan Cikis

6:1 ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ÀÌÁ¦ ³»°¡ ¹Ù·Î¿¡°Ô ÇÏ´Â ÀÏÀ» ³×°¡ º¸¸®¶ó °­ÇÑ ¼ÕÀ» ´õÇϹǷΠ¹Ù·Î°¡ ±×µéÀ» º¸³»¸®¶ó °­ÇÑ ¼ÕÀ» ´õÇϹǷΠ¹Ù·Î°¡ ±×µéÀ» ±× ¶¥¿¡¼­ ÂѾƳ»¸®¶ó

6:1 RAB Musaya, ‹‹Firavuna ne yapacagimi simdi göreceksin›› dedi, ‹‹Güçlü elimden ötürü Israil halkini saliverecek, güçlü elimden ötürü onlari ülkesinden kovacak.››

6:2 ¡Û Çϳª´ÔÀÌ ¸ð¼¼¿¡°Ô ¸»¾¸ÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë ³ª´Â ¿©È£¿Í·Î¶ó

6:2 Tanri ayrica Musaya, ‹‹Ben Yahveyim›› dedi,

6:3 ³»°¡ ¾Æºê¶óÇÔ°ú ÀÌ»è°ú ¾ß°ö¿¡°Ô Àü´ÉÀÇ Çϳª´ÔÀ¸·Î ³ªÅ¸³µÀ¸³ª ³ªÀÇ À̸§À» ¿©È£¿Í·Î´Â ±×µé¿¡°Ô ¾Ë¸®Áö ¾Æ´ÏÇÏ¿´°í

6:3 ‹‹Ibrahime, Ishaka ve Yakupa Her Seye Gücü Yeten Tanri olarak göründüm, ama onlara kendimi Yahve adiyla tanitmadim.

6:4 °¡³ª¾È ¶¥ °ð ±×µéÀÇ ¿ì°ÅÇÏ´Â ¶¥À» ÁÖ±â·Î ±×µé°ú ¾ð¾àÇÏ¿´´õ´Ï

6:4 Yabanci olarak yasadiklari Kenan ülkesini kendilerine vermek üzere onlarla antlasma yaptim.

6:5 ÀÌÁ¦ ¾Ö±Á »ç¶÷ÀÌ Á¾À» »ïÀº À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀÇ ½ÅÀ½À» µè°í ³ªÀÇ ¾ð¾àÀ» ±â¾ïÇϳë¶ó

6:5 Misirlilarin kölelestirdigi Israillilerin iniltilerini duydum ve antlasmami hep andim.

6:6 ±×·¯¹Ç·Î À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼Õ¿¡°Ô ¸»Çϱ⸦ ³ª´Â ¿©È£¿Í¶ó ³»°¡ ¾Ö±Á »ç¶÷ÀÇ ¹«°Å¿î Áü ¹Ø¿¡¼­ ³ÊÈñ¸¦ »©¾î³»¸ç ±× °í¿ª¿¡¼­ ³ÊÈñ¸¦ °ÇÁö¸ç Æí ÆÈ°ú Å« Àç¾ÓÀ¸·Î ³ÊÈñ¸¦ ±¸¼ÓÇÏ¿©

6:6 ‹‹Onun için Israillilere de ki, ‹Ben Yahveyim. Sizi Misirlilarin boyundurugundan çikaracak, onlarin kölesi olmaktan kurtaracagim. Onlari agir biçimde yargilayacak ve kudretli elimle sizi özgür kilacagim.

6:7 ³ÊÈñ·Î ³» ¹é¼ºÀ» »ï°í ³ª´Â ³ÊÈñ Çϳª´ÔÀÌ µÇ¸®´Ï ³ª´Â ¾Ö±Á »ç¶÷ÀÇ ¹«°Å¿î Áü ¹Ø¿¡¼­ ³ÊÈñ¸¦ »©¾î³½ ³ÊÈñ Çϳª´Ô ¿©È£¿ÍÀÎ ÁÙ ³ÊÈñ°¡ ¾ËÁö¶ó

6:7 Sizi kendi halkim yapacak ve Tanriniz olacagim. O zaman sizi Misirlilarin boyundurugundan çikaran Tanriniz Yahvenin ben oldugumu bileceksiniz.

6:8 ³»°¡ ¾Æºê¶óÇÔ°ú ÀÌ»è°ú ¾ß°ö¿¡°Ô ÁÖ±â·Î ¸Í¼¼ÇÑ ¶¥À¸·Î ³ÊÈñ¸¦ ÀεµÇÏ°í ±× ¶¥À» ³ÊÈñ¿¡°Ô ÁÖ¾î ±â¾÷À» »ï°Ô Çϸ®¶ó ³ª´Â ¿©È£¿Í·Î¶ó Çϼ̴٠Ç϶ó

6:8 Sizi Ibrahime, Ishaka ve Yakupa verecegime ant içtigim topraklara götürecegim. Orayi size mülk olarak verecegim. Ben Yahveyim.› ››

6:9 ¸ð¼¼°¡ ÀÌ¿Í °°ÀÌ À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼Õ¿¡°Ô ÀüÇϳª ±×µéÀÌ ¸¶À½ÀÇ »óÇÔ°ú ¿ª»çÀÇ È¤µ¶ÇÔÀ» ÀÎÇÏ¿© ¸ð¼¼¸¦ µèÁö ¾Æ´ÏÇÏ¿´´õ¶ó

6:9 Musa bunlari Israillilere anlatti, ama umutlari kirildigi ve agir baski altinda olduklari için onu dinlemediler.

6:10 ¡Û ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô ÀÏ·¯ °¡¶ó»ç´ë

6:11 µé¾î°¡¼­ ¾Ö±Á ¿Õ ¹Ù·Î¿¡°Ô ¸»ÇÏ¿© À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀ» ±× ¶¥¿¡¼­ ³»¾îº¸³»°Ô Ç϶ó

6:10 RAB Musaya, ‹‹Git, Misir Firavununa Israillileri ülkesinden salivermesini söyle›› dedi.

6:12 ¸ð¼¼°¡ ¿©È£¿Í ¾Õ¿¡ °íÇÏ¿© °¡·ÎµÇ À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼Õµµ ³ª¸¦ µèÁö ¾Æ´ÏÇÏ¿´°Åµç ¹Ù·Î°¡ ¾îÂî µéÀ¸¸®ÀÌ±î ³ª´Â ÀÔÀÌ µÐÇÑ ÀÚ´ÏÀÌ´Ù

6:12 Ama Musa, ‹‹Israilliler beni dinlemedikten sonra, firavun nasil dinler?›› diye karsilik verdi, ‹‹Zaten iyi konusan biri degilim.›› dudaklari sünnetsiz bir adamim.›› Ayni ifade 6:30da da geçer.

6:13 ¡Û ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿Í ¾Æ·Ð¿¡°Ô ¸»¾¸ÇÏ»ç ±×µé·Î À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼Õ°ú ¾Ö±Á ¿Õ ¹Ù·Î¿¡°Ô ¸íÀ» ÀüÇÏ°í À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀ» ¾Ö±Á ¶¥¿¡¼­ ÀεµÇÏ¿© ³»°Ô ÇϽô϶ó

6:13 RAB Musa ve Harunla Israilliler ve Misir Firavunu hakkinda konustu. Israillileri Misirdan çikarmalarini buyurdu.

6:14 ¡Û ±× Á¶»óÀ» µû¶ó ÁýÀÇ ¾î¸¥Àº ÀÌ·¯Çϴ϶ó À̽º¶ó¿¤ÀÇ ÀåÀÚ ¸£¿ìº¥ÀÇ ¾Æµé Çϳì°ú ¹ß·ç¿Í Ç콺·Ð°ú °¥¹Ì´Ï À̵éÀº ¸£¿ìº¥ÀÇ Á·ÀåÀÌ¿ä

6:14 Israillilerin aile önderleri sunlardir: Yakupun ilk oglu Rubenin ogullari: Hanok, Pallu, Hesron, Karmi. Rubenin boylari bunlardir.

6:15 ½Ã¹Ç¿ÂÀÇ ¾Æµé ¿©¹«¿¤°ú ¾ß¹Î°ú ¿ÀÇÖ°ú ¾ß±ä°ú ¼ÒÇÒ°ú °¡³ª¾È ¿©ÀÎÀÇ ¼Ò»ý »ç¿ïÀÌ´Ï À̵éÀº ½Ã¹Ç¿ÂÀÇ Á·ÀåÀÌ¿ä

6:15 Simonun ogullari: Yemuel, Yamin, Ohat, Yakin, Sohar ve Kenanli bir kadinin oglu Saul. Simonun boylari bunlardir.

6:16 ·¹À§ÀÇ ¾ÆµéµéÀÇ À̸§Àº ±× ¿¬Ä¡´ë·Î ÀÌ·¯ÇÏ´Ï °Ô¸£¼Õ°ú °íÇÖ°ú ¹Ç¶ó¸®¿ä ·¹À§ÀÇ ¼ö´Â ÀÏ¹é »ï½Ê Ä¥ ¼¼À̾úÀ¸¸ç

6:16 Kayitlarina göre Leviogullarinin adlari sunlardir: Gerson, Kehat, Merari. Levi 137 yil yasadi.

6:17 °Ô¸£¼ÕÀÇ ¾ÆµéµéÀº ±× °¡Á·´ë·Î ¸³´Ï¿Í ½Ã¹ÇÀÌ¿ä

6:17 Gersonun ogullari boylarina göre sunlardir: Livni, Simi.

6:18 °íÇÖÀÇ ¾ÆµéµéÀº ¾Æ¹Ç¶÷°ú À̽ºÇÒ°ú Çìºê·Ð°ú ¿ô½Ã¿¤ÀÌ¿ä °íÇÖÀÇ ¼ö´Â ÀÏ¹é »ï½Ê »ï ¼¼À̾úÀ¸¸ç

6:18 Kehatin ogullari: Amram, Yishar, Hevron, Uzziel. Kehat 133 yil yasadi.

6:19 ¹Ç¶ó¸®ÀÇ ¾ÆµéÀº ¸¶È긮¿Í ¹«½Ã´Ï À̵éÀº ±× ¿¬Ä¡´ë·Î ·¹À§ÀÇ Á·ÀåÀÌ¿ä

6:19 Merarinin ogullari: Mahli, Musi. Kayitlarina göre Levi boylari bunlardir.

6:20 ¾Æ¹Ç¶÷ÀÌ ±× ¾ÆºñÀÇ ´©ÀÌ ¿ä°ÔºªÀ» ¾Æ³»·Î ÃëÇÏ¿´°í ±×°¡ ¾Æ·Ð°ú ¸ð¼¼¸¦ ³º¾ÒÀ¸¸ç ¾Æ¹Ç¶÷ÀÇ ¼ö´Â ÀÏ¹é »ï½Ê Ä¥ ¼¼À̾úÀ¸¸ç

6:20 Amram halasi Yokevetle evlendi. Yokevet ona Harunla Musayi dogurdu. Amram 137 yil yasadi.

6:21 À̽ºÇÒÀÇ ¾ÆµéÀº °í¶ó¿Í ³×º¤°ú ½Ã±×¸®¿ä

6:21 Yisharin ogullari: Korah, Nefek, Zikri.

6:22 ¿ô½Ã¿¤ÀÇ ¾ÆµéÀº ¹Ì»ç¿¤°ú ¿¤»ç¹Ý°ú ½Ãµå¸®¿ä

6:22 Uzzielin ogullari: Misael, Elsafan, Sitri.

6:23 ¾Æ·ÐÀÌ ¾Ï¹Ì³ª´äÀÇ µþ ³ª¼ÕÀÇ ´©ÀÌ ¿¤¸®¼¼¹Ù¸¦ ¾Æ³»·Î ÃëÇÏ¿´°í ±×°¡ ³ª´ä°ú ¾ÆºñÈÄ¿Í ¿¤¸£¾Æ»ì°ú ÀÌ´Ù¸»À» ³º¾ÒÀ¸¸ç

6:23 Harun Nahsonun kizkardesi ve Amminadavin kizi Elisevayla evlendi. Eliseva ona Nadav, Avihu, Elazar ve Itamari dogurdu.

6:24 °í¶óÀÇ ¾ÆµéÀº ¾Ñ½Ç°ú ¿¤°¡³ª¿Í ¾Æºñ¾Æ»ðÀÌ´Ï À̵éÀº °í¶ó »ç¶÷ÀÇ Á·ÀåÀÌ¿ä

6:24 Korahin ogullari: Assir, Elkana, Aviasaf. Korahlilarin boylari bunlardir.

6:25 ¾Æ·ÐÀÇ ¾Æµé ¿¤¸£¾Æ»ìÀÌ ºÎµð¿¤ÀÇ µþ Áß¿¡¼­ ¾Æ³»¸¦ ÃëÇÏ¿´°í ±×°¡ ºñ´ÀÇϽº¸¦ ³º¾ÒÀ¸´Ï À̵éÀº ·¹À§ »ç¶÷ÀÇ Á¶»óÀ» µû¶ó °¡Á·ÀÇ ¾î¸¥µéÀ̶ó

6:25 Harunun oglu Elazar Putielin kizlarindan biriyle evlendi. Karisi ona Pinehasi dogurdu. Boylarina göre Levili aile önderleri bunlardir.

6:26 À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀ» ±× ±º´ë´ë·Î ¾Ö±Á ¶¥¿¡¼­ ÀεµÇ϶ó ÇϽŠ¿©È£¿ÍÀÇ ¸íÀ» ¹ÞÀº ÀÚ´Â ÀÌ ¾Æ·Ð°ú ¸ð¼¼¿ä

6:26 RABbin, ‹‹Israillileri ordular halinde Misirdan çikarin›› dedigi Harun ve Musa bunlardir.

6:27 ¾Ö±Á ¿Õ ¹Ù·Î¿¡°Ô À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀ» ¾Ö±Á¿¡¼­ ³»¾îº¸³»¶ó ¸»ÇÑ ÀÚµµ ÀÌ ¸ð¼¼¿Í ¾Æ·ÐÀ̾ú´õ¶ó

6:27 Israillileri Misirdan çikarmak için Misir Firavunu ile konusanlar da Musayla Harundur.

6:28 ¡Û ¿©È£¿Í²²¼­ ¾Ö±Á ¶¥¿¡¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô ¸»¾¸ÇϽôø ³¯¿¡

6:29 ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô ÀÏ·¯ °¡¶ó»ç´ë ³ª´Â ¿©È£¿Í¶ó ³»°¡ ³×°Ô À̸£´Â ¹Ù¸¦ ³Ê´Â ¾Ö±Á ¿Õ ¹Ù·Î¿¡°Ô ´Ù °íÇ϶ó

6:28 RAB Misirda Musayla konustugunda, ona, ‹‹Ben RABbim›› dedi, ‹‹Sana söyledigim her seyi Misir Firavununa ilet.››

6:30 ¸ð¼¼°¡ ¿©È£¿Í ¾Õ¿¡¼­ °íÇ쵂 ³ª´Â ÀÔÀÌ µÐÇÑ ÀÚÀÌ¿À´Ï ¹Ù·Î°¡ ¾îÂî ³ª¸¦ µéÀ¸¸®À̱î

6:30 Musa RAB'bin huzurunda, ‹‹Ben iyi konusan biri degilim›› diye karsilik verdi, ‹‹Firavun beni nasil dinler?››

 Ãâ¾Ö±Á±â 7Àå / Misir'dan Cikis

7:1 ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ º¼Áö¾î´Ù ³»°¡ ³Ê·Î ¹Ù·Î¿¡°Ô ½ÅÀÌ µÇ°Ô ÇÏ¿´ÀºÁï ³× Çü ¾Æ·ÐÀº ³× ´ë¾ðÀÚ°¡ µÇ¸®´Ï

7:1 RAB, ‹‹Bak, seni firavuna karsi Tanri gibi yaptim›› dedi, ‹‹Agabeyin Harun senin peygamberin olacak.

7:2 ³»°¡ ³×°Ô ¸íÇÑ ¹Ù¸¦ ³Ê´Â ³× Çü ¾Æ·Ð¿¡°Ô ¸»ÇÏ°í ±×´Â ¹Ù·Î¿¡°Ô ¸»ÇÏ¿© ±×·Î À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀ» ±× ¶¥¿¡¼­ º¸³»°Ô ÇÒÁö´Ï¶ó

7:2 Sana buyurdugum her seyi agabeyine anlat. O da firavuna Israillileri ülkesinden salivermesini söylesin.

7:3 ³»°¡ ¹Ù·ÎÀÇ ¸¶À½À» °­ÆÚÄÉ ÇÏ°í ³ªÀÇ Ç¥Â¡°ú ³ªÀÇ ÀÌÀûÀ» ¾Ö±Á ¶¥¿¡ ¸¹ÀÌ ÇàÇϸ®¶ó¸¶´Â

7:3 Ben firavunu inatçi yapacagim ki, belirtilerimi ve sasilasi islerimi Misirda artirabileyim.

7:4 ¹Ù·Î°¡ ³ÊÈñ¸¦ µèÁö ¾Æ´ÏÇÒ ÅÍÀÎÁï ³»°¡ ³» ¼ÕÀ» ¾Ö±Á¿¡ ´õÇÏ¿© ¿©·¯ Å« Àç¾ÓÀ» ³»¸®°í ³» ±º´ë ³» ¹é¼º À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀ» ±× ¶¥¿¡¼­ ÀεµÇÏ¿© ³¾Áö¶ó

7:4 Ama firavun sizi dinlemeyecek. O zaman elimi Misirin üzerine koyacagim ve onlari agir biçimde cezalandirarak halkim Israili ordular halinde Misirdan çikaracagim.

7:5 ³»°¡ ³» ¼ÕÀ» ¾Ö±Á À§¿¡ Æì¼­ À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀ» ±× ¶¥¿¡¼­ ÀεµÇÏ¿© ³¾ ¶§¿¡¾ß ¾Ö±Á »ç¶÷ÀÌ ³ª¸¦ ¿©È£¿ÍÀÎ ÁÙ ¾Ë¸®¶ó ÇϽøÅ

7:5 Misira karsi elimi kaldirdigim ve Israillileri aralarindan çikardigim zaman Misirlilar benim RAB oldugumu anlayacak.››

7:6 ¸ð¼¼¿Í ¾Æ·ÐÀÌ ¿©È£¿Í²²¼­ ÀÚ±âµé¿¡°Ô ¸íÇϽŠ´ë·Î °ð ±×´ë·Î ÇàÇÏ¿´´õ¶ó

7:6 Musayla Harun RABbin buyurdugu gibi yaptilar.

7:7 ±×µéÀÌ ¹Ù·Î¿¡°Ô ¸»ÇÒ ¶§¿¡ ¸ð¼¼´Â ÆÈ½Ê ¼¼À̾ú°í ¾Æ·ÐÀº ÆÈ½Ê »ï ¼¼À̾ú´õ¶ó

7:7 Firavunla konustuklarinda Musa seksen, Harun seksen üç yasindaydi.

