¼º°æÀü¼­ °³¿ªÇѱÛÆÇ 1956³â
Türkçe Incil
Bölüm  9  10  11  12  13  14  15  16

 ´©°¡º¹À½ 9Àå / Luka

9:1 ¿¹¼ö²²¼­ ¿­ µÎ Á¦ÀÚ¸¦ ºÒ·¯ ¸ðÀ¸»ç ¸ðµç ±Í½ÅÀ» Á¦¾îÇÏ¸ç º´À» °íÄ¡´Â ´É·Â°ú ±Ç¼¼¸¦ Áֽðí

9:1 Isa, Onikileri yanina çagirip onlara bütün cinler üzerinde ve hastaliklari iyilestirmek için güç ve yetki verdi.

9:2 Çϳª´ÔÀÇ ³ª¶ó¸¦ ÀüÆÄÇÏ¸ç ¾Î´Â ÀÚ¸¦ °íÄ¡°Ô ÇÏ·Á°í ³»¾î º¸³»½Ã¸ç

9:2 Sonra onlari Tanrinin Egemenligini duyurmaya ve hastalara sifa vermeye gönderdi.

9:3 À̸£½ÃµÇ ¿©ÇàÀ» À§ÇÏ¿© ¾Æ¹« °Íµµ °¡ÁöÁö ¸»¶ó ÁöÆÎÀ̳ª ÁָӴϳª ¾ç½ÄÀ̳ª µ·À̳ª µÎ ¹ú ¿ÊÀ» °¡ÁöÁö ¸»¸ç

9:3 Onlara söyle dedi: ‹‹Yolculuk için yaniniza hiçbir sey almayin: Ne degnek, ne torba, ne ekmek, ne para, ne de yedek mintan.

9:4 ¾î´À Áý¿¡ µé¾î°¡µçÁö °Å±â¼­ À¯ÇÏ´Ù°¡ °Å±â¼­ ¶°³ª¶ó

9:4 Hangi eve girerseniz, kentten ayrilincaya dek orada kalin.

9:5 ´©±¸µçÁö ³ÊÈñ¸¦ ¿µÁ¢Áö ¾Æ´ÏÇÏ°Åµç ±× ¼º¿¡¼­ ¶°³¯ ¶§¿¡ ³ÊÈñ ¹ß¿¡¼­ ¸ÕÁö¸¦ ¶³¾î ¹ö·Á ÀúÈñ¿¡°Ô Áõ°Å¸¦ »ïÀ¸¶ó ÇϽôÏ

9:5 Sizi kabul etmeyenlere gelince, kentten ayrilirken onlara uyari olsun diye ayaklarinizin tozunu silkin.››

9:6 Á¦ÀÚµéÀÌ ³ª°¡ °¢ ÃÌ¿¡ µÎ·ç ÇàÇÏ¿© óó¿¡ º¹À½À» ÀüÇÏ¸ç º´À» °íÄ¡´õ¶ó

9:6 Onlar da yola çiktilar, her yerde Müjdeyi yayarak ve hastalari iyilestirerek köy köy dolastilar.

9:7 ¡Û ºÐºÀ ¿Õ Çì·ÔÀÌ ÀÌ ¸ðµç ÀÏÀ» µè°í ½ÉÈ÷ ´çȲÇÏ¿© ÇÏ´Ï À̴ ȤÀº ¿äÇÑÀÌ Á×Àº ÀÚ °¡¿îµ¥¼­ »ì¾Æ³µ´Ù°íµµ Çϸç

9:8 ȤÀº ¿¤¸®¾ß°¡ ³ªÅ¸³µ´Ù°íµµ Çϸç ȤÀº ¿¾ ¼±ÁöÀÚ Çϳª°¡ ´Ù½Ã »ì¾Æ³µ´Ù°íµµ ÇÔÀ̶ó

9:7 Bölgenin krali Hirodes bütün bu olanlari duyunca saskina döndü. Çünkü bazilari Yahyanin ölümden dirildigini, bazilari Ilyasin göründügünü, baskalari ise eski peygamberlerden birinin dirildigini söylüyordu.

9:9 Çì·ÔÀÌ °¡·ÎµÇ ¿äÇÑÀº ³»°¡ ¸ñÀ» º£¾ú°Å´Ã ÀÌÁ¦ ÀÌ·± ÀÏÀÌ µé¸®´Ï ÀÌ »ç¶÷ÀÌ ´©±º°í Çϸç Àú¸¦ º¸°íÀÚ ÇÏ´õ¶ó

9:9 Hirodes, ‹‹Yahyanin basini ben kestirdim. Simdi hakkinda böyle haberler duydugum bu adam kim?›› diyor ve Isayi görmenin bir yolunu ariyordu.

9:10 ¡Û »çµµµéÀÌ µ¹¾Æ¿Í ÀÚ±âµéÀÇ ¸ðµç ÇàÇÑ °ÍÀ» ¿¹¼ö²² °íÇÑ´ë µ¥¸®½Ã°í µû·Î ºª»õ´Ù¶ó´Â °íÀ»·Î ¶°³ª °¡¼ÌÀ¸³ª

9:10 Elçiler geri dönünce, yaptiklari her seyi Isaya anlattilar. Sonra Isa yalnizca onlari yanina alip Beytsayda denilen bir kente çekildi.

9:11 ¹«¸®°¡ ¾Ë°í µû¶ó¿Ô°Å´Ã ¿¹¼ö²²¼­ ÀúÈñ¸¦ ¿µÁ¢ÇÏ»ç Çϳª´Ô ³ª¶óÀÇ ÀÏÀ» À̾߱âÇÏ½Ã¸ç º´ °íÄ¥ ÀÚµéÀº °íÄ¡½Ã´õ¶ó

9:11 Bunu ögrenen halk Onun ardindan gitti. Isa onlari ilgiyle karsiladi, kendilerine Tanrinin Egemenliginden söz etti ve sifaya ihtiyaci olanlari iyilestirdi.

9:12 ³¯ÀÌ Àú¹°¾î°¡¸Å ¿­ µÎ »çµµ°¡ ³ª¾Æ¿Í ¿©Â¥¿ÀµÇ ¹«¸®¸¦ º¸³»¾î µÎ·ç ¸¶À»°ú ÃÌÀ¸·Î °¡¼­ À¯ÇÏ¸ç ¸ÔÀ» °ÍÀ» ¾ò°Ô ÇϼҼ­ ¿ì¸® ÀÖ´Â ¿©±â°¡ ºó µéÀÌ´ÏÀÌ´Ù

9:12 Günbatimina dogru Onikiler gelip Ona, ‹‹Halki saliver de çevredeki köylere ve çiftliklere gidip kendilerine barinak ve yiyecek bulsunlar. Çünkü issiz bir yerdeyiz›› dediler.

9:13 ¿¹¼ö²²¼­ À̸£½ÃµÇ ³ÊÈñ°¡ ¸ÔÀ» °ÍÀ» ÁÖ¾î¶ó ÇÏ½Ã´Ï ¿©Â¥¿ÀµÇ ¿ì¸®¿¡°Ô ¶± ´Ù¼¸ °³¿Í ¹°°í±â µÎ ¸¶¸® ¹Û¿¡ ¾øÀ¸´Ï ÀÌ ¸ðµç »ç¶÷À» À§ÇÏ¿© ¸ÔÀ» °ÍÀ» »çÁö ¾Æ´ÏÇÏ°í´Â ÇÒ ¼ö ¾ø»ð³ªÀÌ´Ù ÇÏ¿´À¸´Ï

9:13 Isa, ‹‹Onlara siz yiyecek verin›› dedi. ‹‹Bes ekmekle iki baliktan baska bir seyimiz yok›› dediler. ‹‹Yoksa bunca halk için yiyecek almaya biz mi gidelim?››

9:14 ÀÌ´Â ³²ÀÚ°¡ ÇÑ ¿Àõ ¸í µÊÀÌ·¯¶ó Á¦Àڵ鿡°Ô À̸£½ÃµÇ ¶¼¸¦ Áö¾î ÇÑ ¿À½Ê ¸í¾¿ ¾ÉÈ÷¶ó ÇϽôÏ

9:14 Orada yaklasik bes bin erkek vardi. Isa ögrencilerine, ‹‹Halki yaklasik elliser kisilik kümeler halinde yere oturtun›› dedi.

9:15 Á¦ÀÚµéÀÌ ÀÌ·¸°Ô ÇÏ¿© ´Ù ¾ÉÈù ÈÄ

9:15 Ögrenciler öyle yapip herkesi yere oturttular.

9:16 ¿¹¼ö²²¼­ ¶± ´Ù¼¸ °³¿Í ¹°°í±â µÎ ¸¶¸®¸¦ °¡Áö»ç ÇÏ´ÃÀ» ¿ì·¯·¯ Ãà»çÇÏ½Ã°í ¶¼¾î Á¦Àڵ鿡°Ô ÁÖ¾î ¹«¸® ¾Õ¿¡ ³õ°Ô ÇϽôÏ

9:16 Isa, bes ekmekle iki baligi aldi, gözlerini göge kaldirarak sükretti; sonra bunlari böldü ve halka dagitmalari için ögrencilerine verdi.

9:17 ¸Ô°í ´Ù ¹èºÒ·¶´õ¶ó ±× ³²Àº Á¶°¢ ¿­ µÎ ¹Ù±¸´Ï¸¦ °ÅµÎ´Ï¶ó

9:17 Herkes yiyip doydu. Artakalan parçalardan on iki sepet dolusu toplandi.

9:18 ¡Û ¿¹¼ö²²¼­ µû·Î ±âµµÇÏ½Ç ¶§¿¡ Á¦ÀÚµéÀÌ ÁÖ¿Í ÇÔ²² ÀÖ´õ´Ï ¹°¾î °¡¶ó»ç´ë ¹«¸®°¡ ³ª¸¦ ´©±¸¶ó°í ÇÏ´À³Ä

9:18 Bir gün Isa tek basina dua ediyordu, ögrencileri de yanindaydi. Isa onlara, ‹‹Halk benim kim oldugumu söylüyor?›› diye sordu.

9:19 ´ë´äÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ¼¼·Ê ¿äÇÑÀ̶ó ÇÏ°í ´õ·¯´Â ¿¤¸®¾ß¶ó ´õ·¯´Â ¿¾ ¼±ÁöÀÚ ÁßÀÇ Çϳª°¡ »ì¾Æ³µ´Ù ÇϳªÀÌ´Ù

9:19 Söyle yanitladilar: ‹‹Vaftizci Yahya diyorlar. Ama kimi Ilyas, kimi de eski peygamberlerden biri dirilmis, diyor.››

9:20 ¿¹¼ö²²¼­ À̸£½ÃµÇ ³ÊÈñ´Â ³ª¸¦ ´©±¸¶ó ÇÏ´À³Ä º£µå·Î°¡ ´ë´äÇÏ¿© °¡·ÎµÇ Çϳª´ÔÀÇ ±×¸®½ºµµ½Ã´ÏÀÌ´Ù ÇÏ´Ï

9:20 Isa onlara, ‹‹Siz ne dersiniz›› dedi, ‹‹Sizce ben kimim?›› Petrus, ‹‹Sen Tanrinin Mesihisin›› yanitini verdi.

9:21 °æ°èÇÏ»ç ÀÌ ¸»À» ¾Æ¹«¿¡°Ôµµ À̸£Áö ¸»¶ó ¸íÇϽðí

9:21 Isa, onlari uyararak bunu hiç kimseye söylememelerini buyurdu.

9:22 °¡¶ó»ç´ë ÀÎÀÚ°¡ ¸¹Àº °í³­À» ¹Þ°í Àå·Îµé°ú ´ëÁ¦»çÀåµé°ú ¼­±â°üµé¿¡°Ô ¹ö¸° ¹Ù µÇ¾î Á×ÀÓÀ» ´çÇÏ°í Á¦ »ï ÀÏ¿¡ »ì¾Æ³ª¾ß Çϸ®¶ó ÇϽðí

9:22 Insanoglunun çok aci çekmesi, ileri gelenler, baskâhinler ve din bilginlerince reddedilmesi, öldürülmesi ve üçüncü gün dirilmesi gerektigini söyledi.

9:23 ¶Ç ¹«¸®¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ¾Æ¹«µçÁö ³ª¸¦ µû¶ó ¿À·Á°Åµç Àڱ⸦ ºÎÀÎÇÏ°í ³¯¸¶´Ù Á¦ ½ÊÀÚ°¡¸¦ Áö°í ³ª¸¦ ÁÀÀ» °ÍÀ̴϶ó

9:23 Sonra hepsine, ‹‹Ardimdan gelmek isteyen kendini inkâr etsin, her gün çarmihini yüklenip beni izlesin›› dedi,

9:24 ´©±¸µçÁö Á¦ ¸ñ¼ûÀ» ±¸¿øÄÚÀÚ Çϸé ÀÒÀ» °ÍÀÌ¿ä ´©±¸µçÁö ³ª¸¦ À§ÇÏ¿© Á¦ ¸ñ¼ûÀ» ÀÒÀ¸¸é ±¸¿øÇϸ®¶ó

9:24 ‹‹Canini kurtarmak isteyen onu yitirecek, canini benim ugruma yitiren ise onu kurtaracaktir.

9:25 »ç¶÷ÀÌ ¸¸ÀÏ ¿Â õÇϸ¦ ¾ò°íµµ Àڱ⸦ ÀÒµçÁö »©¾Ñ±âµçÁö ÇÏ¸é ¹«¾ùÀÌ À¯ÀÍÇϸ®¿ä

9:25 Insan bütün dünyayi kazanip da canini yitirirse, canindan olursa, bunun kendisine ne yarari olur?

9:26 ´©±¸µçÁö ³ª¿Í ³» ¸»À» ºÎ²ô·¯¿öÇϸé ÀÎÀÚµµ ÀÚ±â¿Í ¾Æ¹öÁö¿Í °Å·èÇÑ Ãµ»çµéÀÇ ¿µ±¤À¸·Î ¿Ã ¶§¿¡ ±× »ç¶÷À» ºÎ²ô·¯¿öÇϸ®¶ó

9:26 Kim benden ve benim sözlerimden utanirsa, Insanoglu da kendisinin, Babasinin ve kutsal meleklerin görkemi içinde geldiginde o kisiden utanacaktir.

9:27 ¡Û ³»°¡ ÂüÀ¸·Î ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï ¿©±â ¼¹´Â »ç¶÷ Áß¿¡ Á×±â Àü¿¡ Çϳª´ÔÀÇ ³ª¶ó¸¦ º¼ Àڵ鵵 ÀÖ´À´Ï¶ó

9:27 Size gerçegi söyleyeyim, burada bulunanlar arasinda, Tanrinin Egemenligini görmeden ölümü tatmayacak olanlar var.››

9:28 ¡Û ÀÌ ¸»¾¸À» ÇϽŠÈÄ ÆÈ ÀÏÂë µÇ¾î ¿¹¼ö²²¼­ º£µå·Î¿Í ¿äÇÑ°ú ¾ß°íº¸¸¦ µ¥¸®½Ã°í ±âµµÇϽ÷¯ »ê¿¡ ¿Ã¶ó°¡»ç

9:28 Bu sözleri söyledikten yaklasik sekiz gün sonra Isa, yanina Petrus, Yuhanna ve Yakupu alarak dua etmek üzere daga çikti.

9:29 ±âµµÇÏ½Ç ¶§¿¡ ¿ë¸ð°¡ º¯È­µÇ°í ±× ¿ÊÀÌ Èñ¾îÁ® ±¤Ã¤°¡ ³ª´õ¶ó

9:29 Isa dua ederken yüzünün görünümü degisti, giysileri simsek gibi parildayan bir beyazliga büründü.

9:30 ¹®µæ µÎ »ç¶÷ÀÌ ¿¹¼ö¿Í ÇÔ²² ¸»ÇÏ´Ï ÀÌ´Â ¸ð¼¼¿Í ¿¤¸®¾ß¶ó

9:31 ¿µ±¤ Áß¿¡ ³ªÅ¸³ª¼­ ÀåÂ÷ ¿¹¼ö²²¼­ ¿¹·ç»ì·½¿¡¼­ º°¼¼ÇÏ½Ç °ÍÀ» ¸»¾¸ÇÒ»õ

9:30 O anda görkem içinde beliren iki kisi Isayla konusmaya basladilar. Bunlar Musa ile Ilyasti. Isanin yakinda Yerusalimde gerçeklesecek olan ayrilisini konusuyorlardi.

9:32 º£µå·Î¿Í ¹× ÇÔ²² ÀÖ´Â ÀÚµéÀÌ °ïÇÏ¿© Á¹´Ù°¡ ¾ÆÁÖ ±ú¾î ¿¹¼öÀÇ ¿µ±¤°ú ¹× ÇÔ²² ¼± µÎ »ç¶÷À» º¸´õ´Ï

9:32 Petrus ile yanindakilerin üzerine uyku çökmüstü. Ama uykulari iyice dagilinca Isanin görkemini ve yaninda duran iki kisiyi gördüler.

9:33 µÎ »ç¶÷ÀÌ ¶°³¯ ¶§¿¡ º£µå·Î°¡ ¿¹¼ö²² ¿©Â¥¿ÀµÇ ÁÖ¿© ¿ì¸®°¡ ¿©±â ÀÖ´Â °ÍÀÌ ÁÁ»ç¿À´Ï ¿ì¸®°¡ Ãʸ· ¼ÂÀ» ÁþµÇ Çϳª´Â ÁÖ¸¦ À§ÇÏ¿© Çϳª´Â ¸ð¼¼¸¦ À§ÇÏ¿© Çϳª´Â ¿¤¸®¾ß¸¦ À§ÇÏ¿© ÇÏ»çÀÌ´Ù Ç쵂 ÀÚ±âÀÇ ÇÏ´Â ¸»À» Àڱ⵵ ¾ËÁö ¸øÇÏ´õ¶ó

9:33 Bunlar Isanin yanindan ayrilirken Petrus Isaya, ‹‹Efendimiz›› dedi, ‹‹Burada bulunmamiz ne iyi oldu! Üç çardak kuralim: Biri sana, biri Musaya, biri de Ilyasa.›› Aslinda ne söylediginin farkinda degildi.

9:34 ÀÌ ¸» ÇÒ ÁîÀ½¿¡ ±¸¸§ÀÌ ¿Í¼­ ÀúÈñ¸¦ µ¤´ÂÁö¶ó ±¸¸§ ¼ÓÀ¸·Î µé¾î°¥ ¶§¿¡ ÀúÈñ°¡ ¹«¼­¿öÇÏ´õ´Ï

9:34 Petrus daha bunlari söylerken bir bulut gelip onlara gölge saldi. Bulut onlari sarinca korktular.

9:35 ±¸¸§ ¼Ó¿¡¼­ ¼Ò¸®°¡ ³ª¼­ °¡·ÎµÇ ÀÌ´Â ³ªÀÇ ¾Æµé °ð ÅÃÇÔÀ» ¹ÞÀº ÀÚ´Ï ³ÊÈñ´Â ÀúÀÇ ¸»À» µéÀ¸¶ó ÇÏ°í

9:35 Buluttan gelen bir ses, ‹‹Bu benim Oglumdur, seçilmis Olandir. Onu dinleyin!›› dedi.

9:36 ¼Ò¸®°¡ ±×Ä¡¸Å ¿ÀÁ÷ ¿¹¼ö¸¸ º¸À̽ôõ¶ó Á¦ÀÚµéÀÌ ÀáÀáÇÏ¿© ±× º» °ÍÀ» ¹«¾ùÀ̵çÁö ±×¶§¿¡´Â ¾Æ¹«¿¡°Ôµµ À̸£Áö ¾Æ´ÏÇϴ϶ó

9:36 Ses kesilince Isanin tek basina oldugu görüldü. Ögrenciler bunu gizli tuttular ve o günlerde hiç kimseye gördüklerinden söz etmediler.

9:37 ÀÌƱ³¯ »ê¿¡¼­ ³»·Á¿À½Ã´Ï Å« ¹«¸®°¡ ¸ÂÀ»»õ

9:37 Ertesi gün dagdan indikleri zaman, Isayi büyük bir kalabalik karsiladi.

9:38 ¹«¸® Áß¿¡ ÇÑ »ç¶÷ÀÌ ¼Ò¸® Áú·¯ °¡·ÎµÇ ¼±»ý´Ô ûÄÁ´ë ³» ¾ÆµéÀ» µ¹¾Æº¸¾Æ ÁֿɼҼ­ ÀÌ´Â ³» ¿Ü¾ÆµéÀÌ´ÏÀÌ´Ù

9:38 Kalabaligin içinden bir adam, ‹‹Ögretmenim›› diye seslendi, ‹‹Yalvaririm, oglumu bir gör, o tek çocugumdur.

9:39 ±Í½ÅÀÌ Àú¸¦ Àâ¾Æ Á¹Áö¿¡ ºÎ¸£Â¢°Ô ÇÏ°í °æ·ÃÀ» ÀÏÀ¸ÄÑ °ÅÇ°À» È긮°Ô ÇÏ¸ç ½ÉÈ÷ »óÇÏ°Ô ÇÏ°í¾ß °Ü¿ì ¶°³ª °¡³ªÀÌ´Ù

9:39 Bir ruh onu yakaliyor, o da birdenbire çiglik atiyor. Ruh onu, agzindan köpükler gelene dek siddetle sarsiyor. Bedenini yara bere içinde birakarak güçbela ayriliyor.

9:40 ´ç½ÅÀÇ Á¦Àڵ鿡°Ô ³»¾î ÂÑ¾Æ Áֱ⸦ ±¸ÇÏ¿´À¸³ª ÀúÈñ°¡ ´ÉÈ÷ ¸øÇÏ´õÀÌ´Ù

9:40 Ruhu kovmalari için ögrencilerine yalvardim, ama basaramadilar.››

9:41 ¿¹¼ö²²¼­ ´ë´äÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë ¹ÏÀ½ÀÌ ¾ø°í ÆпªÇÑ ¼¼´ë¿© ³»°¡ ¾ó¸¶³ª ³ÊÈñ¿Í ÇÔ²² ÀÖÀ¸¸ç ³ÊÈñ¸¦ ÂüÀ¸¸®¿ä ³× ¾ÆµéÀ» À̸®·Î µ¥¸®°í ¿À¶ó ÇϽôÏ

9:41 Isa söyle karsilik verdi: ‹‹Ey imansiz ve sapmis kusak! Sizinle daha ne kadar kalip size katlanacagim? Oglunu buraya getir.››

9:42 ¿Ã ¶§¿¡ ±Í½ÅÀÌ °Å²Ù·¯¶ß¸®°í ½ÉÇÑ °æ·ÃÀ» ÀÏÀ¸Å°°Ô ÇÏ´ÂÁö¶ó ¿¹¼ö²²¼­ ´õ·¯¿î ±Í½ÅÀ» ²Ù¢À¸½Ã°í ¾ÆÀ̸¦ ³´°Ô ÇÏ»ç ±× ¾Æºñ¿¡°Ô µµ·Î ÁֽôÏ

9:42 Çocuk daha Isaya yaklasirken cin onu yere vurup siddetle sarsti. Ama Isa kötü ruhu azarladi, çocugu iyilestirerek babasina geri verdi.