7:8 ¡Û ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿Í ¾Æ·Ð¿¡°Ô ÀÏ·¯ °¡¶ó»ç´ë

7:8 RAB Musayla Haruna söyle dedi:

7:9 ¹Ù·Î°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£±â¸¦ ³ÊÈñ´Â ÀÌÀûÀ» º¸À̶ó ÇÏ°Åµç ³Ê´Â ¾Æ·Ð¿¡°Ô ¸íÇϱ⸦ ³ÊÀÇ ÁöÆÎÀ̸¦ °¡Á® ¹Ù·Î ¾Õ¿¡ ´øÁö¶ó Ç϶ó ±×°ÍÀÌ ¹ìÀÌ µÇ¸®¶ó

7:9 ‹‹Firavun size, ‹Bir mucize yapin› dediginde, söyle Haruna, degnegini alip firavunun önüne atsin. Degnek yilan olacak.››

7:10 ¸ð¼¼¿Í ¾Æ·ÐÀÌ ¹Ù·Î¿¡°Ô °¡¼­ ¿©È£¿ÍÀÇ ¸íÇϽŠ´ë·Î ÇàÇÏ¿© ¾Æ·ÐÀÌ ¹Ù·Î¿Í ±× ½ÅÇÏ ¾Õ¿¡ ÁöÆÎÀ̸¦ ´øÁ³´õ´Ï ¹ìÀÌ µÈÁö¶ó

7:10 Böylece Musayla Harun firavunun yanina gittiler ve RABbin buyurdugu gibi yaptilar. Harun degnegini firavunla görevlilerinin önüne atti. Degnek yilan oluverdi.

7:11 ¹Ù·Îµµ ¹Ú»ç¿Í ¹Ú¼ö¸¦ ºÎ¸£¸Å ±× ¾Ö±Á ¼ú°´µéµµ ±× ¼ú¹ýÀ¸·Î ±×¿Í °°ÀÌ ÇàÇϵÇ

7:11 Bunun üzerine firavun kendi bilgelerini, büyücülerini çagirdi. Misirli büyücüler de büyüleriyle ayni seyi yaptilar.

7:12 °¢ »ç¶÷ÀÌ ÁöÆÎÀ̸¦ ´øÁö¸Å ¹ìÀÌ µÇ¾úÀ¸³ª ¾Æ·ÐÀÇ ÁöÆÎÀÌ°¡ ±×µéÀÇ ÁöÆÎÀ̸¦ »ïÅ°´Ï¶ó

7:12 Her biri degnegini atti, degnekler yilan oldu. Ancak Harunun degnegi onlarin degneklerini yuttu.

7:13 ±×·¯³ª ¹Ù·ÎÀÇ ¸¶À½ÀÌ °­ÆÚÇÏ¿© ±×µéÀ» µèÁö ¾Æ´ÏÇÏ´Ï ¿©È£¿ÍÀÇ ¸»¾¸°ú °°´õ¶ó

7:13 Yine de, RABbin söyledigi gibi firavun inat etti ve Musayla Harunu dinlemedi.

7:14 ¡Û ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ¹Ù·ÎÀÇ ¸¶À½ÀÌ ¿Ï°­ÇÏ¿© ¹é¼º º¸³»±â¸¦ °ÅÀýÇϴµµ´Ù

7:14 RAB Musaya, ‹‹Firavun inat ediyor, halki salivermeyi reddediyor›› dedi,

7:15 ¾Æħ¿¡ ³Ê´Â ¹Ù·Î¿¡°Ô·Î °¡¶ó ±×°¡ ¹°·Î ³ª¿À¸®´Ï ³Ê´Â Çϼö°¡¿¡ ¼­¼­ ±×¸¦ ¸ÂÀ¸¸ç ±× ¹ì µÇ¾ú´ø ÁöÆÎÀ̸¦ ¼Õ¿¡ Àâ°í

7:15 ‹‹Sabah git, firavun Nile inerken onu karsilamak için irmak kiyisinda bekle. Yilana dönüsen degnegi eline al

7:16 ±×¿¡°Ô À̸£±â¸¦ È÷ºê¸® »ç¶÷ÀÇ Çϳª´Ô ¿©È£¿Í²²¼­ ³ª¸¦ ¿Õ¿¡°Ô º¸³»¾î À̸£½ÃµÇ ³» ¹é¼ºÀ» º¸³»¶ó ±×µéÀÌ ±¤¾ß¿¡¼­ ³ª¸¦ ¼¶±æ °ÍÀ̴϶ó ÇÏ¿´À¸³ª ÀÌÁ¦±îÁö ³×°¡ µèÁö ¾Æ´ÏÇϵµ´Ù

7:16 ve ona de ki, ‹Halkimi saliver, çölde bana tapsinlar, demem için Ibranilerin Tanrisi RAB beni sana gönderdi. Ama sen su ana kadar kulak asmadin.

7:17 ¿©È£¿Í°¡ ÀÌ°°ÀÌ À̸£³ë´Ï ³×°¡ ÀÌ·Î ÀÎÇÏ¿© ³ª¸¦ ¿©È£¿ÍÀÎ ÁÙ ¾Ë¸®¶ó Çϼ̴À´Ï¶ó º¼Áö¾î´Ù ³»°¡ ³» ¼ÕÀÇ ÁöÆÎÀÌ·Î Çϼö¸¦ Ä¡¸é ±×°ÍÀÌ ÇÇ·Î º¯ÇÏ°í

7:17 Benim RAB oldugumu sundan anla, diyor RAB. Iste, elimdeki degnegi irmagin sularina vuracagim, sular kana dönecek.

7:18 ÇϼöÀÇ °í±â°¡ Á×°í ±× ¹°¿¡¼­´Â ¾ÇÃë°¡ ³ª¸®´Ï ¾Ö±Á »ç¶÷µéÀÌ ±× ¹° ¸¶½Ã±â¸¦ ½È¾îÇϸ®¶ó Ç϶ó

7:18 Irmaktaki baliklar ölecek, irmak les gibi kokacak, Misirlilar artik irmagin suyunu içemeyecekler.› ››

7:19 ¿©È£¿Í²²¼­ ¶Ç ¸ð¼¼¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ¾Æ·Ð¿¡°Ô ¸íÇϱ⸦ ³× ÁöÆÎÀ̸¦ Àâ°í ³× ÆÈÀ» ¾Ö±ÁÀÇ ¹°µé°ú Çϼöµé°ú ¿îÇÏ¿Í ¸ø°ú ¸ðµç È£¼ö À§¿¡ Æì¶ó Ç϶ó ±×°ÍµéÀÌ ÇÇ°¡ µÇ¸®´Ï ¾Ö±Á ¿Â ¶¥¿¡¿Í ³ª¹« ±×¸©¿¡¿Í µ¹ ±×¸©¿¡ ¸ðµÎ ÇÇ°¡ ÀÖÀ¸¸®¶ó

7:19 Sonra RAB Musaya söyle buyurdu: ‹‹Haruna de ki, ‹Degnegini al ve elini Misirin sulari üzerine -irmaklari, kanallari, havuzlari, bütün su birikintileri üzerine- uzat, hepsi kana dönsün. Bütün Misirda tahta ve tas kaplardaki sular bile kana dönecek.› ››

7:20 ¡Û ¸ð¼¼¿Í ¾Æ·ÐÀÌ ¿©È£¿ÍÀÇ ¸íÇϽŠ´ë·Î ÇàÇÏ¿© ¹Ù·Î¿Í ±× ½ÅÇÏÀÇ ¸ñÀü¿¡¼­ ÁöÆÎÀ̸¦ µé¾î Çϼö¸¦ Ä¡´Ï ±× ¹°ÀÌ ´Ù ÇÇ·Î º¯ÇÏ°í

7:20 Musayla Harun RABbin buyurdugu gibi yaptilar. Harun firavunla görevlilerinin gözü önünde degnegini kaldirip irmagin sularina vurdu. Bütün sular kana dönüstü.

7:21 ÇϼöÀÇ °í±â°¡ Á×°í ±× ¹°¿¡¼­´Â ¾ÇÃë°¡ ³ª´Ï ¾Ö±Á »ç¶÷µéÀÌ Çϼö ¹°À» ¸¶½ÃÁö ¸øÇÏ¸ç ¾Ö±Á ¿Â ¶¥¿¡´Â ÇÇ°¡ ÀÖÀ¸³ª

7:21 Irmaktaki baliklar öldü, irmak kokmaya basladi. Misirlilar irmagin suyunu içemez oldular. Misirin her yerinde kan vardi.

7:22 ¾Ö±Á ¼ú°´µéµµ Àڱ⠼ú¹ýÀ¸·Î ±×¿Í °°ÀÌ ÇàÇϹǷΠ¹Ù·ÎÀÇ ¸¶À½ÀÌ °­ÆÚÇÏ¿© ±×µéÀ» µèÁö ¾Æ´ÏÇÏ´Ï ¿©È£¿ÍÀÇ ¸»¾¸°ú °°´õ¶ó

7:22 Misirli büyücüler de kendi büyüleriyle ayni seyi yaptilar. RABbin söyledigi gibi firavun inat etti ve Musayla Harunu dinlemedi.

7:23 ¹Ù·Î°¡ µ¹ÀÌÄÑ ±ÃÀ¸·Î µé¾î°¡°í ±× ÀÏ¿¡µµ °ü³äÇÏÁö ¾Æ´ÏÇÏ¿´°í

7:23 Olanlara aldirmadan sarayina döndü.

7:24 ¾Ö±Á »ç¶÷µéÀº Çϼö ¹°À» ¸¶½Ç ¼ö ¾øÀ¸¹Ç·Î Çϼý°¡¸¦ µÎ·ç Æļ­ ¸¶½Ç ¹°À» ±¸ÇÏ¿´´õ¶ó

7:24 Misirlilar içecek su bulmak için irmak kiyisini kazmaya koyuldular. Çünkü irmagin suyunu içemiyorlardi.

7:25 ¿©È£¿Í²²¼­ Çϼö¸¦ Ä¡½Å ÈÄ Ä¥ ÀÏÀÌ Áö³ª´Ï¶ó

7:25 RAB'bin irmagi vurmasinin üzerinden yedi gün geçti.

 Ãâ¾Ö±Á±â 8Àå / Misir'dan Cikis

8:1 ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ³Ê´Â ¹Ù·Î¿¡°Ô °¡¼­ ±×¿¡°Ô À̸£±â¸¦ ¿©È£¿ÍÀÇ ¸»¾¸¿¡ ³» ¹é¼ºÀ» º¸³»¶ó ±×µéÀÌ ³ª¸¦ ¼¶±æ °ÍÀ̴϶ó

8:1 RAB Musaya söyle dedi: ‹‹Firavunun yanina git ve ona de ki, ‹RAB söyle diyor: Halkimi saliver, bana tapsinlar.

8:2 ³×°¡ ¸¸ÀÏ º¸³»±â¸¦ °ÅÀýÇÏ¸é ³»°¡ °³±¸¸®·Î ³ÊÀÇ ¿Â Áö°æÀ» Ä¥Áö¶ó

8:2 Eger halkimi salivermeyi reddedersen, bütün ülkeni kurbagalarla cezalandiracagim.

8:3 °³±¸¸®°¡ Çϼö¿¡¼­ ¹«¼öÈ÷ »ý±â°í ¿Ã¶ó¿Í¼­ ³× ±Ã¿¡¿Í ³× ħ½Ç¿¡¿Í ³× ħ»ó À§¿¡¿Í ³× ½ÅÇÏÀÇ Áý¿¡¿Í ³× ¹é¼º¿¡°Ô¿Í ³× È­´ö¿¡¿Í ³× ¶±¹ÝÁ× ±×¸©¿¡ µé¾î°¥Áö¸ç

8:3 Irmak kurbagalarla dolup tasacak. Kurbagalar çikip sarayina, yatak odana, yatagina, görevlilerinin ve halkinin evlerine, firinlarina, hamur teknelerine girecekler.

8:4 °³±¸¸®°¡ ³×°Ô¿Í ³× ¹é¼º¿¡°Ô¿Í ³× ¸ðµç ½ÅÇÏ¿¡°Ô ¿À¸£¸®¶ó Çϼ̴٠Ç϶ó

8:4 Senin, halkinin, bütün görevlilerinin üstüne siçrayacaklar.›

8:5 ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ¾Æ·Ð¿¡°Ô ¸íÇϱ⸦ ³× ÁöÆÎÀ̸¦ Àâ°í ³× ÆÈÀ» °­µé°ú ¿îÇϵé°ú ¸ø À§¿¡ Æì¼­ °³±¸¸®·Î ¾Ö±Á ¶¥¿¡ ¿Ã¶ó¿À°Ô Ç϶ó ÇÒÁö´Ï¶ó

8:5 ‹‹Haruna de ki, ‹Elindeki degnegi irmaklarin, kanallarin, havuzlarin üzerine uzatip kurbagalari çikart; Misiri kurbagalar kaplasin.› ››

8:6 ¾Æ·ÐÀÌ ÆÈÀ» ¾Ö±Á ¹°µé À§¿¡ Æì¸Å °³±¸¸®°¡ ¿Ã¶ó¿Í¼­ ¾Ö±Á ¶¥¿¡ µ¤ÀÌ´Ï

8:6 Böylece Harun elini Misirin sulari üzerine uzatti; kurbagalar çikip Misiri kapladi.

8:7 ¼ú°´µéµµ Àڱ⠼ú¹ý´ë·Î ÀÌ¿Í °°ÀÌ ÇÏ¿© °³±¸¸®·Î ¾Ö±Á ¶¥¿¡ ¿Ã¶ó¿À°Ô ÇÏ¿´´õ¶ó

8:7 Ancak büyücüler de kendi büyüleriyle ayni seyi yaptilar ve ülkeye kurbagalari saldilar.

8:8 ¡Û ¹Ù·Î°¡ ¸ð¼¼¿Í ¾Æ·ÐÀ» ºÒ·¯ À̸£µÇ ¿©È£¿Í²² ±¸ÇÏ¿© °³±¸¸®¸¦ ³ª¿Í ³» ¹é¼º¿¡°Ô¼­ ¶°³ª°Ô ÇÏ¶ó ³»°¡ ÀÌ ¹é¼ºÀ» º¸³»¸®´Ï ±×µéÀÌ ¿©È£¿Í²² Èñ»ýÀ» µå¸± °ÍÀ̴϶ó

8:8 Firavun Musayla Harunu çagirtip, ‹‹RABbe dua edin, benim ve halkimin üzerinden kurbagalari uzaklastirsin›› dedi, ‹‹O zaman halkinizi RABbe kurban kessinler diye saliverecegim.››

8:9 ¸ð¼¼°¡ ¹Ù·Î¿¡°Ô À̸£µÇ ³»°¡ ¿Õ°ú ¿ÕÀÇ ½ÅÇÏ¿Í ¿ÕÀÇ ¹é¼ºÀ» À§ÇÏ¿© ¾î´À ¶§¿¡ ±¸ÇÏ¿© ÀÌ °³±¸¸®¸¦ ¿Õ°ú ¿Õ±Ã¿¡¼­ ²÷¾î¼­ Çϼö¿¡¸¸ ÀÖ°Ô ÇÏ¿À¸®ÀÌ±î ³»°Ô º¸À̼Ҽ­

8:9 Musa, ‹‹Sen karar ver›› diye karsilik verdi, ‹‹Bunu sana birakiyorum. Kurbagalar senden ve evlerinden uzak dursun, yalniz irmakta kalsinlar diye senin, görevlilerin ve halkin için ne zaman dua edeyim?››

8:10 ±×°¡ °¡·ÎµÇ ³»ÀÏÀ̴϶ó ¸ð¼¼°¡ °¡·ÎµÇ ¿ÕÀÇ ¸»¾¸´ë·Î ÇÏ¿© ¿ÕÀ¸·Î ¿ì¸® Çϳª´Ô ¿©È£¿Í¿Í °°Àº ÀÌ°¡ ¾ø´Â ÁÙÀ» ¾Ë°Ô Çϸ®´Ï

8:10 Firavun, ‹‹Yarin›› dedi. Musa, ‹‹Peki, dedigin gibi olsun›› diye karsilik verdi, ‹‹Böylece bileceksin ki, Tanrimiz RAB gibisi yoktur.

8:11 °³±¸¸®°¡ ¿Õ°ú ¿Õ±Ã°ú ¿ÕÀÇ ½ÅÇÏ¿Í ¿ÕÀÇ ¹é¼ºÀ» ¶°³ª¼­ Çϼö¿¡¸¸ ÀÖÀ¸¸®ÀÌ´Ù ÇÏ°í

8:11 Kurbagalar senden, evlerinden, görevlilerinden, halkindan uzaklasacak, yalniz irmakta kalacaklar.››

8:12 ¸ð¼¼¿Í ¾Æ·ÐÀÌ ¹Ù·Î¸¦ ¶°³ª ³ª°¡¼­ ¹Ù·Î¿¡°Ô ³»¸®½Å °³±¸¸®¿¡ ´ëÇÏ¿© ¸ð¼¼°¡ ¿©È£¿Í²² °£±¸ÇϸÅ

8:12 Musayla Harun firavunun yanindan ayrildilar. Musa RABbin firavunun basina getirdigi kurbaga belasi için RABbe feryat etti.

8:13 ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼ÀÇ ¸»´ë·Î ÇÏ½Ã´Ï °³±¸¸®°¡ Áý¿¡¼­, ¸¶´ç¿¡¼­, ¹ç¿¡¼­ ³ª¿Í¼­ Á×ÀºÁö¶ó

8:13 RAB Musanin istegini yerine getirdi. Kurbagalar evlerde, avlularda, tarlalarda öldüler.

8:14 »ç¶÷µéÀÌ ¸ð¾Æ ¹«´õ±â·Î ½×À¸´Ï ¶¥¿¡¼­ ¾ÇÃë°¡ ³ª´õ¶ó

8:14 Kurbagalari yigin yigin topladilar. Ülke kokudan geçilmez oldu.

8:15 ±×·¯³ª ¹Ù·Î°¡ ¼ûÀ» ÅëÇÒ ¼ö ÀÖÀ½À» º¼ ¶§¿¡ ±× ¸¶À½À» ¿Ï°­ÄÉ ÇÏ¿© ±×µéÀ» µèÁö ¾Æ´ÏÇÏ¿´À¸´Ï ¿©È£¿ÍÀÇ ¸»¾¸°ú °°´õ¶ó

8:15 Ancak firavun ülkenin rahatladigini görünce, RABbin söyledigi gibi inatçilik etti ve Musayla Harunu dinlemedi.

8:16 ¡Û ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ¾Æ·Ð¿¡°Ô ¸íÇϱ⸦ ³× ÁöÆÎÀ̸¦ µé¾î ¶¥ÀÇ Æ¼²øÀ» Ä¡¶ó Ç϶ó ±×°ÍÀÌ ¾Ö±Á ¿Â ¶¥¿¡¼­ ÀÌ°¡ µÇ¸®¶ó

8:16 RAB Musaya söyle dedi: ‹‹Haruna de ki, ‹Degnegini uzatip yere vur, yerdeki toz sivrisinege dönüssün, bütün Misiri kaplasin.› ››

8:17 ±×µéÀÌ ±×´ë·Î ÇàÇÒ»õ ¾Æ·ÐÀÌ ÁöÆÎÀ̸¦ Àâ°í ¼ÕÀ» µé¾î ¶¥ÀÇ Æ¼²øÀ» Ä¡¸Å ¾Ö±Á ¿Â ¶¥ÀÇ Æ¼²øÀÌ ´Ù ÀÌ°¡ µÇ¾î »ç¶÷°ú »ýÃà¿¡°Ô ¿À¸£´Ï

8:17 Öyle yaptilar. Harun elindeki degnegi uzatip yere vurunca, insanlarla hayvanlarin üzerine sivrisinekler üsüstü. Misirda yerin bütün tozu sivrisinege dönüstü.

8:18 ¼ú°´µéÀÌ Àڱ⠼ú¹ýÀ¸·Î ÀÌ°°ÀÌ ÇàÇÏ¿© À̸¦ ³»·Á ÇÏ¿´À¸³ª ¸øÇÏ¿´°í ÀÌ´Â »ç¶÷°ú »ýÃà¿¡°Ô ÀÖÀºÁö¶ó

8:18 Büyücüler de kendi büyüleriyle tozu sivrisinege dönüstürmek istedilerse de basaramadilar. Insanlarin, hayvanlarin üzerini sivrisinek kapladi.

8:19 ¼ú°´ÀÌ ¹Ù·Î¿¡°Ô °íÇ쵂 ÀÌ´Â Çϳª´ÔÀÇ ±Ç´ÉÀÌ´ÏÀÌ´Ù Çϳª ¹Ù·ÎÀÇ ¸¶À½ÀÌ °­ÆÚÄÉ µÇ¾î ±×µéÀ» µèÁö ¾Æ´ÏÇÏ¿´À¸´Ï ¿©È£¿ÍÀÇ ¸»¾¸°ú °°´õ¶ó

8:19 Büyücüler firavuna, ‹‹Bu iste Tanrinin parmagi var›› dediler. Ne var ki, RABbin söyledigi gibi firavun inat etti, Musayla Harunu dinlemedi.

8:20 ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ¾Æħ¿¡ ÀÏÂî±â ÀϾ ¹Ù·Î ¾Õ¿¡ ¼­¶ó ±×°¡ ¹°·Î ³ª¿À¸®´Ï ±×¿¡°Ô À̸£±â¸¦ ¿©È£¿ÍÀÇ ¸»¾¸¿¡ ³» ¹é¼ºÀ» º¸³»¶ó ±×µéÀÌ ³ª¸¦ ¼¶±æ °ÍÀ̴϶ó

8:20 RAB Musaya söyle dedi: ‹‹Sabah erkenden kalk, firavun irmaga inerken onu karsila ve söyle de: ‹RAB diyor ki, halkimi saliver, bana tapsinlar.

8:21 ³×°¡ ¸¸ÀÏ ³» ¹é¼ºÀ» º¸³»Áö ¾Æ´ÏÇÏ¸é ³»°¡ ³Ê¿Í ³× ½ÅÇÏ¿Í ³× ¹é¼º°ú ³× Áýµé¿¡ Æĸ® ¶¼¸¦ º¸³»¸®´Ï ¾Ö±Á »ç¶÷ÀÇ ÁýÁý¿¡ Æĸ® ¶¼°¡ °¡µæÇÒ °ÍÀÌ¸ç ±×µéÀÇ °ÅÇÏ´Â ¶¥¿¡µµ ±×·¯Çϸ®¶ó

8:21 Halkimi salivermezsen senin, görevlilerinin, halkinin, evlerinin üzerine atsinegi yagdiracagim. Misirlilarin evleri ve üzerinde yasadiklari topraklar atsinekleriyle dolup tasacak.

8:22 ±× ³¯¿¡ ³»°¡ ³» ¹é¼ºÀÇ °ÅÇÏ´Â °í¼¾ ¶¥À» ±¸º°ÇÏ¿© ±× °÷¿¡´Â Æĸ® ¶¼°¡ ¾ø°Ô Çϸ®´Ï ÀÌ·Î ¸»¹Ì¾Ï¾Æ ³ª´Â ¼¼»ó ÁßÀÇ ¿©È£¿ÍÀÎ ÁÙÀ» ³×°¡ ¾Ë°Ô µÉ °ÍÀ̶ó

8:22 ‹‹ ‹Ama o gün halkimin yasadigi Gosen bölgesinde farkli davranacagim. Orada atsinegi olmayacak. Böylece bileceksin ki, bu ülkede RAB benim.

8:23 ³»°¡ ³» ¹é¼º°ú ³× ¹é¼º »çÀÌ¿¡ ±¸º°À» µÎ¸®´Ï ³»ÀÏ ÀÌ Ç¥Â¡ÀÌ ÀÖÀ¸¸®¶ó Çϼ̴٠Ç϶ó ÇϽðí

8:23 Kendi halkimla senin halkin arasina fark koyacagim. Yarin bu belirti gerçeklesecek.› ››

8:24 ¿©È£¿Í²²¼­ ±×¿Í °°ÀÌ ÇÏ½Ã´Ï ¹«¼öÇÑ Æĸ® ¶¼°¡ ¹Ù·ÎÀÇ ±Ã¿¡¿Í ±× ½ÅÇÏÀÇ Áý¿¡¿Í ¾Ö±Á Àü±¹¿¡ À̸£´Ï Æĸ® ¶¼·Î ÀÎÇÏ¿© ¶¥ÀÌ Çظ¦ ¹Þ´õ¶ó

8:24 RAB dedigini yapti. Firavunun sarayina, görevlilerinin evlerine sürü sürü atsinegi gönderdi. Misir atsinegi yüzünden bastan sona harap oldu.

8:25 ¡Û ¹Ù·Î°¡ ¸ð¼¼¿Í ¾Æ·ÐÀ» ºÒ·¯ À̸£µÇ ³ÊÈñ´Â °¡¼­ ÀÌ ¶¥¿¡¼­ ³ÊÈñ Çϳª´Ô²² Èñ»ýÀ» µå¸®¶ó

8:25 Firavun Musayla Harunu çagirtip, ‹‹Gidin, bu ülkede Tanriniza kurban kesin›› dedi.

8:26 ¸ð¼¼°¡ °¡·ÎµÇ ±×¸®ÇÔÀº ºÒ°¡ÇÏ´ÏÀÌ´Ù ¿ì¸®°¡ ¿ì¸® Çϳª´Ô ¿©È£¿Í²² Èñ»ýÀ» µå¸®´Â °ÍÀº ¾Ö±Á »ç¶÷ÀÇ ¹Ì¿öÇÏ´Â ¹ÙÀÌ¿ÂÁï ¿ì¸®°¡ ¸¸ÀÏ ¾Ö±Á »ç¶÷ÀÇ ¸ñÀü¿¡¼­ Èñ»ýÀ» µå¸®¸é ±×µéÀÌ ±×°ÍÀ» ¹Ì¿öÇÏ¿© ¿ì¸®¸¦ µ¹·Î Ä¡Áö ¾Æ´ÏÇϸ®À̱î

8:26 Musa, ‹‹Bu dogru olmaz›› diye karsilik verdi, ‹‹Çünkü Misirlilar Tanrimiz RABbe kurban kesmeyi igrenç sayiyorlar. Igrenç saydiklari bu seyi gözlerinin önünde yaparsak bizi taslamazlar mi?

8:27 ¿ì¸®°¡ »çÈê ±æÂë ±¤¾ß·Î µé¾î°¡¼­ ¿ì¸® Çϳª´Ô ¿©È£¿Í²² Èñ»ýÀ» µå¸®µÇ ¿ì¸®¿¡°Ô ¸íÇϽô ´ë·Î ÇÏ·Á ÇϳªÀÌ´Ù

8:27 Tanrimiz RABbe kurban kesmek için, bize buyurdugu gibi üç gün çölde yol almaliyiz.››

8:28 ¹Ù·Î°¡ °¡·ÎµÇ ³»°¡ ³ÊÈñ¸¦ º¸³»¸®´Ï ³ÊÈñ°¡ ³ÊÈñ Çϳª´Ô ¿©È£¿Í²² ±¤¾ß¿¡¼­ Èñ»ýÀ» µå¸± °ÍÀ̳ª ³Ê¹« ¸Ö¸®´Â °¡Áö ¸»¶ó ±×·±Áï ³ÊÈñ´Â ³ª¸¦ À§ÇÏ¿© ±âµµÇ϶ó

8:28 Firavun, ‹‹Çölde Tanriniz RABbe kurban kesmeniz için sizi saliveriyorum›› dedi, ‹‹Yalniz çok uzaga gitmeyeceksiniz. Simdi benim için dua edin.››

8:29 ¸ð¼¼°¡ °¡·ÎµÇ ³»°¡ ¿ÕÀ» ¶°³ª °¡¼­ ¿©È£¿Í²² ±âµµÇϸ®´Ï ³»ÀÏÀ̸é Æĸ® ¶¼°¡ ¹Ù·Î¿Í ¹Ù·ÎÀÇ ½ÅÇÏ¿Í ¹Ù·ÎÀÇ ¹é¼ºÀ» ¶°³ª·Á´Ï¿Í ¹Ù·Î´Â ÀÌ ¹é¼ºÀ» º¸³»¾î ¿©È£¿Í²² Èñ»ýÀ» µå¸®´Â ÀÏ¿¡ ´Ù½Ã °ÅÁþÀ» ÇàÄ¡ ¸¶¼Ò¼­ ÇÏ°í

8:29 Musa, ‹‹Yarin atsineklerini firavunun, görevlilerinin, halkinin üzerinden uzaklastirsin diye, yanindan ayrilir ayrilmaz RABbe dua edecegim›› dedi, ‹‹Yalniz firavun RABbe kurban kesmek için halkin gitmesini önleyerek bizi yine aldatmamali.››

8:30 ¸ð¼¼°¡ ¹Ù·Î¸¦ ¶°³ª ³ª¿Í¼­ ¿©È£¿Í²² ±âµµÇÏ´Ï

8:30 Musa firavunun yanindan çikip RABbe dua etti.

8:31 ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼ÀÇ ¸»´ë·Î ÇÏ»ç Æĸ®¸¦ ¹Ù·Î¿Í ±× ½ÅÇÏ¿Í ±× ¹é¼º¿¡°Ô ¸ô¼öÀÌ ¶°³ª°Ô ÇϽô϶ó

8:31 RAB Musanin istegini yerine getirdi; firavunun, görevlilerinin, halkinin üzerinden atsineklerini uzaklastirdi. Tek sinek kalmadi.

8:32 ±×·¯³ª ¹Ù·Î°¡ ÀÌ ¶§¿¡µµ ¸¶À½À» ¿Ï°­ÄÉ ÇÏ¿© ¹é¼ºÀ» º¸³»Áö ¾Æ´ÏÇÏ¿´´õ¶ó

8:32 Öyleyken, firavun bir kez daha inatçilik etti ve halki salivermedi.

 Ãâ¾Ö±Á±â 9Àå / Misir'dan Cikis

9:1 ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ¹Ù·Î¿¡°Ô µé¾î°¡¼­ ±×¿¡°Ô À̸£¶ó È÷ºê¸® »ç¶÷ÀÇ Çϳª´Ô ¿©È£¿Í²²¼­ ¸»¾¸ÇϽñ⸦ ³» ¹é¼ºÀ» º¸³»¶ó ±×µéÀÌ ³ª¸¦ ¼¶±æ °ÍÀ̴϶ó

9:1 RAB Musaya söyle dedi: ‹‹Firavunun yanina git ve ona de ki, ‹Ibranilerin Tanrisi RAB söyle diyor: Halkimi saliver, bana tapsinlar.

9:2 ³×°¡ ¸¸ÀÏ ±×µé º¸³»±â¸¦ °ÅÀýÇÏ°í ¾ïÁö·Î Àâ¾Æ µÎ¸é

9:2 Salivermeyi reddeder, onlari tutmakta diretirsen,

9:3 ¿©È£¿ÍÀÇ ¼ÕÀÌ µé¿¡ ÀÖ´Â ³× »ýÃà °ð ¸»°ú ³ª±Í¿Í ¾à´ë¿Í ¿ì¾ç¿¡°Ô ´õÇϸ®´Ï ½ÉÇÑ ¾ÇÁúÀÌ ÀÖÀ» °ÍÀ̸ç

9:3 RABbin eli kirlardaki hayvanlarinizi -atlari, esekleri, develeri, sigirlari, davarlari- büyük kirima ugratarak sizi cezalandiracak.

9:4 ¿©È£¿Í°¡ À̽º¶ó¿¤ÀÇ »ýÃà°ú ¾Ö±ÁÀÇ »ýÃàÀ» ±¸º°Çϸ®´Ï À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼Õ¿¡ ¼ÓÇÑ °ÍÀº Çϳªµµ Á×Áö ¾Æ´ÏÇϸ®¶ó Çϼ̴٠Ç϶ó ÇϽðí

9:4 RAB Israillilerle Misirlilarin hayvanlarina farkli davranacak. Israillilerin hayvanlarindan hiçbiri ölmeyecek.› ››

9:5 ¿©È£¿Í²²¼­ ±âÇÑÀ» Á¤ÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë ¿©È£¿Í°¡ ³»ÀÏ ÀÌ ¶¥¿¡¼­ ÀÌ ÀÏÀ» ÇàÇϸ®¶ó ÇϽôõ´Ï

9:5 RAB zamani da belirleyerek, ‹‹Yarin ülkede bunu yapacagim›› dedi.

9:6 ÀÌƱ³¯¿¡ ¿©È£¿Í²²¼­ ÀÌ ÀÏÀ» ÇàÇÏ½Ã´Ï ¾Ö±ÁÀÇ ¸ðµç »ýÃàÀº Á×¾úÀ¸³ª À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀÇ »ýÃàÀº Çϳªµµ Á×Áö ¾Æ´ÏÇÑÁö¶ó

9:6 Ertesi gün RAB dedigini yapti: Misirlilarin hayvanlari büyük çapta öldü. Ama Israillilerin hayvanlarindan hiçbiri ölmedi.

9:7 ¹Ù·Î°¡ º¸³»¾î º»Áï À̽º¶ó¿¤ÀÇ »ýÃàÀº Çϳªµµ Á×Áö ¾Æ´ÏÇÏ¿´´õ¶ó ±×·¯³ª ¹Ù·ÎÀÇ ¸¶À½ÀÌ ¿Ï°­ÇÏ¿© ¹é¼ºÀ» º¸³»Áö ¾Æ´ÏÇϴ϶ó

9:7 Firavun adam gönderdi, Israillilerin bir tek hayvaninin bile ölmedigini ögrendi. Öyleyken, inat etti ve halki salivermedi.

9:8 ¡Û ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿Í ¾Æ·Ð¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ³ÊÈñ´Â Ç®¹«ÀÇ Àç µÎ ¿òÅ­À» °¡Áö°í ¸ð¼¼°¡ ¹Ù·ÎÀÇ ¸ñÀü¿¡¼­ ÇÏ´ÃÀ» ÇâÇÏ¿© ³¯¸®¶ó

9:8 RAB Musayla Haruna, ‹‹Yaniniza iki avuç dolusu ocak kurumu alin›› dedi, ‹‹Musa kurumu firavunun önünde göge dogru savursun.

9:9 ±× Àç°¡ ¾Ö±Á ¿Â ¶¥ÀÇ Æ¼²øÀÌ µÇ¾î ¾Ö±Á ¿Â ¶¥ÀÇ »ç¶÷°ú Áü½Â¿¡°Ô ºÙ¾î¼­ µ¶Á¾ÀÌ ¹ßÇϸ®¶ó

9:9 Kurum bütün Misirin üzerinde ince bir toza dönüsecek; ülkenin her yanindaki insanlarin, hayvanlarin bedenlerinde irinli çibanlar çikacak.››

9:10 ±×µéÀÌ Ç®¹«ÀÇ À縦 °¡Áö°í ¹Ù·Î ¾Õ¿¡ ¼­¼­ ¸ð¼¼°¡ ÇÏ´ÃÀ» ÇâÇÏ¿© ³¯¸®´Ï »ç¶÷°ú Áü½Â¿¡°Ô ºÙ¾î µ¶Á¾ÀÌ ¹ßÇÏ°í

9:10 Böylece Musayla Harun ocak kurumu alip firavunun önünde durdular. Musa kurumu göge dogru savurdu. Insanlarda ve hayvanlarda irinli çibanlar çikti.

9:11 ¼ú°´µµ µ¶Á¾À¸·Î ÀÎÇÏ¿© ¸ð¼¼ ¾Õ¿¡ ¼­Áö ¸øÇÏ´Ï µ¶Á¾ÀÌ ¼ú°´µé·ÎºÎÅÍ ¾Ö±Á ¸ðµç »ç¶÷¿¡°Ô ¹ßÇÏ¿´À½À̶ó

9:11 Büyücüler çibandan ötürü Musanin karsisinda duramaz oldular. Çünkü bütün Misirlilarda oldugu gibi onlarda da çibanlar çikmisti.

9:12 ±×·¯³ª ¿©È£¿Í²²¼­ ¹Ù·ÎÀÇ ¸¶À½À» °­ÆÚÄÉ ÇϼÌÀ¸¹Ç·Î ±×µéÀ» µèÁö ¾Æ´ÏÇÏ¿´À¸´Ï ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô ¸»¾¸ÇϽɰú °°´õ¶ó

9:12 RAB firavunu inatçi yapti, RABbin Musaya söyledigi gibi, firavun Musayla Harunu dinlemedi.

9:13 ¡Û ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ¾Æħ¿¡ ÀÏÂî±â ÀϾ ¹Ù·Î ¾Õ¿¡ ¼­¼­ ±×¿¡°Ô À̸£±â¸¦ È÷ºê¸® »ç¶÷ÀÇ Çϳª´Ô ¿©È£¿ÍÀÇ ¸»¾¸¿¡ ³» ¹é¼ºÀ» º¸³»¶ó ±×µéÀÌ ³ª¸¦ ¼¶±æ °ÍÀ̴϶ó

9:13 RAB Musaya söyle dedi: ‹‹Sabah erkenden kalkip firavunun huzuruna çik, de ki, ‹Ibranilerin Tanrisi RAB söyle diyor: Halkimi saliver, bana tapsinlar.

9:14 ³»°¡ À̹ø¿¡´Â ¸ðµç Àç¾ÓÀ» ³× ¸¶À½°ú ³× ½ÅÇÏ¿Í ³× ¹é¼º¿¡°Ô ³»·Á ³Ê·Î ¿Â õÇÏ¿¡ ³ª¿Í °°Àº ÀÚ°¡ ¾øÀ½À» ¾Ë°Ô Çϸ®¶ó

9:14 Yoksa bu kez senin, görevlilerinin, halkinin üzerine bütün belalarimi yagdiracagim. Öyle ki, bu dünyada benim gibisi olmadigini ögrenesin.

9:15 ³»°¡ ¼ÕÀ» Æì¼­ ¿Â¿ªÀ¸·Î ³Ê¿Í ³× ¹é¼ºÀ» ÃÆ´õ¸é ³×°¡ ¼¼»ó¿¡¼­ ²÷¾îÁ³À» °ÍÀ̳ª

9:15 Çünkü elimi kaldirip seni ve halkini salgin hastalikla vurmus olsaydim, yeryüzünden silinmis olurdun.

9:16 ³»°¡ ³Ê¸¦ ¼¼¿üÀ½Àº ³ªÀÇ ´É·ÂÀ» ³×°Ô º¸ÀÌ°í ³» À̸§ÀÌ ¿Â õÇÏ¿¡ ÀüÆÄµÇ°Ô ÇÏ·Á ÇÏ¿´À½À̴϶ó

9:16 Gücümü sana göstermek, adimi bütün dünyaya tanitmak için seni ayakta tuttum.