9:43 »ç¶÷µéÀÌ ´Ù Çϳª´ÔÀÇ À§¾öÀ» ³î¶ó´Ï¶ó ¡Û ÀúÈñ°¡ ´Ù ±× ÇàÇϽô ¸ðµç ÀÏÀ» ±âÀÌÈ÷ ¿©±æ»õ ¿¹¼ö²²¼­ Á¦Àڵ鿡°Ô À̸£½ÃµÇ

9:44 ÀÌ ¸»À» ³ÊÈñ ±Í¿¡ ´ã¾Æ µÎ¶ó ÀÎÀÚ°¡ ÀåÂ÷ »ç¶÷µéÀÇ ¼Õ¿¡ ³Ñ±â¿ì¸®¶ó ÇϽõÇ

9:43 Herkes Tanrinin büyük gücüne sasip kaldi. Herkes Isanin bütün yaptiklari karsisinda hayret içindeyken, Isa ögrencilerine, ‹‹Su sözlerime iyice kulak verin›› dedi. ‹‹Insanoglu, insanlarin eline teslim edilecek.››

9:45 ÀúÈñ°¡ ÀÌ ¸»¾¸À» ¾ËÁö ¸øÇÏ¿´³ª´Ï ÀÌ´Â ÀúÈñ·Î ±ú´ÝÁö ¸øÇÏ°Ô ¼û±èÀÌ µÇ¾úÀ½À̶ó ¶Ç ÀúÈñ´Â ÀÌ ¸»¾¸À» ¹¯±âµµ µÎ·Á¿öÇÏ´õ¶ó

9:45 Onlar bu sözü anlamadilar. Sözü kavramasinlar diye anlami kendilerinden gizlenmisti. Üstelik Isaya bu sözle ilgili soru sormaktan korkuyorlardi.

9:46 ¡Û Á¦ÀÚ Áß¿¡¼­ ´©°¡ Å©³Ä ÇÏ´Â º¯·ÐÀÌ ÀϾ´Ï

9:46 Ögrenciler, aralarinda kimin en büyük oldugunu tartismaya basladilar.

9:47 ¿¹¼ö²²¼­ ±× ¸¶À½¿¡ º¯·ÐÇÏ´Â °ÍÀ» ¾Æ½Ã°í ¾î¸° ¾ÆÀÌ Çϳª¸¦ µ¥·Á´Ù°¡ Àڱ⠰翡 ¼¼¿ì½Ã°í

9:48 ÀúÈñ¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ´©±¸µçÁö ³» À̸§À¸·Î ÀÌ ¾î¸° ¾ÆÀ̸¦ ¿µÁ¢ÇÏ¸é °ð ³ª¸¦ ¿µÁ¢ÇÔÀÌ¿ä ¶Ç ´©±¸µçÁö ³ª¸¦ ¿µÁ¢ÇÏ¸é °ð ³ª º¸³»½Å À̸¦ ¿µÁ¢ÇÔÀ̶ó ³ÊÈñ ¸ðµç »ç¶÷ Áß¿¡ °¡Àå ÀÛÀº ±×ÀÌ°¡ Å« Àڴ϶ó

9:47 Akillarindan geçeni bilen Isa, küçük bir çocugu tutup yanina çekti ve onlara söyle dedi: ‹‹Bu çocugu benim adim ugruna kabul eden, beni kabul etmis olur. Beni kabul eden de beni göndereni kabul etmis olur. Aranizda en küçük kim ise, iste en büyük odur.››

9:49 ¡Û ¿äÇÑÀÌ ¿©Â¥¿ÀµÇ ÁÖ¿© ¾î¶² »ç¶÷ÀÌ ÁÖÀÇ À̸§À¸·Î ±Í½ÅÀ» ³»¾î ÂÑ´Â °ÍÀ» ¿ì¸®°¡ º¸°í ¿ì¸®¿Í ÇÔ²² µû¸£Áö ¾Æ´ÏÇϹǷΠ±ÝÇÏ¿´³ªÀÌ´Ù

9:49 Yuhanna buna karsilik, ‹‹Efendimiz›› dedi, ‹‹Senin adinla cin kovan birini gördük, ama bizimle birlikte seni izlemedigi için ona engel olmaya çalistik.››

9:50 ¿¹¼ö²²¼­ °¡¶ó»ç´ë ±ÝÇÏÁö ¸»¶ó ³ÊÈñ¸¦ ¹Ý´ëÇÏÁö ¾Ê´Â ÀÚ´Â ³ÊÈñ¸¦ À§ÇÏ´Â Àڴ϶ó ÇϽô϶ó

9:50 Isa, ‹‹Ona engel olmayin!›› dedi. ‹‹Size karsi olmayan, sizden yanadir.››

9:51 ¡Û ¿¹¼ö²²¼­ ½ÂõÇÏ½Ç ±â¾àÀÌ Â÷°¡¸Å ¿¹·ç»ì·½À» ÇâÇÏ¿© ¿Ã¶ó°¡±â·Î ±»°Ô °á½ÉÇϽðí

9:51 Göge alinacagi gün yaklasinca Isa, kararli adimlarla Yerusalime dogru yola çikti.

9:52 »çÀÚµéÀ» ¾Õ¼­ º¸³»½Ã¸Å ÀúÈñ°¡ °¡¼­ ¿¹¼ö¸¦ À§ÇÏ¿© ¿¹ºñÇÏ·Á°í »ç¸¶¸®¾ÆÀÎÀÇ ÇÑ ÃÌ¿¡ µé¾î°¬´õ´Ï

9:52 Kendi önünden haberciler gönderdi. Bunlar, kendisi için hazirlik yapmak üzere gidip Samiriyelilere ait bir köye girdiler.

9:53 ¿¹¼ö²²¼­ ¿¹·ç»ì·½À» ÇâÇÏ¿© °¡½Ã´Â °í·Î ÀúÈñ°¡ ¹Þ¾Æ µéÀÌÁö ¾Æ´ÏÇÏ´ÂÁö¶ó

9:53 Ama Samiriyeliler Isayi kabul etmediler. Çünkü Yerusalime dogru gidiyordu.

9:54 Á¦ÀÚ ¾ß°íº¸¿Í ¿äÇÑÀÌ À̸¦ º¸°í °¡·ÎµÇ ÁÖ¿© ¿ì¸®°¡ ºÒÀ» ¸íÇÏ¿© Çϴ÷ΠÁÀ¾Æ ³»·Á ÀúÈñ¸¦ ¸êÇ϶ó Çϱ⸦ ¿øÇϽóªÀ̱î

9:54 Ögrencilerden Yakupla Yuhanna bunu görünce, ‹‹Rab, bunlari yok etmek için bir buyrukla gökten ates yagdirmamizi ister misin?›› dediler.

9:55 ¿¹¼ö²²¼­ µ¹¾Æº¸½Ã¸ç ²Ù¢À¸½Ã°í

9:55 Ama Isa dönüp onlari azarladi.

9:56 ÇÔ²² ´Ù¸¥ ÃÌÀ¸·Î °¡½Ã´Ï¶ó

9:56 Sonra baska bir köye gittiler.

9:57 ¡Û ±æ °¡½Ç ¶§¿¡ ȤÀÌ ¿©Â¥¿ÀµÇ ¾îµð·Î °¡½ÃµçÁö Àú´Â ÁÀÀ¸¸®ÀÌ´Ù

9:57 Yolda giderlerken bir adam Isaya, ‹‹Nereye gidersen, senin ardindan gelecegim›› dedi.

9:58 ¿¹¼ö²²¼­ °¡¶ó»ç´ë ¿©¿ìµµ ±¼ÀÌ ÀÖ°í °øÁßÀÇ »õµµ ÁýÀÌ ÀÖÀ¸µÇ ÀÎÀÚ´Â ¸Ó¸® µÑ °÷ÀÌ ¾øµµ´Ù ÇϽðí

9:58 Isa ona, ‹‹Tilkilerin ini, kuslarin yuvasi var, ama Insanoglunun basini yaslayacak bir yeri yok›› dedi.

9:59 ¶Ç ´Ù¸¥ »ç¶÷¿¡°Ô ³ª¸¦ ÁÀÀ¸¶ó ÇÏ½Ã´Ï ±×°¡ °¡·ÎµÇ ³ª·Î ¸ÕÀú °¡¼­ ³» ºÎÄ£À» Àå»çÇÏ°Ô Çã¶ôÇϿɼҼ­

9:59 Bir baskasina, ‹‹Ardimdan gel›› dedi. Adam ise, ‹‹Izin ver, önce gidip babami gömeyim›› dedi.

9:60 °¡¶ó»ç´ë Á×Àº ÀÚµé·Î ÀÚ±âÀÇ Á×Àº ÀÚµéÀ» Àå»çÇÏ°Ô ÇÏ°í ³Ê´Â °¡¼­ Çϳª´ÔÀÇ ³ª¶ó¸¦ ÀüÆÄÇ϶ó ÇϽðí

9:60 Isa ona söyle dedi: ‹‹Birak ölüleri, kendi ölülerini kendileri gömsün. Sen gidip Tanrinin Egemenligini duyur.››

9:61 ¶Ç ´Ù¸¥ »ç¶÷ÀÌ °¡·ÎµÇ ÁÖ¿© ³»°¡ ÁÖ¸¦ ÁÀ°Ú³ªÀÌ´Ù¸¶´Â ³ª·Î ¸ÕÀú ³» °¡Á·À» ÀÛº°ÄÉ Çã¶ôÇϼҼ­

9:61 Bir baskasi, ‹‹Ya Rab›› dedi, ‹‹Senin ardindan gelecegim ama, izin ver, önce evimdekilerle vedalasayim.››

9:62 ¿¹¼ö²²¼­ À̸£½ÃµÇ ¼Õ¿¡ Àï±â¸¦ Àâ°í µÚ¸¦ µ¹¾Æº¸´Â ÀÚ´Â Çϳª´ÔÀÇ ³ª¶ó¿¡ ÇÕ´çÄ¡ ¾Æ´ÏÇϴ϶ó ÇϽô϶ó

9:62 Isa ona, ‹‹Sabani tutup da geriye bakan, Tanri'nin Egemenligi'ne layik degildir›› dedi.

 ´©°¡º¹À½ 10Àå / Luka

10:1 ÀÌÈÄ¿¡ ÁÖ²²¼­ ´Þ¸® Ä¥½Ê ÀÎÀ» ¼¼¿ì»ç Ä£È÷ °¡½Ã·Á´Â °¢µ¿ °¢Ã³·Î µÑ¾¿ ¾Õ¼­ º¸³»½Ã¸ç

10:1 Bu olaylardan sonra Rab yetmis kisi daha görevlendirdi. Bunlari ikiser ikiser, kendisinin gidecegi her kente, her yere kendi önünden gönderdi.

10:2 À̸£½ÃµÇ Ãß¼öÇÒ °ÍÀº ¸¹µÇ ÀϱºÀÌ ÀûÀ¸´Ï ±×·¯¹Ç·Î Ãß¼öÇÏ´Â ÁÖÀο¡°Ô ûÇÏ¿© Ãß¼öÇÒ ÀϱºµéÀ» º¸³»¾î ÁÖ¼Ò¼­ Ç϶ó

10:2 Onlara, ‹‹Ürün bol, ama isçi az›› dedi, ‹‹Bu nedenle ürünün sahibi Rabbe yalvarin, ürününü kaldiracak isçiler göndersin.

10:3 °¥Áö¾î´Ù ³»°¡ ³ÊÈñ¸¦ º¸³¿ÀÌ ¾î¸° ¾çÀ» À̸® °¡¿îµ¥·Î º¸³¿°ú °°µµ´Ù

10:3 Haydi gidin! Iste, sizi kuzular gibi kurtlarin arasina gönderiyorum.

10:4 Àü´ë³ª ÁָӴϳª ½ÅÀ» °¡ÁöÁö ¸»¸ç ±æ¿¡¼­ ¾Æ¹«¿¡°Ôµµ ¹®¾ÈÇÏÁö ¸»¸ç

10:4 Yaniniza ne kese, ne torba, ne de çarik alin. Yolda hiç kimseyle selamlasmayin.

10:5 ¾î´À Áý¿¡ µé¾î°¡µçÁö ¸ÕÀú ¸»Ç쵂 ÀÌ ÁýÀÌ Æò¾ÈÇÒÁö¾î´Ù Ç϶ó

10:5 Hangi eve girerseniz, önce, ‹Bu eve esenlik olsun!› deyin.

10:6 ¸¸ÀÏ Æò¾ÈÀ» ¹ÞÀ» »ç¶÷ÀÌ °Å±â ÀÖÀ¸¸é ³ÊÈñ ºó Æò¾ÈÀÌ ±×¿¡°Ô ¸Ó¹° °ÍÀÌ¿ä ±×·¸Áö ¾ÊÀ¸¸é ³ÊÈñ¿¡°Ô·Î µ¹¾Æ¿À¸®¶ó

10:6 Orada esenliksever biri varsa, dilediginiz esenlik onun üzerinde kalacak; yoksa, size dönecektir.

10:7 ±× Áý¿¡ À¯Çϸç ÁÖ´Â °ÍÀ» ¸Ô°í ¸¶½Ã¶ó ÀϱºÀÌ ±× »éÀ» ¾ò´Â °ÍÀÌ ¸¶¶¥Çϴ϶ó ÀÌ Áý¿¡¼­ Àú ÁýÀ¸·Î ¿Å±âÁö ¸»¶ó

10:7 Girdiginiz evde kalin, size ne verirlerse onu yiyip için. Çünkü isçi ücretini hak eder. Evden eve tasinmayin.

10:8 ¾î´À µ¿³×¿¡ µé¾î°¡µçÁö ³ÊÈñ¸¦ ¿µÁ¢ÇÏ°Åµç ³ÊÈñ ¾Õ¿¡ Â÷·Á ³õ´Â °ÍÀ» ¸Ô°í

10:8 ‹‹Bir kente girdiginizde sizi kabul ederlerse, önünüze konulani yiyin.

10:9 °Å±â ÀÖ´Â º´ÀÚµéÀ» °íÄ¡°í ¶Ç ¸»Çϱ⸦ Çϳª´ÔÀÇ ³ª¶ó°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô °¡±îÀÌ ¿Ô´Ù Ç϶ó

10:9 Orada bulunan hastalari iyilestirin ve kendilerine, ‹Tanrinin Egemenligi size yaklasti› deyin.

10:10 ¾î´À µ¿³×¿¡ µé¾î°¡µçÁö ³ÊÈñ¸¦ ¿µÁ¢Áö ¾Æ´ÏÇÏ°Åµç ±× °Å¸®·Î ³ª¿Í¼­ ¸»ÇϵÇ

10:11 ³ÊÈñ µ¿³×¿¡¼­ ¿ì¸® ¹ß¿¡ ¹¯Àº ¸ÕÁöµµ ³ÊÈñ¿¡°Ô ¶³¾î¹ö¸®³ë¶ó ±×·¯³ª Çϳª´ÔÀÇ ³ª¶ó°¡ °¡±îÀÌ ¿Â ÁÙÀ» ¾Ë¶ó Ç϶ó

10:10 Ama bir kente girdiginizde sizi kabul etmezlerse, o kentin caddelerine çikip söyle deyin: ‹Kentinizden ayaklarimizda kalan tozu bile size karsi silkiyoruz. Yine de sunu bilin ki, Tanrinin Egemenligi yaklasti.›

10:12 ³»°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô ¸»Çϳë´Ï Àú ³¯¿¡ ¼Òµ¼ÀÌ ±× µ¿³×º¸´Ù °ßµð±â ½¬¿ì¸®¶ó

10:12 Size sunu söyleyeyim, yargi günü o kentin hali Sodom Kentinin halinden beter olacaktir.

10:13 È­ ÀÖÀ»ÁøÀú °í¶ó½Å¾Æ È­ ÀÖÀ»ÁøÀú ºª»õ´Ù¾ß ³ÊÈñ¿¡°Ô¼­ ÇàÇÑ ¸ðµç ±Ç´ÉÀ» µÎ·Î¿Í ½Ãµ·¿¡¼­ ÇàÇÏ¿´´õ¸é ÀúÈñ°¡ ¹ú½á º£¿ÊÀ» ÀÔ°í Àç¿¡ ¾É¾Æ ȸ°³ÇÏ¿´À¸¸®¶ó

10:13 ‹‹Vay haline, ey Horazin! Vay haline, ey Beytsayda! Sizlerde yapilan mucizeler Sur ve Saydada yapilmis olsaydi, çoktan çul kusanip kül içinde oturarak tövbe etmis olurlardi.

10:14 ½ÉÆÇ ¶§¿¡ µÎ·Î¿Í ½Ãµ·ÀÌ ³ÊÈñº¸´Ù °ßµð±â ½¬¿ì¸®¶ó

10:14 Ama yargi günü sizin haliniz Sur ve Saydanin halinden beter olacaktir.

10:15 °¡¹ö³ª¿ò¾Æ ³×°¡ Çϴÿ¡±îÁö ³ô¾ÆÁö°Ú´À³Ä À½ºÎ¿¡±îÁö ³·¾ÆÁö¸®¶ó

10:15 Ya sen, ey Kefarnahum, göge mi çikarilacaksin? Hayir, ölüler diyarina indirileceksin!

10:16 ³ÊÈñ ¸»À» µè´Â ÀÚ´Â °ð ³» ¸»À» µè´Â °ÍÀÌ¿ä ³ÊÈñ¸¦ Àú¹ö¸®´Â ÀÚ´Â °ð ³ª¸¦ Àú¹ö¸®´Â °ÍÀÌ¿ä ³ª¸¦ Àú¹ö¸®´Â ÀÚ´Â ³ª º¸³»½Å À̸¦ Àú¹ö¸®´Â °ÍÀ̶ó ÇϽô϶ó

10:16 ‹‹Sizi dinleyen beni dinlemis olur, sizi reddeden beni reddetmis olur. Beni reddeden de beni göndereni reddetmis olur.››

10:17 ¡Û Ä¥½Ê ÀÎÀÌ ±â»µ µ¹¾Æ¿Í °¡·ÎµÇ ÁÖ¿© ÁÖÀÇ À̸§À¸·Î ±Í½Åµéµµ ¿ì¸®¿¡°Ô Ç׺¹ÇÏ´õÀÌ´Ù

10:17 Yetmisler sevinç içinde döndüler. ‹‹Ya Rab›› dediler, ‹‹Senin adini andigimizda cinler bile bize boyun egiyor.››

10:18 ¿¹¼ö²²¼­ À̸£½ÃµÇ »ç´ÜÀÌ Çϴ÷μ­ ¹ø°³ °°ÀÌ ¶³¾îÁö´Â °ÍÀ» ³»°¡ º¸¾Ò³ë¶ó

10:18 Isa onlara söyle dedi: ‹‹Seytanin gökten yildirim gibi düstügünü gördüm.

10:19 ³»°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô ¹ì°ú Àü°¥À» ¹âÀ¸¸ç ¿ø¼öÀÇ ¸ðµç ´É·ÂÀ» Á¦¾îÇÒ ±Ç¼¼¸¦ ÁÖ¾úÀ¸´Ï ³ÊÈñ¸¦ ÇØÇÒ ÀÚ°¡ °á´ÜÄÚ ¾øÀ¸¸®¶ó

10:19 Ben size, yilanlari ve akrepleri ayak altinda ezmek ve düsmanin bütün gücünü alt etmek için yetki verdim. Hiçbir sey size zarar vermeyecektir.

10:20 ±×·¯³ª ±Í½ÅµéÀÌ ³ÊÈñ¿¡°Ô Ç׺¹ÇÏ´Â °ÍÀ¸·Î ±â»µÇÏÁö ¸»°í ³ÊÈñ À̸§ÀÌ Çϴÿ¡ ±â·ÏµÈ °ÍÀ¸·Î ±â»µÇ϶ó ÇϽô϶ó

10:20 Bununla birlikte, ruhlarin size boyun egmesine sevinmeyin, adlarinizin gökte yazilmis olmasina sevinin.››

10:21 ¡Û À̶§¿¡ ¿¹¼ö²²¼­ ¼º·ÉÀ¸·Î ±â»µÇÏ»ç °¡¶ó»ç´ë õÁöÀÇ ÁÖÀçÀ̽Š¾Æ¹öÁö¿© ÀÌ°ÍÀ» ÁöÇý·Ó°í ½½±â ÀÖ´Â Àڵ鿡°Ô´Â ¼û±â½Ã°í ¾î¸° ¾ÆÀ̵鿡°Ô´Â ³ªÅ¸³»½ÉÀ» °¨»çÇϳªÀÌ´Ù ¿Ç¼ÒÀÌ´Ù ÀÌ·¸°Ô µÈ °ÍÀÌ ¾Æ¹öÁöÀÇ ¶æÀÌ´ÏÀÌ´Ù

10:21 O anda Isa Kutsal Ruhun etkisiyle cosarak söyle dedi: ‹‹Baba, yerin ve gögün Rabbi! Bu gerçekleri bilge ve akilli kisilerden gizleyip küçük çocuklara açtigin için sana sükrederim. Evet Baba, senin istegin buydu.

10:22 ³» ¾Æ¹öÁö²²¼­ ¸ðµç °ÍÀ» ³»°Ô ÁÖ¼ÌÀ¸´Ï ¾Æ¹öÁö ¿Ü¿¡´Â ¾ÆµéÀÌ ´©±ºÁö ¾Æ´Â ÀÚ°¡ ¾ø°í ¾Æµé°ú ¶Ç ¾ÆµéÀÇ ¼Ò¿ø´ë·Î °è½Ã¸¦ ¹Þ´Â ÀÚ ¿Ü¿¡´Â ¾Æ¹öÁö°¡ ´©±ºÁö ¾Æ´Â ÀÚ°¡ ¾ø³ªÀÌ´Ù ÇϽðí

10:22 ‹‹Babam her seyi bana teslim etti. Ogulun kim oldugunu Babadan baska kimse bilmez. Babanin kim oldugunu da Oguldan ve Ogulun Onu tanitmak istedigi kisilerden baskasi bilmez.››

10:23 Á¦ÀÚµéÀ» µ¹¾Æ º¸½Ã¸ç Á¾¿ëÈ÷ À̸£½ÃµÇ ³ÊÈñÀÇ º¸´Â °ÍÀ» º¸´Â ´«Àº º¹ÀÌ ÀÖµµ´Ù

10:23 Sonra ögrencilerine dönüp özel olarak söyle dedi: ‹‹Sizin gördüklerinizi gören gözlere ne mutlu!

10:24 ³»°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô ¸»Çϳë´Ï ¸¹Àº ¼±ÁöÀÚ¿Í ÀÓ±ÝÀÌ ³ÊÈñ º¸´Â ¹Ù¸¦ º¸°íÀÚ ÇÏ¿´À¸µÇ º¸Áö ¸øÇÏ¿´À¸¸ç ³ÊÈñ µè´Â ¹Ù¸¦ µè°íÀÚ ÇÏ¿´À¸µÇ µèÁö ¸øÇÏ¿´´À´Ï¶ó

10:24 Size sunu söyleyeyim, nice peygamberler, nice krallar sizin gördüklerinizi görmek istediler, ama göremediler. Sizin isittiklerinizi isitmek istediler, ama isitemediler.››

10:25 ¡Û ¾î¶² À²¹ý»ç°¡ ÀϾ ¿¹¼ö¸¦ ½ÃÇèÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ¼±»ý´Ô ³»°¡ ¹«¾ùÀ» ÇÏ¿©¾ß ¿µ»ýÀ» ¾òÀ¸¸®À̱î

10:25 Bir Kutsal Yasa uzmani Isayi denemek amaciyla gelip söyle dedi: ‹‹Ögretmenim, sonsuz yasami miras almak için ne yapmaliyim?››

10:26 ¿¹¼ö²²¼­ À̸£½ÃµÇ À²¹ý¿¡ ¹«¾ùÀ̶ó ±â·ÏµÇ¾úÀ¸¸ç ³×°¡ ¾î¶»°Ô ÀдÀ³Ä

10:26 Isa ona, ‹‹Kutsal Yasada ne yazilmistir?›› diye sordu. ‹‹Orada ne okuyorsun?››

10:27 ´ë´äÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ³× ¸¶À½À» ´ÙÇÏ¸ç ¸ñ¼ûÀ» ´ÙÇϸç ÈûÀ» ´ÙÇÏ¸ç ¶æÀ» ´ÙÇÏ¿© ÁÖ ³ÊÀÇ Çϳª´ÔÀ» »ç¶ûÇÏ°í ¶ÇÇÑ ³× ÀÌ¿ôÀ» ³× ¸ö°ú °°ÀÌ »ç¶ûÇ϶ó ÇÏ¿´³ªÀÌ´Ù

10:27 Adam söyle karsilik verdi: ‹‹Tanrin Rabbi bütün yüreginle, bütün caninla, bütün gücünle ve bütün aklinla seveceksin. Komsunu da kendin gibi seveceksin.››

10:28 ¿¹¼ö²²¼­ À̸£½ÃµÇ ³× ´ë´äÀÌ ¿Çµµ´Ù À̸¦ ÇàÇ϶ó ±×·¯¸é »ì¸®¶ó ÇϽôÏ

10:28 Isa ona, ‹‹Dogru yanit verdin›› dedi. ‹‹Bunu yap ve yasayacaksin.››

10:29 ÀÌ »ç¶÷ÀÌ Àڱ⸦ ¿Ç°Ô º¸ÀÌ·Á°í ¿¹¼ö²² ¿©Â¥¿ÀµÇ ±×·¯¸é ³» ÀÌ¿ôÀÌ ´©±¸¿À´ÏÀ̱î

10:29 Oysa adam kendini hakli çikarmak isteyerek Isaya, ‹‹Peki, komsum kim?›› dedi.

10:30 ¿¹¼ö²²¼­ ´ë´äÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë ¾î¶² »ç¶÷ÀÌ ¿¹·ç»ì·½¿¡¼­ ¿©¸®°í·Î ³»·Á°¡´Ù°¡ °­µµ¸¦ ¸¸³ª¸Å °­µµµéÀÌ ±× ¿ÊÀ» ¹þ±â°í ¶§·Á °Å¹Ý Á×Àº °ÍÀ» ¹ö¸®°í °¬´õ¶ó

10:30 Isa söyle yanit verdi: ‹‹Adamin biri Yerusalimden Erihaya inerken haydutlarin eline düstü. Onu soyup dövdüler, yari ölü birakip gittiler.

10:31 ¸¶Ä§ ÇÑ Á¦»çÀåÀÌ ±× ±æ·Î ³»·Á°¡´Ù°¡ ±×¸¦ º¸°í ÇÇÇÏ¿© Áö³ª°¡°í

10:31 Bir rastlanti olarak o yoldan bir kâhin geçiyordu. Adami görünce yolun öbür yanindan geçip gitti.

10:32 ¶Ç ÀÌ¿Í °°ÀÌ ÇÑ ·¹À§Àεµ ±× °÷¿¡ À̸£·¯ ±×¸¦ º¸°í ÇÇÇÏ¿© Áö³ª°¡µÇ

10:32 Bir Levili de oraya varip adami görünce ayni sekilde geçip gitti.

10:33 ¾î¶² »ç¸¶¸®¾ÆÀÎÀº ¿©ÇàÇÏ´Â Áß °Å±â À̸£·¯ ±×¸¦ º¸°í ºÒ½ÖÈ÷ ¿©°Ü

10:33 O yoldan geçen bir Samiriyeli ise adamin bulundugu yere gelip onu görünce, yüregi sizladi.

10:34 °¡±îÀÌ °¡¼­ ±â¸§°ú Æ÷µµÁÖ¸¦ ±× »óó¿¡ º×°í ½Î¸Å°í ÀÚ±â Áü½Â¿¡ Å¿ö ÁÖ¸·À¸·Î µ¥¸®°í °¡¼­ µ¹º¸¾Æ ÁÖ°í

10:34 Adamin yanina gitti, yaralarinin üzerine yagla sarap dökerek sardi. Sonra adami kendi hayvanina bindirip hana götürdü, onunla ilgilendi.

10:35 ÀÌƱ³¯¿¡ µ¥³ª¸®¿Â µÑÀ» ³»¾î ÁÖ¸· ÁÖÀο¡°Ô ÁÖ¸ç °¡·ÎµÇ ÀÌ »ç¶÷À» µ¹º¸¾Æ ÁÖ¶ó ºÎºñ°¡ ´õ µé¸é ³»°¡ µ¹¾Æ¿Ã ¶§¿¡ °±À¸¸®¶ó ÇÏ¿´À¸´Ï

10:35 Ertesi gün iki dinar çikararak hanciya verdi. ‹Ona iyi bak› dedi, ‹Bundan fazla ne harcarsan, dönüsümde sana öderim.›

10:36 ³× ÀÇ°ß¿¡´Â ÀÌ ¼¼ »ç¶÷ Áß¿¡ ´©°¡ °­µµ ¸¸³­ ÀÚÀÇ ÀÌ¿ôÀÌ µÇ°Ú´À³Ä

10:36 ‹‹Sence bu üç kisiden hangisi haydutlar arasina düsen adama komsu gibi davrandi?››

10:37 °¡·ÎµÇ ÀÚºñ¸¦ º£Ç¬ ÀÚ´ÏÀÌ´Ù ¿¹¼ö²²¼­ À̸£½ÃµÇ °¡¼­ ³Êµµ ÀÌ¿Í °°ÀÌ Ç϶ó ÇϽô϶ó

10:37 Yasa uzmani, ‹‹Ona aciyip yardim eden›› dedi. Isa, ‹‹Git, sen de öyle yap›› dedi.

10:38 ¡Û ÀúÈñ°¡ ±æ °¥ ¶§¿¡ ¿¹¼ö²²¼­ ÇÑ ÃÌ¿¡ µé¾î°¡½Ã¸Å ¸¶¸£´Ù¶ó À̸§ÇÏ´Â ÇÑ ¿©ÀÚ°¡ ÀÚ±â ÁýÀ¸·Î ¿µÁ¢ÇÏ´õ¶ó

10:38 Isa, ögrencileriyle birlikte yola devam edip bir köye girdi. Marta adinda bir kadin Isayi evinde konuk etti.

10:39 ±×¿¡°Ô ¸¶¸®¾Æ¶ó ÇÏ´Â µ¿»ýÀÌ ÀÖ¾î ÁÖÀÇ ¹ß ¾Æ·¡ ¾É¾Æ ±×ÀÇ ¸»¾¸À» µè´õ´Ï

10:39 Martanin Meryem adindaki kizkardesi, Rabbin ayaklari dibine oturmus Onun konusmasini dinliyordu.

10:40 ¸¶¸£´Ù´Â ÁغñÇÏ´Â ÀÏÀÌ ¸¹¾Æ ¸¶À½ÀÌ ºÐÁÖÇÑÁö¶ó ¿¹¼ö²² ³ª¾Æ°¡ °¡·ÎµÇ ÁÖ¿© ³» µ¿»ýÀÌ ³ª È¥ÀÚ ÀÏÇÏ°Ô µÎ´Â °ÍÀ» »ý°¢Áö ¾Æ´ÏÇϽóªÀ̱î Àú¸¦ ¸íÇÏ»ç ³ª¸¦ µµ¿ÍÁÖ¶ó ÇϼҼ­

10:40 Marta ise islerinin çoklugundan ötürü telas içindeydi. Isanin yanina gelerek, ‹‹Ya Rab›› dedi, ‹‹Kardesimin beni hizmet islerinde yalniz birakmasina aldirmiyor musun? Ona söyle de bana yardim etsin.››

10:41 ÁÖ²²¼­ ´ë´äÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë ¸¶¸£´Ù¾ß ¸¶¸£´Ù¾ß ³×°¡ ¸¹Àº ÀÏ·Î ¿°·ÁÇÏ°í ±Ù½ÉÇϳª

10:41 Rab ona su karsiligi verdi: ‹‹Marta, Marta, sen çok sey için kaygilanip telaslaniyorsun.

10:42 ±×·¯³ª ¸î °¡Áö¸¸ ÇϵçÁö Ȥ ÇÑ °¡Áö¸¸ÀÌ¶óµµ Á·ÇÏ´Ï¶ó ¸¶¸®¾Æ´Â ÀÌ ÁÁÀº ÆíÀ» ÅÃÇÏ¿´À¸´Ï »©¾Ñ±âÁö ¾Æ´ÏÇϸ®¶ó ÇϽô϶ó

10:42 Oysa gerekli olan tek bir sey vardir. Meryem iyi olani seçti ve bu kendisinden alinmayacak.››

 ´©°¡º¹À½ 11Àå / Luka

11:1 ¿¹¼ö²²¼­ ÇÑ °÷¿¡¼­ ±âµµÇÏ½Ã°í ¸¶Ä¡½Ã¸Å Á¦ÀÚ Áß Çϳª°¡ ¿©Â¥¿ÀµÇ ÁÖ¿© ¿äÇÑÀÌ ÀÚ±â Á¦Àڵ鿡°Ô ±âµµ¸¦ °¡¸£Ä£ °Í°ú °°ÀÌ ¿ì¸®¿¡°Ôµµ °¡¸£ÃÄ ÁֿɼҼ­

11:1 Isa bir yerde dua ediyordu. Duasini bitirince ögrencilerinden biri, ‹‹Ya Rab›› dedi, ‹‹Yahyanin kendi ögrencilerine ögrettigi gibi sen de bize dua etmesini ögret.››

11:2 ¿¹¼ö²²¼­ À̸£½ÃµÇ ³ÊÈñ´Â ±âµµÇÒ ¶§¿¡ ÀÌ·¸°Ô Ç϶ó ¾Æ¹öÁö¿© À̸§ÀÌ °Å·èÈ÷ ¿©±èÀ» ¹ÞÀ¸½Ã¿À¸ç ³ª¶óÀÌ ÀÓÇϿɽøç

11:2 Isa onlara, ‹‹Dua ederken söyle söyleyin›› dedi: ‹‹Baba, adin kutsal kilinsin. Egemenligin gelsin.

11:3 ¿ì¸®¿¡°Ô ³¯¸¶´Ù ÀÏ¿ëÇÒ ¾ç½ÄÀ» Áֿɽðí

11:3 Her gün bize gündelik ekmegimizi ver.

11:4 ¿ì¸®°¡ ¿ì¸®¿¡°Ô ÁË ÁöÀº ¸ðµç »ç¶÷À» ¿ë¼­ÇÏ¿À´Ï ¿ì¸® Á˵µ »çÇÏ¿© ÁÖ¿É½Ã°í ¿ì¸®¸¦ ½ÃÇè¿¡ µé°Ô ÇÏÁö ¸¶¿É¼Ò¼­ Ç϶ó

11:4 Günahlarimizi bagisla. Çünkü biz de bize karsi suç isleyen herkesi bagisliyoruz. Ayartilmamiza izin verme.››

11:5 ¡Û ¶Ç À̸£½ÃµÇ ³ÊÈñ Áß¿¡ ´©°¡ ¹þÀÌ Àִµ¥ ¹ãÁß¿¡ ±×¿¡°Ô °¡¼­ ¸»Çϱ⸦ ¹þÀÌ¿© ¶± ¼¼ µ¢À̸¦ ³»°Ô ºô¸®¶ó

11:6 ³» ¹þÀÌ ¿©Çà Áß¿¡ ³»°Ô ¿ÔÀ¸³ª ³»°¡ ¸ÔÀÏ °ÍÀÌ ¾ø³ë¶ó Çϸé

11:7 Àú°¡ ¾È¿¡¼­ ´ë´äÇÏ¿© À̸£µÇ ³ª¸¦ ±«·Ó°Ô ÇÏÁö ¸»¶ó ¹®ÀÌ ÀÌ¹Ì ´ÝÇû°í ¾ÆÀ̵éÀÌ ³ª¿Í ÇÔ²² ħ¼Ò¿¡ ´©¿üÀ¸´Ï ÀϾ ³×°Ô ÁÙ ¼ö°¡ ¾ø³ë¶ó ÇÏ°Ú´À³Ä

11:5 Sonra söyle dedi: ‹‹Sizlerden birinin bir arkadasi olur da gece yarisi ona gidip, ‹Arkadas, bana üç ekmek ödünç ver. Bir arkadasim yoldan geldi, önüne koyacak bir seyim yok› derse, öbürü içerden, ‹Beni rahatsiz etme! Kapi kilitli, çocuklarim da yanimda yatiyor. Kalkip sana bir sey veremem› der mi hiç?

11:8 ³»°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô ¸»Çϳë´Ï ºñ·Ï ¹þµÊÀ» ÀÎÇÏ¿©¼­´Â ÀϾ ÁÖÁö ¾Æ´ÏÇÒÁö¶óµµ ±× °­Ã»ÇÔÀ» ÀÎÇÏ¿© ÀϾ ±× ¼Ò¿ë´ë·Î ÁÖ¸®¶ó

11:8 Size sunu söyleyeyim, arkadaslik geregi kalkip ona istedigini vermese bile, adamin yüzsüzlügünden ötürü kalkar, ihtiyaci neyse ona verir.

11:9 ³»°¡ ¶Ç ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï ±¸Ç϶ó ±×·¯¸é ³ÊÈñ¿¡°Ô ÁÖ½Ç °ÍÀÌ¿ä ãÀ¸¶ó ±×·¯¸é ãÀ» °ÍÀÌ¿ä ¹®À» µÎµå¸®¶ó ±×·¯¸é ³ÊÈñ¿¡°Ô ¿­¸± °ÍÀÌ´Ï

11:9 ‹‹Ben size sunu söyleyeyim: Dileyin, size verilecek; arayin, bulacaksiniz; kapiyi çalin, size açilacaktir.

11:10 ±¸ÇÏ´Â À̸¶´Ù ¹ÞÀ» °ÍÀÌ¿ä ã´Â ÀÌ°¡ ãÀ» °ÍÀÌ¿ä µÎµå¸®´Â ÀÌ¿¡°Ô ¿­¸± °ÍÀ̴϶ó

11:10 Çünkü her dileyen alir, arayan bulur, kapi çalana açilir.

11:11 ³ÊÈñ Áß¿¡ ¾Æºñ µÈ ÀÚ ´©°¡ ¾ÆµéÀÌ »ý¼±À» ´Þ¶ó ÇÏ¸é »ý¼± ´ë½Å¿¡ ¹ìÀ» ÁÖ¸ç

11:11 ‹‹Aranizda hangi baba, ekmek isteyen ogluna tas verir? Ya da balik isterse balik yerine yilan verir?

11:12 ¾ËÀ» ´Þ¶ó Çϸé Àü°¥À» ÁÖ°Ú´À³Ä

11:12 Ya da yumurta isterse ona akrep verir?

11:13 ³ÊÈñ°¡ ¾ÇÇÒÁö¶óµµ ÁÁÀº °ÍÀ» ÀڽĿ¡°Ô ÁÙÁÙ ¾Ë°Åµç ÇϹ°¸ç ³ÊÈñ õºÎ²²¼­ ±¸ÇÏ´Â ÀÚ¿¡°Ô ¼º·ÉÀ» ÁÖ½ÃÁö ¾Ê°Ú´À³Ä ÇϽô϶ó

11:13 Sizler kötü yürekli oldugunuz halde çocuklariniza güzel armaganlar vermeyi biliyorsaniz, gökteki Babanin, kendisinden dileyenlere Kutsal Ruhu verecegi çok daha kesin degil mi?››

11:14 ¡Û ¿¹¼ö²²¼­ ÇÑ º¡¾î¸® ±Í½ÅÀ» ÂѾƳ»½Ã´Ï ±Í½ÅÀÌ ³ª°¡¸Å º¡¾î¸®°¡ ¸»ÇÏ´ÂÁö¶ó ¹«¸®µéÀÌ ±âÀÌÈ÷ ¿©°åÀ¸³ª

11:14 Isa adamin birinden dilsiz bir cini kovuyordu. Cin çikinca adamin dili çözüldü. Halk hayret içinde kaldi.

11:15 ±× Áß¿¡ ´õ·¯´Â ¸»Çϱ⸦ Àú°¡ ±Í½ÅÀÇ ¿Õ ¹Ù¾Ë¼¼ºÒÀ» ÈûÀÔ¾î ±Í½ÅÀ» ÂѾƳ½´Ù ÇÏ°í

11:15 Ama içlerinden bazilari, ‹‹Cinleri, cinlerin önderi Baalzevulun gücüyle kovuyor›› dediler.

11:16 ¶Ç ´õ·¯´Â ¿¹¼ö¸¦ ½ÃÇèÇÏ¿© Çϴ÷μ­ ¿À´Â Ç¥ÀûÀ» ±¸ÇÏ´Ï

11:16 Bazilari ise Onu denemek amaciyla gökten bir belirti göstermesini istediler.

11:17 ¿¹¼ö²²¼­ ÀúÈñ »ý°¢À» ¾Æ½Ã°í À̸£½ÃµÇ ½º½º·Î ºÐÀïÇÏ´Â ³ª¶ó¸¶´Ù ȲÆóÇÏ¿©Áö¸ç ½º½º·Î ºÐÀïÇÏ´Â ÁýÀº ¹«³ÊÁö´À´Ï¶ó

11:17 Onlarin ne düsündügünü bilen Isa söyle dedi: ‹‹Kendi içinde bölünen ülke yikilir, kendi içinde bölünen ev çöker.

11:18 ³ÊÈñ ¸»ÀÌ ³»°¡ ¹Ù¾Ë¼¼ºÒÀ» ÈûÀÔ¾î ±Í½ÅÀ» ÂѾƳ½´Ù ÇÏ´Ï ¸¸ÀÏ »ç´ÜÀÌ ½º½º·Î ºÐÀïÇϸé ÀúÀÇ ³ª¶ó°¡ ¾î¶»°Ô ¼­°Ú´À³Ä

11:18 Seytan da kendi içinde bölünmüsse, onun egemenligi nasil ayakta kalabilir? Siz, benim Baalzevulun gücüyle cinleri kovdugumu söylüyorsunuz.

11:19 ³»°¡ ¹Ù¾Ë¼¼ºÒÀ» ÈûÀÔ¾î ±Í½ÅÀ» ÂѾƳ»¸é ³ÊÈñ ¾ÆµéµéÀº ´©±¸¸¦ ÈûÀÔ¾î ÂѾƳ»´À³Ä ±×·¯¹Ç·Î ÀúÈñ°¡ ³ÊÈñ ÀçÆÇ°üÀÌ µÇ¸®¶ó

11:19 Eger ben cinleri Baalzevulun gücüyle kovuyorsam, sizin adamlariniz kimin gücüyle kovuyor? Sizi bu durumda kendi adamlariniz yargilayacak.

11:20 ±×·¯³ª ³»°¡ ¸¸ÀÏ Çϳª´ÔÀÇ ¼ÕÀ» ÈûÀÔ¾î ±Í½ÅÀ» ÂѾƳ»´Â °ÍÀ̸é Çϳª´ÔÀÇ ³ª¶ó°¡ ÀÌ¹Ì ³ÊÈñ¿¡°Ô ÀÓÇÏ¿´´À´Ï¶ó

11:20 Ama ben cinleri Tanrinin eliyle kovuyorsam, Tanrinin Egemenligi üzerinize gelmis demektir.

11:21 °­ÇÑ ÀÚ°¡ ¹«ÀåÀ» ÇÏ°í ÀÚ±â ÁýÀ» Áöų ¶§¿¡´Â ±× ¼ÒÀ¯°¡ ¾ÈÀüÇϵÇ

11:21 ‹‹Tepeden tirnaga silahlanmis güçlü bir adam kendi evini korudugu sürece, mallari güvenlik içinde olur.

11:22 ´õ °­ÇÑ ÀÚ°¡ ¿Í¼­ Àú¸¦ ÀÌ±æ ¶§¿¡´Â ÀúÀÇ ¹Ï´ø ¹«ÀåÀ» »©¾Ñ°í ÀúÀÇ Àç¹°À» ³ª´©´À´Ï¶ó

11:22 Ne var ki, ondan daha güçlü biri saldirip onu alt ettiginde güvendigi bütün silahlari elinden alir ve mallarini yagmalayarak bölüstürür.

11:23 ³ª¿Í ÇÔ²² ¾Æ´ÏÇÏ´Â ÀÚ´Â ³ª¸¦ ¹Ý´ëÇÏ´Â ÀÚ¿ä ³ª¿Í ÇÔ²² ¸ðÀ¸Áö ¾Æ´ÏÇÏ´Â ÀÚ´Â ÇìÄ¡´Â Àڴ϶ó

11:23 Benden yana olmayan bana karsidir, benimle birlikte toplamayan dagitiyor demektir.

11:24 ´õ·¯¿î ±Í½ÅÀÌ »ç¶÷¿¡°Ô¼­ ³ª°¬À» ¶§¿¡ ¹° ¾ø´Â °÷À¸·Î ´Ù´Ï¸ç ½¬±â¸¦ ±¸Ç쵂 ¾òÁö ¸øÇÏ°í ÀÌ¿¡ °¡·ÎµÇ ³»°¡ ³ª¿Â ³» ÁýÀ¸·Î µ¹¾Æ°¡¸®¶ó ÇÏ°í

11:24 ‹‹Kötü ruh insandan çikinca kurak yerlerde dolanip huzur arar. Bulamayinca da, ‹Çiktigim eve, kendi evime döneyim› der.

11:25 ¿Í º¸´Ï ±× ÁýÀÌ ¼ÒÁ¦µÇ°í ¼ö¸®µÇ¾ú°Å´Ã

11:25 Eve gelince orayi süpürülmüs, düzeltilmis bulur.

11:26 ÀÌ¿¡ °¡¼­ Àúº¸´Ù ´õ ¾ÇÇÑ ±Í½Å ÀÏ°öÀ» µ¥¸®°í µé¾î°¡¼­ °ÅÇÏ´Ï ±× »ç¶÷ÀÇ ³ªÁß ÇüÆíÀÌ Àüº¸´Ù ´õ ½ÉÇÏ°Ô µÇ´À´Ï¶ó

11:26 Bunun üzerine gider, kendisinden kötü yedi ruh daha alir ve eve girip yerlesirler. Böylece o kisinin son durumu ilkinden beter olur.››

11:27 ¡Û ÀÌ ¸»¾¸ ÇÏ½Ç ¶§¿¡ ¹«¸® Áß¿¡¼­ ÇÑ ¿©ÀÚ°¡ À½¼ºÀ» ³ô¿© °¡·ÎµÇ ´ç½ÅÀ» ¹ê ÅÂ¿Í ´ç½ÅÀ» ¸ÔÀÎ Á¥ÀÌ º¹ÀÌ ÀÖµµ¼ÒÀÌ´Ù ÇÏ´Ï

11:27 Isa bu sözleri söylerken kalabaligin içinden bir kadin Ona, ‹‹Ne mutlu seni tasimis olan rahme, emzirmis olan memelere!›› diye seslendi.

11:28 ¿¹¼ö²²¼­ °¡¶ó»ç´ë ¿ÀÈ÷·Á Çϳª´ÔÀÇ ¸»¾¸À» µè°í ÁöÅ°´Â ÀÚ°¡ º¹ÀÌ ÀÖ´À´Ï¶ó ÇϽô϶ó

11:28 Isa, ‹‹Daha dogrusu, ne mutlu Tanrinin sözünü dinleyip uygulayanlara!›› dedi.