9:17 ³×°¡ ¿©ÀüÈ÷ ³» ¹é¼º ¾Õ¿¡ ÀÚ°íÇÏ°í ±×µéÀ» º¸³»Áö ¾Æ´ÏÇÏ´À³Ä

9:17 Hâlâ halkimi salivermiyor, onlara üstünlük tasliyorsun.

9:18 ³»ÀÏ À̸¾¶§¸é ³»°¡ ÁßÇÑ ¿ì¹ÚÀ» ³»¸®¸®´Ï ¾Ö±Á °³±¹ ÀÌ·¡·Î ±× °°Àº °ÍÀÌ ÀÖÁö ¾Ê´ø °ÍÀ̸®¶ó

9:18 Bu yüzden, yarin bu saatlerde Misira tarihinde görülmemis agir bir dolu yagdiracagim.

9:19 ÀÌÁ¦ º¸³»¾î ³× »ýÃà°ú ³× µé¿¡ ÀÖ´Â °ÍÀ» ´Ù ¸ðÀ¸¶ó »ç¶÷À̳ª Áü½ÂÀ̳ª ¹«¸© µé¿¡ À־ Áý¿¡ µ¹¾Æ¿ÀÁö ¾ÊÀº ÀÚ¿¡°Ô´Â ¿ì¹ÚÀÌ ±× À§¿¡ ³»¸®¸®´Ï ±×°ÍµéÀÌ Á×À¸¸®¶ó Çϼ̴٠Ç϶ó ÇϽô϶ó

9:19 Simdi buyruk ver, hayvanlarin ve kirda neyin varsa hepsi siginaklara konsun. Dolu yaginca, eve getirilmeyen, kirda kalan bütün insanlarla hayvanlar ölecek.› ››

9:20 ¹Ù·ÎÀÇ ½ÅÇÏ Áß¿¡ ¿©È£¿ÍÀÇ ¸»¾¸À» µÎ·Á¿öÇÏ´Â ÀÚµéÀº ±× Á¾µé°ú »ýÃàÀ» ÁýÀ¸·Î ÇÇÇÏ¿© µé¿´À¸³ª

9:20 Firavunun görevlileri arasinda RABbin uyarisindan korkanlar köleleriyle hayvanlarini çabucak evlerine getirdiler.

9:21 ¿©È£¿ÍÀÇ ¸»¾¸À» ¸¶À½¿¡ µÎÁö ¾Æ´ÏÇÏ´Â ÀÚ´Â ±× Á¾µé°ú »ýÃàÀ» µé¿¡ ±×´ë·Î µÎ¾ú´õ¶ó

9:21 RABbin uyarisini önemsemeyenler ise köleleriyle hayvanlarini tarlada birakti.

9:22 ¡Û ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ³Ê´Â ÇÏ´ÃÀ» ÇâÇÏ¿© ¼ÕÀ» µé¾î ¾Ö±Á Àü±¹¿¡ ¿ì¹ÚÀÌ ¾Ö±Á ¶¥ÀÇ »ç¶÷°ú Áü½Â°ú ¹çÀÇ ¸ðµç ä¼Ò¿¡ ³»¸®°Ô Ç϶ó

9:22 RAB Musaya, ‹‹Elini göge dogru uzat›› dedi, ‹‹Misirin her yerine, insanlarin, hayvanlarin, kirdaki bütün bitkilerin üzerine dolu yagsin.››

9:23 ¸ð¼¼°¡ ÇÏ´ÃÀ» ÇâÇÏ¿© ÁöÆÎÀ̸¦ µé¸Å ¿©È£¿Í²²¼­ ³ú¼º°ú ¿ì¹ÚÀ» º¸³»½Ã°í ºÒÀ» ³»·Á ¶¥¿¡ ´Þ¸®°Ô ÇÏ½Ã´Ï¶ó ¿©È£¿Í²²¼­ ¿ì¹ÚÀ» ¾Ö±Á ¶¥¿¡ ³»¸®½Ã¸Å

9:23 Musa degnegini göge dogru uzatinca RAB gök gürlemeleri ve dolu gönderdi. Yildirim düstü. RAB Misira dolu yagdirdi.

9:24 ¿ì¹ÚÀÇ ³»¸²°ú ºÒµ¢ÀÌ°¡ ¿ì¹Ú¿¡ ¼¯¿© ³»¸²ÀÌ ½ÉÈ÷ ¸Í·ÄÇÏ´Ï ¾Ö±Á Àü±¹¿¡ ±× °³±¹ ÀÌ·¡·Î ±× °°Àº °ÍÀÌ ¾ø´ø °ÍÀ̶ó

9:24 Siddetli dolu yagiyor, sürekli simsek çakiyordu. Misir Misir olali böylesi bir dolu görmemisti.

9:25 ¿ì¹ÚÀÌ ¾Ö±Á ¿Â ¶¥¿¡¼­ »ç¶÷°ú Áü½ÂÀ» ¹«·ÐÇÏ°í ¹«¸© ¹ç¿¡ ÀÖ´Â °ÍÀ» ÃÆÀ¸¸ç ¿ì¹ÚÀÌ ¶Ç ¹çÀÇ ¸ðµç ä¼Ò¸¦ Ä¡°í µéÀÇ ¸ðµç ³ª¹«¸¦ ²ª¾úÀ¸µÇ

9:25 Dolu Misirda insandan hayvana dek kirdaki her seyi, bütün bitkileri mahvetti, bütün agaçlari kirdi.

9:26 À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀÇ °ÅÇÑ °í¼¾ ¶¥¿¡´Â ¿ì¹ÚÀÌ ¾ø¾ú´õ¶ó

9:26 Yalniz Israillilerin yasadigi Gosen bölgesine dolu düsmedi.

9:27 ¡Û ¹Ù·Î°¡ »ç¶÷À» º¸³»¾î ¸ð¼¼¿Í ¾Æ·ÐÀ» ºÒ·¯ ±×µé¿¡°Ô À̸£µÇ À̹øÀº ³»°¡ ¹üÁËÇÏ¿´³ë¶ó ¿©È£¿Í´Â ÀǷοì½Ã°í ³ª¿Í ³ªÀÇ ¹é¼ºÀº ¾ÇÇϵµ´Ù

9:27 Firavun Musayla Harunu çagirtarak, ‹‹Bu kez günah isledim›› dedi, ‹‹RAB hakli, ben ve halkim haksiziz.

9:28 ¿©È£¿Í²² ±¸ÇÏ¿© ÀÌ ³ú¼º°ú ¿ì¹ÚÀ» ±×¸¸ ±×Ä¡°Ô ÇÏ¶ó ³»°¡ ³ÊÈñ¸¦ º¸³»¸®´Ï ³ÊÈñ°¡ ´Ù½Ã´Â ¸Ó¹°Áö ¾Æ´ÏÇϸ®¶ó

9:28 RABbe dua edin, yeter bu gök gürlemeleri ve dolu. Sizi saliverecegim, artik burada kalmayacaksiniz.››

9:29 ¸ð¼¼°¡ ±×¿¡°Ô À̸£µÇ ³»°¡ ¼º¿¡¼­ ³ª°¡ÀÚ °ð ³» ¼ÕÀ» ¿©È£¿Í¸¦ ÇâÇÏ¿© Æ츮´Ï ±×¸®ÇÏ¸é ³ú¼ºÀÌ ±×Ä¡°í ¿ì¹ÚÀÌ ´Ù½Ã ÀÖÁö ¾ÊÀ»Áö¶ó ¼¼»óÀÌ ¿©È£¿Í²² ¼ÓÇÑ ÁÙÀ» ¿ÕÀÌ ¾Ë¸®ÀÌ´Ù

9:29 Musa, ‹‹Kentten çikinca, ellerimi RABbe uzatacagim›› dedi, ‹‹Gök gürlemeleri duracak, artik dolu yagmayacak. Böylece dünyanin RABbe ait oldugunu bileceksin.

9:30 ±×·¯³ª ¿Õ°ú ¿ÕÀÇ ½ÅÇϵéÀÌ ¿©È£¿Í Çϳª´ÔÀ» ¾ÆÁ÷µµ µÎ·Á¿ö ¾Æ´ÏÇÒ ÁÙÀ» ³»°¡ ¾Æ³ªÀÌ´Ù

9:30 Ama biliyorum, sen ve görevlilerin RAB Tanridan hâlâ korkmuyorsunuz.››

9:31 ¶§¿¡ º¸¸®´Â ÀÌ»èÀÌ ³ª¿Ô°í »ïÀº ²ÉÀÌ ÇǾúÀ¸¹Ç·Î »ï°ú º¸¸®°¡ »óÇÏ¿´À¸³ª

9:31 Keten ve arpa mahvolmustu; çünkü arpa basak vermis, keten çiçek açmisti.

9:32 ±×·¯³ª ¹Ð°ú ³ª¸ÆÀº ÀÚ¶óÁö ¾Æ´ÏÇÑ °í·Î »óÇÏÁö ¾Æ´ÏÇÏ¿´´õ¶ó

9:32 Ama bugday ve kizil bugday henüz bitmedigi için zarar görmemisti.

9:33 ¸ð¼¼°¡ ¹Ù·Î¸¦ ¶°³ª ¼º¿¡¼­ ³ª°¡¼­ ¿©È£¿Í¸¦ ÇâÇÏ¿© ¼ÕÀ» Æì¸Å ³ú¼º°ú ¿ì¹ÚÀÌ ±×Ä¡°í ºñ°¡ ¶¥¿¡ ³»¸®Áö ¾Æ´ÏÇϴ϶ó

9:33 Musa firavunun yanindan ayrilip kentten çikti. Ellerini RABbe uzatti. Gök gürlemesi ve dolu durdu, yagmur dindi.

9:34 ¹Ù·Î°¡ ºñ¿Í ¿ì¹Ú°ú ³ú¼ºÀÇ ±×Ä£ °ÍÀ» º¼ ¶§¿¡ ´Ù½Ã ¹üÁËÇÏ¿© ¸¶À½À» ¿Ï°­ÄÉ ÇÏ´Ï ±×¿Í ±× ½ÅÇÏ°¡ ÀϹÝÀ̶ó

9:34 Firavun yagmurun, dolunun, gök gürlemesinin kesildigini görünce, yine günah isledi. Hem kendisi, hem görevlileri inat ettiler.

9:35 ¹Ù·ÎÀÇ ¸¶À½ÀÌ °­ÆÚÇÏ¿© À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀ» º¸³»Áö ¾Æ´ÏÇÏ¿´À¸´Ï ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô ¸»¾¸ÇϽɰú °°´õ¶ó

9:35 RAB'bin Musa araciligiyla söyledigi gibi, firavun inat ederek Israilliler'i salivermedi.

 Ãâ¾Ö±Á±â 10Àå / Misir'dan Cikis

10:1 ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ¹Ù·Î¿¡°Ô·Î µé¾î°¡¶ó ³»°¡ ±×ÀÇ ¸¶À½°ú ±× ½ÅÇϵéÀÇ ¸¶À½À» ¿Ï°­ÄÉ ÇÔÀº ³ªÀÇ Ç¥Â¡À» ±×µé Áß¿¡ º¸À̱â À§ÇÔÀ̸ç

10:1 RAB Musaya, ‹‹Firavunun yanina git›› dedi, ‹‹Belirtilerimi aralarinda göstermek için firavunla görevlilerini inatçi yaptim.

10:2 ³Ê·Î ³»°¡ ¾Ö±Á¿¡¼­ ÇàÇÑ ÀÏµé °ð ³»°¡ ±× °¡¿îµ¥¼­ ÇàÇÑ Ç¥Â¡À» ³× ¾Æµé°ú ³× ÀÚ¼ÕÀÇ ±Í¿¡ ÀüÇÏ°Ô ÇÏ·Á ÇÔÀ̶ó ³ÊÈñ°¡ ³ª¸¦ ¿©È£¿ÍÀÎ ÁÙ ¾Ë¸®¶ó

10:2 Misirla nasil alay ettigimi, aralarinda gösterdigim belirtileri sen de çocuklarina, torunlarina anlat ki, benim RAB oldugumu bilesiniz.››

10:3 ¸ð¼¼¿Í ¾Æ·ÐÀÌ ¹Ù·Î¿¡°Ô µé¾î°¡¼­ ±×¿¡°Ô À̸£µÇ È÷ºê¸® »ç¶÷ÀÇ Çϳª´Ô ¿©È£¿Í²²¼­ ¸»¾¸ÇϽñ⸦ ³×°¡ ¾î´À ¶§±îÁö ³» ¾Õ¿¡ °âºñÄ¡ ¾Æ´ÏÇÏ°Ú´À³Ä ³» ¹é¼ºÀ» º¸³»¶ó ±×µéÀÌ ³ª¸¦ ¼¶±æ °ÍÀ̶ó

10:3 Musayla Harun firavunun yanina varip söyle dediler: ‹‹Ibranilerin Tanrisi RAB diyor ki, ‹Ne zamana dek alçakgönüllü olmayi reddedeceksin? Halkimi saliver, bana tapsinlar.

10:4 ³×°¡ ¸¸ÀÏ ³» ¹é¼º º¸³»±â¸¦ °ÅÀýÇÏ¸é ³»ÀÏ ³»°¡ ¸Þ¶Ñ±â·Î ³× °æ³»¿¡ µé¾î°¡°Ô Çϸ®´Ï

10:4 Halkimi salivermeyi reddedersen, yarin ülkene çekirgeler gönderecegim.

10:5 ¸Þ¶Ñ±â°¡ Áö¸éÀ» µ¤¾î¼­ »ç¶÷ÀÌ ¶¥À» º¼ ¼ö ¾øÀ» °ÍÀ̶ó ¸Þ¶Ñ±â°¡ ³×°Ô ³²Àº ±×°Í °ð ¿ì¹ÚÀ» ¸éÇÏ°í ³²Àº °ÍÀ» ¸ÔÀ¸¸ç µé¿¡ ³ÊÈñ¸¦ À§ÇÏ¿© ÀÚ¶ó´Â ¸ðµç ³ª¹«¸¦ ¸ÔÀ» °ÍÀ̸ç

10:5 Yeryüzünü öylesine kaplayacaklar ki, toprak görünmez olacak. Doludan kurtulan ürünlerinizi, kirda biten bütün agaçlarinizi yiyecekler.

10:6 ¶Ç ³× Áýµé°ú ³× ¸ðµç ½ÅÇÏÀÇ Áýµé°ú ¸ðµç ¾Ö±Á »ç¶÷ÀÇ Áýµé¿¡ °¡µæÇϸ®´Ï ÀÌ´Â ³× ¾Æºñ¿Í ³× Á¶»óÀÌ ¼¼»ó¿¡ ÀÖ¾î ¿ÈÀ¸·Î ¿À´Ã±îÁö º¸Áö ¸øÇÏ¿´´ø °ÍÀ̸®¶ó Çϼ̴٠ÇÏ°í µ¹ÀÌÄÑ ¹Ù·Î¿¡°Ô¼­ ³ª¿À´Ï

10:6 Evlerine, bütün görevlilerinin, bütün Misirlilarin evlerine çekirge dolacak. Ne babalarin, ne atalarin ömürlerince böylesini görmediler.› ›› Sonra Musa dönüp firavunun yanindan ayrildi.

10:7 ¹Ù·ÎÀÇ ½ÅÇϵéÀÌ ±×¿¡°Ô °íÇ쵂 ¾î´À ¶§±îÁö ÀÌ »ç¶÷ÀÌ ¿ì¸®ÀÇ ÇÔÁ¤ÀÌ µÇ¸®ÀÌ±î ±× »ç¶÷µéÀ» º¸³»¾î ±× Çϳª´Ô ¿©È£¿Í¸¦ ¼¶±â°Ô ÇϼҼ­ ¿ÕÀº ¾ÆÁ÷µµ ¾Ö±ÁÀÌ ¸ÁÇÑ ÁÙÀ» ¾ËÁö ¸øÇϽóªÀ̱î ÇÏ°í

10:7 Görevlileri firavuna, ‹‹Ne zamana dek bu adam bize tuzak kuracak?›› dediler, ‹‹Birak gitsinler, Tanrilari RABbe tapsinlar. Misir harap oldu, hâlâ anlamiyor musun?››

10:8 ¸ð¼¼¿Í ¾Æ·ÐÀ» ¹Ù·Î¿¡°Ô·Î ´Ù½Ã µ¥·Á¿À´Ï ¹Ù·Î°¡ ±×µé¿¡°Ô À̸£µÇ °¡¼­ ³ÊÈñ Çϳª´Ô ¿©È£¿Í¸¦ ¼¶±â¶ó °¥ ÀÚ´Â ´©±¸ ´©±¸´¢

10:8 Böylece, Musayla Harunu firavunun yanina geri getirdiler. Firavun, ‹‹Gidin, Tanriniz RABbe tapin›› dedi, ‹‹Ama kimler gidecek?››

10:9 ¸ð¼¼°¡ °¡·ÎµÇ ¿ì¸®°¡ ¿©È£¿Í ¾Õ¿¡ Àý±â¸¦ Áöų °ÍÀÎÁï ¿ì¸®°¡ ³²³à ³ë¼Ò¿Í ¿ì¾çÀ» µ¥¸®°í °¡°Ú³ªÀÌ´Ù

10:9 Musa, ‹‹Genç, yasli hep birlikte gidecegiz›› dedi, ‹‹Ogullarimizi, kizlarimizi, davarlarimizi, sigirlarimizi yanimiza alacagiz. Çünkü RABbe bayram yapmaliyiz.››

10:10 ¹Ù·Î°¡ ±×µé¿¡°Ô À̸£µÇ ³»°¡ ³ÊÈñ¿Í ³ÊÈñ ¾î¸° °ÍµéÀ» º¸³»¸é ¿©È£¿Í¸¦ ³ÊÈñ¿Í ÇÔ²² ÇÏ°Ô ÇÔ°ú ÀϹÝÀ̴϶ó »ï°¥Áö¾î´Ù ³ÊÈñ °æ¿µÀÌ ¾ÇÇϴ϶ó

10:10 Firavun, ‹‹Alin çoluk çocugunuzu, gidin gidebilirseniz, RAB yardimciniz olsun!›› dedi, ‹‹Bakin, kötü niyetiniz ne kadar açik.

10:11 ±×´Â ºÒ°¡ÇÏ´Ï ³ÊÈñ ³²Á¤¸¸ °¡¼­ ¿©È£¿Í¸¦ ¼¶±â¶ó ÀÌ°ÍÀÌ ³ÊÈñÀÇ ±¸ÇÏ´Â ¹Ù´Ï¶ó ÀÌ¿¡ ±×µéÀÌ ¹Ù·Î ¾Õ¿¡¼­ ÂѰܳª´Ï¶ó

10:11 Olmaz. Yalniz erkekler gidip RABbe tapsin. Zaten istediginiz de bu.›› Sonra Musayla Harun firavunun yanindan kovuldular.