11:29 ¡Û ¹«¸®°¡ ¸ð¿´À» ¶§¿¡ ¿¹¼ö²²¼­ ¸»¾¸ÇÏ½ÃµÇ ÀÌ ¼¼´ë´Â ¾ÇÇÑ ¼¼´ë¶ó Ç¥ÀûÀ» ±¸Ç쵂 ¿ä³ªÀÇ Ç¥Àû ¹Û¿¡´Â º¸ÀÏ Ç¥ÀûÀÌ ¾ø³ª´Ï

11:29 Çevredeki kalabalik büyürken Isa konusmaya basladi. ‹‹Simdiki kusak kötü bir kusaktir›› dedi. ‹‹Dogaüstü bir belirti istiyor, ama ona Yunusun belirtisinden baska bir belirti gösterilmeyecek.

11:30 ¿ä³ª°¡ ´Ï´À¿þ »ç¶÷µé¿¡°Ô Ç¥ÀûÀÌ µÊ°ú °°ÀÌ ÀÎÀÚµµ ÀÌ ¼¼´ë¿¡ ±×·¯Çϸ®¶ó

11:30 Yunus nasil Ninova halkina bir belirti olduysa, Insanoglu da bu kusak için öyle olacaktir.

11:31 ½ÉÆÇ ¶§¿¡ ³²¹æ ¿©¿ÕÀÌ ÀϾ ÀÌ ¼¼´ë »ç¶÷À» Á¤ÁËÇϸ®´Ï ÀÌ´Â ±×°¡ ¼Ö·Î¸óÀÇ ÁöÇý·Î¿î ¸»À» µéÀ¸·Á°í ¶¥ ³¡¿¡¼­ ¿ÔÀ½À̾î´Ï¿Í ¼Ö·Î¸óº¸´Ù ´õ Å« ÀÌ°¡ ¿©±â ÀÖÀ¸¸ç

11:31 Güney Kraliçesi, yargi günü bu kusagin adamlariyla birlikte kalkip onlari yargilayacak. Çünkü kraliçe, Süleymanin bilgece sözlerini dinlemek için dünyanin ta öbür ucundan gelmisti. Bakin, Süleymandan daha üstün olan buradadir.

11:32 ½ÉÆÇ ¶§¿¡ ´Ï´À¿þ »ç¶÷µéÀÌ ÀϾ ÀÌ ¼¼´ë »ç¶÷À» Á¤ÁËÇϸ®´Ï ÀÌ´Â ±×µéÀÌ ¿ä³ªÀÇ Àüµµ¸¦ µè°í ȸ°³ÇÏ¿´À½À̾î´Ï¿Í ¿ä³ªº¸´Ù ´õ Å« ÀÌ°¡ ¿©±â ÀÖ´À´Ï¶ó

11:32 Ninova halki, yargi günü bu kusakla birlikte kalkip bu kusagi yargilayacak. Çünkü Ninovalilar, Yunusun çagrisi üzerine tövbe ettiler. Bakin, Yunustan daha üstün olan buradadir.››

11:33 ¡Û ´©±¸µçÁö µîºÒÀ» ÄѼ­ ¿ò ¼Ó¿¡³ª ¸» ¾Æ·¡ µÎÁö ¾Æ´ÏÇÏ°í µî°æ À§¿¡ µÎ³ª´Ï ÀÌ´Â µé¾î°¡´Â ÀÚ·Î ±× ºûÀ» º¸°Ô ÇÏ·Á ÇÔÀ̴϶ó

11:33 ‹‹Hiç kimse kandil yakip onu gizli yere ya da tahil ölçeginin altina koymaz. Tersine, içeri girenler isigi görsünler diye onu kandillige koyar.

11:34 ³× ¸öÀÇ µîºÒÀº ´«À̶ó ³× ´«ÀÌ ¼ºÇÏ¸é ¿Â ¸öÀÌ ¹àÀ» °ÍÀÌ¿ä ¸¸ÀÏ ³ª»Ú¸é ³× ¸öµµ ¾îµÎ¿ì¸®¶ó

11:34 Bedenin isigi gözdür. Gözün saglamsa, bütün bedenin de aydinlik olur. Gözün bozuksa, bedenin de karanlik olur.

11:35 ±×·¯¹Ç·Î ³× ¼Ó¿¡ ÀÖ´Â ºûÀÌ ¾îµÓÁö ¾Æ´ÏÇÑ°¡ º¸¶ó

11:35 Öyleyse dikkat et, sendeki ‹isik› karanlik olmasin.

11:36 ³× ¿Â ¸öÀÌ ¹à¾Æ Á¶±Ýµµ ¾îµÎ¿î µ¥°¡ ¾øÀ¸¸é µîºÒÀÇ ±¤¼±ÀÌ ³Ê¸¦ ºñÃâ ¶§¿Í °°ÀÌ ¿ÂÀüÈ÷ ¹àÀ¸¸®¶ó ÇϽô϶ó

11:36 Eger bütün bedenin aydinlik olur ve hiçbir yani karanlik kalmazsa, kandilin seni isinlariyla aydinlattigi zamanki gibi, bedenin tümden aydinlik olur.››

11:37 ¡Û ¿¹¼ö²²¼­ ¸»¾¸ÇÏ½Ç ¶§¿¡ ÇÑ ¹Ù¸®»õÀÎÀÌ ÀÚ±â¿Í ÇÔ²² Á¡½É Àâ¼ö½Ã±â¸¦ ûÇϹǷΠµé¾î°¡ ¾ÉÀ¸¼Ì´õ´Ï

11:37 Isa konusmasini bitirince bir Ferisi Onu evine yemege çagirdi. O da içeri girerek sofraya oturdu.

11:38 Àâ¼ö½Ã±â Àü¿¡ ¼Õ ¾ÄÁö ¾Æ´ÏÇϽÉÀ» ÀÌ ¹Ù¸®»õÀÎÀÌ º¸°í ÀÌ»óÈ÷ ¿©±â´ÂÁö¶ó

11:38 Isanin yemekten önce yikanmadigini gören Ferisi sasti.

11:39 ÁÖ²²¼­ À̸£½ÃµÇ ³ÊÈñ ¹Ù¸®»õÀÎÀº Áö±Ý ÀÜ°ú ´ëÁ¢ÀÇ °ÑÀº ±ú²ýÀÌ Çϳª ³ÊÈñ ¼ÓÀÎÁï Ž¿å°ú ¾Çµ¶ÀÌ °¡µæÇϵµ´Ù

11:39 Rab ona söyle dedi: ‹‹Siz Ferisiler, bardagin ve tabagin disini temizlersiniz, ama içiniz açgözlülük ve kötülükle doludur.

11:40 ¾î¸®¼®Àº ÀÚµé¾Æ ¹ÛÀ» ¸¸µå½Å ÀÌ°¡ ¼Óµµ ¸¸µéÁö ¾Æ´ÏÇϼ̴À³Ä

11:40 Ey akilsizlar! Disi yapanla içi yapan ayni degil mi?

11:41 ¿ÀÁ÷ ±× ¾È¿¡ ÀÖ´Â °ÍÀ¸·Î ±¸Á¦Ç϶ó ±×¸®ÇÏ¸é ¸ðµç °ÍÀÌ ³ÊÈñ¿¡°Ô ±ú²ýÇϸ®¶ó

11:41 Siz kaplarinizin içindekini sadaka olarak verin, o zaman sizin için her sey temiz olur.

11:42 ¡Û È­ ÀÖÀ»ÁøÀú ³ÊÈñ ¹Ù¸®»õÀÎÀÌ¿© ³ÊÈñ°¡ ¹ÚÇÏ¿Í ¿îÇâ°ú ¸ðµç ä¼ÒÀÇ ½ÊÀÏÁ¶¸¦ µå¸®µÇ °øÀÇ¿Í Çϳª´Ô²² ´ëÇÑ »ç¶ûÀº ¹ö¸®´Âµµ´Ù ±×·¯³ª À̰͵µ ÇàÇÏ°í Àú°Íµµ ¹ö¸®Áö ¾Æ´ÏÇÏ¿©¾ß ÇÒÁö´Ï¶ó

11:42 ‹‹Ama vay halinize, ey Ferisiler! Siz nanenin, sedefotunun ve her tür sebzenin ondaligini verirsiniz de, adaleti ve Tanri sevgisini ihmal edersiniz. Ondalik vermeyi ihmal etmeden esas bunlari yerine getirmeniz gerekirdi.

11:43 È­ ÀÖÀ»ÁøÀú ³ÊÈñ ¹Ù¸®»õÀÎÀÌ¿© ³ÊÈñ°¡ ȸ´çÀÇ ³ôÀº ÀÚ¸®¿Í ½ÃÀå¿¡¼­ ¹®¾È ¹Þ´Â °ÍÀ» ±â»µÇϴµµ´Ù

11:43 Vay halinize, ey Ferisiler! Havralarda en seçkin yerlere kurulmaya, meydanlarda selamlanmaya bayilirsiniz.

11:44 È­ ÀÖÀ»ÁøÀú ³ÊÈñ¿© ³ÊÈñ´Â ÆòÅäÀåÇÑ ¹«´ý °°¾Æ¼­ ±× À§¸¦ ¹â´Â »ç¶÷ÀÌ ¾ËÁö ¸øÇÏ´À´Ï¶ó

11:44 Vay halinize! Insanlarin, farkinda olmadan üzerlerinde gezindigi belirsiz mezarlara benziyorsunuz.››

11:45 ¡Û ÇÑ À²¹ý»ç°¡ ¿¹¼ö²² ´ë´äÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ¼±»ý´Ô ÀÌ·¸°Ô ¸»¾¸ÇÏ½Ã´Ï ¿ì¸®±îÁö ¸ð¿åÇϽÉÀÌ´ÏÀÌ´Ù

11:45 Kutsal Yasa uzmanlarindan biri söz alip Isaya, ‹‹Ögretmenim, bunlari söylemekle bize de hakaret etmis oluyorsun›› dedi.

11:46 °¡¶ó»ç´ë È­ ÀÖÀ»ÁøÀú ¶Ç ³ÊÈñ À²¹ý»ç¿© Áö±â ¾î·Á¿î ÁüÀ» »ç¶÷¿¡°Ô Áö¿ì°í ³ÊÈñ´Â ÇÑ ¼Õ°¡¶ôµµ ÀÌ Áü¿¡ ´ëÁö ¾Ê´Âµµ´Ù

11:46 Isa, ‹‹Sizin de vay halinize, ey Yasa uzmanlari!›› dedi. ‹‹Insanlara tasinmasi güç yükler yüklersiniz, kendiniz ise bu yükleri kaldirmak için parmaginizi bile kipirdatmazsiniz.

11:47 È­ ÀÖÀ»ÁøÀú ³ÊÈñ´Â ¼±ÁöÀÚµéÀÇ ¹«´ýÀ» ½×´Âµµ´Ù ÀúÈñ¸¦ Á×ÀÎ ÀÚµµ ³ÊÈñ Á¶»óµéÀ̷δÙ

11:47 Vay halinize! Peygamberlerin anitlarini yaparsiniz, oysa onlari sizin atalariniz öldürmüstür.

11:48 ÀÌ¿Í °°ÀÌ ÀúÈñ´Â Á×ÀÌ°í ³ÊÈñ´Â ½×À¸´Ï ³ÊÈñ°¡ ³ÊÈñ Á¶»óÀÇ ÇàÇÑ ÀÏ¿¡ ÁõÀÎÀÌ µÇ¾î ¿Ç°Ô ¿©±â´Âµµ´Ù

11:48 Böylelikle atalarinizin yaptiklarina taniklik ederek bunlari onaylamis oluyorsunuz. Çünkü onlar peygamberleri öldürdüler, siz de anitlarini yapiyorsunuz.

11:49 ÀÌ·¯¹Ç·Î Çϳª´ÔÀÇ ÁöÇý°¡ ÀÏ·¶À¸µÇ ³»°¡ ¼±ÁöÀÚ¿Í »çµµµéÀ» ÀúÈñ¿¡°Ô º¸³»¸®´Ï ±× Áß¿¡ ´õ·¯´Â Á×ÀÌ¸ç ¶Ç Ç̹ÚÇϸ®¶ó ÇÏ¿´À¸´Ï

11:49 Iste bunun için Tanrinin Bilgeligi söyle demistir: ‹Ben onlara peygamberler ve elçiler gönderecegim, bunlardan kimini öldürecek, kimine zulmedecekler.›

11:50 â¼¼ ÀÌÈÄ·Î È기 ¸ðµç ¼±ÁöÀÚÀÇ ÇǸ¦ ÀÌ ¼¼´ë°¡ ´ã´çÇϵÇ

11:51 °ð ¾Æº§ÀÇ ÇǷκÎÅÍ Á¦´Ü°ú ¼ºÀü »çÀÌ¿¡¼­ Á×ÀÓÀ» ´çÇÑ »ç°¡·ªÀÇ ÇDZîÁö Çϸ®¶ó ³»°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï °ú¿¬ ÀÌ ¼¼´ë°¡ ´ã´çÇϸ®¶ó

11:50 Böylece bu kusak, Habilin kanindan tutun da, sunakla tapinak arasinda öldürülen Zekeriyanin kanina degin, dünyanin kurulusundan beri akitilan bütün peygamberlerin kanindan sorumlu tutulacaktir. Evet, size söylüyorum, bu kusak sorumlu tutulacaktir.

11:52 ¡Û È­ ÀÖÀ»ÁøÀú ³ÊÈñ À²¹ý»ç¿© ³ÊÈñ°¡ Áö½ÄÀÇ ¿­¼è¸¦ °¡Á®°¡°í ³ÊÈñµµ µé¾î°¡Áö ¾Ê°í ¶Ç µé¾î°¡°íÀÚ ÇÏ´Â ÀÚµµ ¸·¾Ò´À´Ï¶ó ÇϽô϶ó

11:52 Vay halinize, ey Yasa uzmanlari! Bilgi kapisinin anahtarini alip götürdünüz. Kendiniz bu kapidan girmediniz, girmek isteyenlere de engel oldunuz.››

11:53 °Å±â¼­ ³ª¿À½Ç ¶§¿¡ ¼­±â°ü°ú ¹Ù¸®»õÀεéÀÌ ¸Í·ÄÈ÷ ´Þ¶óºÙ¾î ¿©·¯ °¡Áö ÀÏ·Î Èú¹®ÇÏ°í

11:53 Isa oradan ayrilinca, din bilginleriyle Ferisiler Onu siddetle sikistirarak birçok konuda agzini aramaya basladilar.

11:54 ±× ÀÔ¿¡¼­ ³ª¿À´Â °ÍÀ» Àâ°íÀÚ ÇÏ¿© ¸ñÀ» ÁöÅ°´õ¶ó

11:54 Agzindan çikacak bir sözle O'nu tuzaga düsürmek için firsat kolluyorlardi.

 ´©°¡º¹À½ 12Àå / Luka

12:1 ±× µ¿¾È¿¡ ¹«¸® ¼ö¸¸ ¸íÀÌ ¸ð¿© ¼­·Î ¹âÈú ¸¸Å­ µÇ¾ú´õ´Ï ¿¹¼ö²²¼­ ¸ÕÀú Á¦Àڵ鿡°Ô ¸»¾¸ÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë ¹Ù¸®»õÀεéÀÇ ´©·è °ð ¿Ü½ÄÀ» ÁÖÀÇÇ϶ó

12:1 O sirada halktan binlerce kisi birbirlerini ezercesine toplanmisti. Isa önce kendi ögrencilerine sunlari söylemeye basladi: ‹‹Ferisilerin mayasindan -yani, ikiyüzlülükten- kaçinin.

12:2 °¨ÃßÀÎ °ÍÀÌ µå·¯³ªÁö ¾ÊÀ» °ÍÀÌ ¾ø°í ¼ûÀº °ÍÀÌ ¾Ë·ÁÁöÁö ¾ÊÀ» °ÍÀÌ ¾ø³ª´Ï

12:2 Örtülü olup da açiga çikarilmayacak, gizli olup da bilinmeyecek hiçbir sey yoktur.

12:3 ÀÌ·¯¹Ç·Î ³ÊÈñ°¡ ¾îµÎ¿î µ¥¼­ ¸»ÇÑ ¸ðµç °ÍÀÌ ±¤¸íÇÑ µ¥¼­ µé¸®°í ³ÊÈñ°¡ °ñ¹æ¿¡¼­ ±Í¿¡ ´ë°í ¸»ÇÑ °ÍÀÌ Áý À§¿¡¼­ ÀüÆĵǸ®¶ó

12:3 Bunun için karanlikta söylediginiz her söz gün isiginda duyulacak, kapali kapilar ardinda kulaga fisildadiklariniz damlardan duyurulacaktir.

12:4 ³»°¡ ³» Ä£±¸ ³ÊÈñ¿¡°Ô ¸»Çϳë´Ï ¸öÀ» Á×ÀÌ°í ±× ÈÄ¿¡´Â ´ÉÈ÷ ´õ ¸øÇÏ´Â ÀÚµéÀ» µÎ·Á¿öÇÏÁö ¸»¶ó

12:4 ‹‹Siz dostlarima söylüyorum, bedeni öldüren, ama ondan sonra baska bir sey yapamayanlardan korkmayin.

12:5 ¸¶¶¥È÷ µÎ·Á¿öÇÒ ÀÚ¸¦ ³»°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô º¸À̸®´Ï °ð Á×ÀÎ ÈÄ¿¡ ¶ÇÇÑ Áö¿Á¿¡ ´øÁ® ³Ö´Â ±Ç¼¼ ÀÖ´Â ±×¸¦ µÎ·Á¿öÇÏ¶ó ³»°¡ ÂüÀ¸·Î ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï ±×¸¦ µÎ·Á¿öÇ϶ó

12:5 Kimden korkmaniz gerektigini size açiklayayim: Kisiyi öldürdükten sonra cehenneme atma yetkisine sahip olan Tanridan korkun. Evet, size söylüyorum, Ondan korkun.

12:6 Âü»õ ´Ù¼¸ÀÌ ¾Ñ»ç¸®¿Â µÑ¿¡ Æȸ®´Â °ÍÀÌ ¾Æ´Ï³Ä ±×·¯³ª Çϳª´Ô ¾Õ¿¡´Â ±× Çϳª¶óµµ Àؾî¹ö¸®½Ã´Â ¹Ù µÇÁö ¾Æ´ÏÇϴµµ´Ù

12:6 Bes serçe iki metelige satilmiyor mu? Ama bunlardan bir teki bile Tanri katinda unutulmus degildir.

12:7 ³ÊÈñ¿¡°Ô´Â ¿ÀÈ÷·Á ¸Ó¸®ÅбîÁöµµ ´Ù ¼¼½Å ¹Ù µÇ¾ú³ª´Ï µÎ·Á¿öÇÏÁö ¸»¶ó ³ÊÈñ´Â ¸¹Àº Âü»õº¸´Ù ±ÍÇϴ϶ó

12:7 Nitekim basinizdaki bütün saçlar bile sayilidir. Korkmayin, siz birçok serçeden daha degerlisiniz.

12:8 ³»°¡ ¶ÇÇÑ ³ÊÈñ¿¡°Ô ¸»Çϳë´Ï ´©±¸µçÁö »ç¶÷ ¾Õ¿¡¼­ ³ª¸¦ ½ÃÀÎÇϸé ÀÎÀÚµµ Çϳª´ÔÀÇ »çÀÚµé ¾Õ¿¡¼­ Àú¸¦ ½ÃÀÎÇÒ °ÍÀÌ¿ä

12:8 ‹‹Size sunu söyleyeyim, insanlarin önünde beni açikça kabul eden herkesi, Insanoglu da Tanrinin melekleri önünde açikça kabul edecek.

12:9 »ç¶÷ ¾Õ¿¡¼­ ³ª¸¦ ºÎÀÎÇÏ´Â ÀÚ´Â Çϳª´ÔÀÇ »çÀÚµé ¾Õ¿¡¼­ ºÎÀÎÇÔÀ» ¹ÞÀ¸¸®¶ó

12:9 Ama kim beni insanlar önünde inkâr ederse, kendisi de Tanrinin melekleri önünde inkâr edilecek.

12:10 ´©±¸µçÁö ¸»·Î ÀÎÀÚ¸¦ °Å¿ªÇÏ¸é »çÇϽÉÀ» ¹ÞÀ¸·Á´Ï¿Í ¼º·ÉÀ» ¸ðµ¶ÇÏ´Â ÀÚ´Â »çÇϽÉÀ» ¹ÞÁö ¸øÇϸ®¶ó

12:10 Insanogluna karsi bir söz söyleyen herkes bagislanacak. Oysa Kutsal Ruha küfreden bagislanmayacaktir.

12:11 »ç¶÷ÀÌ ³ÊÈñ¸¦ ȸ´ç°ú Á¤»ç ÀâÀº ÀÌ¿Í ±Ç¼¼ ÀÖ´Â ÀÌ ¾Õ¿¡ ²ø°í °¡°Åµç ¾î¶»°Ô ¹«¾ùÀ¸·Î ´ë´äÇÏ¸ç ¹«¾ùÀ¸·Î ¸»ÇÒ °ÍÀ» ¿°·ÁÄ¡ ¸»¶ó

12:11 ‹‹Sizi havra topluluklarinin, yöneticilerin ve yetkililerin önüne çikardiklarinda, ‹Kendimizi neyle, nasil savunacagiz?› ya da, ‹Ne söyleyecegiz?› diye kaygilanmayin.

12:12 ¸¶¶¥È÷ ÇÒ ¸»À» ¼º·ÉÀÌ °ð ±×¶§¿¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô °¡¸£Ä¡½Ã¸®¶ó ÇϽô϶ó

12:12 Kutsal Ruh o anda size ne söylemeniz gerektigini ögretecektir.››

12:13 ¡Û ¹«¸® Áß¿¡ ÇÑ »ç¶÷ÀÌ À̸£µÇ ¼±»ý´Ô ³» ÇüÀ» ¸íÇÏ¿© À¯¾÷À» ³ª¿Í ³ª´©°Ô ÇϼҼ­ ÇÏ´Ï

12:13 Kalabaligin içinden biri Isaya, ‹‹Ögretmenim, kardesime söyle de mirasi benimle paylassin›› dedi.

12:14 À̸£½ÃµÇ ÀÌ »ç¶÷¾Æ ´©°¡ ³ª¸¦ ³ÊÈñÀÇ ÀçÆÇÀåÀ̳ª ¹°°Ç ³ª´©´Â ÀÚ·Î ¼¼¿ü´À³Ä ÇϽðí

12:14 Isa ona söyle dedi: ‹‹Ey adam! Kim beni üzerinizde yargiç ya da hakem yapti?››

12:15 ÀúÈñ¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ »ï°¡ ¸ðµç Ž½ÉÀ» ¹°¸®Ä¡¶ó »ç¶÷ÀÇ »ý¸íÀÌ ±× ¼ÒÀ¯ÀÇ ³Ë³ËÇѵ¥ ÀÖÁö ¾Æ´ÏÇϴ϶ó ÇϽðí

12:15 Sonra onlara, ‹‹Dikkatli olun!›› dedi. ‹‹Her türlü açgözlülükten sakinin. Çünkü insanin yasami, malinin çokluguna bagli degildir.››

12:16 ¶Ç ºñÀ¯·Î ÀúÈñ¿¡°Ô ÀÏ·¯ °¡¶ó»ç´ë ÇÑ ºÎÀÚ°¡ ±× ¹ç¿¡ ¼ÒÃâÀÌ Ç³¼ºÇϸÅ

12:16 Isa onlara su benzetmeyi anlatti: ‹‹Zengin bir adamin topraklari bol ürün verdi.

12:17 ½ÉÁß¿¡ »ý°¢ÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ³»°¡ °î½Ä ½×¾Æ µÑ °÷ÀÌ ¾øÀ¸´Ï ¾îÂîÇÒ²¿ ÇÏ°í

12:17 Adam kendi kendine, ‹Ne yapacagim? Ürünlerimi koyacak yerim yok› diye düsündü.

12:18 ¶Ç °¡·ÎµÇ ³»°¡ ÀÌ·¸°Ô Çϸ®¶ó ³» °î°£À» Çæ°í ´õ Å©°Ô Áþ°í ³» ¸ðµç °î½Ä°ú ¹°°ÇÀ» °Å±â ½×¾Æ µÎ¸®¶ó

12:18 Sonra, ‹Söyle yapacagim› dedi. ‹Ambarlarimi yikip daha büyüklerini yapacagim, bütün tahillarimi ve mallarimi oraya yigacagim.

12:19 ¶Ç ³»°¡ ³» ¿µÈ¥¿¡°Ô À̸£µÇ ¿µÈ¥¾Æ ¿©·¯ ÇØ ¾µ ¹°°ÇÀ» ¸¹ÀÌ ½×¾Æ µÎ¾úÀ¸´Ï Æò¾ÈÈ÷ ½¬°í ¸Ô°í ¸¶½Ã°í Áñ°Å¿öÇÏÀÚ Çϸ®¶ó ÇϵÇ

12:19 Kendime, ey canim, yillarca yetecek kadar bol malin var. Rahatina bak, ye, iç, yasamin tadini çikar diyecegim.›

12:20 Çϳª´ÔÀº À̸£½ÃµÇ ¾î¸®¼®Àº ÀÚ¿© ¿À´Ã ¹ã¿¡ ³× ¿µÈ¥À» µµ·Î ãÀ¸¸®´Ï ±×·¯¸é ³× ¿¹ºñÇÑ °ÍÀÌ ´µ °ÍÀÌ µÇ°Ú´À³Ä ÇϼÌÀ¸´Ï

12:20 ‹‹Ama Tanri ona, ‹Ey akilsiz!› dedi. ‹Bu gece canin senden istenecek. Biriktirdigin bu seyler kime kalacak?›

12:21 Àڱ⸦ À§ÇÏ¿© Àç¹°À» ½×¾Æ µÎ°í Çϳª´Ô²² ´ëÇÏ¿© ºÎ¿äÄ¡ ¸øÇÑ ÀÚ°¡ ÀÌ¿Í °°À¸´Ï¶ó

12:21 ‹‹Kendisi için servet biriktiren, ama Tanri katinda zengin olmayan kisinin sonu böyle olur.››

12:22 ¡Û ¶Ç Á¦Àڵ鿡°Ô À̸£½ÃµÇ ±×·¯¹Ç·Î ³»°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï ³ÊÈñ ¸ñ¼ûÀ» À§ÇÏ¿© ¹«¾ùÀ» ¸ÔÀ»±î ¸öÀ» À§ÇÏ¿© ¹«¾ùÀ» ÀÔÀ»±î ¿°·ÁÇÏÁö ¸»¶ó

12:22 Isa ögrencilerine söyle dedi: ‹‹Bu nedenle size sunu söylüyorum: ‹Ne yiyecegiz?› diye caniniz için, ‹Ne giyecegiz?› diye bedeniniz için kaygilanmayin.

12:23 ¸ñ¼ûÀÌ À½½Äº¸´Ù ÁßÇÏ°í ¸öÀÌ ÀǺ¹º¸´Ù ÁßÇϴ϶ó

12:23 Can yiyecekten, beden de giyecekten daha önemlidir.

12:24 ±î¸¶±Í¸¦ »ý°¢Ç϶ó ½ÉÁöµµ ¾Æ´ÏÇÏ°í °ÅµÎÁöµµ ¾Æ´ÏÇÏ¸ç °ñ¹æµµ ¾ø°í â°íµµ ¾øÀ¸µÇ Çϳª´ÔÀÌ ±â¸£½Ã³ª´Ï ³ÊÈñ´Â »õº¸´Ù ¾ó¸¶³ª ´õ ±ÍÇϳÄ

12:24 Kargalara bakin! Ne eker, ne biçerler; ne kilerleri, ne ambarlari vardir. Tanri yine de onlari doyurur. Siz kuslardan çok daha degerlisiniz!

12:25 ¶Ç ³ÊÈñ Áß¿¡ ´©°¡ ¿°·ÁÇÔÀ¸·Î ±× Å°¸¦ ÇÑ ÀÚ³ª ´õÇÒ ¼ö ÀÖ´À³Ä

12:25 Hangi biriniz kaygilanmakla ömrünü bir anlik uzatabilir?

12:26 ±×·±Áï Áö±ØÈ÷ ÀÛÀº °ÍÀÌ¶óµµ ´ÉÄ¡ ¸øÇÏ°Åµç ¾îÂî ±× ´Ù¸¥ °ÍÀ» ¿°·ÁÇÏ´À³Ä

12:26 Bu küçücük ise bile gücünüz yetmedigine göre, öbür konularda neden kaygilaniyorsunuz?

12:27 ¹éÇÕÈ­¸¦ »ý°¢ÇÏ¿© º¸¾Æ¶ó ½Çµµ ¸¸µéÁö ¾Ê°í Â¥Áöµµ ¾Æ´ÏÇÏ´À´Ï¶ó ±×·¯³ª ³»°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô ¸»Çϳë´Ï ¼Ö·Î¸óÀÇ ¸ðµç ¿µ±¤À¸·Îµµ ÀÔÀº °ÍÀÌ ÀÌ ²É Çϳª¸¸ °°Áö ¸øÇÏ¿´´À´Ï¶ó

12:27 ‹‹Zambaklarin nasil büyüdügüne bakin! Ne çalisirlar, ne de iplik egirirler. Ama size sunu söyleyeyim, bütün görkemine karsin Süleyman bile bunlardan biri gibi giyinmis degildi.

12:28 ¿À´Ã ÀÖ´Ù°¡ ³»ÀÏ ¾Æ±ÃÀÌ¿¡ ´øÁö¿ì´Â µéÇ®µµ Çϳª´ÔÀÌ ÀÌ·¸°Ô ÀÔÈ÷½Ã°Åµç ÇϹ°¸ç ³ÊÈñÀϱ³Ä ¹ÏÀ½ÀÌ ÀûÀº ÀÚµé¾Æ

12:28 Ey kit imanlilar, bugün var olup yarin ocaga atilacak olan kir otunu böyle giydiren Tanrinin sizi de giydirecegi çok daha kesindir.

12:29 ³ÊÈñ´Â ¹«¾ùÀ» ¸ÔÀ»±î ¹«¾ùÀ» ¸¶½Ç±î ÇÏ¿© ±¸ÇÏÁö ¸»¸ç ±Ù½ÉÇÏÁöµµ ¸»¶ó

12:29 ‹Ne yiyecegiz, ne içecegiz?› diye düsünüp tasalanmayin.

12:30 ÀÌ ¸ðµç °ÍÀº ¼¼»ó ¹é¼ºµéÀÌ ±¸ÇÏ´Â °ÍÀ̶ó ³ÊÈñ ¾Æ¹öÁö²²¼­ ÀÌ·± °ÍÀÌ ³ÊÈñ¿¡°Ô ÀÖ¾î¾ß µÉ ÁÙÀ» ¾Æ½Ã´À´Ï¶ó

12:30 Dünya uluslari hep bu seylerin pesinden giderler. Oysa Babaniz, bunlara gereksinmeniz oldugunu bilir.

12:31 ¿ÀÁ÷ ³ÊÈñ´Â ±×ÀÇ ³ª¶ó¸¦ ±¸Ç϶ó ±×¸®Çϸé ÀÌ·± °ÍÀ» ³ÊÈñ¿¡°Ô ´õÇϽø®¶ó

12:31 Siz Onun egemenliginin ardindan gidin, o zaman size bunlar da verilecektir.

12:32 ÀûÀº ¹«¸®¿© ¹«¼­¿ö ¸»¶ó ³ÊÈñ ¾Æ¹öÁö²²¼­ ±× ³ª¶ó¸¦ ³ÊÈñ¿¡°Ô Áֽñ⸦ ±â»µÇϽôÀ´Ï¶ó

12:32 ‹‹Korkma, ey küçük sürü! Çünkü Babaniz, egemenligi size vermeyi uygun gördü.

12:33 ³ÊÈñ ¼ÒÀ¯¸¦ ÆÈ¾Æ ±¸Á¦ÇÏ¿© ³°¾ÆÁöÁö ¾Æ´ÏÇÏ´Â ÁָӴϸ¦ ¸¸µé¶ó °ð Çϴÿ¡ µÐ ¹Ù ´ÙÇÔÀÌ ¾ø´Â º¸¹°ÀÌ´Ï °Å±â´Â µµÀûµµ °¡±îÀÌ ÇÏ´Â ÀÏÀÌ ¾ø°í Á»µµ ¸Ô´Â ÀÏÀÌ ¾ø´À´Ï¶ó

12:33 Mallarinizi satin, sadaka olarak verin. Kendinize eskimeyen keseler, göklerde tükenmeyen bir hazine edinin. Orada ne hirsiz ona yaklasir, ne de güve onu yer.

12:34 ³ÊÈñ º¸¹° ÀÖ´Â °÷¿¡´Â ³ÊÈñ ¸¶À½µµ ÀÖÀ¸¸®¶ó

12:34 Hazineniz neredeyse, yüreginiz de orada olacaktir.››

12:35 ¡Û Ç㸮¿¡ ¶ì¸¦ ¶ì°í µîºÒÀ» ÄÑ°í ¼­ ÀÖÀ¸¶ó

12:35 ‹‹Kusaklariniz belinizde bagli ve kandilleriniz yanar durumda hazir olun.

12:36 ³ÊÈñ´Â ¸¶Ä¡ ±× ÁÖÀÎÀÌ È¥ÀÎ Áý¿¡¼­ µ¹¾Æ¿Í ¹®À» µÎµå¸®¸é °ð ¿­¾î ÁÖ·Á°í ±â´Ù¸®´Â »ç¶÷°ú °°ÀÌ µÇ¶ó

12:36 Dügün senliginden dönecek olan efendilerinin gelip kapiyi çaldigi an kapiyi açmak için hazir bekleyen köleler gibi olun.

12:37 ÁÖÀÎÀÌ ¿Í¼­ ±ú¾î ÀÖ´Â °ÍÀ» º¸¸é ±× Á¾µéÀº º¹ÀÌ ÀÖÀ¸¸®·Î´Ù ³»°¡ Áø½Ç·Î ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï ÁÖÀÎÀÌ ¶ì¸¦ ¶ì°í ±× Á¾µéÀ» ÀÚ¸®¿¡ ¾ÉÈ÷°í ³ª¾Æ¿Í ¼öÁ¾Çϸ®¶ó

12:37 Efendileri geldiginde uyanik bulunan kölelere ne mutlu! Size dogrusunu söyleyeyim, efendileri beline kusagini baglayacak, kölelerini sofraya oturtacak ve gelip onlara hizmet edecek.

12:38 ÁÖÀÎÀÌ È¤ À̰泪 Ȥ »ï°æ¿¡ À̸£·¯¼­µµ Á¾µéÀÇ ÀÌ°°ÀÌ ÇÏ´Â °ÍÀ» º¸¸é ±× Á¾µéÀº º¹ÀÌ ÀÖÀ¸¸®·Î´Ù

12:38 Efendi gecenin ister ikinci, ister üçüncü nöbetinde gelsin, uyanik bulacagi kölelere ne mutlu!

12:39 ³ÊÈñµµ ¾Æ´Â ¹Ù´Ï Áý ÁÖÀÎÀÌ ¸¸ÀÏ µµÀûÀÌ ¾î´À ¶§¿¡ À̸¦ ÁÙ ¾Ë¾Ò´õ¸é ±× ÁýÀ» ¶ÕÁö ¸øÇÏ°Ô ÇÏ¿´À¸¸®¶ó

12:39 Ama sunu bilin ki, ev sahibi, hirsizin hangi saatte gelecegini bilse, evinin soyulmasina firsat vermez.

12:40 ÀÌ·¯¹Ç·Î ³ÊÈñµµ ¿¹ºñÇÏ°í ÀÖÀ¸¶ó »ý°¢Áö ¾ÊÀº ¶§¿¡ ÀÎÀÚ°¡ ¿À¸®¶ó ÇϽô϶ó

12:40 Siz de hazir olun. Çünkü Insanoglu beklemediginiz saatte gelecektir.››

12:41 ¡Û º£µå·Î°¡ ¿©Â¥¿ÀµÇ ÁÖ²²¼­ ÀÌ ºñÀ¯¸¦ ¿ì¸®¿¡°Ô ÇϽÉÀÌ´ÏÀÌ±î ¸ðµç »ç¶÷¿¡°Ô ÇϽÉÀÌ´ÏÀ̱î

12:41 Petrus, ‹‹Ya Rab›› dedi, ‹‹Bu benzetmeyi bizim için mi anlatiyorsun, yoksa herkes için mi?››

12:42 ÁÖ²²¼­ °¡¶ó»ç´ë ÁöÇý ÀÖ°í Áø½ÇÇÑ Ã»Á÷ÀÌ°¡ µÇ¾î ÁÖÀο¡°Ô ±× Áý Á¾µéÀ» ¸Ã¾Æ ¶§¸¦ µû¶ó ¾ç½ÄÀ» ³ª´©¾î ÁÙ ÀÚ°¡ ´©±¸³Ä

12:42 Rab de söyle dedi: ‹‹Efendinin, usaklarina vaktinde azik vermek için baslarina atadigi güvenilir ve akilli kâhya kimdir?

12:43 ÁÖÀÎÀÌ À̸¦ ¶§¿¡ ±× Á¾ÀÇ ÀÌ·¸°Ô ÇÏ´Â °ÍÀ» º¸¸é ±× Á¾ÀÌ º¹ÀÌ ÀÖÀ¸¸®·Î´Ù

12:43 Efendisi eve döndügünde isinin basinda bulacagi o köleye ne mutlu!

12:44 ³»°¡ ÂüÀ¸·Î ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï ÁÖÀÎÀÌ ±× ¸ðµç ¼ÒÀ¯¸¦ Àú¿¡°Ô ¸Ã±â¸®¶ó

12:44 Size gerçegi söyleyeyim, efendisi onu bütün malinin üzerinde yetkili kilacak.

12:45 ¸¸ÀÏ ±× Á¾ÀÌ ¸¶À½¿¡ »ý°¢Çϱ⸦ ÁÖÀÎÀÌ ´õµð ¿À¸®¶ó ÇÏ¿© ³ëºñ¸¦ ¶§¸®¸ç ¸Ô°í ¸¶½Ã°í ÃëÇÏ°Ô µÇ¸é

12:46 »ý°¢Áö ¾ÊÀº ³¯ ¾ËÁö ¸øÇÏ´Â ½Ã°£¿¡ ÀÌ Á¾ÀÇ ÁÖÀÎÀÌ À̸£·¯ ¾öÈ÷ ¶§¸®°í ½Å½ÇÄ¡ ¾Æ´ÏÇÑ ÀÚÀÇ ¹Þ´Â À²¿¡ óÇϸ®´Ï

12:45 Ama o köle içinden, ‹Efendim gecikiyor› der, kadin ve erkek hizmetkârlari dövmeye, yiyip içip sarhos olmaya baslarsa, efendisi, onun beklemedigi günde, ummadigi saatte gelecek, onu siddetle cezalandirip imansizlarla bir tutacaktir.

12:47 ÁÖÀÎÀÇ ¶æÀ» ¾Ë°íµµ ¿¹ºñÄ¡ ¾Æ´ÏÇÏ°í ±× ¶æ´ë·Î ÇàÄ¡ ¾Æ´ÏÇÑ Á¾Àº ¸¹ÀÌ ¸ÂÀ» °ÍÀÌ¿ä

12:47 ‹‹Efendisinin istegini bilip de hazirlik yapmayan, onun istegini yerine getirmeyen köle çok dayak yiyecek.

12:48 ¾ËÁö ¸øÇÏ°í ¸ÂÀ» ÀÏÀ» ÇàÇÑ Á¾Àº Àû°Ô ¸ÂÀ¸¸®¶ó ¹«¸© ¸¹ÀÌ ¹ÞÀº ÀÚ¿¡°Ô´Â ¸¹ÀÌ Ã£À» °ÍÀÌ¿ä ¸¹ÀÌ ¸ÃÀº ÀÚ¿¡°Ô´Â ¸¹ÀÌ ´Þ¶ó ÇÒ °ÍÀ̴϶ó

12:48 Oysa bilmeden dayagi hak eden davranislarda bulunan, az dayak yiyecek. Kime çok verilmisse, ondan çok istenecek. Kime çok sey emanet edilmisse, kendisinden daha fazlasi istenecektir.

12:49 ¡Û ³»°¡ ºÒÀ» ¶¥¿¡ ´øÁö·¯ ¿Ô³ë´Ï ÀÌ ºÒÀÌ ÀÌ¹Ì ºÙ¾úÀ¸¸é ³»°¡ ¹«¾ùÀ» ¿øÇϸ®¿ä

12:49 ‹‹Ben dünyaya ates yagdirmaya geldim. Keske bu ates daha simdiden alevlenmis olsaydi!

12:50 ³ª´Â ¹ÞÀ» ¼¼·Ê°¡ ÀÖÀ¸´Ï ±× ÀÌ·ç±â±îÁö ³ªÀÇ ´ä´äÇÔÀÌ ¾î¶°ÇÏ°Ú´À³Ä

12:50 Katlanmam gereken bir vaftiz var. Bu vaftiz gerçeklesinceye dek nasil da sikinti çekiyorum!

12:51 ³»°¡ ¼¼»ó¿¡ È­ÆòÀ» ÁÖ·Á°í ¿Â ÁÙ·Î ¾Æ´À³Ä ³»°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï ¾Æ´Ï¶ó µµ¸®¾î ºÐÀïÄÉ ÇÏ·Á ÇÔÀ̷ζó

12:51 Yeryüzüne baris getirmeye mi geldigimi saniyorsunuz? Size hayir diyorum, ayrilik getirmeye geldim.

12:52 ÀÌ ÈĺÎÅÍ ÇÑ Áý¿¡ ´Ù¼¸ »ç¶÷ÀÌ ÀÖ¾î ºÐÀïÇ쵂 ¼ÂÀÌ µÑ°ú, µÑÀÌ ¼Â°ú Çϸ®´Ï

12:52 Bundan böyle bir evde bes kisi, ikiye karsi üç, üçe karsi iki bölünmüs olacak.

12:53 ¾Æºñ°¡ ¾Æµé°ú, ¾ÆµéÀÌ ¾Æºñ¿Í, ¾î¹Ì°¡ µþ°ú, µþÀÌ ¾î¹Ì¿Í, ½Ã¾î¹Ì°¡ ¸ç´À¸®¿Í, ¸ç´À¸®°¡ ½Ã¾î¹Ì¿Í ºÐÀïÇϸ®¶ó ÇϽô϶ó

12:53 Baba ogluna karsi, ogul babasina karsi, anne kizina karsi, kiz annesine karsi, kaynana gelinine karsi, gelin kaynanasina karsi olacaktir.››

12:54 ¡Û ¶Ç ¹«¸®¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ³ÊÈñ°¡ ±¸¸§ÀÌ ¼­¿¡¼­ ÀϾÀ» º¸¸é °ð ¸»Çϱ⸦ ¼Ò³ª±â°¡ ¿À¸®¶ó Çϳª´Ï °ú¿¬ ±×·¯ÇÏ°í

12:54 Isa halka sunlari da söyledi: ‹‹Batida bir bulutun yükseldigini görünce siz hemen, ‹Saganak geliyor› diyorsunuz, ve öyle oluyor.

12:55 ³²Ç³ÀÌ ºÔÀ» º¸¸é ¸»Çϱ⸦ ½ÉÈ÷ ´õ¿ì¸®¶ó Çϳª´Ï °ú¿¬ ±×·¯Çϴ϶ó

12:55 Rüzgarin güneyden estigini görünce, ‹Çok sicak olacak› diyorsunuz, ve öyle oluyor.

12:56 ¿Ü½ÄÇÏ´Â ÀÚ¿© ³ÊÈñ°¡ õÁöÀÇ ±â»óÀº ºÐº¯ÇÒ ÁÙÀ» ¾Ë¸é¼­ ¾îÂî ÀÌ ½Ã´ë´Â ºÐº¯Ä¡ ¸øÇÏ´À³Ä

12:56 Sizi ikiyüzlüler! Yeryüzünün ve gökyüzünün görünümünden bir anlam çikarabiliyorsunuz da, simdiki zamanin anlamini nasil oluyor da çikaramiyorsunuz?

12:57 ¶Ç ¾îÂîÇÏ¿© ¿ÇÀº °ÍÀ» ½º½º·Î ÆÇ´ÜÄ¡ ¾Æ´ÏÇÏ´À³Ä

12:57 ‹‹Dogru olana neden kendiniz karar vermiyorsunuz?

12:58 ³×°¡ ³Ê¸¦ °í¼ÒÇÒ ÀÚ¿Í ÇÔ²² ¹ý°ü¿¡°Ô °¥ ¶§¿¡ ±æ¿¡¼­ È­ÇØÇϱ⸦ Èû¾²¶ó Àú°¡ ³Ê¸¦ ÀçÆÇÀå¿¡°Ô ²ø¾î°¡°í ÀçÆÇÀåÀÌ ³Ê¸¦ °ü¼Ó¿¡°Ô ³Ñ°Ü ÁÖ¾î °ü¼ÓÀÌ ¿Á¿¡ °¡µÑ±î ¿°·ÁÇ϶ó

12:58 Sizden davaci olanla birlikte yargica giderken, yolda onunla anlasmak için elinizden geleni yapin. Yoksa o sizi yargicin önüne sürükler, yargiç gardiyanin eline verir, gardiyan da sizi hapse atar.

12:59 ³×°Ô À̸£³ë´Ï È£¸®¶óµµ ³²±èÀÌ ¾øÀÌ °±Áö ¾Æ´ÏÇÏ¿©¼­´Â °á´ÜÄÚ Àú±â¼­ ³ª¿ÀÁö ¸øÇϸ®¶ó ÇϽô϶ó

12:59 Size sunu söyleyeyim, borcunuzun son kurusunu ödemedikçe oradan asla çikamazsiniz.››

 ´©°¡º¹À½ 13Àå / Luka

13:1 ±×¶§ ¸¶Ä§ µÎ¾î »ç¶÷ÀÌ ¿Í¼­ ºô¶óµµ°¡ ¾î¶² °¥¸±¸® »ç¶÷µéÀÇ ÇǸ¦ ÀúÈñÀÇ Á¦¹°¿¡ ¼¯Àº ÀÏ·Î ¿¹¼ö²² °íÇÏ´Ï

13:1 O sirada bazi kisiler gelip Isaya bir haber getirdiler. Pilatusun nasil bazi Celilelileri öldürüp kanlarini kendi kestikleri kurbanlarin kanina kattigini anlattilar.

13:2 ´ë´äÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë ³ÊÈñ´Â ÀÌ °¥¸±¸® »ç¶÷µéÀÌ ÀÌ°°ÀÌ ÇØ ¹ÞÀ½À¸·Î½á ¸ðµç °¥¸±¸® »ç¶÷º¸´Ù ÁË°¡ ´õ ÀÖ´Â ÁÙ ¾Æ´À³Ä

13:2 Isa onlara söyle karsilik verdi: ‹‹Böyle aci çeken bu Celilelilerin, bütün öbür Celilelilerden daha günahli oldugunu mu saniyorsunuz?