10:12 ¡Û ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ³× ¼ÕÀ» ¾Ö±Á ¶¥ À§¿¡ µé¾î ¸Þ¶Ñ±â·Î ¾Ö±Á ¶¥¿¡ ¿Ã¶ó¿Í¼­ ¿ì¹Ú¿¡ »óÇÏÁö ¾Æ´ÏÇÑ ¹çÀÇ ¸ðµç ä¼Ò¸¦ ¸Ô°Ô Ç϶ó

10:12 RAB Musaya, ‹‹Elini Misirin üzerine uzat›› dedi, ‹‹Çekirge yagsin; ülkenin bütün bitkilerini, doludan kurtulan her seyi yesinler.››

10:13 ¸ð¼¼°¡ ¾Ö±Á ¶¥ À§¿¡ ±× ÁöÆÎÀ̸¦ µé¸Å ¿©È£¿Í²²¼­ µ¿Ç³À» ÀÏÀ¸ÄÑ ¿Â ³·°ú ¿Â ¹ã¿¡ ºÒ°Ô ÇÏ½Ã´Ï ¾Æħ¿¡ ¹ÌÃÄ µ¿Ç³ÀÌ ¸Þ¶Ñ±â¸¦ ºÒ¾î µéÀÎÁö¶ó

10:13 Musa degnegini Misirin üzerine uzatti. Bütün o gün ve gece RAB ülkede dogu rüzgari estirdi. Sabah olunca da dogu rüzgari çekirgeleri getirdi.

10:14 ¸Þ¶Ñ±â°¡ ¾Ö±Á ¿Â ¶¥¿¡ À̸£·¯ ±× »ç¹æ¿¡ ³»¸®¸Å ±× ÇØ°¡ ½ÉÇÏ´Ï ÀÌ·± ¸Þ¶Ñ±â´Â Àü¿¡µµ ¾ø¾ú°í ÈÄ¿¡µµ ¾øÀ»·¯¶ó

10:14 Misirin üzerinde uçusan çekirgeler ülkeyi boydan boya kapladi. Öyle çoktular ki, böylesi hiçbir zaman görülmedi, kusaklar boyu da görülmeyecek.

10:15 ¸Þ¶Ñ±â°¡ ¿Â Áö¸é¿¡ µ¤¿© ³¯À¸¸Å ¶¥ÀÌ ¾îµÓ°Ô µÇ¾ú°í ¸Þ¶Ñ±â°¡ ¿ì¹Ú¿¡ »óÇÏÁö ¾Æ´ÏÇÑ ¹çÀÇ Ã¤¼Ò¿Í ³ª¹« ¿­¸Å¸¦ ´Ù ¸Ô¾úÀ¸¹Ç·Î ¾Ö±Á Àü°æ¿¡ ³ª¹«³ª ¹çÀÇ Ã¤¼Ò³ª Ǫ¸¥ °ÍÀº ³²Áö ¾Æ´ÏÇÏ¿´´õ¶ó

10:15 Topragin üzerini öyle kapladilar ki, ülke kapkara kesildi. Bütün bitkileri, dolunun zarar vermedigi agaçlarda kalan meyvelerin hepsini yediler. Misirin hiçbir yerinde, ne agaçlarda, ne de kirdaki bitkilerde yesillik kalmadi.

10:16 ¹Ù·Î°¡ ¸ð¼¼¿Í ¾Æ·ÐÀ» ±ÞÈ÷ ºÒ·¯¼­ À̸£µÇ ³»°¡ ³ÊÈñ Çϳª´Ô ¿©È£¿Í¿Í ³ÊÈñ¿¡°Ô µæÁËÇÏ¿´À¸´Ï

10:16 Firavun acele Musayla Harunu çagirtti. ‹‹Tanriniz RABbe ve size karsi günah isledim›› dedi,

10:17 ûÄÁ´ë ³ªÀÇ Á˸¦ À̹ø¸¸ ¿ë¼­ÇÏ°í ³ÊÈñ Çϳª´Ô ¿©È£¿Í²² ±¸ÇÏ¿© ÀÌ Á×À½¸¸À» ³»°Ô¼­ ¶°³ª°Ô Ç϶ó

10:17 ‹‹Lütfen bir kez daha günahimi bagislayin ve Tanriniz RABbe dua edin; bu ölümcül belayi üzerimden uzaklastirsin.››

10:18 ±×°¡ ¹Ù·Î¿¡°Ô¼­ ³ª°¡¼­ ¿©È£¿Í²² ±¸ÇϸÅ

10:18 Musa firavunun yanindan çikip RABbe dua etti.

10:19 ¿©È£¿Í²²¼­ µ¹ÀÌÄÑ °­·ÄÇÑ ¼­Ç³ÀÌ ºÒ°Ô ÇÏ»ç ¸Þ¶Ñ±â¸¦ È«ÇØ¿¡ ¸ô¾Æ ³ÖÀ¸½Ã´Ï ¾Ö±Á ¿Â Áö°æ¿¡ ¸Þ¶Ñ±â°¡ Çϳªµµ ³²Áö ¾Æ´ÏÇϴ϶ó

10:19 RAB rüzgari çok siddetli bati rüzgarina döndürdü. Rüzgar çekirgeleri sürükleyip Kizildenize döktü. Misirda tek çekirge kalmadi.

10:20 ±×·¯³ª ¿©È£¿Í²²¼­ ¹Ù·ÎÀÇ ¸¶À½À» °­ÆÚÄÉ ÇϼÌÀ¸¹Ç·Î À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀ» º¸³»Áö ¾Æ´ÏÇÏ¿´´õ¶ó

10:20 Ama RAB firavunu inatçi yapti. Firavun Israillileri salivermedi.

10:21 ¡Û ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ÇÏ´ÃÀ» ÇâÇÏ¿© ³× ¼ÕÀ» µé¾î¼­ ¾Ö±Á ¶¥ À§¿¡ Èæ¾ÏÀÌ ÀÖ°Ô Ç϶ó °ð ´õµëÀ» ¸¸ÇÑ Èæ¾ÏÀ̸®¶ó

10:21 RAB Musaya, ‹‹Elini göge dogru uzat›› dedi, ‹‹Misiri hissedilebilir bir karanlik kaplasin.››

10:22 ¸ð¼¼°¡ ÇÏ´ÃÀ» ÇâÇÏ¿© ¼ÕÀ» µé¸Å įįÇÑ Èæ¾ÏÀÌ »ï ÀÏ µ¿¾È ¾Ö±Á ¿Â ¶¥¿¡ À־

10:22 Musa elini göge dogru uzatti, Misir üç gün koyu karanliga gömüldü.

10:23 ±× µ¿¾ÈÀº »ç¶÷ »ç¶÷ÀÌ ¼­·Î º¼ ¼ö ¾øÀ¸¸ç ÀÚ±â ó¼Ò¿¡¼­ ÀϾ´Â ÀÚ°¡ ¾øÀ¸µÇ À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀÇ °ÅÇÏ´Â °÷¿¡´Â ±¤¸íÀÌ ÀÖ¾ú´õ¶ó

10:23 Üç gün boyunca kimse kimseyi göremez, yerinden kimildayamaz oldu. Yalniz Israillilerin yasadigi yerler aydinlikti.

10:24 ¹Ù·Î°¡ ¸ð¼¼¸¦ ºÒ·¯¼­ À̸£µÇ ³ÊÈñ´Â °¡¼­ ¿©È£¿Í¸¦ ¼¶±âµÇ ³ÊÈñ ¾ç°ú ¼Ò´Â ¸Ó¹°·¯ µÎ°í ³ÊÈñ ¾î¸° °ÍÀº ³ÊÈñ¿Í ÇÔ²² °¥Áö´Ï¶ó

10:24 Firavun Musayi çagirtti. ‹‹Gidin, RABbe tapin›› dedi, ‹‹Yalniz davarlarinizla sigirlariniz alikonacak. Çoluk çocugunuz sizinle birlikte gidebilir.››

10:25 ¸ð¼¼°¡ °¡·ÎµÇ ¿ÕÀÌ¶óµµ ¿ì¸® Çϳª´Ô ¿©È£¿Í²² µå¸± Èñ»ý°ú ¹øÁ¦¹°À» ¿ì¸®¿¡°Ô ÁÖ¾î¾ß ÇÏ°Ú°í

10:25 Musa, ‹‹Ama Tanrimiz RABbe kurban kesmemiz için bize kurbanlik ve yakmalik sunular da vermelisin›› diye karsilik verdi,

10:26 ¿ì¸®ÀÇ »ýÃ൵ ¿ì¸®¿Í ÇÔ²² °¡°í ÇÑ ¸¶¸®µµ ³²±æ ¼ö ¾øÀ¸´Ï ÀÌ´Â ¿ì¸®°¡ ±× Áß¿¡¼­ ÃëÇÏ¿© ¿ì¸® Çϳª´Ô ¿©È£¿Í¸¦ ¼¶±æ °ÍÀÓÀÌ¸ç ¶Ç ¿ì¸®°¡ °Å±â À̸£±â±îÁö´Â ¾î¶² °ÍÀ¸·Î ¿©È£¿Í¸¦ ¼¶±æ´ÂÁö ¾ËÁö ¸øÇÔÀÌ´ÏÀÌ´Ù Çϳª

10:26 ‹‹Hayvanlarimizi da yanimiza almaliyiz. Bir tirnak bile kalmamali burada. Çünkü Tanrimiz RABbe tapmak için bazi hayvanlari kullanacagiz. Oraya varmadikça hangi hayvanlari RABbe sunacagimizi bilemeyiz.››

10:27 ¿©È£¿Í²²¼­ ¹Ù·ÎÀÇ ¸¶À½À» °­ÆÚÄÉ ÇϼÌÀ¸¹Ç·Î ±×µéÀ» º¸³»±â¸¦ Áñ°Ü ¾Æ´ÏÇÏ°í

10:27 Ancak RAB firavunu inatçi yapti, firavun Israillileri salivermeye yanasmadi.

10:28 ¸ð¼¼¿¡°Ô À̸£µÇ ³Ê´Â ³ª¸¦ ¶°³ª°¡°í ½º½º·Î »ï°¡ ´Ù½Ã ³» ¾ó±¼À» º¸Áö ¸»¶ó ³» ¾ó±¼À» º¸´Â ³¯¿¡´Â Á×À¸¸®¶ó

10:28 Musaya, ‹‹Git basimdan›› dedi, ‹‹Sakin bir daha karsima çikma. Yüzümü gördügün gün ölürsün.››

10:29 ¸ð¼¼°¡ °¡·ÎµÇ ¿ÕÀÇ ¸»¾¸ÀÌ ¿ÇÀ¸´ÏÀÌ´Ù ³»°¡ ´Ù½Ã´Â ¿ÕÀÇ ¾ó±¼À» º¸Áö ¾Æ´ÏÇϸ®ÀÌ´Ù

10:29 Musa, ‹‹Dedigin gibi olsun›› diye karsilik verdi, ‹‹Bir daha yüzünü görmeyecegim.››

 Ãâ¾Ö±Á±â 11Àå / Misir'dan Cikis

11:1 ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô À̸£½Ã±â¸¦ ³»°¡ ÀÌÁ¦ ÇÑ °¡Áö Àç¾ÓÀ» ¹Ù·Î¿Í ¾Ö±Á¿¡ ³»¸° ÈÄ¿¡¾ß ±×°¡ ³ÊÈñ¸¦ ¿©±â¼­ º¸³¾Áö¶ó ±×°¡ ³ÊÈñ¸¦ º¸³¾ ¶§¿¡´Â ¿©±â¼­ Á¤³ç ´Ù ÂѾƳ»¸®´Ï

11:1 RAB Musaya, ‹‹Firavunun ve Misirin basina bir bela daha getirecegim›› dedi, ‹‹O zaman gitmenize izin verecek, sizi buradan adeta kovacak.

11:2 ¹é¼º¿¡°Ô ¸»ÇÏ¿© ³²³à·Î °¢±â ÀÌ¿ôµé¿¡°Ô Àº±Ý Æй°À» ±¸ÇÏ°Ô Ç϶ó ÇϽôõ´Ï

11:2 Halkina söyle, kadin erkek herkes komsusundan altin, gümüs esya istesin.››

11:3 ¿©È£¿Í²²¼­ ±× ¹é¼ºÀ¸·Î ¾Ö±Á »ç¶÷ÀÇ ÀºÇý¸¦ ¹Þ°Ô ÇÏ¼Ì°í ¶Ç ±× »ç¶÷ ¸ð¼¼´Â ¾Ö±Á±¹¿¡¼­ ¹Ù·ÎÀÇ ½ÅÇÏ¿Í ¹é¼º¿¡°Ô ½ÉÈ÷ Å©°Ô ºÆ¾ú´õ¶ó

11:3 RAB Israil halkinin Misirlilarin gözünde lütuf bulmasini sagladi. Musa da Misirda, firavunun görevlilerinin ve halkin gözünde çok büyüdü.

11:4 ¡Û ¸ð¼¼°¡ ¹Ù·Î¿¡°Ô À̸£µÇ ¿©È£¿Í²²¼­ ÀÌ°°ÀÌ ¸»¾¸ÇϽñ⸦ ¹ãÁß¿¡ ³»°¡ ¾Ö±Á °¡¿îµ¥·Î µé¾î°¡¸®´Ï

11:4 Musa firavuna söyle dedi: ‹‹RAB diyor ki, ‹Gece yarisi Misiri boydan boya geçecegim.

11:5 ¾Ö±Á °¡¿îµ¥ óÀ½ ³­ °ÍÀº À§¿¡ ¾ÉÀº ¹Ù·ÎÀÇ ÀåÀڷκÎÅÍ ¸Ëµ¹ µÚ¿¡ ÀÖ´Â ¿©Á¾ÀÇ ÀåÀÚ±îÁö¿Í ¸ðµç »ýÃàÀÇ Ã³À½ ³­ °ÍÀÌ Á×À»Áö¶ó

11:5 Tahtinda oturan firavunun ilk çocugundan, degirmendeki kadin kölenin ilk çocuguna kadar, hayvanlar dahil Misirdaki bütün ilk doganlar ölecek.

11:6 ¾Ö±Á Àü±¹¿¡ Àü¹«ÈĹ«ÇÑ Å« °î¼ºÀÌ ÀÖÀ¸¸®¶ó

11:6 Bütün Misirda benzeri ne görülmüs, ne de görülecek büyük bir feryat kopacak.

11:7 ±×·¯³ª À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼Õ¿¡°Ô´Â »ç¶÷¿¡°Ô³ª Áü½Â¿¡°Ô³ª °³µµ ±× Çô¸¦ ¿òÁ÷ÀÌÁö ¾ÊÀ¸¸®´Ï ¿©È£¿Í°¡ ¾Ö±Á »ç¶÷°ú À̽º¶ó¿¤ »çÀÌ¿¡ ±¸º°ÇÏ´Â ÁÙÀ» ³ÊÈñ°¡ ¾Ë¸®¶ó Çϼ̳ª´Ï

11:7 Israillilere ya da hayvanlarina bir köpek bile havlamayacak.› O zaman RABbin Israillilerle Misirlilara nasil farkli davrandigini anlayacaksiniz.

11:8 ¿ÕÀÌ ÀÌ ¸ðµç ½ÅÇÏ°¡ ³»°Ô ³»·Á¿Í¼­ ³»°Ô ÀýÇϸç À̸£±â¸¦ ³Ê¿Í ³Ê¸¦ ÁÀ´Â ¿Â ¹é¼ºÀº ³ª°¡¶ó ÇÑ ÈÄ¿¡¾ß ³»°¡ ³ª°¡¸®¶ó ÇÏ°í ½ÉÈ÷ ³ëÇÏ¿© ¹Ù·Î¿¡°Ô¼­ ³ª¿À´Ï¶ó

11:8 Bu görevlilerinin hepsi gelip önümde egilecek, ‹Sen ve seni izleyenler, gidin!› diyecekler. Ondan sonra gidecegim.›› Musa firavunun yanindan büyük bir öfkeyle ayrildi.

11:9 ¡Û ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô À̸£½Ã±â¸¦ ¹Ù·Î°¡ ³ÊÈñ¸¦ µèÁö ¾Æ´ÏÇÒÁö¶ó ±×·¯¹Ç·Î ³»°¡ ¾Ö±Á ¶¥¿¡¼­ ³ªÀÇ ±â»ç¸¦ ´õÇϸ®¶ó Çϼ̰í

11:9 RAB Musaya, ‹‹Misirda sasilasi islerim çogalsin diye firavun sizi dinlemeyecek›› demisti.

11:10 ¸ð¼¼¿Í ¾Æ·ÐÀÌ ÀÌ ¸ðµç ±â»ç¸¦ ¹Ù·Î ¾Õ¿¡¼­ ÇàÇÏ¿´À¸³ª ¿©È£¿Í²²¼­ ¹Ù·ÎÀÇ ¸¶À½À» °­ÆÚÄÉ ÇϼÌÀ¸¹Ç·Î ±×°¡ À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀ» ±× ³ª¶ó¿¡¼­ º¸³»Áö ¾Æ´ÏÇÏ¿´´õ¶ó

11:10 Musa'yla Harun firavunun önünde bütün bu sasilasi isleri yaptilar. Ama RAB firavunu inatçi yapti. Firavun Israilliler'i ülkesinden salivermedi.

 Ãâ¾Ö±Á±â 12Àå / Misir'dan Cikis

12:1 ¿©È£¿Í²²¼­ ¾Ö±Á ¶¥¿¡¼­ ¸ð¼¼¿Í ¾Æ·Ð¿¡°Ô ÀÏ·¯ °¡¶ó»ç´ë

12:2 ÀÌ ´Þ·Î ³ÊÈñ¿¡°Ô ´ÞÀÇ ½ÃÀÛ °ð ÇØÀÇ Ã¹ ´ÞÀÌ µÇ°Ô ÇÏ°í

12:1 RAB Misirda Musayla Haruna, ‹‹Bu ay sizin için ilk ay, yilin ilk ayi olacak›› dedi,

12:3 ³ÊÈñ´Â À̽º¶ó¿¤ ȸÁß¿¡°Ô °íÇÏ¿© À̸£¶ó ÀÌ ´Þ ¿­Èê¿¡ ³ÊÈñ ¸ÅÀÎÀÌ ¾î¸° ¾çÀ» ÃëÇÒÁö´Ï °¢ °¡Á·´ë·Î ±× ½Ä±¸¸¦ À§ÇÏ¿© ¾î¸° ¾çÀ» ÃëÇϵÇ

12:3 ‹‹Bütün Israil topluluguna bildirin: Bu ayin onunda herkes ailesine göre kendi ev halkina birer kuzu alacak.

12:4 ±× ¾î¸° ¾ç¿¡ ´ëÇÏ¿© ½Ä±¸°¡ ³Ê¹« ÀûÀ¸¸é ±× ÁýÀÇ ÀÌ¿ô°ú ÇÔ²² Àμö¸¦ µû¶ó¼­ Çϳª¸¦ ÃëÇÏ¸ç °¢ »ç¶÷ÀÇ ½Ä·®À» µû¶ó¼­ ³ÊÈñ ¾î¸° ¾çÀ» °è»êÇÒ °ÍÀ̸ç

12:4 Eger bir kuzu bir aileye çok geliyorsa, aile bireylerinin sayisi ve herkesin yiyecegi miktar hesaplanacak ve aile kuzuyu en yakin komsusuyla paylasabilecek.

12:5 ³ÊÈñ ¾î¸° ¾çÀº Èì ¾ø°í ÀÏ ³â µÈ ¼öÄÆÀ¸·Î Ç쵂 ¾çÀ̳ª ¿°¼Ò Áß¿¡¼­ ÃëÇÏ°í

12:5 Koyun ya da keçilerden seçeceginiz hayvan kusursuz, erkek ve bir yasinda olmali.

12:6 ÀÌ ´Þ ½Ê »ç ÀϱîÁö °£Á÷ÇÏ¿´´Ù°¡ ÇØÁú ¶§¿¡ À̽º¶ó¿¤ ȸÁßÀÌ ±× ¾çÀ» Àâ°í

12:6 Ayin on dördüne kadar ona bakacaksiniz. O aksamüstü bütün Israil toplulugu hayvanlari bogazlayacak.

12:7 ±× ÇÇ·Î ¾çÀ» ¸ÔÀ» Áý ¹® ÁÂ¿ì ¼³ÁÖ¿Í Àι濡 ¹Ù¸£°í

12:7 Hayvanin kanini alip, etin yenecegi evin yan ve üst kapi sövelerine sürecekler.

12:8 ±× ¹ã¿¡ ±× °í±â¸¦ ºÒ¿¡ ±¸¿ö ¹«±³º´°ú ¾´ ³ª¹°°ú ¾Æ¿ï·¯ ¸ÔµÇ

12:8 O gece ateste kizartilmis et mayasiz ekmek ve aci otlarla yenmelidir.

12:9 ³¯·Î³ª ¹°¿¡ »î¾Æ¼­³ª ¸ÔÁö ¸»°í ±× ¸Ó¸®¿Í Á¤°­ÀÌ¿Í ³»ÀåÀ» ´Ù ºÒ¿¡ ±¸¿ö ¸Ô°í

12:9 Eti çig veya haslanmis olarak degil, basi, bacaklari, bagirsaklari ve iskembesiyle birlikte kizartarak yiyeceksiniz.

12:10 ¾Æħ±îÁö ³²°ÜµÎÁö ¸»¸ç ¾Æħ±îÁö ³²Àº °ÍÀº °ð ¼ÒÈ­Ç϶ó

12:10 Sabaha kadar bitirmelisiniz. Artakalan olursa, sabah ateste yakacaksiniz.

12:11 ³ÊÈñ´Â ±×°ÍÀ» ÀÌ·¸°Ô ¸ÔÀ»Áö´Ï Ç㸮¿¡ ¶ì¸¦ ¶ì°í ¹ß¿¡ ½ÅÀ» ½Å°í ¼Õ¿¡ ÁöÆÎÀ̸¦ Àâ°í ±ÞÈ÷ ¸ÔÀ¸¶ó ÀÌ°ÍÀÌ ¿©È£¿ÍÀÇ À¯¿ùÀýÀ̴϶ó

12:11 Eti söyle yemelisiniz: Beliniz kusanmis, çariklariniz ayaginizda, degneginiz elinizde olmali. Eti çabuk yemelisiniz. Bu RABbin Fisih kurbanidir. anlamina da gelir.

12:12 ³»°¡ ±× ¹ã¿¡ ¾Ö±Á ¶¥¿¡ µÎ·ç ´Ù´Ï¸ç »ç¶÷°ú Áü½ÂÀ» ¹«·ÐÇÏ°í ¾Ö±Á ³ª¶ó °¡¿îµ¥ óÀ½ ³­ °ÍÀ» ´Ù Ä¡°í ¾Ö±ÁÀÇ ¸ðµç ½Å¿¡°Ô ¹úÀ» ³»¸®¸®¶ó ³ª´Â ¿©È£¿Í·Î¶ó

12:12 ‹‹O gece Misirdan geçecegim. Hem insanlarin hem de hayvanlarin bütün ilk doganlarini öldürecegim. Misirin bütün ilahlarini yargilayacagim. Ben RABbim.

12:13 ³»°¡ ¾Ö±Á ¶¥À» Ä¥ ¶§¿¡ ±× ÇÇ°¡ ³ÊÈñÀÇ °ÅÇÏ´Â Áý¿¡ À־ ³ÊÈñ¸¦ À§ÇÏ¿© Ç¥ÀûÀÌ µÉÁö¶ó ³»°¡ ÇǸ¦ º¼ ¶§¿¡ ³ÊÈñ¸¦ ³Ñ¾î°¡¸®´Ï Àç¾ÓÀÌ ³ÊÈñ¿¡°Ô ³»·Á ¸êÇÏÁö ¾Æ´ÏÇϸ®¶ó

12:13 Bulundugunuz evlerin üzerindeki kan sizin için belirti olacak. Kani görünce üzerinizden geçecegim. Misiri cezalandirirken ölüm saçan size hiçbir zarar vermeyecek.

12:14 ³ÊÈñ´Â ÀÌ ³¯À» ±â³äÇÏ¿© ¿©È£¿ÍÀÇ Àý±â¸¦ »ï¾Æ ¿µ¿øÇÑ ±Ô·Ê·Î ´ë´ë¿¡ ÁöųÁö´Ï¶ó

12:14 Bu gün sizin için anma günü olacak. Bu günü RABbin bayrami olarak kutlayacaksiniz. Gelecek kusaklariniz boyunca sürekli bir kural olarak bu günü kutlayacaksiniz.›› kutlanmaktadir. Fisih sözcügü ‹‹Geçmek›› anlamina gelir.

12:15 ¡Û ³ÊÈñ´Â Ä¥ ÀÏ µ¿¾È ¹«±³º´À» ¸ÔÀ»Áö´Ï ±× ù³¯¿¡ ´©·èÀ» ³ÊÈñ Áý¿¡¼­ Á¦ÇÏ¶ó ¹«¸© ù³¯ºÎÅÍ Ä¥ ÀϱîÁö À¯±³º´À» ¸Ô´Â ÀÚ´Â À̽º¶ó¿¤¿¡¼­ ²÷ÃÄÁö¸®¶ó

12:15 ‹‹Yedi gün mayasiz ekmek yiyeceksiniz. Ilk gün evlerinizden mayayi kaldiracaksiniz. Kim bu yedi gün içinde mayali bir sey yerse, Israilden atilacaktir.

12:16 ³ÊÈñ¿¡°Ô ù³¯¿¡µµ ¼ºÈ¸¿ä Á¦ Ä¥ ÀÏ¿¡µµ ¼ºÈ¸°¡ µÇ¸®´Ï ÀÌ µÎ ³¯¿¡´Â ¾Æ¹« Àϵµ ÇÏÁö ¸»°í °¢ÀÎÀÇ ½Ä¹°¸¸ ³ÊÈñ°¡ °®Ãâ °ÍÀ̴϶ó

12:16 Birinci ve yedinci günler kutsal toplanti yapacaksiniz. O günler hiçbir is yapilmayacak. Herkes yalniz kendi yiyecegini hazirlayacak.

12:17 ³ÊÈñ´Â ¹«±³ÀýÀ» ÁöÅ°¶ó ÀÌ ³¯¿¡ ³»°¡ ³ÊÈñ ±º´ë¸¦ ¾Ö±Á ¶¥¿¡¼­ ÀεµÇÏ¿© ³»¾úÀ½À̴϶ó ±×·¯¹Ç·Î ³ÊÈñ°¡ ¿µ¿øÇÑ ±Ô·Ê¸¦ »ï¾Æ ÀÌ ³¯À» ´ë´ë·Î ÁöųÁö´Ï¶ó

12:17 Mayasiz Ekmek Bayramini kutlayacaksiniz, çünkü sizi ordular halinde o gün Misirdan çikardim. Bu günü kalici bir kural olarak kusaklariniz boyunca kutlayacaksiniz.

12:18 Á¤¿ù¿¡ ±× ´Þ ½Ê »ç ÀÏ Àú³áºÎÅÍ ÀÌ½Ê ÀÏ ÀÏ Àú³á±îÁö ³ÊÈñ´Â ¹«±³º´À» ¸ÔÀ» °ÍÀÌ¿ä

12:18 Birinci ayin on dördüncü gününün aksamindan yirmi birinci gününün aksamina kadar mayasiz ekmek yiyeceksiniz.

12:19 Ä¥ ÀÏ µ¿¾ÈÀº ´©·èÀ» ³ÊÈñ Áý¿¡ ÀÖÁö ¾Ê°Ô ÇÏ¶ó ¹«¸© À¯±³¹°À» ¸Ô´Â Àڴ Ÿ±¹ÀÎÀ̵çÁö º»±¹¿¡¼­ ³­ ÀÚµçÁö ¹«·ÐÇÏ°í À̽º¶ó¿¤ ȸÁß¿¡¼­ ²÷ÃÄÁö¸®´Ï

12:19 Evlerinizde yedi gün maya bulunmayacak. Mayali bir sey yiyen yerli yabanci herkes Israil toplulugundan atilacaktir.

12:20 ³ÊÈñ´Â ¾Æ¹« À¯±³¹°À̵çÁö ¸ÔÁö ¸»°í ³ÊÈñ ¸ðµç À¯ÇÏ´Â °÷¿¡¼­ ¹«±³º´À» ¸ÔÀ»Áö´Ï¶ó

12:20 Mayali bir sey yemeyeceksiniz. Yasadiginiz her yerde mayasiz ekmek yiyeceksiniz.››

12:21 ¡Û ¸ð¼¼°¡ À̽º¶ó¿¤ ¸ðµç Àå·Î¸¦ ºÒ·¯¼­ ±×µé¿¡°Ô À̸£µÇ ³ÊÈñ´Â ³ª°¡¼­ ³ÊÈñ °¡Á·´ë·Î ¾î¸° ¾çÀ» ÅÃÇÏ¿© À¯¿ùÀý ¾çÀ¸·Î Àâ°í

12:21 Musa Israilin bütün ileri gelenlerini çagirtarak onlara söyle dedi: ‹‹Hemen gidin, aileleriniz için kendinize davarlar seçip Fisih kurbani olarak bogazlayin.

12:22 ³ÊÈñ´Â ¿ì½½ÃÊ ¹­À½À» ÃëÇÏ¿© ±×¸©¿¡ ´ãÀº ÇÇ¿¡ Àû½Ã¾î¼­ ±× ÇǸ¦ ¹® Àιæ°ú ÁÂ¿ì ¼³ÁÖ¿¡ »Ñ¸®°í ¾Æħ±îÁö ÇÑ »ç¶÷µµ ÀÚ±â Áý ¹® ¹Û¿¡ ³ª°¡Áö ¸»¶ó

12:22 Bir demet mercanköskotu alin, legendeki kana batirip kani kapilarinizin yan ve üst sövelerine sürün. Sabaha kadar kimse evinden çikmasin.

12:23 ¿©È£¿Í²²¼­ ¾Ö±Á »ç¶÷À» Ä¡·¯ µÎ·ç ´Ù´Ï½Ç ¶§¿¡ ¹® Àιæ°ú ÁÂ¿ì ¼³ÁÖÀÇ ÇǸ¦ º¸½Ã¸é ±× ¹®À» ³ÑÀ¸½Ã°í ¸êÇÏ´Â ÀÚ·Î ³ÊÈñ Áý¿¡ µé¾î°¡¼­ ³ÊÈñ¸¦ Ä¡Áö ¸øÇÏ°Ô ÇÏ½Ç °ÍÀÓÀ̴϶ó

12:23 RAB Misirlilari öldürmek için gelecek, kapilarinizin yan ve üst sövelerindeki kani görünce üzerinden geçecek, ölüm saçanin evlerinize girip sizi öldürmesine izin vermeyecek.

12:24 ³ÊÈñ´Â ÀÌ ÀÏÀ» ±Ô·Ê·Î »ï¾Æ ³ÊÈñ¿Í ³ÊÈñ ÀÚ¼ÕÀÌ ¿µ¿øÈ÷ Áöų °ÍÀÌ´Ï

12:24 ‹‹Sen ve çocuklarin kalici bir kural olarak bu olayi kutlayacaksiniz.

12:25 ³ÊÈñ´Â ¿©È£¿Í²²¼­ Çã¶ôÇϽŠ´ë·Î ³ÊÈñ¿¡°Ô Áֽô ¶¥¿¡ À̸¦ ¶§¿¡ ÀÌ ¿¹½ÄÀ» Áöų °ÍÀ̶ó

12:25 RABbin size söz verdigi topraklara girdiginiz zaman bu töreye uyacaksiniz.

12:26 ÀÌ ÈÄ¿¡ ³ÊÈñ Àڳడ ¹¯±â¸¦ ÀÌ ¿¹½ÄÀÌ ¹«½¼ ¶æÀÌ³Ä Çϰŵç

12:26 Çocuklariniz size, ‹Bu törenin anlami nedir?› diye sorduklarinda,

12:27 ³ÊÈñ´Â À̸£±â¸¦ ÀÌ´Â ¿©È£¿ÍÀÇ À¯¿ùÀý Á¦»ç¶ó ¿©È£¿Í²²¼­ ¾Ö±Á »ç¶÷À» Ä¡½Ç ¶§¿¡ ¾Ö±Á¿¡ ÀÖ´Â À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀÇ ÁýÀ» ³ÑÀ¸»ç ¿ì¸®ÀÇ ÁýÀ» ±¸¿øÇϼ̴À´Ï¶ó Ç϶ó ÇϸŠ¹é¼ºÀÌ ¸Ó¸® ¼÷¿© °æ¹èÇϴ϶ó

12:27 ‹Bu RABbin Fisih kurbanidir› diyeceksiniz, ‹Çünkü RAB Misirlilari öldürürken evlerimizin üzerinden geçerek bizi bagisladi.› ›› Israilliler egilip tapindilar.

12:28 À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀÌ ¹°·¯°¡¼­ ±×´ë·Î ÇàÇ쵂 ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿Í ¾Æ·Ð¿¡°Ô ¸íÇϽŠ´ë·Î ÇàÇϴ϶ó

12:28 Sonra gidip RABbin Musayla Haruna verdigi buyrugu eksiksiz uyguladilar.

12:29 ¡Û ¹ãÁß¿¡ ¿©È£¿Í²²¼­ ¾Ö±Á ¶¥¿¡¼­ ¸ðµç óÀ½ ³­ °Í °ð À§¿¡ ¾ÉÀº ¹Ù·ÎÀÇ ÀåÀڷκÎÅÍ ¿Á¿¡ °¤Èù »ç¶÷ÀÇ ÀåÀÚ±îÁö¿Í »ýÃàÀÇ Ã³À½ ³­ °ÍÀ» ´Ù Ä¡½Ã¸Å

12:29 Gece yarisi RAB tahtinda oturan firavunun ilk çocugundan zindandaki tutsagin ilk çocuguna kadar Misirdaki bütün insanlarin ve hayvanlarin ilk doganlarini öldürdü.

12:30 ±× ¹ã¿¡ ¹Ù·Î¿Í ±× ¸ðµç ½ÅÇÏ¿Í ¸ðµç ¾Ö±Á »ç¶÷ÀÌ ÀϾ°í ¾Ö±Á¿¡ Å« È£°îÀÌ ÀÖ¾úÀ¸´Ï ÀÌ´Â ±× ³ª¶ó¿¡ »ç¸ÁÄ¡ ¾Æ´ÏÇÑ ÁýÀÌ Çϳªµµ ¾ø¾úÀ½À̾ú´õ¶ó

12:30 O gece firavunla görevlileri ve bütün Misirlilar uyandi. Büyük feryat koptu. Çünkü ölüsü olmayan ev yoktu.

12:31 ¹ã¿¡ ¹Ù·Î°¡ ¸ð¼¼¿Í ¾Æ·ÐÀ» ºÒ·¯¼­ À̸£µÇ ³ÊÈñ¿Í À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀº ÀϾ ³» ¹é¼º °¡¿îµ¥¼­ ¶°³ª¼­ ³ÊÈñÀÇ ¸»´ë·Î °¡¼­ ¿©È£¿Í¸¦ ¼¶±â¸ç

12:31 Ayni gece firavun Musayla Harunu çagirtti ve, ‹‹Kalkin!›› dedi, ‹‹Siz ve Israilliler halkimin arasindan çikip gidin, istediginiz gibi RABbe tapin.

12:32 ³ÊÈñÀÇ ¸»´ë·Î ³ÊÈñÀÇ ¾çµµ ¼Òµµ ¸ô¾Æ°¡°í ³ª¸¦ À§ÇÏ¿© ÃູÇ϶ó Çϸç

12:32 Dediginiz gibi davarlarinizi, sigirlarinizi da alin götürün. Beni de kutsayin!››

12:33 ¾Ö±Á »ç¶÷µéÀº ¸»Çϱ⸦ ¿ì¸®°¡ ´Ù Á×Àº ÀÚ°¡ µÇµµ´Ù ÇÏ°í ¹é¼ºÀ» ÀçÃËÇÏ¿© ±× Áö°æ¿¡¼­ ¼ÓÈ÷ º¸³»·Á ÇϹǷÎ

12:33 Israillilerin ülkeyi hemen terk etmesi için Misirlilar diretti. ‹‹Yoksa hepimiz ölecegiz!›› diyorlardi.

12:34 ¹é¼ºÀÌ ¹ß±³µÇÁö ¸øÇÑ ¹ÝÁ× ´ãÀº ±×¸©À» ¿Ê¿¡ ½Î¼­ ¾î±ú¿¡ ¸Þ´Ï¶ó

12:34 Böylece halk mayasi henüz katilmamis hamurunu aldi, giysilere sarili hamur teknelerini omuzlarinda tasidi.

12:35 À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀÌ ¸ð¼¼ÀÇ ¸»´ë·Î ÇÏ¿© ¾Ö±Á »ç¶÷¿¡°Ô Àº±Ý Æй°°ú ÀǺ¹À» ±¸ÇϸÅ

12:35 Israilliler Musanin dedigini yapmis, Misirlilardan altin, gümüs esya ve giysi istemislerdi.

12:36 ¿©È£¿Í²²¼­ ¾Ö±Á »ç¶÷À¸·Î ¹é¼º¿¡°Ô ÀºÇý¸¦ ÀÔÈ÷°Ô ÇÏ»ç ±×µéÀÇ ±¸ÇÏ´Â ´ë·Î ÁÖ°Ô ÇϽùǷΠ±×µéÀÌ ¾Ö±Á »ç¶÷ÀÇ ¹°Ç°À» ÃëÇÏ¿´´õ¶ó

12:36 RAB Israillilerin Misirlilarin gözünde lütuf bulmasini sagladi. Misirlilar onlara istediklerini verdiler. Böylece Israilliler onlari soydular.

12:37 ¡Û À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀÌ ¶ó¾Ï¼Â¿¡¼­ ¹ßÇàÇÏ¿© ¼÷°÷¿¡ À̸£´Ï À¯¾Æ ¿Ü¿¡ º¸ÇàÇÏ´Â ÀåÁ¤ÀÌ À°½Ê¸¸ °¡·®ÀÌ¿ä

12:37 Israilliler kadin ve çocuklarin disinda alti yüz bin kadar erkekle yaya olarak Ramsesten Sukkota dogru yola çiktilar.

12:38 Áß´ÙÇÑ ÀâÁ·°ú ¾ç°ú ¼Ò¿Í ½ÉÈ÷ ¸¹Àº »ýÃàÀÌ ±×µé°ú ÇÔ²² ÇÏ¿´À¸¸ç

12:38 Daha pek çok kisi de onlarla birlikte gitti. Yanlarinda çok sayida davar ve sigir vardi.