13:3 ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï ¾Æ´Ï¶ó ³ÊÈñµµ ¸¸ÀÏ È¸°³Ä¡ ¾Æ´ÏÇÏ¸é ´Ù ÀÌ¿Í °°ÀÌ ¸ÁÇϸ®¶ó

13:3 Size hayir diyorum. Ama tövbe etmezseniz, hepiniz böyle mahvolacaksiniz.

13:4 ¶Ç ½Ç·Î¾Ï¿¡¼­ ¸Á´ë°¡ ¹«³ÊÁ® Ä¡¾î Á×Àº ¿­ ¿©´ü »ç¶÷ÀÌ ¿¹·ç»ì·½¿¡ °ÅÇÑ ¸ðµç »ç¶÷º¸´Ù ÁË°¡ ´õ ÀÖ´Â ÁÙ ¾Æ´À³Ä

13:4 Ya da, Siloahtaki kule üzerlerine yikilinca ölen o on sekiz kisinin, Yerusalimde yasayan öbür insanlarin hepsinden daha suçlu oldugunu mu saniyorsunuz?

13:5 ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï ¾Æ´Ï¶ó ³ÊÈñµµ ¸¸ÀÏ È¸°³Ä¡ ¾Æ´ÏÇÏ¸é ´Ù ÀÌ¿Í °°ÀÌ ¸ÁÇϸ®¶ó

13:5 Size hayir diyorum. Ama tövbe etmezseniz, hepiniz böyle mahvolacaksiniz.››

13:6 ¡Û ÀÌ¿¡ ºñÀ¯·Î ¸»¾¸ÇÏ½ÃµÇ ÇÑ »ç¶÷ÀÌ Æ÷µµ¿ø¿¡ ¹«È­°ú³ª¹«¸¦ ½ÉÀº °ÍÀÌ ÀÖ´õ´Ï ¿Í¼­ ±× ¿­¸Å¸¦ ±¸ÇÏ¿´À¸³ª ¾òÁö ¸øÇÑÁö¶ó

13:6 Isa su benzetmeyi anlatti: ‹‹Adamin birinin baginda dikili bir incir agaci vardi. Adam gelip agaçta meyve aradi, ama bulamadi.

13:7 °ú¿øÁö±â¿¡°Ô À̸£µÇ ³»°¡ »ï ³âÀ» ¿Í¼­ ÀÌ ¹«È­°ú³ª¹«¿¡ ½Ç°ú¸¦ ±¸Ç쵂 ¾òÁö ¸øÇÏ´Ï Âï¾î¹ö¸®¶ó ¾îÂî ¶¥¸¸ ¹ö¸®´À³Ä

13:7 Bagciya, ‹Bak› dedi, ‹Ben üç yildir gelip bu incir agacinda meyve ariyorum, bulamiyorum. Onu kes. Topragin besinini neden bos yere tüketsin?›

13:8 ´ë´äÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ÁÖÀÎÀÌ¿© ±Ý³â¿¡µµ ±×´ë·Î µÎ¼Ò¼­ ³»°¡ µÎ·ç ÆÄ°í °Å¸§À» ÁÖ¸®´Ï

13:8 ‹‹Bagci, ‹Efendim› diye karsilik verdi, ‹Agaci bir yil daha birak, bu arada ben çevresini kazip gübreleyeyim.

13:9 ÀÌ ÈÄ¿¡ ¸¸ÀÏ ½Ç°ú°¡ ¿­¸éÀ̾î´Ï¿Í ±×·¸Áö ¾ÊÀ¸¸é Âï¾î¹ö¸®¼Ò¼­ ÇÏ¿´´Ù ÇϽô϶ó

13:9 Gelecek yil meyve verirse, ne iyi; vermezse, onu kesersin.› ››

13:10 ¡Û ¾È½ÄÀÏ¿¡ ÇÑ È¸´ç¿¡¼­ °¡¸£Ä¡½Ç ¶§¿¡

13:10 Bir Sabat Günü Isa, havralardan birinde ögretiyordu.

13:11 ½Ê ÆÈ ³â µ¿¾ÈÀ» ±Í½Å µé·Á ¾ÎÀ¸¸ç ²¿ºÎ¶óÁ® Á¶±Ýµµ ÆìÁö ¸øÇÏ´Â ÇÑ ¿©ÀÚ°¡ ÀÖ´õ¶ó

13:11 On sekiz yildir içinde hastalik ruhu bulunan bir kadin da oradaydi. Iki büklüm olmus, belini hiç dogrultamiyordu.

13:12 ¿¹¼ö²²¼­ º¸½Ã°í ºÒ·¯ À̸£½ÃµÇ ¿©ÀÚ¿© ³×°¡ ³× º´¿¡¼­ ³õ¿´´Ù ÇϽðí

13:12 Isa onu görünce yanina çagirdi. ‹‹Kadin›› dedi, ‹‹Hastaligindan kurtuldun.››

13:13 ¾È¼öÇϽøŠ¿©ÀÚ°¡ °ð Æì°í Çϳª´Ô²² ¿µ±¤À» µ¹¸®´ÂÁö¶ó

13:13 Ellerini kadinin üzerine koydu. Kadin hemen dogruldu ve Tanriyi yüceltmeye basladi.

13:14 ȸ´çÀåÀÌ ¿¹¼ö²²¼­ ¾È½ÄÀÏ¿¡ º´ °íÄ¡½Ã´Â °ÍÀ» ºÐ ³»¾î ¹«¸®¿¡°Ô À̸£µÇ ÀÏÇÒ ³¯ÀÌ ¿³»õ°¡ ÀÖÀ¸´Ï ±× µ¿¾È¿¡ ¿Í¼­ °íħÀ» ¹ÞÀ» °ÍÀÌ¿ä ¾È½ÄÀÏ¿¡´Â ¸» °ÍÀ̴϶ó ÇÏ°Å´Ã

13:14 Isanin hastayi Sabat Günü iyilestirmesine kizan havra yöneticisi kalabaliga seslenerek, ‹‹Çalismak için alti gün vardir›› dedi. ‹‹O günler gelip iyilesin, Sabat Günü degil.››

13:15 ÁÖ²²¼­ ´ë´äÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë ¿Ü½ÄÇÏ´Â ÀÚµé¾Æ ³ÊÈñ°¡ °¢°¢ ¾È½ÄÀÏ¿¡ ÀÚ±âÀÇ ¼Ò³ª ³ª±Í³ª ¸¶±¸¿¡¼­ Ç®¾î³»¾î À̲ø°í °¡¼­ ¹°À» ¸ÔÀÌÁö ¾Æ´ÏÇÏ´À³Ä

13:15 Rab ona su karsiligi verdi: ‹‹Sizi ikiyüzlüler! Her biriniz Sabat Günü kendi öküzünü ya da esegini yemlikten çözüp suya götürmez mi?

13:16 ±×·¯¸é ½Ê ÆÈ ³â µ¿¾È »ç´Ü¿¡°Ô ¸ÅÀÎ ¹Ù µÈ ÀÌ ¾Æºê¶óÇÔÀÇ µþÀ» ¾È½ÄÀÏ¿¡ ÀÌ ¸ÅÀÓ¿¡¼­ Ǫ´Â °ÍÀÌ ÇÕ´çÄ¡ ¾Æ´ÏÇϳÄ

13:16 Buna göre, Seytanin on sekiz yildir bagli tuttugu, Ibrahimin bir kizi olan bu kadinin da Sabat Günü bu bagdan çözülmesi gerekmez miydi?››

13:17 ¿¹¼ö²²¼­ ÀÌ ¸»¾¸À» ÇϽøŠ¸ðµç ¹Ý´ëÇÏ´Â ÀÚµéÀº ºÎ²ô·¯¿öÇÏ°í ¿Â ¹«¸®´Â ±× ÇϽô ¸ðµç ¿µ±¤½º·¯¿î ÀÏÀ» ±â»µÇϴ϶ó

13:17 Isanin bu sözleri, kendisine karsi gelenlerin hepsini utandirdi. Bütün kalabalik ise Onun yaptigi görkemli islerin tümünü sevinçle karsiladi.

13:18 ±×·¯¹Ç·Î °¡¶ó»ç´ë Çϳª´ÔÀÇ ³ª¶ó°¡ ¹«¾ù°ú °°À»²¿ ³»°¡ ¹«¾ùÀ¸·Î ºñÇÒ²¿

13:18 Sonra Isa sunlari söyledi: ‹‹Tanrinin Egemenligi neye benzer, onu neye benzeteyim?

13:19 ¸¶Ä¡ »ç¶÷ÀÌ ÀÚ±â äÀü¿¡ °®´Ù ½ÉÀº °ÜÀÚ¾¾ ÇÑ ¾Ë °°À¸´Ï ÀÚ¶ó ³ª¹«°¡ µÇ¾î °øÁßÀÇ »õµéÀÌ ±× °¡Áö¿¡ ±êµé¿´´À´Ï¶ó

13:19 Tanrinin Egemenligi, bir adamin bahçesine ektigi hardal tanesine benzer. Tane gelisip agaç olur, kuslar dallarinda barinir.››

13:20 ¶Ç °¡¶ó»ç´ë ³»°¡ Çϳª´ÔÀÇ ³ª¶ó¸¦ ¹«¾ùÀ¸·Î ºñÇÒ²¿

13:20 Isa yine, ‹‹Tanrinin Egemenligini neye benzeteyim?›› dedi.

13:21 ¸¶Ä¡ ¿©ÀÚ°¡ °¡·ç ¼­ ¸» ¼Ó¿¡ °®´Ù ³Ö¾î ÀüºÎ ºÎÇ®°Ô ÇÑ ´©·è°ú °°À¸´Ï¶ó Çϼ̴õ¶ó

13:21 ‹‹O, bir kadinin üç ölçek una karistirdigi mayaya benzer. Sonunda bütün hamur kabarir.››

13:22 ¡Û ¿¹¼ö²²¼­ °¢¼º °¢ÃÌÀ¸·Î ´Ù´Ï»ç °¡¸£Ä¡½Ã¸ç ¿¹·ç»ì·½À¸·Î ¿©ÇàÇϽôõ´Ï

13:22 Isa köy kent dolasarak ögretiyor, Yerusalime dogru ilerliyordu.

13:23 ȤÀÌ ¿©Â¥¿ÀµÇ ÁÖ¿© ±¸¿øÀ» ¾ò´Â ÀÚ°¡ ÀûÀ¸´ÏÀ̱î ÀúÈñ¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ

13:24 Á¼Àº ¹®À¸·Î µé¾î°¡±â¸¦ Èû¾²¶ó ³»°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï µé¾î°¡±â¸¦ ±¸ÇÏ¿©µµ ¸øÇÏ´Â ÀÚ°¡ ¸¹À¸¸®¶ó

13:23 Biri Ona, ‹‹Ya Rab›› dedi, ‹‹Kurtulanlarin sayisi az mi olacak?›› Isa oradakilere söyle dedi: ‹‹Dar kapidan girmeye gayret edin. Size sunu söyleyeyim, çok kisi içeri girmek isteyecek, ama giremeyecek.

13:25 Áý ÁÖÀÎÀÌ ÀϾ ¹®À» ÇÑ ¹ø ´ÝÀº ÈÄ¿¡ ³ÊÈñ°¡ ¹Û¿¡ ¼­¼­ ¹®À» µÎµå¸®¸ç ÁÖ¿© ¿­¾î ÁÖ¼Ò¼­ Çϸé Àú°¡ ´ë´äÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ³ª´Â ³ÊÈñ°¡ ¾îµð·Î¼­ ¿Â ÀÚÀÎÁö ¾ËÁö ¸øÇϳë¶ó Çϸ®´Ï

13:25 Ev sahibi kalkip kapiyi kapattiktan sonra disarida durup, ‹Ya Rab, kapiyi aç bize!› diyerek kapiyi vurmaya baslayacaksiniz. ‹‹O da size, ‹Kim oldugunuzu, nereden geldiginizi bilmiyorum› diye karsilik verecek.

13:26 ±×¶§¿¡ ³ÊÈñ°¡ ¸»Ç쵂 ¿ì¸®´Â ÁÖ ¾Õ¿¡¼­ ¸Ô°í ¸¶¼ÌÀ¸¸ç ÁÖ´Â ¶ÇÇÑ ¿ì¸® ±æ°Å¸®¿¡¼­ °¡¸£Ä¡¼Ì³ªÀÌ´Ù Çϳª

13:26 ‹‹O zaman, ‹Biz senin önünde yiyip içtik, sen de bizim sokaklarimizda ögrettin› demeye baslayacaksiniz.

13:27 Àú°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô ÀÏ·¯ °¡·ÎµÇ ³ª´Â ³ÊÈñ°¡ ¾îµð·Î¼­ ¿Ô´ÂÁö ¾ËÁö ¸øÇϳë¶ó Çà¾ÇÇÏ´Â ¸ðµç ÀÚµé¾Æ ³ª¸¦ ¶°³ª°¡¶ó Çϸ®¶ó

13:27 ‹‹O da size söyle diyecek: ‹Kim oldugunuzu, nereden geldiginizi bilmiyorum. Çekilin önümden, ey kötülük yapanlar!›

13:28 ³ÊÈñ°¡ ¾Æºê¶óÇÔ°ú ÀÌ»è°ú ¾ß°ö°ú ¸ðµç ¼±ÁöÀÚ´Â Çϳª´Ô ³ª¶ó¿¡ ÀÖ°í ¿ÀÁ÷ ³ÊÈñ´Â ¹Û¿¡ ÂѰܳ­ °ÍÀ» º¼ ¶§¿¡ °Å±â¼­ ½½ÇÇ ¿ï¸ç À̸¦ °§ÀÌ ÀÖÀ¸¸®¶ó

13:28 ‹‹Ibrahimi, Ishaki, Yakupu ve bütün peygamberleri Tanrinin Egemenliginde, kendinizi ise disari atilmis gördügünüz zaman, aranizda aglayis ve dis gicirtisi olacaktir.

13:29 »ç¶÷µéÀÌ µ¿¼­ ³²ºÏÀ¸·ÎºÎÅÍ ¿Í¼­ Çϳª´ÔÀÇ ³ª¶ó ÀÜÄ¡¿¡ Âü¼®Çϸ®´Ï

13:29 Insanlar dogudan batidan, kuzeyden güneyden gelecek ve Tanrinin Egemenliginde sofraya oturacaklar.

13:30 º¸¶ó ³ªÁß µÈ Àڷμ­ ¸ÕÀú µÉ ÀÚµµ ÀÖ°í ¸ÕÀú µÈ Àڷμ­ ³ªÁß µÉ ÀÚµµ ÀÖ´À´Ï¶ó ÇϽôõ¶ó

13:30 Ve iste, sonuncu olan bazilari birinci, birinci olan bazilari da sonuncu olacak.››

13:31 ¡Û °ð ±×¶§¿¡ ¾î¶² ¹Ù¸®»õÀεéÀÌ ³ª¾Æ¿Í¼­ À̸£µÇ ³ª°¡¼­ ¿©±â¸¦ ¶°³ª¼Ò¼­ Çì·ÔÀÌ ´ç½ÅÀ» Á×ÀÌ°íÀÚ ÇϳªÀÌ´Ù

13:31 Tam o sirada bazi Ferisiler gelip Isaya, ‹‹Buradan ayrilip baska yere git. Hirodes seni öldürmek istiyor›› dediler.

13:32 °¡¶ó»ç´ë °¡¼­ Àú ¿©¿ì¿¡°Ô À̸£µÇ ¿À´Ã°ú ³»ÀÏ ³»°¡ ±Í½ÅÀ» ÂѾƳ»¸ç º´À» ³´°Ô ÇÏ´Ù°¡ Á¦ »ï ÀÏ¿¡´Â ¿ÏÀüÇÏ¿©Áö¸®¶ó Ç϶ó

13:32 Isa onlara söyle dedi: ‹‹Gidin, o tilkiye söyleyin, ‹Bugün ve yarin cinleri kovup hastalari iyilestirecegim ve üçüncü gün hedefime ulasacagim.›

13:33 ±×·¯³ª ¿À´Ã°ú ³»ÀÏ°ú ¸ð·¹´Â ³»°¡ °¥ ±æÀ» °¡¾ß Çϸ®´Ï ¼±ÁöÀÚ°¡ ¿¹·ç»ì·½ ¹Û¿¡¼­´Â Á×´Â ¹ýÀÌ ¾ø´À´Ï¶ó

13:33 Yine de bugün, yarin ve öbür gün yoluma devam etmeliyim. Çünkü bir peygamberin Yerusalimin disinda ölmesi düsünülemez!

13:34 ¿¹·ç»ì·½¾Æ ¿¹·ç»ì·½¾Æ ¼±ÁöÀÚµéÀ» Á×ÀÌ°í ³×°Ô ÆÄ¼ÛµÈ ÀÚµéÀ» µ¹·Î Ä¡´Â ÀÚ¿© ¾ÏżÀÌ Á¦ »õ³¢¸¦ ³¯°³ ¾Æ·¡ ¸ðÀ½ °°ÀÌ ³»°¡ ³ÊÈñÀÇ Àڳฦ ¸ðÀ¸·Á ÇÑ ÀÏÀÌ ¸î ¹øÀÌ³Ä ±×·¯³ª ³ÊÈñ°¡ ¿øÄ¡ ¾Æ´ÏÇÏ¿´µµ´Ù  

13:34 ‹‹Ey Yerusalim! Peygamberleri öldüren, kendisine gönderilenleri taslayan Yerusalim! Tavugun civcivlerini kanatlari altina topladigi gibi ben de kaç kez senin çocuklarini toplamak istedim, ama siz istemediniz.

13:35 º¸¶ó ³ÊÈñ ÁýÀÌ È²ÆóÇÏ¿© ¹ö¸° ¹Ù µÇ´Ï¶ó ³»°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï ³ÊÈñ°¡ ÁÖÀÇ À̸§À¸·Î ¿À½Ã´Â À̸¦ Âù¼ÛÇϸ®·Î´Ù ÇÒ ¶§±îÁö´Â ³ª¸¦ º¸Áö ¸øÇϸ®¶ó ÇϽô϶ó

13:35 Bakin, eviniz issiz birakilacak! Size sunu söyleyeyim: ‹Rab'bin adiyla gelene övgüler olsun!› diyeceginiz zamana dek beni bir daha görmeyeceksiniz.››

 ´©°¡º¹À½ 14Àå / Luka

14:1 ¾È½ÄÀÏ¿¡ ¿¹¼ö²²¼­ ¹Ù¸®»õÀÎÀÇ ÇÑ µÎ·ÉÀÇ Áý¿¡ ¶± Àâ¼ö½Ã·¯ µé¾î°¡½Ã´Ï ÀúÈñ°¡ ¿³º¸°í ÀÖ´õ¶ó

14:1 Bir Sabat Günü Isa Ferisilerin ileri gelenlerinden birinin evine yemek yemeye gitti. Herkes Onu dikkatle gözlüyordu.

14:2 ÁÖÀÇ ¾Õ¿¡ °í⺴ µç ÇÑ »ç¶÷ÀÌ ÀÖ´ÂÁö¶ó

14:2 Önünde, vücudu su toplamis bir adam vardi.

14:3 ¿¹¼ö²²¼­ ´ë´äÇÏ¿© À²¹ý»çµé°ú ¹Ù¸®»õÀε鿡°Ô ÀÏ·¯ °¡¶ó»ç´ë ¾È½ÄÀÏ¿¡ º´ °íÃÄ ÁÖ´Â °ÍÀÌ ÇÕ´çÇÏ³Ä ¾Æ´ÏÇϳÄ

14:3 Isa, Kutsal Yasa uzmanlarina ve Ferisilere, ‹‹Sabat Günü bir hastayi iyilestirmek Kutsal Yasaya uygun mudur, degil midir?›› diye sordu.

14:4 ÀúÈñ°¡ ÀáÀáÇÏ°Å´Ã ¿¹¼ö²²¼­ ±× »ç¶÷À» µ¥·Á´Ù°¡ °íÃÄ º¸³»½Ã°í

14:4 Onlar ses çikarmadilar. Isa adami tutup iyilestirdi, sonra eve gönderdi.

14:5 ¶Ç ÀúÈñ¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ³ÊÈñ Áß¿¡ ´©°¡ ±× ¾ÆµéÀ̳ª ¼Ò³ª ¿ì¹°¿¡ ºüÁ³À¸¸é ¾È½ÄÀÏ¿¡¶óµµ °ð ²ø¾î³»Áö ¾Ê°Ú´À³Ä ÇϽôÏ

14:5 Isa onlara söyle dedi: ‹‹Hanginiz oglu ya da öküzü Sabat Günü kuyuya düser de hemen çikarmaz?››

14:6 ÀúÈñ°¡ ÀÌ¿¡ ´ëÇÏ¿© ´ë´äÁö ¸øÇϴ϶ó

14:6 Onlar buna hiçbir karsilik veremediler.

14:7 ¡Û ûÇÔÀ» ¹ÞÀº »ç¶÷µéÀÇ »óÁ ÅÃÇÔÀ» º¸½Ã°í ÀúÈñ¿¡°Ô ºñÀ¯·Î ¸»¾¸ÇÏ¿© °¡¶ó»ç´ë

14:8 ³×°¡ ´©±¸¿¡°Ô³ª È¥ÀÎ ÀÜÄ¡¿¡ ûÇÔÀ» ¹Þ¾ÒÀ» ¶§¿¡ »óÁ¿¡ ¾ÉÁö ¸»¶ó ±×·¸Áö ¾ÊÀ¸¸é ³Êº¸´Ù ´õ ³ôÀº »ç¶÷ÀÌ Ã»ÇÔÀ» ¹ÞÀº °æ¿ì¿¡

14:9 ³Ê¿Í Àú¸¦ ûÇÑ ÀÚ°¡ ¿Í¼­ ³Ê´õ·¯ ÀÌ »ç¶÷¿¡°Ô ÀÚ¸®¸¦ ³»¾î ÁÖ¶ó Çϸ®´Ï ±×¶§¿¡ ³×°¡ ºÎ²ô·¯¿ö ¸»¼®À¸·Î °¡°Ô µÇ¸®¶ó

14:7 Yemege çagrilanlarin basköseleri seçtigini farkeden Isa, onlara su benzetmeyi anlatti: ‹‹Biri seni dügüne çagirdigi zaman basköseye kurulma. Belki senden daha saygin birini de çagirmistir. Ikinizi de çagiran gelip, ‹Yerini bu adama ver› diyebilir. O zaman utançla kalkip en arkaya geçersin.

14:10 ûÇÔÀ» ¹Þ¾ÒÀ» ¶§¿¡ Â÷¶ó¸® °¡¼­ ¸»¼®¿¡ ¾ÉÀ¸¶ó ±×·¯¸é ³Ê¸¦ ûÇÑ ÀÚ°¡ ¿Í¼­ ³Ê´õ·¯ ¹þÀÌ¿© ¿Ã¶ó ¾ÉÀ¸¶ó Çϸ®´Ï ±×¶§¿¡¾ß ÇÔ²² ¾ÉÀº ¸ðµç »ç¶÷ ¾Õ¿¡ ¿µ±¤ÀÌ ÀÖÀ¸¸®¶ó

14:10 Bir yere çagrildigin zaman git, en arkada otur. Öyle ki, seni çagiran gelince, ‹Arkadasim, daha öne buyurmaz misin?› desin. O zaman seninle birlikte sofrada oturan herkesin önünde onurlandirilmis olursun.