12:39 ±×µéÀÌ °¡Áö°í ³ª¿Â ¹ß±³µÇÁö ¸øÇÑ ¹ÝÁ×À¸·Î ¹«±³º´À» ±¸¿üÀ¸´Ï ÀÌ´Â ±×µéÀÌ ¾Ö±Á¿¡¼­ ÂѰܳ²À¸·Î ÁöüÇÒ ¼ö ¾ø¾úÀ½ÀÌ¸ç ¾Æ¹« ¾ç½Äµµ ÁغñÇÏÁö ¸øÇÏ¿´À½À̾ú´õ¶ó

12:39 Misirdan getirdikleri hamurla mayasiz pide pisirdiler. Maya yoktu. Çünkü Misirdan kovulmuslar, kendilerine azik hazirlayacak zaman bulamamislardi.

12:40 À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀÌ ¾Ö±Á¿¡ °ÅÁÖÇÑ Áö »ç¹é »ï½Ê ³âÀ̶ó

12:40 Israilliler Misirda dört yüz otuz yil yasadi.

12:41 »ç¹é »ï½Ê ³âÀÌ ¸¶Ä¡´Â ±× ³¯¿¡ ¿©È£¿ÍÀÇ ±º´ë°¡ ´Ù ¾Ö±Á ¶¥¿¡¼­ ³ª¿ÔÀºÁï

12:41 Dört yüz otuz yilin sonuncu günü RABbin halki ordular halinde Misiri terk etti.

12:42 ÀÌ ¹ãÀº ±×µéÀ» ¾Ö±Á ¶¥¿¡¼­ ÀεµÇÏ¿© ³»½ÉÀ» ÀÎÇÏ¿© ¿©È£¿Í ¾Õ¿¡ Áöų °ÍÀÌ´Ï ÀÌ´Â ¿©È£¿ÍÀÇ ¹ãÀ̶ó À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀÌ ´Ù ´ë´ë·Î Áöų °ÍÀ̴϶ó

12:42 O gece RAB Israillileri Misirdan çikarmak için sürekli bekledi. Israilliler de kusaklar boyunca ayni gece RABbi yüceltmek için uyanik olmalidir.

12:43 ¡Û ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿Í ¾Æ·Ð¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ À¯¿ùÀý ±Ô·Ê°¡ ÀÌ·¯Çϴ϶ó ÀÌ¹æ »ç¶÷Àº ¸ÔÁö ¸øÇÒ °ÍÀ̳ª

12:43 RAB Musayla Haruna söyle dedi: ‹‹Fisih Bayraminin kurallari sunlardir: Hiçbir yabanci Fisih etini yemeyecek.

12:44 °¢ »ç¶÷ÀÌ µ·À¸·Î »ê Á¾Àº Çҷʸ¦ ¹ÞÀº ÈÄ¿¡ ¸ÔÀ» °ÍÀ̸ç

12:44 Ama satin aldiginiz köleler sünnet edildikten sonra ondan yiyebilir.

12:45 °Å·ùÀΰú Ÿ±¹ Ç°±ºÀº ¸ÔÁö ¸øÇϸ®¶ó

12:45 Konuklar ve ücretli isçiler ondan yemeyecek.

12:46 ÇÑ Áý¿¡¼­ ¸ÔµÇ ±× °í±â¸¦ Á¶±Ýµµ Áý ¹ÛÀ¸·Î ³»Áö ¸»°í »Àµµ ²ªÁö ¸»Áö¸ç

12:46 Fisih eti evde yenmeli, evin disina çikarilmamali. Kemikleri kirmayacaksiniz.

12:47 À̽º¶ó¿¤ ȸÁßÀÌ ´Ù ÀÌ°ÍÀ» ÁöųÁö´Ï¶ó

12:47 Bütün Israil toplulugu Fisih Bayramini kutlayacak.

12:48 ³ÊÈñ¿Í ÇÔ²² °ÅÇϴ Ÿ±¹ÀÎÀÌ ¿©È£¿ÍÀÇ À¯¿ùÀýÀ» ÁöÅ°°íÀÚ ÇÏ°Åµç ±× ¸ðµç ³²ÀÚ´Â Çҷʸ¦ ¹ÞÀº ÈÄ¿¡¾ß °¡±îÀÌ ÇÏ¿© ÁöųÁö´Ï °ð ±×´Â º»ÅäÀΰú °°ÀÌ µÉ °ÍÀ̳ª ÇÒ·Ê ¹ÞÁö ¸øÇÑ ÀÚ´Â ¸ÔÁö ¸øÇÒ °ÍÀ̴϶ó

12:48 Yaninizdaki yabanci bir konuk RABbin Fisih Bayramini kutlamak isterse, önce evindeki bütün erkekler sünnet edilmeli; sonra yerel halktan biri gibi Israil halkina katilip bayrami kutlayabilir. Ama sünnetsiz biri Fisih etini yemeyecektir.

12:49 º»ÅäÀο¡°Ô³ª ³ÊÈñ Áß¿¡ ¿ì°ÅÇÑ À̹æÀο¡°Ô³ª ÀÌ ¹ýÀÌ µ¿ÀÏÇϴ϶ó ÇϼÌÀ¸¹Ç·Î

12:49 Ülkede dogan için de, aranizda yasayan yabanci için de ayni kural geçerlidir.››

12:50 ¿Â À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀÌ ÀÌ¿Í °°ÀÌ ÇàÇ쵂 ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿Í ¾Æ·Ð¿¡°Ô ¸íÇϽŠ´ë·Î ÇàÇÏ¿´À¸¸ç

12:50 Israilliler RABbin Musayla Haruna verdigi buyrugu eksiksiz yerine getirdiler.

12:51 ±× °°Àº ³¯¿¡ ¿©È£¿Í²²¼­ À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀ» ±× ±º´ë´ë·Î ¾Ö±Á ¶¥¿¡¼­ ÀεµÇÏ¿© ³»¼Ì´õ¶ó

12:51 O gün RAB Israilliler'i ordular halinde Misir'dan çikardi.

 Ãâ¾Ö±Á±â 13Àå / Misir'dan Cikis

13:1 ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô ÀÏ·¯ °¡¶ó»ç´ë

13:2 À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼Õ Áß¿¡ »ç¶÷À̳ª Áü½ÂÀ̳ª ¹«·ÐÇÏ°í ÃÊÅ»ýÀº ´Ù °Å·èÈ÷ ±¸º°ÇÏ¿© ³»°Ô µ¹¸®¶ó ÀÌ´Â ³» °ÍÀ̴϶ó ÇϽô϶ó

13:1 RAB Musaya, ‹‹Bütün ilk doganlari bana adayin›› dedi, ‹‹Israilliler arasinda insan olsun, hayvan olsun her rahmin ilk ürünü bana aittir.››

13:3 ¸ð¼¼°¡ ¹é¼º¿¡°Ô À̸£µÇ ³ÊÈñ´Â ¾Ö±Á¿¡¼­ °ð Á¾ µÇ¾ú´ø Áý¿¡¼­ ³ª¿Â ±× ³¯À» ±â³äÇÏ¿© À¯±³º´À» ¸ÔÁö ¸»¶ó ¿©È£¿Í²²¼­ ±× ¼ÕÀÇ ±Ç´ÉÀ¸·Î ³ÊÈñ¸¦ ±× °÷¿¡¼­ ÀεµÇÏ¿© ³»¼ÌÀ½À̴϶ó

13:3 Musa halka, ‹‹Misirdan, köle oldugunuz ülkeden çiktiginiz bugünü animsayin›› dedi, ‹‹Çünkü RAB güçlü eliyle sizi oradan çikardi. Mayali hiçbir sey yenmeyecek.

13:4 ¾Æº÷¿ù ÀÌ ³¯¿¡ ³ÊÈñ°¡ ³ª¿ÔÀ¸´Ï

13:4 Bugün Aviv ayinda buradan ayriliyorsunuz.

13:5 ¿©È£¿Í²²¼­ ³Ê¸¦ ÀεµÇÏ¿© °¡³ª¾È »ç¶÷°ú Çò »ç¶÷°ú ¾Æ¸ð¸® »ç¶÷°ú È÷À§ »ç¶÷°ú ¿©ºÎ½º »ç¶÷ÀÇ ¶¥ °ð ³×°Ô Áֽ÷Á°í ³× Á¶»óµé¿¡°Ô ¸Í¼¼ÇϽŠ¹Ù Á¥°ú ²ÜÀÌ È帣´Â ¶¥¿¡ À̸£°Ô ÇÏ½Ã°Åµç ³Ê´Â ÀÌ ´Þ¿¡ ÀÌ ¿¹½ÄÀ» ÁöÄÑ

13:5 RAB sizi Kenan, Hitit, Amor, Hiv ve Yevus topraklarina, atalariniza verecegine ant içtigi süt ve bal akan ülkeye götürdügü zaman bu ay su törelere uyacaksiniz:

13:6 Ä¥ ÀÏ µ¿¾È ¹«±³º´À» ¸Ô°í Á¦ Ä¥ ÀÏ¿¡´Â ¿©È£¿Í²² Àý±â¸¦ ÁöÅ°¶ó

13:6 Yedi gün mayasiz ekmek yiyecek, yedinci gün RABbe bayram yapacaksiniz.

13:7 Ä¥ ÀÏ µ¿¾È¿¡´Â ¹«±³º´À» ¸Ô°í À¯±³º´À» ³ÊÈñ °÷¿¡ ÀÖ°Ô ÇÏÁö ¸»¸ç ³× Áö°æ ¾È¿¡¼­ ´©·èÀ» ³×°Ô º¸ÀÌÁöµµ ¸»°Ô Çϸç

13:7 O yedi gün içinde yalniz mayasiz ekmek yiyeceksiniz. Aranizda ve ülkenizin hiçbir yerinde mayali bir sey görülmeyecek.

13:8 ³Ê´Â ±× ³¯¿¡ ³× ¾Æµé¿¡°Ô ºÆ¾î À̸£±â¸¦ ÀÌ ¿¹½ÄÀº ³»°¡ ¾Ö±Á¿¡¼­ ³ª¿Ã ¶§¿¡ ¿©È£¿Í²²¼­ ³ª¸¦ À§ÇÏ¿© ÇàÇϽŠÀÏÀ» ÀÎÇÔÀ̶ó ÇÏ°í

13:8 O gün ogullariniza, ‹Misirdan çiktigimizda RABbin bizim için yaptiklarindan dolayi bunlari yapiyoruz› diye anlatacaksiniz.

13:9 ÀÌ°ÍÀ¸·Î ³× ¼ÕÀÇ ±âÈ£¿Í ³× ¹Ì°£ÀÇ Ç¥¸¦ »ï°í ¿©È£¿ÍÀÇ À²¹ýÀ¸·Î ³× ÀÔ¿¡ ÀÖ°Ô Ç϶ó ÀÌ´Â ¿©È£¿Í²²¼­ ´ÉÇϽŠ¼ÕÀ¸·Î ³Ê¸¦ ¾Ö±Á¿¡¼­ ÀεµÇÏ¿© ³»¼ÌÀ½ÀÌ´Ï

13:9 Bu elinizde bir belirti ve alninizda bir anma isareti olacak; öyle ki, RABbin yasasi hep agzinizda olsun. Çünkü RAB güçlü eliyle sizi Misirdan çikardi.

13:10 ¿¬³âÀÌ ±âÇÑ¿¡ À̸£·¯ ÀÌ ±Ô·Ê¸¦ ÁöųÁö´Ï¶ó

13:10 Siz de her yil belirlenen tarihte bu kurali uygulamalisiniz.

13:11 ¡Û ¿©È£¿Í²²¼­ ³Ê¿Í ³× Á¶»ó¿¡°Ô ¸Í¼¼ÇϽŠ´ë·Î ³Ê¸¦ °¡³ª¾È »ç¶÷ÀÇ ¶¥¿¡ ÀεµÇÏ½Ã°í ±× ¶¥À» ³×°Ô Áֽðŵç

13:11 ‹‹RAB size ve atalariniza ant içerek söz verdigi gibi sizi Kenan topraklarina getirecektir. Orayi size verdigi zaman,

13:12 ³Ê´Â ¹«¸© ÃÊÅ»ý°ú ³×°Ô ÀÖ´Â »ýÃàÀÇ ÃÊÅ»ýÀ» ´Ù ±¸º°ÇÏ¿© ¿©È£¿Í²² µ¹¸®¶ó ¼öÄÆÀº ¿©È£¿ÍÀÇ °ÍÀ̴϶ó

13:12 ilk dogan erkek çocuklarinizin ve hayvanlarinizin hepsini RABbe adayacaksiniz. Çünkü bunlar RABbe aittir.

13:13 ³ª±ÍÀÇ Ã¹ »õ³¢´Â ´Ù ¾î¸° ¾çÀ¸·Î ´ë¼ÓÇÒ °ÍÀÌ¿ä ±×·¸°Ô ¾Æ´ÏÇÏ·Á¸é ±× ¸ñÀ» ²ªÀ» °ÍÀÌ¸ç ³ÊÀÇ ¾Æµé Áß ¸ðµç ÀåÀÚ µÈ ÀÚ´Â ´Ù ´ë¼ÓÇÒÁö´Ï¶ó

13:13 Ilk dogan her sipanin bedelini bir kuzuyla ödeyin. Bedelini ödemezseniz, boynunu kirin. Bütün ilk dogan erkek çocuklarinizin bedelini ödemelisiniz.

13:14 Àå·¡¿¡ ³× ¾ÆµéÀÌ ³×°Ô ¹¯±â¸¦ ÀÌ°ÍÀÌ ¾îÂòÀÌ³Ä ÇÏ°Åµç ³Ê´Â ±×¿¡°Ô À̸£±â¸¦ ¿©È£¿Í²²¼­ ±× ¼ÕÀÇ ±Ç´ÉÀ¸·Î ¿ì¸®¸¦ ¾Ö±Á¿¡¼­ °ð Á¾ÀÌ µÇ¾ú´ø Áý¿¡¼­ ÀεµÇÏ¿© ³»½Ç»õ

13:14 ‹‹Ilerde ogullariniz size, ‹Bunun anlami ne?› diye sorduklarinda, ‹RAB bizi güçlü eliyle Misirdan, köle oldugumuz ülkeden çikardi› diye yanitlarsiniz,

13:15 ±× ¶§¿¡ ¹Ù·Î°¡ °­ÆÚÇÏ¿© ¿ì¸®¸¦ º¸³»Áö ¾Æ´ÏÇϸŠ¿©È£¿Í²²¼­ ¾Ö±Á ³ª¶ó °¡¿îµ¥ óÀ½ ³ºÀº °ÍÀ» »ç¶÷ÀÇ ÀåÀڷκÎÅÍ »ýÃàÀÇ Ã³À½ ³ºÀº °Í±îÁö ´Ù Á×À̽Š°í·Î ÃÊÅ»ýÀÇ ¼öÄÆÀº ´Ù ¿©È£¿Í²² Èñ»ýÀ¸·Î µå¸®°í ¿ì¸® ÀåÀÚ´Â ´Ù ´ë¼ÓÇϳª´Ï

13:15 ‹Firavun bizi salivermemekte diretince, RAB Misirda insanlarin ve hayvanlarin bütün ilk doganlarini öldürdü. Iste bunun için hayvanlarin ilk dogan erkek yavrularini RABbe kurban ediyoruz. Ilk dogan erkek çocuklarimizin bedelini ise bir hayvanla ödüyoruz.›

13:16 ÀÌ°ÍÀ¸·Î ³× ¼ÕÀÇ ±âÈ£¿Í ³× ¹Ì°£ÀÇ Ç¥¸¦ »ïÀ¸¶ó ¿©È£¿Í²²¼­ ±× ¼ÕÀÇ ±Ç´ÉÀ¸·Î ¿ì¸®¸¦ ¾Ö±Á¿¡¼­ ÀεµÇÏ¿© ³»¼ÌÀ½À̴϶ó ÇÒÁö´Ï¶ó

13:16 Bu uygulama elinizde bir belirti ve alninizda bir anma isareti olacak; RABbin bizi Misirdan güçlü eliyle çikardigini animsatacak.››

13:17 ¡Û ¹Ù·Î°¡ ¹é¼ºÀ» º¸³½ ÈÄ¿¡ ºí·¹¼Â »ç¶÷ÀÇ ¶¥ÀÇ ±æÀº °¡±î¿ïÁö¶óµµ Çϳª´ÔÀÌ ±×µéÀ» ±× ±æ·Î ÀεµÇÏÁö ¾Æ´ÏÇϼÌÀ¸´Ï ÀÌ´Â Çϳª´ÔÀÌ ¸»¾¸ÇϽñ⸦ ÀÌ ¹é¼ºÀÌ ÀüÀïÀ» º¸¸é ´µ¿ìÃÄ ¾Ö±ÁÀ¸·Î µ¹¾Æ°¥±î ÇϼÌÀ½À̶ó

13:17 Firavun Israillileri saliverdiginde, Filist yöresi yakin olmasina karsin, Tanri onlari oradan götürmedi. Çünkü, ‹‹Halk savasla karsilasinca, düsüncelerini degistirip Misira geri dönebilir›› diye düsündü.

13:18 ±×·¯¹Ç·Î Çϳª´ÔÀÌ È«ÇØÀÇ ±¤¾ß ±æ·Î µ¹·Á ¹é¼ºÀ» ÀεµÇϽøŠÀ̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀÌ ¾Ö±Á ¶¥¿¡¼­ Ç׿À¸¦ Áö¾î ³ª¿Ã ¶§¿¡

13:18 Halki çöl yolundan Kizildenize dogru dolastirdi. Israilliler Misirdan silahli çikmislardi.

13:19 ¸ð¼¼°¡ ¿ä¼ÁÀÇ ÇØ°ñÀ» ÃëÇÏ¿´À¸´Ï ÀÌ´Â ¿ä¼ÁÀÌ À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀ¸·Î ´Ü´ÜÈ÷ ¸Í¼¼ÄÉ ÇÏ¿© À̸£±â¸¦ Çϳª´ÔÀÌ ÇÊ¿¬ ³ÊÈñ¸¦ ±Ç°íÇϽø®´Ï ³ÊÈñ´Â ³ªÀÇ ÇØ°ñÀ» ¿©±â¼­ °¡Áö°í ³ª°¡¶ó ÇÏ¿´À½À̾ú´õ¶ó

13:19 Musa Yusufun kemiklerini yanina almisti. Çünkü Yusuf Israilin ogullarina, ‹‹Tanri kesinlikle size yardim edecek, kemiklerimi buradan götüreceksiniz›› diye siki siki ant içirmisti.

13:20 ±×µéÀÌ ¼÷°÷¿¡¼­ ¹ßÇàÇÏ¿© ±¤¾ß ³¡ ¿¡´ã¿¡ À帷À» Ä¡´Ï

13:20 Sukkottan ayrilip çöl kenarinda, Etamda konakladilar.

13:21 ¿©È£¿Í²²¼­ ±×µé ¾Õ¿¡ ÇàÇÏ»ç ³·¿¡´Â ±¸¸§ ±âµÕÀ¸·Î ±×µéÀÇ ±æÀ» ÀεµÇÏ½Ã°í ¹ã¿¡´Â ºÒ ±âµÕÀ¸·Î ±×µé¿¡°Ô ºñÃë»ç Á־߷ΠÁøÇàÇÏ°Ô ÇϽôÏ

13:21 Gece gündüz ilerlemeleri için, RAB gündüzün bir bulut sütunu içinde yol göstererek, geceleyin bir ates sütunu içinde isik vererek onlara öncülük ediyordu.