14:11 ¹«¸© Àڱ⸦ ³ôÀÌ´Â ÀÚ´Â ³·¾ÆÁö°í Àڱ⸦ ³·Ãß´Â ÀÚ´Â ³ô¾ÆÁö¸®¶ó

14:11 Kendini yücelten herkes alçaltilacak, kendini alçaltan yüceltilecektir.››

14:12 ¡Û ¶Ç Àڱ⸦ ûÇÑ ÀÚ¿¡°Ô À̸£½ÃµÇ ³×°¡ Á¡½ÉÀ̳ª Àú³áÀ̳ª º£Ç®°Åµç ¹þÀ̳ª ÇüÁ¦³ª ģôÀ̳ª ºÎÇÑ ÀÌ¿ôÀ» ûÇÏÁö ¸»¶ó µÎ·Æ°Ç´ë ±× »ç¶÷µéÀÌ ³Ê¸¦ µµ·Î ûÇÏ¿© ³×°Ô °±À½ÀÌ µÉ±î Ç϶ó

14:12 Isa kendisini yemege çagirmis olana da söyle dedi: ‹‹Bir öglen ya da aksam yemegi verdigin zaman dostlarini, kardeslerini, akrabalarini ve zengin komsularini çagirma. Yoksa onlar da seni çagirarak karsilik verirler.

14:13 ÀÜÄ¡¸¦ ¹è¼³Çϰŵç Â÷¶ó¸® °¡³­ÇÑ ÀÚµé°ú º´½Åµé°ú Àú´Â ÀÚµé°ú ¼Ò°æµéÀ» ûÇ϶ó

14:13 Ama ziyafet verdigin zaman yoksullari, kötürümleri, sakatlari, körleri çagir.

14:14 ±×¸®Çϸé ÀúÈñ°¡ °±À» °ÍÀÌ ¾ø´Â °í·Î ³×°Ô º¹ÀÌ µÇ¸®´Ï ÀÌ´Â ÀÇÀεéÀÇ ºÎÈ°½Ã¿¡ ³×°¡ °±À½À» ¹Þ°ÚÀ½À̴϶ó ÇϽôõ¶ó

14:14 Böylece mutlu olursun. Çünkü bunlar sana karsilik verecek durumda degildirler. Karsiligi sana, dogru kisiler dirildigi zaman verilecektir.››

14:15 ¡Û ÇÔ²² ¸Ô´Â »ç¶÷ Áß¿¡ Çϳª°¡ ÀÌ ¸»À» µè°í À̸£µÇ ¹«¸© Çϳª´ÔÀÇ ³ª¶ó¿¡¼­ ¶±À» ¸Ô´Â ÀÚ´Â º¹µÇµµ´Ù ÇÏ´Ï

14:15 Sofrada oturanlardan biri bunu duyunca Isaya, ‹‹Tanrinin Egemenliginde yemek yiyecek olana ne mutlu!›› dedi.

14:16 À̸£½ÃµÇ ¾î¶² »ç¶÷ÀÌ Å« ÀÜÄ¡¸¦ ¹è¼³ÇÏ°í ¸¹Àº »ç¶÷À» ûÇÏ¿´´õ´Ï

14:16 Isa ona söyle dedi: ‹‹Adamin biri büyük bir sölen hazirlayip birçok konuk çagirdi.

14:17 ÀÜÄ¡ÇÒ ½Ã°£¿¡ ±× ûÇÏ¿´´ø Àڵ鿡°Ô Á¾À» º¸³»¾î °¡·ÎµÇ ¿À¼Ò¼­ ¸ðµç °ÍÀÌ ÁغñµÇ¾ú³ªÀÌ´Ù ÇϸÅ

14:17 Sölen saati gelince davetlilere, ‹Buyurun, her sey hazir› diye haber vermek üzere kölesini gönderdi.

14:18 ´Ù ÀÏÄ¡ÇÏ°Ô »ç¾çÇÏ¿© Çϳª´Â °¡·ÎµÇ ³ª´Â ¹çÀ» »òÀ¸¸Å ºÒ°¡ºÒ ³ª°¡ º¸¾Æ¾ß ÇÏ°ÚÀ¸´Ï ûÄÁ´ë ³ª¸¦ ¿ë¼­Çϵµ·Ï Ç϶ó ÇÏ°í

14:18 ‹‹Ne var ki, hepsi anlasmisçasina özür dilemeye basladilar. Birincisi, ‹Bir tarla satin aldim, gidip görmek zorundayim. Rica ederim, beni hos gör› dedi.

14:19 ¶Ç Çϳª´Â °¡·ÎµÇ ³ª´Â ¼Ò ´Ù¼¸ °Ü¸®¸¦ »òÀ¸¸Å ½ÃÇèÇÏ·¯ °¡´Ï ûÄÁ´ë ³ª¸¦ ¿ë¼­Çϵµ·Ï Ç϶ó ÇÏ°í

14:19 ‹‹Bir baskasi, ‹Bes çift öküz aldim, onlari denemeye gidiyorum. Rica ederim, beni hos gör› dedi.

14:20 ¶Ç Çϳª´Â °¡·ÎµÇ ³ª´Â Àå°¡ µé¾úÀ¸´Ï ±×·¯¹Ç·Î °¡Áö ¸øÇÏ°Ú³ë¶ó ÇÏ´ÂÁö¶ó

14:20 ‹‹Yine bir baskasi, ‹Yeni evlendim, bu nedenle gelemiyorum› dedi.

14:21 Á¾ÀÌ µ¹¾Æ¿Í ÁÖÀο¡°Ô ±×´ë·Î °íÇÏ´Ï ÀÌ¿¡ Áý ÁÖÀÎÀÌ ³ëÇÏ¿© ±× Á¾¿¡°Ô À̸£µÇ »¡¸® ½Ã³»ÀÇ °Å¸®¿Í °ñ¸ñÀ¸·Î ³ª°¡¼­ °¡³­ÇÑ ÀÚµé°ú º´½Åµé°ú ¼Ò°æµé°ú Àú´Â ÀÚµéÀ» µ¥·Á¿À¶ó Çϴ϶ó

14:21 ‹‹Köle geri dönüp durumu efendisine bildirdi. Bunun üzerine ev sahibi öfkelenerek kölesine, ‹Kos› dedi, ‹Kentin caddelerine, sokaklarina çik; yoksullari, kötürümleri, körleri, sakatlari buraya getir.›

14:22 Á¾ÀÌ °¡·ÎµÇ ÁÖÀÎÀÌ¿© ¸íÇϽŠ´ë·Î ÇÏ¿´À¸µÇ ¿ÀÈ÷·Á ÀÚ¸®°¡ ÀÖ³ªÀÌ´Ù

14:22 ‹‹Köle, ‹Efendim, buyrugun yerine getirilmistir, ama daha yer var› dedi.

14:23 ÁÖÀÎÀÌ Á¾¿¡°Ô À̸£µÇ ±æ°ú »ê¿ï °¡·Î ³ª°¡¼­ »ç¶÷À» °­±ÇÇÏ¿© µ¥·Á´Ù°¡ ³» ÁýÀ» ä¿ì¶ó

14:23 ‹‹Efendisi köleye, ‹Çikip yollari ve çit boylarini dolas, bulduklarini gelmeye zorla da evim dolsun› dedi.

14:24 ³»°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô ¸»Çϳë´Ï Àü¿¡ ûÇÏ¿´´ø ±× »ç¶÷Àº Çϳªµµ ³» ÀÜÄ¡¸¦ ¸Àº¸Áö ¸øÇϸ®¶ó ÇÏ¿´´Ù ÇϽô϶ó

14:24 ‹Size sunu söyleyeyim, ilk çagrilan o adamlardan hiçbiri benim yemegimden tatmayacaktir.› ››

14:25 ¡Û Çã´ÙÇÑ ¹«¸®°¡ ÇÔ²² °¥»õ ¿¹¼ö²²¼­ µ¹ÀÌÅ°»ç À̸£½ÃµÇ

14:26 ¹«¸© ³»°Ô ¿À´Â ÀÚ°¡ Àڱ⠺θð¿Í óÀÚ¿Í ÇüÁ¦¿Í ÀÚ¸Å¿Í ¹× Àڱ⠸ñ¼û±îÁö ¹Ì¿öÇÏÁö ¾Æ´ÏÇÏ¸é ´ÉÈ÷ ³ªÀÇ Á¦ÀÚ°¡ µÇÁö ¸øÇÏ°í

14:25 Kalabalik halk topluluklari Isayla birlikte yol aliyordu. Isa dönüp onlara söyle dedi: ‹‹Biri bana gelip de babasini, annesini, karisini, çocuklarini, kardeslerini, hatta kendi canini bile gözden çikarmazsa, ögrencim olamaz.

14:27 ´©±¸µçÁö Àڱ⠽ÊÀÚ°¡¸¦ Áö°í ³ª¸¦ ÁÀÁö ¾Ê´Â ÀÚµµ ´ÉÈ÷ ³ªÀÇ Á¦ÀÚ°¡ µÇÁö ¸øÇϸ®¶ó

14:27 Çarmihini yüklenip ardimdan gelmeyen, ögrencim olamaz.

14:28 ³ÊÈñ Áß¿¡ ´©°¡ ¸Á´ë¸¦ ¼¼¿ì°íÀÚ ÇÒÁø´ë ÀÚ±âÀÇ °¡Áø °ÍÀÌ ÁØ°øÇϱâ±îÁö¿¡ Á·ÇÒ´ÂÁö ¸ÕÀú ¾É¾Æ ±× ºñ¿ëÀ» ¿¹»êÇÏÁö ¾Æ´ÏÇÏ°Ú´À³Ä

14:28 ‹‹Aranizdan biri bir kule yapmak isterse, bunu tamamlayacak kadar parasi var mi yok mu diye önce oturup yapacagi masrafi hesap etmez mi?

14:29 ±×·¸°Ô ¾Æ´ÏÇÏ¿© ±× ±âÃʸ¸ ½×°í ´ÉÈ÷ ÀÌ·çÁö ¸øÇÏ¸é º¸´Â ÀÚ°¡ ´Ù ºñ¿ô¾î

14:30 °¡·ÎµÇ ÀÌ »ç¶÷ÀÌ ¿ª»ç¸¦ ½ÃÀÛÇÏ°í ´ÉÈ÷ ÀÌ·çÁö ¸øÇÏ¿´´Ù Çϸ®¶ó

14:29 Çünkü temel atip da isi bitiremezse, durumu gören herkes, ‹Bu adam insaata basladi, ama bitiremedi› diyerek onunla eglenmeye baslar.

14:31 ¶Ç ¾î´À ÀÓ±ÝÀÌ ´Ù¸¥ Àӱݰú ½Î¿ì·¯ °¥ ¶§¿¡ ¸ÕÀú ¾É¾Æ Àϸ¸À¸·Î¼­ Àú À̸¸À» °¡Áö°í ¿À´Â ÀÚ¸¦ ´ëÀûÇÒ ¼ö ÀÖÀ»±î Çì¾Æ¸®Áö ¾Æ´ÏÇÏ°Ú´À³Ä

14:31 ‹‹Ya da hangi kral baska bir kralla savasa gittiginde, üzerine yirmi bin askerle yürüyen düsmana on bin askerle karsi koyabilir miyim diye önce oturup bir degerlendirme yapmaz?

14:32 ¸¸ÀÏ ¸øÇÒ ÅÍÀ̸é Àú°¡ ¾ÆÁ÷ ¸Ö¸® ÀÖÀ» µ¿¾È¿¡ »ç½ÅÀ» º¸³»¾î È­Ä£À» ûÇÒÁö´Ï¶ó

14:32 Eger karsi koyamayacaksa, öbürü henüz uzaktayken elçiler gönderip baris kosullarini ister.

14:33 ÀÌ¿Í °°ÀÌ ³ÊÈñ Áß¿¡ ´©±¸µçÁö ÀÚ±âÀÇ ¸ðµç ¼ÒÀ¯¸¦ ¹ö¸®Áö ¾Æ´ÏÇÏ¸é ´ÉÈ÷ ³» Á¦ÀÚ°¡ µÇÁö ¸øÇϸ®¶ó

14:33 Ayni sekilde sizden kim varini yogunu gözden çikarmazsa, ögrencim olamaz.

14:34 ¼Ò±ÝÀÌ ÁÁÀº °ÍÀ̳ª ¼Ò±Ýµµ ¸¸ÀÏ ±× ¸ÀÀ» ÀÒ¾úÀ¸¸é ¹«¾ùÀ¸·Î Â¥°Ô Çϸ®¿ä

14:34 ‹‹Tuz yararlidir. Ama tuz tadini yitirirse, bir daha nasil o tadi kazanabilir?

14:35 ¶¥¿¡µµ °Å¸§¿¡µµ ¾µ µ¥ ¾ø¾î ³»¾î¹ö¸®´À´Ï¶ó µéÀ» ±Í°¡ ÀÖ´Â ÀÚ´Â µéÀ»Áö¾î´Ù ÇϽô϶ó

14:35 Ne topraga, ne de gübreye yarar; onu çöpe atarlar. Isitecek kulagi olan isitsin.››

 ´©°¡º¹À½ 15Àå / Luka

15:1 ¸ðµç ¼¼¸®¿Í ÁËÀεéÀÌ ¸»¾¸À» µéÀ¸·¯ °¡±îÀÌ ³ª¾Æ¿À´Ï

15:1 Bütün vergi görevlileriyle günahkârlar Isayi dinlemek için Ona akin ediyordu.

15:2 ¹Ù¸®»õÀΰú ¼­±â°üµéÀÌ ¿ø¸ÁÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ÀÌ »ç¶÷ÀÌ ÁËÀÎÀ» ¿µÁ¢ÇÏ°í À½½ÄÀ» °°ÀÌ ¸Ô´Â´Ù ÇÏ´õ¶ó

15:2 Ferisilerle din bilginleri ise, ‹‹Bu adam günahkârlari kabul ediyor, onlarla birlikte yemek yiyor›› diye söyleniyorlardi.

15:3 ¡Û ¿¹¼ö²²¼­ ÀúÈñ¿¡°Ô ÀÌ ºñÀ¯·Î À̸£½ÃµÇ

15:4 ³ÊÈñ Áß¿¡ ¾î´À »ç¶÷ÀÌ ¾ç ÀÏ¹é ¸¶¸®°¡ Àִµ¥ ±× Áß¿¡ Çϳª¸¦ ÀÒÀ¸¸é ¾ÆÈç ¾ÆÈ© ¸¶¸®¸¦ µé¿¡ µÎ°í ±× ÀÒÀº °ÍÀ» ãµµ·Ï ã¾Æ´Ù´ÏÁö ¾Æ´ÏÇÏ´À³Ä

15:3 Bunun üzerine Isa onlara su benzetmeyi anlatti: ‹‹Sizlerden birinin yüz koyunu olsa ve bunlardan bir tanesini kaybetse, doksan dokuzu bozkirda birakarak kaybolani bulana dek onun ardina düsmez mi?

15:5 ¶Ç ãÀºÁï Áñ°Å¿ö ¾î±ú¿¡ ¸Þ°í

15:6 Áý¿¡ ¿Í¼­ ±× ¹þ°ú ÀÌ¿ôÀ» ºÒ·¯ ¸ðÀ¸°í ¸»Ç쵂 ³ª¿Í ÇÔ²² Áñ±âÀÚ ³ªÀÇ ÀÒÀº ¾çÀ» ã¾Ò³ë¶ó Çϸ®¶ó

15:5 Onu bulunca da sevinç içinde omuzlarina alir, evine döner; arkadaslarini, komsularini çagirip onlara, ‹Benimle birlikte sevinin, kaybolan koyunumu buldum!› der.

15:7 ³»°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï ÀÌ¿Í °°ÀÌ ÁËÀÎ Çϳª°¡ ȸ°³Çϸé Çϴÿ¡¼­´Â ȸ°³ÇÒ °Í ¾ø´Â ÀÇÀÎ ¾ÆÈç ¾ÆÈ©À» ÀÎÇÏ¿© ±â»µÇÏ´Â °Íº¸´Ù ´õÇϸ®¶ó

15:7 Size sunu söyleyeyim, ayni sekilde gökte, tövbe eden tek bir günahkâr için, tövbeyi gereksinmeyen doksan dokuz dogru kisi için duyulandan daha büyük sevinç duyulacaktir.››

15:8 ¡Û ¾î´À ¿©ÀÚ°¡ ¿­ µå¶óÅ©¸¶°¡ Àִµ¥ Çϳª¸¦ ÀÒÀ¸¸é µîºÒÀ» ÄÑ°í ÁýÀ» ¾µ¸ç ãµµ·Ï ºÎÁö·±È÷ ãÁö ¾Æ´ÏÇÏ°Ú´À³Ä

15:8 ‹‹Ya da on gümüs parasi olan bir kadin bunlardan bir tanesini kaybetse, kandil yakip evi süpürerek parayi bulana dek her tarafi dikkatle aramaz mi?

15:9 ¶Ç ãÀºÁï ¹þ°ú ÀÌ¿ôÀ» ºÒ·¯ ¸ðÀ¸°í ¸»Ç쵂 ³ª¿Í ÇÔ²² Áñ±âÀÚ ÀÒÀº µå¶óÅ©¸¶¸¦ ã¾Ò³ë¶ó Çϸ®¶ó

15:9 Parayi bulunca da arkadaslarini, komsularini çagirip, ‹Benimle birlikte sevinin, kaybettigim parayi buldum!› der.

15:10 ³»°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô À̸£³ë´Ï ÀÌ¿Í °°ÀÌ ÁËÀÎ Çϳª°¡ ȸ°³Çϸé Çϳª´ÔÀÇ »çÀÚµé ¾Õ¿¡ ±â»ÝÀÌ µÇ´À´Ï¶ó

15:10 Size sunu söyleyeyim, ayni sekilde Tanrinin melekleri de tövbe eden bir tek günahkâr için sevinç duyacaklar.››

15:11 ¡Û ¶Ç °¡¶ó»ç´ë ¾î¶² »ç¶÷ÀÌ µÎ ¾ÆµéÀÌ Àִµ¥

15:11 Isa, ‹‹Bir adamin iki oglu vardi›› dedi.

15:12 ±× µÑ°°¡ ¾Æºñ¿¡°Ô ¸»Ç쵂 ¾Æ¹öÁö¿© Àç»ê Áß¿¡¼­ ³»°Ô µ¹¾Æ¿Ã ºÐ±êÀ» ³»°Ô ÁÖ¼Ò¼­ ÇÏ´ÂÁö¶ó ¾Æºñ°¡ ±× »ì¸²À» °¢°¢ ³ª´² ÁÖ¾ú´õ´Ï

15:12 ‹‹Bunlardan küçügü babasina, ‹Baba› dedi, ‹Malindan payima düseni ver bana.› Baba da servetini iki oglu arasinda paylastirdi.

15:13 ±× ÈÄ ¸çÄ¥ÀÌ ¸øµÇ¾î µÑ° ¾ÆµéÀÌ Àç¹°À» ´Ù ¸ð¾Æ°¡Áö°í ¸Õ ³ª¶ó¿¡ °¡ °Å±â¼­ Çã¶û¹æÅÁÇÏ¿© ±× Àç»êÀ» ÇãºñÇÏ´õ´Ï

15:13 ‹‹Bundan birkaç gün sonra küçük ogul her seyini toplayip uzak bir ülkeye gitti. Orada sefahat içinde bir yasam sürerek varini yogunu çarçur etti.

15:14 ´Ù ¾øÀÌÇÑ ÈÄ ±× ³ª¶ó¿¡ Å©°Ô Èä³âÀÌ µé¾î Àú°¡ ºñ·Î¼Ò ±ÃÇÌÇÑÁö¶ó

15:14 Delikanli her seyini harcadiktan sonra, o ülkede siddetli bir kitlik bas gösterdi, o da yokluk çekmeye basladi.

15:15 °¡¼­ ±× ³ª¶ó ¹é¼º Áß Çϳª¿¡°Ô ºÙ¿© »ç´Ï ±×°¡ Àú¸¦ µé·Î º¸³»¾î µÅÁö¸¦ Ä¡°Ô ÇÏ¿´´Âµ¥

15:15 Bunun üzerine gidip o ülkenin vatandaslarindan birinin hizmetine girdi. Adam onu, domuz gütmek üzere otlaklarina yolladi.

15:16 Àú°¡ µÅÁö ¸Ô´Â Áã¾ö ¿­¸Å·Î ¹è¸¦ ä¿ì°íÀÚ Ç쵂 ÁÖ´Â ÀÚ°¡ ¾ø´ÂÁö¶ó

15:16 Delikanli, domuzlarin yedigi keçiboynuzlariyla karnini doyurmaya can atiyordu. Ama hiç kimse ona bir sey vermedi.

15:17 ÀÌ¿¡ ½º½º·Î µ¹ÀÌÄÑ °¡·ÎµÇ ³» ¾Æ¹öÁö¿¡°Ô´Â ¾ç½ÄÀÌ Ç³Á·ÇÑ Ç°±ºÀÌ ¾ó¸¶³ª ¸¹Àº°í ³ª´Â ¿©±â¼­ ÁÖ·Á Á״±¸³ª

15:17 ‹‹Akli basina gelince söyle dedi: ‹Babamin nice isçisinin fazlasiyla yiyecegi var, bense burada açliktan ölüyorum.

15:18 ³»°¡ ÀϾ ¾Æ¹öÁö²² °¡¼­ À̸£±â¸¦ ¾Æ¹öÁö¿© ³»°¡ Çϴðú ¾Æ¹öÁö²² Á˸¦ ¾ò¾ú»ç¿À´Ï

15:18 Kalkip babamin yanina dönecegim, ona, Baba diyecegim, Tanriya ve sana karsi günah isledim.

15:19 Áö±ÝºÎÅÍ´Â ¾Æ¹öÁöÀÇ ¾ÆµéÀ̶ó ÀÏÄÃÀ½À» °¨´çÄ¡ ¸øÇÏ°Ú³ªÀÌ´Ù ³ª¸¦ Ç°±ºÀÇ Çϳª·Î º¸¼Ò¼­ Çϸ®¶ó ÇÏ°í

15:19 Ben artik senin oglun olarak anilmaya layik degilim. Beni isçilerinden biri gibi kabul et.›

15:20 ÀÌ¿¡ ÀϾ¼­ ¾Æ¹öÁö²² µ¹¾Æ°¡´Ï¶ó ¾ÆÁ÷µµ »ó°Å°¡ ¸Õµ¥ ¾Æ¹öÁö°¡ Àú¸¦ º¸°í ÃøÀºÈ÷ ¿©°Ü ´Þ·Á°¡ ¸ñÀ» ¾È°í ÀÔÀ» ¸ÂÃß´Ï

15:20 ‹‹Böylece kalkip babasinin yanina döndü. Kendisi daha uzaktayken babasi onu gördü, ona acidi, kosup boynuna sarildi ve onu öptü.

15:21 ¾ÆµéÀÌ °¡·ÎµÇ ¾Æ¹öÁö¿© ³»°¡ Çϴðú ¾Æ¹öÁö²² Á˸¦ ¾ò¾ú»ç¿À´Ï Áö±ÝºÎÅÍ´Â ¾Æ¹öÁöÀÇ ¾ÆµéÀ̶ó ÀÏÄÃÀ½À» °¨´çÄ¡ ¸øÇÏ°Ú³ªÀÌ´Ù Çϳª

15:21 Oglu ona, ‹Baba› dedi, ‹Tanriya ve sana karsi günah isledim. Ben artik senin oglun olarak anilmaya layik degilim.›

15:22 ¾Æ¹öÁö´Â Á¾µé¿¡°Ô À̸£µÇ Á¦ÀÏ ÁÁÀº ¿ÊÀ» ³»¾î´Ù°¡ ÀÔÈ÷°í ¼Õ¿¡ °¡¶ôÁö¸¦ ³¢¿ì°í ¹ß¿¡ ½ÅÀ» ½Å±â¶ó

15:22 ‹‹Babasi ise kölelerine, ‹Çabuk, en iyi kaftani getirip ona giydirin!› dedi. ‹Parmagina yüzük takin, ayaklarina çarik giydirin!

15:23 ±×¸®°í »ìÁø ¼Û¾ÆÁö¸¦ ²ø¾î´Ù°¡ ÀâÀ¸¶ó ¿ì¸®°¡ ¸Ô°í Áñ±âÀÚ

15:23 Besili danayi getirip kesin, yiyelim, eglenelim.

15:24 ÀÌ ³» ¾ÆµéÀº Á×¾ú´Ù°¡ ´Ù½Ã »ì¾Æ³µÀ¸¸ç ³»°¡ ÀÒ¾ú´Ù°¡ ´Ù½Ã ¾ò¾ú³ë¶ó ÇÏ´Ï ÀúÈñ°¡ Áñ°Å¿öÇÏ´õ¶ó

15:24 Çünkü benim bu oglum ölmüstü, yasama döndü; kaybolmustu, bulundu.› Böylece eglenmeye basladilar.

15:25 ¸º¾ÆµéÀº ¹ç¿¡ ÀÖ´Ù°¡ µ¹¾Æ¿Í Áý¿¡ °¡±î¿ÔÀ» ¶§¿¡ dz·ù¿Í ÃãÃß´Â ¼Ò¸®¸¦ µè°í

15:25 ‹‹Babanin büyük oglu ise tarladaydi. Gelip eve yaklastiginda çalgi ve oyun seslerini duydu.

15:26 ÇÑ Á¾À» ºÒ·¯ ÀÌ ¹«½¼ ÀÏÀΰ¡ ¹°Àº´ë

15:26 Usaklardan birini yanina çagirip, ‹Ne oluyor?› diye sordu.

15:27 ´ë´äÇ쵂 ´ç½ÅÀÇ µ¿»ýÀÌ µ¹¾Æ¿ÔÀ¸¸Å ´ç½ÅÀÇ ¾Æ¹öÁö°¡ ±×ÀÇ °Ç°­ÇÑ ¸öÀ» ´Ù½Ã ¸Â¾ÆµéÀÌ°Ô µÊÀ» ÀÎÇÏ¿© »ìÁø ¼Û¾ÆÁö¸¦ Àâ¾Ò³ªÀÌ´Ù ÇÏ´Ï

15:27 ‹‹O da, ‹Kardesin geldi, baban da ona sag salim kavustugu için besili danayi kesti› dedi.

15:28 Àú°¡ ³ëÇÏ¿© µé¾î°¡±â¸¦ Áñ°Ü ¾Æ´ÏÇÏ°Å´Ã ¾Æ¹öÁö°¡ ³ª¿Í¼­ ±ÇÇÑ ´ë

15:29 ¾Æ¹öÁö²² ´ë´äÇÏ¿© °¡·ÎµÇ ³»°¡ ¿©·¯ ÇØ ¾Æ¹öÁö¸¦ ¼¶°Ü ¸íÀ» ¾î±èÀÌ ¾ø°Å´Ã ³»°Ô´Â ¿°¼Ò »õ³¢¶óµµ ÁÖ¾î ³ª¿Í ³» ¹þÀ¸·Î Áñ±â°Ô ÇϽŠÀÏÀÌ ¾ø´õ´Ï

15:28 ‹‹Büyük ogul öfkelendi, içeri girmek istemedi. Babasi disari çikip ona yalvardi. Ama o, babasina söyle yanit verdi: ‹Bak, bunca yil senin için köle gibi çalistim, hiçbir zaman buyrugundan çikmadim. Ne var ki sen bana, arkadaslarimla eglenmem için hiçbir zaman bir oglak bile vermedin.

15:30 ¾Æ¹öÁöÀÇ »ì¸²À» â±â¿Í ÇÔ²² ¸Ô¾î ¹ö¸° ÀÌ ¾ÆµéÀÌ µ¹¾Æ¿À¸Å À̸¦ À§ÇÏ¿© »ìÁø ¼Û¾ÆÁö¸¦ ÀâÀ¸¼Ì³ªÀÌ´Ù

15:30 Oysa senin malini fahiselerle yiyen su oglun eve dönünce, onun için besili danayi kestin.›

15:31 ¾Æ¹öÁö°¡ À̸£µÇ ¾ê ³Ê´Â Ç×»ó ³ª¿Í ÇÔ²² ÀÖÀ¸´Ï ³» °ÍÀÌ ´Ù ³× °ÍÀ̷εÇ

15:31 ‹‹Babasi ona, ‹Oglum, sen her zaman yanimdasin, neyim varsa senindir› dedi.

15:32 ÀÌ ³× µ¿»ýÀº Á×¾ú´Ù°¡ »ì¾ÒÀ¸¸ç ³»°¡ ÀÒ¾ú´Ù°¡ ¾ò¾ú±â·Î ¿ì¸®°¡ Áñ°Å¿öÇÏ°í ±â»µÇÏ´Â °ÍÀÌ ¸¶¶¥ÇÏ´Ù Çϴ϶ó

15:32 ‹Ama sevinip eglenmek gerekiyordu. Çünkü bu kardesin ölmüstü, yasama döndü; kaybolmustu, bulundu!› ››

 ´©°¡º¹À½ 16Àå / Luka

16:1 ¶ÇÇÑ Á¦Àڵ鿡°Ô À̸£½ÃµÇ ¾î¶² ºÎÀÚ¿¡°Ô ûÁ÷ÀÌ°¡ Àִµ¥ ±×°¡ ÁÖÀÎÀÇ ¼ÒÀ¯¸¦ ÇãºñÇÑ´Ù´Â ¸»ÀÌ ±× ÁÖÀο¡°Ô µé¸°Áö¶ó

16:1 Isa ögrencilerine sunlari da anlatti: ‹‹Zengin bir adamin bir kâhyasi vardi. Kâhya, efendisinin mallarini çarçur ediyor diye efendisine ihbar edildi.

16:2 ÁÖÀÎÀÌ Àú¸¦ ºÒ·¯ °¡·ÎµÇ ³»°¡ ³×°Ô ´ëÇÏ¿© µéÀº ÀÌ ¸»ÀÌ ¾îÂòÀÌ´¢ ³× º¸´ø ÀÏÀ» ¼ÀÇ϶ó ûÁ÷ÀÌ »ç¹«¸¦ °è¼ÓÇÏÁö ¸øÇϸ®¶ó ÇÏ´Ï

16:2 Efendisi kâhyayi çagirip ona, ‹Nedir bu senin hakkinda duyduklarim? Kâhyaliginin hesabini ver. Çünkü sen artik kâhyalik edemezsin› dedi.

16:3 ûÁ÷ÀÌ°¡ ¼ÓÀ¸·Î À̸£µÇ ÁÖÀÎÀÌ ³» Á÷ºÐÀ» »©¾ÑÀ¸´Ï ³»°¡ ¹«¾ùÀ» ÇÒ²¿ ¶¥À» ÆÄÀÚ´Ï ÈûÀÌ ¾ø°í ºô¾î ¸ÔÀÚ´Ï ºÎ²ô·´±¸³ª

16:3 ‹‹Kâhya kendi kendine, ‹Ne yapacagim ben?› dedi. ‹Efendim kâhyaligi elimden aliyor. Toprak kazmaya gücüm yetmez, dilenmekten utanirim.

16:4 ³»°¡ ÇÒ ÀÏÀ» ¾Ë¾Òµµ´Ù ÀÌ·¸°Ô Çϸé Á÷ºÐÀ» »©¾Ñ±ä ÈÄ¿¡ ÀúÈñ°¡ ³ª¸¦ ÀÚ±â ÁýÀ¸·Î ¿µÁ¢Çϸ®¶ó ÇÏ°í

16:4 Kâhyaliktan kovuldugum zaman baskalari beni evlerine kabul etsinler diye ne yapacagimi biliyorum.›

16:5 ÁÖÀο¡°Ô ºúÁø ÀÚ¸¦ ³¹³¹ÀÌ ºÒ·¯´Ù°¡ ¸ÕÀú ¿Â ÀÚ¿¡°Ô À̸£µÇ ³×°¡ ³» ÁÖÀο¡°Ô ¾ó¸¶³ª Á³´À´¢

16:5 ‹‹Böylelikle efendisine borcu olanlarin hepsini tek tek yanina çagirdi. Birincisine, ‹Efendime ne kadar borcun var?› dedi.

16:6 ¸»Ç쵂 ±â¸§ ¹é ¸»ÀÌ´ÏÀÌ´Ù °¡·ÎµÇ ¿©±â ³× Áõ¼­¸¦ °¡Áö°í »¡¸® ¾É¾Æ ¿À½ÊÀÌ¶ó ¾²¶ó ÇÏ°í

16:6 ‹‹Adam, ‹Yüz ölçek zeytinyagi› karsiligini verdi. ‹‹Kâhya ona, ‹Borç senedini al ve hemen otur, elli ölçek diye yaz› dedi.

16:7 ¶Ç ´Ù¸¥ ÀÌ¿¡°Ô À̸£µÇ ³Ê´Â ¾ó¸¶³ª Á³´À´¢ °¡·ÎµÇ ¹Ð ¹é ¼®ÀÌ´ÏÀÌ´Ù À̸£µÇ ¿©±â ³× Áõ¼­¸¦ °¡Áö°í ÆȽÊÀÌ¶ó ¾²¶ó ÇÏ¿´´ÂÁö¶ó

16:7 ‹‹Sonra bir baskasina, ‹Senin borcun ne kadar?› dedi. ‹‹ ‹Yüz ölçek bugday› dedi öteki. ‹‹Ona da, ‹Borç senedini al, seksen ölçek diye yaz› dedi.

16:8 ÁÖÀÎÀÌ ÀÌ ¿ÇÁö ¾ÊÀº ûÁ÷ÀÌ°¡ ÀÏÀ» ÁöÇý ÀÖ°Ô ÇÏ¿´À¸¹Ç·Î ĪÂùÇÏ¿´À¸´Ï ÀÌ ¼¼´ëÀÇ ¾ÆµéµéÀÌ Àڱ⠽ô뿡 À־´Â ºûÀÇ ¾Æµéµéº¸´Ù ´õ ÁöÇý·Î¿òÀ̴϶ó

16:8 ‹‹Efendisi, dürüst olmayan kâhyayi, akillica davrandigi için övdü. Gerçekten bu çagin insanlari, kendilerine benzer kisilerle iliskilerinde, isikta yürüyenlerden daha akilli oluyorlar.

16:9 ³»°¡ ³ÊÈñ¿¡°Ô ¸»Çϳë´Ï ºÒÀÇÀÇ Àç¹°·Î Ä£±¸¸¦ »ç±Í¶ó ±×¸®ÇÏ¸é ¾ø¾îÁú ¶§¿¡ ÀúÈñ°¡ ¿µ¿øÇÑ Ã³¼Ò·Î ³ÊÈñ¸¦ ¿µÁ¢Çϸ®¶ó

16:9 Size sunu söyleyeyim, dünyanin aldatici servetini kendinize dost edinmek için kullanin ki, bu servet yok olunca sizi sonsuza dek kalacak konutlara kabul etsinler.››

16:10 Áö±ØÈ÷ ÀÛÀº °Í¿¡ Ã漺µÈ ÀÚ´Â Å« °Í¿¡µµ Ã漺µÇ°í Áö±ØÈ÷ ÀÛÀº °Í¿¡ ºÒÀÇÇÑ ÀÚ´Â Å« °Í¿¡µµ ºÒÀÇÇϴ϶ó

16:10 ‹‹En küçük iste güvenilir olan kisi, büyük iste de güvenilir olur. En küçük iste dürüst olmayan kisi, büyük iste de dürüst olmaz.

16:11 ³ÊÈñ°¡ ¸¸ÀÏ ºÒÀÇÇÑ Àç¹°¿¡ Ã漺ġ ¾Æ´ÏÇÏ¸é ´©°¡ ÂüµÈ °ÍÀ¸·Î ³ÊÈñ¿¡°Ô ¸Ã±â°Ú´À³Ä

16:11 Dünyanin aldatici serveti konusunda güvenilir degilseniz, gerçek serveti size kim emanet eder?

16:12 ³ÊÈñ°¡ ¸¸ÀÏ ³²ÀÇ °Í¿¡ Ã漺ġ ¾Æ´ÏÇÏ¸é ´©°¡ ³ÊÈñÀÇ °ÍÀ» ³ÊÈñ¿¡°Ô ÁÖ°Ú´À³Ä

16:12 Baskasinin mali konusunda güvenilir degilseniz, kendi maliniz olmak üzere size kim bir sey verir?

16:13 Áý ÇÏÀÎÀÌ µÎ ÁÖÀÎÀ» ¼¶±æ ¼ö ¾ø³ª´Ï Ȥ À̸¦ ¹Ì¿öÇÏ°í Àú¸¦ »ç¶ûÇϰųª Ȥ À̸¦ ÁßÈ÷ ¿©±â°í Àú¸¦ °æÈ÷ ¿©±æ °ÍÀÓÀ̴϶ó ³ÊÈñ°¡ Çϳª´Ô°ú Àç¹°À» °âÇÏ¿© ¼¶±æ ¼ö ¾ø´À´Ï¶ó

16:13 ‹‹Hiçbir usak iki efendiye kulluk edemez. Ya birinden nefret edip öbürünü sever, ya da birine baglanip öbürünü hor görür. Siz hem Tanriya, hem paraya kulluk edemezsiniz.››

16:14 ¡Û ¹Ù¸®»õÀεéÀº µ·À» ÁÁ¾ÆÇÏ´Â ÀÚ¶ó ÀÌ ¸ðµç °ÍÀ» µè°í ºñ¿ô°Å´Ã

16:14 Parayi seven Ferisiler bütün bu sözleri duyunca Isayla alay etmeye basladilar.

16:15 ¿¹¼ö²²¼­ À̸£½ÃµÇ ³ÊÈñ´Â »ç¶÷ ¾Õ¿¡¼­ ½º½º·Î ¿Ç´Ù ÇÏ´Â ÀÚÀ̳ª ³ÊÈñ ¸¶À½À» Çϳª´Ô²²¼­ ¾Æ½Ã³ª´Ï »ç¶÷ Áß¿¡ ³ôÀÓÀ» ¹Þ´Â ±×°ÍÀº Çϳª´Ô ¾Õ¿¡ ¹Ì¿òÀ» ¹Þ´Â °ÍÀ̴϶ó

16:15 O da onlara söyle dedi: ‹‹Siz insanlar önünde kendinizi temize çikariyorsunuz, ama Tanri yüreginizi biliyor. Insanlarin gururlandiklari ne varsa, Tanriya igrenç gelir.

16:16 À²¹ý°ú ¼±ÁöÀÚ´Â ¿äÇÑÀÇ ¶§±îÁö¿ä ±× ÈĺÎÅÍ´Â Çϳª´Ô ³ª¶óÀÇ º¹À½ÀÌ ÀüÆÄµÇ¾î »ç¶÷¸¶´Ù ±×¸®·Î ħÀÔÇÏ´À´Ï¶ó

16:16 ‹‹Kutsal Yasa ve peygamberlerin devri Yahyanin zamanina dek sürdü. O zamandan bu yana Tanrinin Egemenligi müjdeleniyor ve herkes oraya zorla girmeye çalisiyor.

16:17 ±×·¯³ª À²¹ýÀÇ ÇÑ È¹ÀÌ ¶³¾îÁüº¸´Ù õÁöÀÇ ¾ø¾îÁüÀÌ ½¬¿ì¸®¶ó

16:17 Yerin ve gögün ortadan kalkmasi, Kutsal Yasanin ufacik bir noktasinin yok olmasindan daha kolaydir.

16:18 ¹«¸© ±× ¾Æ³»¸¦ ¹ö¸®°í ´Ù¸¥ µ¥ Àå°¡µå´Â ÀÚµµ °£À½ÇÔÀÌ¿ä ¹«¸© ¹ö¸®¿î ÀÌ¿¡°Ô Àå°¡µå´Â ÀÚµµ °£À½ÇÔÀ̴϶ó

16:18 ‹‹Karisini bosayip baskasiyla evlenen zina etmis olur. Kocasindan bosanmis bir kadinla evlenen de zina etmis olur.››

16:19 ¡Û ÇÑ ºÎÀÚ°¡ ÀÖ¾î ÀÚ»ö ¿Ê°ú °í¿î º£¿ÊÀ» ÀÔ°í ³¯¸¶´Ù ȣȭ·ÎÀÌ ¿¬¶ôÇϴµ¥

16:19 ‹‹Zengin bir adam vardi. Mor, ince keten giysiler giyer, bolluk içinde her gün eglenirdi.

16:20 ³ª»ç·Î¶ó À̸§ÇÑ ÇÑ °ÅÁö°¡ Çåµ¥¸¦ ¾ÎÀ¸¸ç ±× ºÎÀÚÀÇ ´ë¹®¿¡ ´©¿ö

16:21 ºÎÀÚÀÇ »ó¿¡¼­ ¶³¾îÁö´Â °ÍÀ¸·Î ¹èºÒ¸®·Á ÇϸŠ½ÉÁö¾î °³µéÀÌ ¿Í¼­ ±× Çåµ¥¸¦ ÇÓ´õ¶ó

16:20 Her tarafi yara içinde olan Lazar adinda yoksul bir adam bu zenginin kapisinin önüne birakilirdi; zenginin sofrasindan düsen kirintilarla karnini doyurmaya can atardi. Bir yandan da köpekler gelip onun yaralarini yalardi.

16:22 ÀÌ¿¡ ±× °ÅÁö°¡ Á×¾î õ»çµé¿¡°Ô ¹Þµé·Á ¾Æºê¶óÇÔÀÇ Ç°¿¡ µé¾î°¡°í ºÎÀÚµµ Á×¾î Àå»çµÇ¸Å

16:22 ‹‹Bir gün yoksul adam öldü, melekler onu alip Ibrahimin yanina götürdüler. Sonra zengin adam da öldü ve gömüldü.

16:23 Àú°¡ À½ºÎ¿¡¼­ °íÅë Áß¿¡ ´«À» µé¾î ¸Ö¸® ¾Æºê¶óÇÔ°ú ±×ÀÇ Ç°¿¡ ÀÖ´Â ³ª»ç·Î¸¦ º¸°í

16:23 Ölüler diyarinda istirap çeken zengin adam basini kaldirip uzakta Ibrahimi ve onun yaninda Lazari gördü.

16:24 ºÒ·¯ °¡·ÎµÇ ¾Æ¹öÁö ¾Æºê¶óÇÔÀÌ¿© ³ª¸¦ ±àÈáÈ÷ ¿©±â»ç ³ª»ç·Î¸¦ º¸³»¾î ±× ¼Õ°¡¶ô ³¡¿¡ ¹°À» Âï¾î ³» Çô¸¦ ¼­´ÃÇÏ°Ô ÇϼҼ­ ³»°¡ ÀÌ ºÒ²É °¡¿îµ¥¼­ °í¹ÎÇϳªÀÌ´Ù

16:24 ‹Ey babamiz Ibrahim, aci bana!› diye seslendi. ‹Lazari gönder de parmaginin ucunu suya batirip dilimi serinletsin. Bu alevlerin içinde azap çekiyorum.›

16:25 ¾Æºê¶óÇÔÀÌ °¡·ÎµÇ ¾ê ³Ê´Â »ì¾ÒÀ» ¶§¿¡ ³× ÁÁÀº °ÍÀ» ¹Þ¾Ò°í ³ª»ç·Î´Â °í³­À» ¹Þ¾ÒÀ¸´Ï ÀÌ°ÍÀ» ±â¾ïÇ϶ó ÀÌÁ¦ Àú´Â ¿©±â¼­ À§·Î¸¦ ¹Þ°í ³Ê´Â °í¹ÎÀ» ¹Þ´À´Ï¶ó

16:25 ‹‹Ibrahim, ‹Oglum› dedi, ‹Yasamin boyunca senin iyilik payini, Lazarin da kötülük payini aldigini unutma. Simdiyse o burada teselli ediliyor, sen de azap çekiyorsun.

16:26 ÀÌ»Ó ¾Æ´Ï¶ó ³ÊÈñ¿Í ¿ì¸® »çÀÌ¿¡ Å« ±¸··ÀÌ ³¢¾î ÀÖ¾î ¿©±â¼­ ³ÊÈñ¿¡°Ô °Ç³Ê°¡°íÀÚ Ç쵂 ÇÒ ¼ö ¾ø°í °Å±â¼­ ¿ì¸®¿¡°Ô °Ç³Ê¿Ã ¼öµµ ¾ø°Ô ÇÏ¿´´À´Ï¶ó

16:26 Üstelik, aramiza öyle bir uçurum kondu ki, ne buradan size gelmek isteyenler gelebilir, ne de oradan kimse bize gelebilir.›

16:27 °¡·ÎµÇ ±×·¯¸é ±¸Çϳë´Ï ¾Æ¹öÁö¿© ³ª»ç·Î¸¦ ³» ¾Æ¹öÁöÀÇ Áý¿¡ º¸³»¼Ò¼­

16:27 ‹‹Zengin adam söyle dedi: ‹Öyleyse baba, sana rica ederim, Lazari babamin evine gönder.

16:28 ³» ÇüÁ¦ ´Ù¼¸ÀÌ ÀÖÀ¸´Ï ÀúÈñ¿¡°Ô Áõ°ÅÇÏ°Ô ÇÏ¿© ÀúÈñ·Î ÀÌ °íÅë ¹Þ´Â °÷¿¡ ¿ÀÁö ¾Ê°Ô ÇϼҼ­

16:28 Çünkü bes kardesim var. Lazar onlari uyarsin ki, onlar da bu istirap yerine düsmesinler.›

16:29 ¾Æºê¶óÇÔÀÌ °¡·ÎµÇ ÀúÈñ¿¡°Ô ¸ð¼¼¿Í ¼±ÁöÀÚµéÀÌ ÀÖÀ¸´Ï ±×µé¿¡°Ô µéÀ»Áö´Ï¶ó

16:29 ‹‹Ibrahim, ‹Onlarda Musanin ve peygamberlerin sözleri var, onlari dinlesinler› dedi.

16:30 °¡·ÎµÇ ±×·¸Áö ¾Æ´ÏÇÏ´ÏÀÌ´Ù ¾Æ¹öÁö ¾Æºê¶óÇÔÀÌ¿© ¸¸ÀÏ Á×Àº ÀÚ¿¡°Ô¼­ ÀúÈñ¿¡°Ô °¡´Â ÀÚ°¡ ÀÖÀ¸¸é ȸ°³Çϸ®ÀÌ´Ù

16:30 ‹‹Zengin adam, ‹Hayir, Ibrahim baba, dinlemezler!› dedi. ‹Ancak ölüler arasindan biri onlara giderse, tövbe ederler.›

16:31 °¡·ÎµÇ ¸ð¼¼¿Í ¼±ÁöÀڵ鿡°Ô µèÁö ¾Æ´ÏÇÏ¸é ºñ·Ï Á×Àº ÀÚ °¡¿îµ¥¼­ »ì¾Æ³ª´Â ÀÚ°¡ ÀÖÀ»Áö¶óµµ ±ÇÇÔÀ» ¹ÞÁö ¾Æ´ÏÇϸ®¶ó ÇÏ¿´´Ù ÇϽô϶ó

16:31 ‹‹Ibrahim ona, ‹Eger Musa ile peygamberleri dinlemezlerse, ölüler arasindan biri dirilse bile ikna olmazlar› dedi.››