13:22 ³·¿¡´Â ±¸¸§ ±âµÕ, ¹ã¿¡´Â ºÒ ±âµÕÀÌ ¹é¼º ¾Õ¿¡¼­ ¶°³ªÁö ¾Æ´ÏÇϴ϶ó

13:22 Gündüz bulut sütunu, gece ates sütunu halkin önünden eksik olmadi.

 Ãâ¾Ö±Á±â 14Àå / Misir'dan Cikis

14:1 ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô ÀÏ·¯ °¡¶ó»ç´ë

14:2 À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀ» ¸íÇÏ¿© µ¹Ãļ­ ¹Ù´Ù¿Í ¹Íµ¹ »çÀÌÀÇ ºñÇÏÈ÷·Ô ¾Õ °ð ¹Ù¾Ë½ºº» ¸ÂÀºÆí ¹Ù´Ù°¡¿¡ À帷À» Ä¡°Ô Ç϶ó

14:1 RAB Musaya, ‹‹Israillilere söyle, dönsünler›› dedi, ‹‹Pi- Hahirot yakinlarinda, Migdol ile deniz arasinda, Baal-Sefonun karsisinda deniz kiyisinda konaklasinlar.

14:3 ¹Ù·Î°¡ À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼Õ¿¡ ´ëÇÏ¿© ¸»Çϱ⸦ ±×µéÀÌ ±× ¶¥¿¡¼­ ¾ÆµæÇÏ¿© ±¤¾ß¿¡ °¤Èù ¹Ù µÇ¾ú´Ù ÇÒÁö¶ó

14:3 Firavun söyle düsünecek: ‹Israilliler ülkede saskin saskin dolasiyorlardir, çöl onlari kusatmistir.›

14:4 ³»°¡ ¹Ù·ÎÀÇ ¸¶À½À» °­ÆÚÄÉ ÇÑÁï ¹Ù·Î°¡ ±×µéÀÇ µÚ¸¦ µû¸£¸®´Ï ³»°¡ ±×¿Í ±× ¿Â ±º´ë¸¦ ÀÎÇÏ¿© ¿µ±¤À» ¾ò¾î ¾Ö±Á »ç¶÷À¸·Î ³ª¸¦ ¿©È£¿ÍÀÎ ÁÙ ¾Ë°Ô Çϸ®¶ó ÇϽøŠ¹«¸®°¡ ±×´ë·Î ÇàÇϴ϶ó

14:4 Firavunu inatçi yapacagim. Onlarin pesine düsecek. Böylece firavunla ordusunu yenerek yücelik kazanacagim. Misirlilar bilecek ki, ben RABbim.›› Israilliler söyleneni yaptilar.

14:5 ȤÀÌ ¹é¼ºÀÇ µµ¸ÁÇÑ °ÍÀ» ¾Ö±Á ¿Õ¿¡°Ô °íÇϸŠ¹Ù·Î¿Í ±× ½ÅÇϵéÀÌ ¹é¼º¿¡ ´ëÇÏ¿© ¸¶À½ÀÌ º¯ÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ¿ì¸®°¡ ¾îÂî ÀÌ°°ÀÌ ÇÏ¿© À̽º¶ó¿¤À» ¿ì¸®¸¦ ¼¶±è¿¡¼­ ³õ¾Æ º¸³»¾ú´Â°í ÇÏ°í

14:5 Halkin kaçtigi Misir Firavununa bildirilince, firavunla görevlileri onlara iliskin düsüncelerini degistirdiler: ‹‹Biz ne yaptik?›› dediler, ‹‹Israillileri salivermekle kölelerimizi kaybetmis olduk!››

14:6 ¹Ù·Î°¡ °ð ±× º´°Å¸¦ °®Ãß°í ±× ¹é¼ºÀ» µ¥¸®°í °¥»õ

14:6 Firavun savas arabasini hazirlatti, ordusunu yanina aldi.

14:7 Ưº° º´°Å À°¹é ½Â°ú ¾Ö±ÁÀÇ ¸ðµç º´°Å¸¦ ¹ßÇÏ´Ï Àå°üµéÀÌ ´Ù °Å´À·È´õ¶ó

14:7 Seçme alti yüz savas arabasinin yanisira, Misirin bütün savas arabalarini sorumlu sürücüleriyle birlikte yanina aldi.

14:8 ¿©È£¿Í²²¼­ ¾Ö±Á ¿Õ ¹Ù·ÎÀÇ ¸¶À½À» °­ÆÚÄÉ ÇϼÌÀ¸¹Ç·Î ±×°¡ À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀÇ µÚ¸¦ µû¸£´Ï À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀÌ ´ã´ëÈ÷ ³ª°¬À½À̶ó

14:8 RAB Misir Firavununu inatçi yapti. Firavun zafer havasi içinde ilerleyen Israillilerin pesine düstü.

14:9 ¾Ö±Á »ç¶÷µé°ú ¹Ù·ÎÀÇ ¸»µé º´°Åµé°ú ±× ¸¶º´°ú ±× ±º´ë°¡ ±×µéÀÇ µÚ¸¦ µû¶ó ¹Ù¾Ë½ºº» ¸ÂÀºÆí ºñÇÏÈ÷·Ô °ç Çغ¯ ±× À帷 Ä£ µ¥ ¹ÌÄ¡´Ï¶ó

14:9 Misirlilar firavunun bütün atlari, savas arabalari, atlilari, askerleriyle onlarin ardina düstüler ve deniz kiyisinda, Pi-Hahirot yakinlarinda, Baal-Sefonun karsisinda konaklarken onlara yetistiler.

14:10 ¡Û ¹Ù·Î°¡ °¡±î¿Í ¿Ã ¶§¿¡ À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀÌ ´«À» µé¾î º»Áï ¾Ö±Á »ç¶÷µéÀÌ Àڱ⠵ڿ¡ ¹ÌÄ£Áö¶ó À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀÌ ½ÉÈ÷ µÎ·Á¿öÇÏ¿© ¿©È£¿Í²² ºÎ¸£Â¢°í

14:10 Firavun yaklasirken, Israilliler Misirlilarin arkalarindan geldigini görünce dehsete kapilarak RABbe feryat ettiler.

14:11 ±×µéÀÌ ¶Ç ¸ð¼¼¿¡°Ô À̸£µÇ ¾Ö±Á¿¡ ¸ÅÀåÁö°¡ ¾øÀ¸¹Ç·Î ´ç½ÅÀÌ ¿ì¸®¸¦ À̲ø¾î ³»¾î ÀÌ ±¤¾ß¿¡¼­ Á×°Ô ÇÏ´À´¢ ¾îÂîÇÏ¿© ´ç½ÅÀÌ ¿ì¸®¸¦ ¾Ö±Á¿¡¼­ À̲ø¾î ³»¾î ÀÌ°°ÀÌ ¿ì¸®¿¡°Ô ÇÏ´À´¢

14:11 Musaya, ‹‹Misirda mezar mi yoktu da bizi çöle ölmeye getirdin?›› dediler, ‹‹Bak, Misirdan çikarmakla bize ne yaptin!

14:12 ¿ì¸®°¡ ¾Ö±Á¿¡¼­ ´ç½Å¿¡°Ô °íÇÑ ¸»ÀÌ ÀÌ°ÍÀÌ ¾Æ´Ï´¢ À̸£±â¸¦ ¿ì¸®¸¦ ¹ö·ÁµÎ¶ó ¿ì¸®°¡ ¾Ö±Á »ç¶÷À» ¼¶±æ °ÍÀ̶ó ÇÏÁö ¾Æ´ÏÇÏ´õ´¢ ¾Ö±Á »ç¶÷À» ¼¶±â´Â °ÍÀÌ ±¤¾ß¿¡¼­ Á×´Â °Íº¸´Ù ³´°Ú³ë¶ó

14:12 Misirdayken sana, ‹Birak bizi, Misirlilara kulluk edelim› demedik mi? Çölde ölmektense Misirlilara kulluk etsek bizim için daha iyi olurdu.››

14:13 ¸ð¼¼°¡ ¹é¼º¿¡°Ô À̸£µÇ ³ÊÈñ´Â µÎ·Á¿ö ¸»°í °¡¸¸È÷ ¼­¼­ ¿©È£¿Í²²¼­ ¿À´Ã³¯ ³ÊÈñ¸¦ À§ÇÏ¿© ÇàÇϽô ±¸¿øÀ» º¸¶ó ³ÊÈñ°¡ ¿À´Ã º» ¾Ö±Á »ç¶÷À» ¶Ç ´Ù½Ã´Â ¿µ¿øÈ÷ º¸Áö ¸øÇϸ®¶ó

14:13 Musa, ‹‹Korkmayin!›› dedi, ‹‹Yerinizde durup bekleyin, RAB bugün sizi nasil kurtaracak görün. Bugün gördügünüz Misirlilari bir daha hiç görmeyeceksiniz.

14:14 ¿©È£¿Í²²¼­ ³ÊÈñ¸¦ À§ÇÏ¿© ½Î¿ì½Ã¸®´Ï ³ÊÈñ´Â °¡¸¸È÷ ÀÖÀ»Áö´Ï¶ó

14:14 RAB sizin için savasacak, siz sakin olun yeter.››

14:15 ¡Û ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ³Ê´Â ¾îÂîÇÏ¿© ³»°Ô ºÎ¸£Â¢´À´¢ À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀ» ¸íÇÏ¿© ¾ÕÀ¸·Î ³ª°¡°Ô ÇÏ°í

14:15 RAB Musaya, ‹‹Niçin bana feryat ediyorsun?›› dedi, ‹‹Israillilere söyle, ilerlesinler.

14:16 ÁöÆÎÀ̸¦ µé°í ¼ÕÀ» ¹Ù´Ù À§·Î ³»¹Ð¾î ±×°ÍÀ¸·Î °¥¶óÁö°Ô Ç϶ó À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀÌ ¹Ù´Ù °¡¿îµ¥ À°Áö·Î ÇàÇϸ®¶ó

14:16 Sen degnegini kaldir, elini denizin üzerine uzat. Sular yarilacak ve Israilliler kuru toprak üzerinde yürüyerek denizi geçecekler.

14:17 ³»°¡ ¾Ö±Á »ç¶÷µéÀÇ ¸¶À½À» °­ÆÚÄÉ ÇÒ °ÍÀÎÁï ±×µéÀÌ ±× µÚ¸¦ µû¶ó µé¾î°¥ °ÍÀÌ¶ó ³»°¡ ¹Ù·Î¿Í ±× ¸ðµç ±º´ë¿Í ±× º´°Å¿Í ¸¶º´À» ÀÎÇÏ¿© ¿µ±¤À» ¾òÀ¸¸®´Ï

14:17 Ben Misirlilari inatçi yapacagim ki, artlarina düssünler. Firavunu, bütün ordusunu, savas arabalarini, atlilarini yenerek yücelik kazanacagim.

14:18 ³»°¡ ¹Ù·Î¿Í ±× º´°Å¿Í ¸¶º´À¸·Î ÀÎÇÏ¿© ¿µ±¤À» ¾òÀ» ¶§¿¡¾ß ¾Ö±Á »ç¶÷µéÀÌ ³ª¸¦ ¿©È£¿ÍÀÎ ÁÙ ¾Ë¸®¶ó ÇϽôõ´Ï

14:18 Firavun, savas arabalari ve atlilarindan ötürü yücelik kazandigim zaman, Misirlilar bilecek ki, ben RABbim.››

14:19 À̽º¶ó¿¤ Áø ¾Õ¿¡ ÇàÇÏ´ø Çϳª´ÔÀÇ »çÀÚ°¡ ¿Å°Ü ±× µÚ·Î ÇàÇϸŠ±¸¸§ ±âµÕµµ ¾Õ¿¡¼­ ±× µÚ·Î ¿Å°Ü

14:20 ¾Ö±Á Áø°ú À̽º¶ó¿¤ Áø »çÀÌ¿¡ À̸£·¯ ¼­´Ï Àú ÆíÀº ±¸¸§°ú Èæ¾ÏÀÌ ÀÖ°í ÀÌ ÆíÀº ¹ãÀÌ ±¤¸íÇϹǷΠ¹ã»õµµ·Ï Àú ÆíÀÌ ÀÌ Æí¿¡ °¡±îÀÌ ¸øÇÏ¿´´õ¶ó

14:19 Israil ordusunun önünde yürüyen Tanrinin melegi yerini degistirip arkaya geçti. Önlerindeki bulut sütunu da yerini degistirip arkalarina, Misir ve Israil ordularinin arasina geldi. Gece boyunca bulut bir yani karartiyor, öbür yani aydinlatiyordu. Bu yüzden, bütün gece iki taraf birbirine yaklasamadi.

14:21 ¡Û ¸ð¼¼°¡ ¹Ù´Ù À§·Î ¼ÕÀ» ³»¾î¹Î´ë ¿©È£¿Í²²¼­ Å« µ¿Ç³À¸·Î ¹ã»õµµ·Ï ¹Ù´å¹°À» ¹°·¯°¡°Ô ÇÏ½Ã´Ï ¹°ÀÌ °¥¶óÁ® ¹Ù´Ù°¡ ¸¶¸¥ ¶¥ÀÌ µÈÁö¶ó

14:21 Musa elini denizin üzerine uzatti. RAB bütün gece güçlü dogu rüzgariyla sulari geri itti, denizi karaya çevirdi. Sular ikiye bölündü,

14:22 À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀÌ ¹Ù´Ù °¡¿îµ¥ À°Áö·Î ÇàÇÏ°í ¹°Àº ±×µéÀÇ Á¿쿡 º®ÀÌ µÇ´Ï

14:22 Israilliler kuru toprak üzerinde yürüyerek denizi geçtiler. Sular saglarinda, sollarinda onlara duvar olusturdu.

14:23 ¾Ö±Á »ç¶÷µé°ú ¹Ù·ÎÀÇ ¸»µé, º´°Åµé°ú ±× ¸¶º´µéÀÌ ´Ù ±× µÚ¸¦ ÂÑ¾Æ ¹Ù´Ù °¡¿îµ¥·Î µé¾î¿À´ÂÁö¶ó

14:23 Misirlilar artlarindan geliyordu. Firavunun bütün atlari, savas arabalari, atlilari denizde onlari izliyordu.

14:24 »õº®¿¡ ¿©È£¿Í²²¼­ ºÒ ±¸¸§ ±âµÕ °¡¿îµ¥¼­ ¾Ö±Á ±º´ë¸¦ º¸½Ã°í ±× ±º´ë¸¦ ¾îÁö·´°Ô ÇϽøç

14:24 Sabah nöbetinde RAB ates ve bulut sütunundan Misir ordusuna bakti ve onlari saskina çevirdi.

14:25 ±× º´°Å ¹ÙÄû¸¦ ¹þ°Ü¼­ ´Þ¸®±â¿¡ ±Ø³­ÇÏ°Ô ÇÏ½Ã´Ï ¾Ö±Á »ç¶÷µéÀÌ °¡·ÎµÇ À̽º¶ó¿¤ ¾Õ¿¡¼­ ¿ì¸®°¡ µµ¸ÁÇÏÀÚ ¿©È£¿Í°¡ ±×µéÀ» À§ÇÏ¿© ½Î¿ö ¾Ö±Á »ç¶÷µéÀ» Ä¡´Âµµ´Ù

14:25 Arabalarinin tekerleklerini çikardi; öyle ki, arabalarini zorlukla sürdüler. Misirlilar, ‹‹Israillilerden kaçalim!›› dediler, ‹‹Çünkü RAB onlar için bizimle savasiyor.›› ‹‹Çamura saplanmasini sagladi›› anlamina da gelebilir.

14:26 ¡Û ¿©È£¿Í²²¼­ ¸ð¼¼¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ³× ¼ÕÀ» ¹Ù´Ù À§·Î ³»¾î¹Ð¾î ¹°ÀÌ ¾Ö±Á »ç¶÷µé°ú ±× º´°Åµé°ú ¸¶º´µé À§¿¡ ´Ù½Ã È帣°Ô Ç϶ó ÇϽôÏ

14:26 RAB Musaya, ‹‹Elini denizin üzerine uzat›› dedi, ‹‹Sular Misirlilarin, savas arabalarinin, atlilarinin üzerine dönsün.››

14:27 ¸ð¼¼°¡ °ð ¼ÕÀ» ¹Ù´Ù À§·Î ³»¾î¹Ð¸Å »õº®¿¡ ¹ÌÃÄ ¹Ù´ÙÀÇ ±× ¼¼·ÂÀÌ È¸º¹µÈÁö¶ó ¾Ö±Á »ç¶÷µéÀÌ ¹°À» °Å½º·Á µµ¸ÁÇϳª ¿©È£¿Í²²¼­ ¾Ö±Á »ç¶÷µéÀ» ¹Ù´Ù °¡¿îµ¥ ¾þÀ¸½Ã´Ï

14:27 Musa elini denizin üzerine uzatti. Sabaha karsi deniz olagan haline döndü. Misirlilar sulardan kaçarken RAB onlari denizin ortasinda silkip atti.

14:28 ¹°ÀÌ ´Ù½Ã Èê·¯ º´°Åµé°ú ±âº´µéÀ» µ¤µÇ ±×µéÀÇ µÚ¸¦ ÂÑ¾Æ ¹Ù´Ù¿¡ µé¾î°£ ¹Ù·ÎÀÇ ±º´ë¸¦ ´Ù µ¤°í Çϳªµµ ³²±âÁö ¾Æ´ÏÇÏ¿´´õ¶ó

14:28 Geri dönen sular savas arabalarini, atlilari, Israillilerin pesinden denize dalan firavunun bütün ordusunu yuttu. Onlardan bir kisi bile sag kalmadi.

14:29 ±×·¯³ª À̽º¶ó¿¤ ÀÚ¼ÕÀº ¹Ù´Ù °¡¿îµ¥ À°Áö·Î ÇàÇÏ¿´°í ¹°ÀÌ Á¿쿡 º®ÀÌ µÇ¾ú¾ú´õ¶ó

14:29 Ama Israilliler denizi kuru toprakta yürüyerek geçmislerdi. Sular saglarinda, sollarinda onlara duvar olusturmustu.

14:30 ±× ³¯¿¡ ¿©È£¿Í²²¼­ ÀÌ°°ÀÌ À̽º¶ó¿¤À» ¾Ö±Á »ç¶÷ÀÇ ¼Õ¿¡¼­ ±¸¿øÇϽøŠÀ̽º¶ó¿¤ÀÌ ¹Ù´å°¡ÀÇ ¾Ö±Á »ç¶÷ÀÇ ½Ãü¸¦ º¸¾Ò´õ¶ó

14:30 RAB o gün Israillileri Misirlilarin elinden kurtardi. Israilliler deniz kiyisinda Misirlilarin ölülerini gördüler.

14:31 À̽º¶ó¿¤ÀÌ ¿©È£¿Í²²¼­ ¾Ö±Á »ç¶÷µé¿¡°Ô º£Çª½Å Å« ÀÏÀ» º¸¾ÒÀ¸¹Ç·Î ¹é¼ºÀÌ ¿©È£¿Í¸¦ °æ¿ÜÇÏ¸ç ¿©È£¿Í¿Í ±× Á¾ ¸ð¼¼¸¦ ¹Ï¾ú´õ¶ó

14:31 RAB'bin Misirlilar'a gösterdigi büyük gücü gören Israil halki RAB'den korkup O'na ve kulu Musa'ya güvendi.